SPOR - 01 Ekim 2024 Salı 00:17

Burak Yılmaz, teknik direktörlük görevini bıraktı

A
A
A

Kayserispor Teknik Direktörü Burak Yılmaz, Beşiktaş maçının ardından yaptığı açıklamasında görevi bıraktığını söyleyerek, “Ben gidersem kan değişikliği ile takıma yararlı olabilirim” dedi.

Trendyol Süper Lig’in 7. haftasında Kayserispor, konuk ettiği Beşiktaş’a 3-0 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kayserispor Teknik Direktörü Burak Yılmaz, bahanesinin olmadığını ve takımın bir kıvılcımla geri dönmesini istediğini söyleyerek, “Maçla alakalı söyleyeceğim, 60 dakika yaptığımız planın hepsi tuttu. Önde baskı ve kalacağımız pozisyonlarla geçiş kovaladık ve buna çok fazla muvaffak olduk ilk 60 dakika ama bitiremedik. Bitiremeyince de iki takım arasındaki kalite farkı ortaya çıktı. Beşiktaş bugün büyük takım kötü de oynasa nasıl kazanır gösterdi bize. O yüzden kendilerini tebrik ediyorum. Bu maçın da son yarım saati golü yedikten sonra konuşabiliriz, tartışabiliriz ama mutlaka gerekçelerimiz var. Ben Göztepe maçı haricinde oyun olarak çok çok mutluydum ama kazanamamak bizi, şehri ve eminim sizleri çok yıpratıyor. Kazanmamız gerekiyordu. Fikstürümüz de olur. Hiç bahane yok. Kesinlikle bahane yok. Bir sürü sakatımız hiçbir bahanem yok. Kesinlikle başarılı olmamız gerekiyordu" ifadelerini kullandı.

"Gidiyorum ama transfer yüzünden değil"

Kayseri şehrini çok sevdiğini vurgulayan Yılmaz, "Ben size geldiğim zaman şunu söyledim hatırlıyorsanız; Bu şerefli görevi bana geçen sene verdiler ve ben de aslan gibi yaptım ve takımımızı kümede bıraktık. Allah’ımıza şükürler olsun. Ben geçen seneden biliyordum transfer cezası olduğunu. Bu sezon başında da transfer olursa bırakıp gitmeyeceğim dedim size. Bugün gidiyorum ama transfer yüzünden değil. Ben bu şehri çok seviyorum. İster inanın ister inanmayın. Ben bu insanları çok sevdim. Başkanımı, valimi, belediye başkanımı, bakanımı, vekilimi taraftarlarımızı hepsini çok sevdim. O yüzden bir şey kaldı. Bu da takımın değişmesi ve bu takımın bir kıvılcımla tekrardan eskiye dönmesi için hocanın gitmesi” dedi.

"Kan değişikliği ile takıma yararlı olabilirim”

Burak Yılmaz, takımı düşündüğü için görevi bırakması gerektiğini söyleyerek, “Artık hoca değişmesi lazım. Çünkü biz her şeyi yapıyoruz. Çalışıyoruz, uyumuyoruz, baskıyı değiştiriyoruz, oyun kurmayı değiştiriyoruz. Kavga ediyoruz, sarılıyoruz, değişmiyor. Artık bir şey kaldı, hocanın gitmesi. Ben bu şehre bırakıp da iyilik yapmak istiyorum. Belki ben gidersem bir kan değişikliğiyle Kayserispor’umuza böyle yararlı olacağını düşünüyorum. O yüzden bugün itibarıyla bırakıyorum. Hakkım varsa helal olsun. Sizler de hakkınızı helal edin. Çünkü bana geçmiştir. Bizim de geçtiği için helaldir. Ben başkanıma, tüm şehre, tüm büyüklerime teşekkür ediyorum. Bana güvendiler. Bu şerefli görevi verdiler ama bugün itibariyle Kayserispor’u düşünüyorsam, bu oyuncuları seviyorsam, benim bugün bırakmam lazım. Ben bir kere 18-19 yaşındaki çocuklarla oynuyorum demedim. Ben size bir kere 7 tane eksiğim var demedim. Asla demedim. Demeyeceğim de. Bugün de çıktı Baran. Sahanın en iyisi. O çocuğa lütfen sahip çıkın. O çocuğa sarılın. Onu pamuklara sarın çok değerli. Hakkınızı helal edin” ifadelerini kullandı.

Eren Kan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Alkollü sürücü önce refüje ardından otomobile çarptı: 1 yaralı Burdur’un Gölhisar ilçesinde alkollü sürücünün kullandığı otomobil, önce refüje ardından önündeki otomobile çarptı. 1 kişinin yaralandığı kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, saat 07.00 sıralarında Konak Mahallesi Oto Sanayi Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinden Yusufça istikametine seyir halinde olan Mehmet F.Ö. (22) idaresindeki 20 AIP 384 plakalı Volkswagen marka otomobil, Sanayi kavşağına geldiğinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak önce refüje ardından önünde seyreden İsmet A. (52) idaresindeki 15 AAE 838 plakalı Opel marka otomobile vurup yol kenarında bulunan aydınlatma direğine çarptı. Opel marka otomobil ise çarpmanın etkisiyle savruldu. Kazada 15 AAE 838 plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan Fidan İ. (47) yaralandı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Fidan İ. ambulans ile Gölhisar Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Öte yandan 1.12 promil olduğu tespit edilen Mehmet F.Ö. ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülürken, "taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçlarından hakkında işlem yapıldığı öğrenildi. Kazaya karışan araçlar çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı.
Zonguldak Adalet Bakanı Tunç: "Suriye’deki durum karşısında bütün dünya Türkiye’nin dış politikasını takdir ediyor" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Suriye’yi bölüp parçalamak isteyenler, orada mazlumları katleden bir diktatörlüğe hep yıllarca destek oldular. Ve 60 yılın sonunda o diktatör devrildi. O mazlumların ahı tuttu. Suriye’de gelişen bu durum karşısında bütün dünya Türkiye’nin dış politikasını takdir ediyor. Türkiye bölgede hesaba katılmadan hiçbir yapılanmanın mümkün olamayacağını bütün dünya anlamış bulunuyor" dedi. AK Parti Zonguldak İl Başkanlığı 8. Olağan Kongresi, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla gerçekleştirildi. Kozlu Spor Salonu’nda düzenlenen ve saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu kongrenin açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan, AK Parti iktidarları sayesinde 22 yılda birçok hizmet ve yatırımın yapıldığını ifade etti. Çağlayan, "Cumhurbaşkanımızın arkasında aslanlar gibi durdunuz. Biz Ayasofya’nın zincirlerini kırıp açan Uzunmehmet Camiisini Zonguldak’a bir mühür gibi vuran Recep Tayyip Erdoğan’ın kadrolarında olmaktan gurur duyuyoruz. Torunlarımıza anlatacağımız hikayemiz var. Biz her zaman mazlumların yanında olduk" diye konuştu. Kongrede önceki dönem il başkanları, milletvekilleri ile mevcut dönem milletvekillerinin yanı sıra İl Koordinatör Milletvekili Ersan Aksu’ya fotoğraflarının yer aldığı tablolar hediye edildi. Aile fotoğrafının çektirilmesinin ardından konuşan AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Muammer Avcı, Saffet Bozkurt ve Ahmet Çolakoğlu kongrenin hayırlı olmasını diledi. "Yeter ki heyecanımızın, potansiyelimizin farkında olalım" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur, "Siz değerli yol arkadaşlarımızla güçlü şekilde ilk günkü heyecanımızla yol yürümeye devam edeceğiz. Yeter ki kendi heyecanımızın farkında olalım. Yeter ki Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi hafızaları tazeleyelim. 23 yıl boyunca Türkiye’yi nasıl devraldı nereden nereye getirdi bu yol arkadaşlığının gücü, Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve milletimize olan aşkımızın ve heyecanımızın bu potansiyelimizin farkında olalım" şeklinde konuştu. Zonguldak’ta AK Parti’ye yakışır bir kongre gerçekleştirildiğini ifade eden Adalet Bakanı Tunç, Zonguldak’ın enerjinin başkenti olduğuna vurgu yaparak, "Zonguldak herşeyi ile tüm ilçeleriyle, doğal güzellikleriyle yerin altıyla üstüyle gerçekten fedakar, çalışkan insanların şehri. Zonguldaklı olmaktan onur ve gurur duyuyoruz. Bir Zonguldaklı olarak bunu söylüyorum" dedi. Filyos Vadi Projesi’nin yüzyılın hayali olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Filyos’ta büyük bir proje. Yılların hayaliydi. Filyos yüzyılın hayaliydi. Abdülhamid Han’ın hayaliydi. Ve oraya bir liman yapılmaya, liman için çalışmalar başladığında muhalefet itiraz etti. Davalar açıldı. Hatırlıyoruz. Betona yatırım dendi. Burada limana ne gerek var dendi. Ama liman bitti. Hemen limanın açılışıyla doğalgazın keşfi aynı ana denk geldi. Ve Sakarya Gaz Sahası’ndan çıkan doğalgaz yerin üç bin dört bin metre denizin dibi ve o makineler robotlarla kazılarak 170 kilometre denizin altından borular döşenerek, Zonguldak’a Filyos’a doğal gaz ulaştı" ifadelerine yer verdi. "Bu parti milletin talebiyle kuruldu" Türkiye’nin ışığının hiçbir zaman sönmeyeceğini, hiçbir gücün de söndürmeye gücünün yetmeyeceğini söyleyen Bakan Tunç, AK Parti’nin millet tarafından kurulduğunu hatırlattı. Altılı masa gibi sosyal ve siyasi bir mühendislik neticesinde masa başında kurulmuş bir parti olmadığını ifade eden Bakan Tunç, "Bu partiyi millet kurdu. Bu parti milletin talebiyle kuruldu. Doksanlı yıllar boyunca o parlamenter sistemin neden olduğu siyasi krizler, ekonomik krizler, istikrarsızlık bir buçuk yılda değişen hükümetler, yatırımsızlık, anarşi ve terör ve temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasından, usanan, bıkan milletimiz ’Türkiye’yi bu sorunlardan, bu krizlerden kurtarsa kurtarsa Recep Tayyip Erdoğan kurtarır’ dedi" ifadelerine yer verdi. "Bütün Türkiye’yi ateşe vermek, Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan düşürmek için devreye girdiler, başaramadılar" Dünyanın en büyük havaalanları, en büyük köprüleri ve dünya projelerinin konuşulduğu dönemde Gezi Parkı’nda ateş yakarak bütün Türkiye’nin ateşe verilmek istenildiğini söyleyen Tunç, "Recep Tayyip Erdoğan’ı AK Parti’yi iktidardan düşürmek için o şer güçler devreye girdi. Başaramadılar. Sokakta başaramadıklarını, masa başında başarabilir miyiz diye düşündüler. On yedi yirmi beş emniyet, yargı darbesiyle acaba AK Parti’yi, AK Parti’nin bu yükselişini Recep Tayyip Erdoğan’ın yolunu kesebilir miyiz diye düşündüler. Onu da başaramadılar. Terörü azdırmaya çalıştılar. Orada da başarı olmadılar. 15 Temmuz’da milletimize karanlık bir gece yaşatmak istediler. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, milletimizin şanlı direnişiyle bağımsızlığa, bayrağımıza sahip çıkmasıyla 15 Temmuz karanlık gecesini aydınlığa çevirdik. Milletimize şükran borçluyuz. Her önümüz kesilmeye çalışıldığında milletimiz bize destek oldu, yolumuzu açtı" şeklinde konuştu. "Bütçede en fazla payı eğitime, gençlerimize ayırdık" 2025 yılı bütçesinin TBMM’de onaylandığını ifade eden Tunç, "Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun. Millet olarak güçlü olalım dedik. Eğitime önem verdik. İşte dün akşam bütçe görüşmeleri onaylandı. Milletvekillerimize çok teşekkür ediyoruz. Yine bütçede en fazla payı eğitime ayırdık. Çocuklarımıza ayırdık. Gençlerimize ayırdık. Savunma sanayimize ayırdık. Ekonomiye ayırdık. Sağlığa ayırdık, ayırmaya devam edeceğiz. Sosyal politikalara ayırdık. Kültüre, adalete ayırdık, güvenliğe ayırdık. Demokrasimizin güçlendirilmesi, temel hak ve özgürlüklerin güçlenmesi noktasında kararlılığımızı milletvekillerimiz kürsülerden bütçe görüşmelerinde ifade ettiler. Türkiye’yi her alanda güçlü etmek için bir kere ekonomide güçlü olmak lazım. Tek haneli rakama düşürdüğümüz enflasyonu tekrar tek haneli rakama düşürmenin zamanı. Bunun için mücadele ediyoruz. Yine memurumuzun, işçimizin, emeklimizin alım gücünü artırmanın gayreti içerisinde olacağız." AK Parti’nin 22 yıldan bu yana kesintisiz dünya tarihinde görülmemiş bir başarıyı elde etmesinin sebebinin kalkınmacı, reformcu ve icraatçı olması olduğunu söyleyen Tunç, "İcraatlarında hep milletinin sesine kulak vermesi, milletini temsil etmesi, milli iradeyi esas alması, adaletli olmasıdır. 2028’e giderken inşallah halkımızın alım gücünü daha da arttırdığımız bir ortamda ve istikrarlı kalkınma hamlelerinin daha da artarak devam ettiği bir ortamda inşallah 2028’de milletimiz yine durmak yok yola devam diyecek" şeklinde konuştu. "Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatı’nı yaptık. Orada bir terör devleti kurulmasını engelledik" AK Parti’nin dış politikasının insanı bir dış politika olduğunu ifade eden Tunç, Suriye’deki gelişmelere de değindi. Suriye’de yapılan harekatlar ile terör devleti kurulmasının engellendiğini belirten Bakan Tunç, "Şimdi 15 Temmuz darbe kalkışmasının hangi sebeple yapıldığını anlayabiliyor muyuz?" diye sordu. "Türkiye’nin Suriye’de ne işi var" sözlerini hatırlatan Tunç şöyle devam etti: "AK Parti’nin dış politikası, insani bir dış politikadır. İnsancıldır, hakkaniyete, adalete dayalıdır. 22 yıldan bu yana bu dış politikayı gözettik ve mazlumların sesi olduk. Cumhurbaşkanımız, mazlumların sığınağı oldu. Omazlumların sığınağı olan o merkezi hazmedemeyenler var. Biz hep doğrunun yanında olmaya, mazlumun yanında olmaya devam edeceğiz. Bunu Suriye’de böyle yaptık. Birileri Türkiye’nin muhalefeti. Bunlar AK Parti’ye, Cumhur İttifakı’na, muhalefet olmayı Türkiye’ye muhalefet olmak olarak görüyorlar. Türkiye’nin muhalefeti, ana muhalefeti hep ne dedi? ’Türkiye’nin Suriye’de ne işi var’ dedi. Demedi mi? Bir terör devleti kurulmaya çalışılırken 2016’da hemen hain kalkışmanın bir ay sonrasında ’Biz Fırat Kalkan Harekatıyla size, küresel güçlere, burada terör devleti kurdurtmayız’ dedik. Şimdi 15 Temmuz hain kalkışmasının hangi sebeple yapıldığını anlayabiliyor muyuz? Türkiye’de kendilerine göre bir uydu yönetimi oluşturacaklardı. O Fırat Kalkanı Harekatı yapılmamış olacaktı. İşte bu mücadeleyi devam ettirdik. Zeytin Dalı Harekatı’nı yaptık. Barış Pınarı Harekatı’nı yaptık. Ve orada bir terör devletinin kurulmasını engelledik. Suriye’yi bölüp parçalamak isteyenler, orada mazlumları katleden bir diktatörlüğe hep yıllarca destek oldular. Ve 60yılın sonunda o diktatör devrildi. O mazlumların ahı tuttu. Ve Türkiye olarak biz hep o mazlumların yanında olduk. Onlara ensar olduk. Türkiye’nin Suriye’de ne işi var diyenlere itibar etseydik biz bugün terör devletine terör oluşumuna orada engel olabilir miydik? Suriyelilerin Türkiye’de ne işi var dediler hep. Bizi bu nedenle karalamaya çalıştılar. Suriyelilerin Türkiye’de ne işi var diyenlere itibar etseydik. Biz orada çocukların, kadınların, mazlumların, milyonlarca insanın katledildiği bir durumda, vicdan azabı çekmez miydik? Aylan bebeğin o sahile vuran cansız bedenini gördüğünüzde yüreği sızlamayana, insan denebilir mi? Denebilir mi? İşte o Aylan bebekler, şairlere vurmasın diye insani ve insancıl, dış politikamızda mazlumların duasına ve bugün gelinen noktada Suriye’de gelişen bu durum karşısında bütün dünya Türkiye’nin dış politikasını takdir ediyor ve Türkiye bölgede hesaba katılmadan hiçbir yapılanmanın mümkün olamayacağını bütün dünya anlamış bulunuyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a çok çok teşekkür ediyoruz. Diktatör devrildi. Yurdundan kaçmak üzereyken belki de kaçmıştı. Türkiye’nin ana muhalefet lideri ’Esat’la masaya oturmak lazım’ diyebildi. Bunlar vizyonu bu kadar." "Demokratik, sivil, katılımcı bir anayasayı milletimize hediye etmek zorundayız" Türkiye’nin ikinci yüzyılına başladığını ve darbe anayasası ile yönetildiğini söyleyen Bakan Tunç, sözlerini şöyle tamamladı: "Biz cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başladı. Bir darbe anayasasıyla yönetiliyoruz. Darbecilerin yazdırdığı seçilmeyen kişilerin bir araya geldiği ve oluşturduğu bir anayasa. Milletimizin demokratik siyasi hayata bir an önce geçebilmesi için onay verdiği bir darbe anayasasıyla yönetiliyoruz. Anayasamız bugüne kadar madde sayısından fazla değişiklikle karşı karşıya kaldı. Adeta bir yamalı bohçaya dönüştü. O nedenle anayasamızın maddeleri arasındaki çelişkilerle birtakım problemlere yol açıyor. Yargı kurumlarımızın, yüksek yargı kurumlarımızın farklı yorumladığı maddeler var. O nedenle ileride bu farklı yorumların bir krize dönüşmemesi için yeni, demokratik, sivil, katılımcı bir anayasayı milletimize hediye etmek zorundayız. Bunu parlamentomuz inşallah başaracak." Salondakiler, Bakan Tunç’un konuşmasının ardından AK Parti’nin Muğla Kongresi’ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferans yöntemi ile hitaplarını dinledi. Hediyelerin takdim edilmesinin ardından hatıra fotoğrafı çektirildi. İl Başkanı Mustafa Çağlayan, tek liste ile gidilen kongrede oluşturulan yeni yönetim ile güven tazeledi.
Iğdır Iğdır FK - Yeni Malatyaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında oynanan Iğdır FK-Yeni Malatyaspor maçının ardından teknik direktörler mücadeleyi değerlendirdi. Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında Iğdır FK, ağırladığı Yeni Malatyaspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Iğdır FK Teknik Direktörü Osman Özköylü, “Takımımızın son haftalarda yaşadığı kötü süreçten sonra böyle bir galibiyete ihtiyacımız vardı. Tekrar moral, motivasyon olarak yukarıya çıkmaya, kendi özgüvenimizi yakalamaya ihtiyacımız vardı. Biraz stresimiz var, gerginliğimiz var. Son haftalarda yaşanan kötü sonuçların verdiği bir panik havası var takım içerisinde” dedi. Takımının beklentisi yüksek bir takım olduğunu söyleyen Özköylü, “Kulüp olarak beklentinin karşılığını herkes vermeye çalışıyor ama bir takım sıkıntılardan dolayı maalesef son haftalarda oynadığımız oyunun karşılığını alamadık, sonuç olarak istediğimiz puanları toplayamadık, bu da tabii hepimizi, bizi seven insanları, başımızdaki insanları üzüyor. Bunu geriye tekrar geri döndürmemiz için çok daha fazla mücadele etmemiz, gayret göstermemiz lazım ki çocuklar bunu yapıyorlar. Oyun olarak değiştiğimizi söyledik, değişmeye çalışıyoruz. Eski alışkanlıklardan çıkmaya çalışıyoruz, bunlar bir anda olmuyor. Yaşayacağımız ara bizim için çok çok iyi olacak, ondan sonraki süreçte Antalya kampımız olacak, orada eksiklerimizi gidermek için çok fazla zamanımız olmasa da en azından bir süremiz var, burayı iyi değerlendirmek istiyoruz. Aradan sonra oynayacağımız Kocaeli maçına çok daha hazır, çok daha güçlü, fiziksel, mental ve oyun olarak daha güçlenmiş bir takım olarak çıkmak istiyoruz” diye konuştu. "Aceleci davranmamamız lazım" Bazen panik havasıyla hemen gol bulma telaşıyla hata yaptıklarını söyleyen Özköylü, şunları söyledi: “Hatalar yapıyoruz, evet ama o beklentinin yüksek olmasından kaynaklı hemen sonuç odaklı oynamaya çalışıyorlar. Doğru pasları, doğru oyunu kullanmamız lazım, aceleci davranmamamız lazım. Bazen panik havasıyla hemen gol bulma telaşı bizi hataya sürüklüyor ama genel olarak bugün zaten oyun bizim kontrolümüzdeydi. Malatya takımı genç oyunculardan kurulu, sezon başından beri gerçekten çok onurlu bir mücadele veriyorlar, hepsini tebrik ediyorum, ayaklarına sağlık, hocalarının da.” Murat Uçkun: "Sahada oynayan oyuncularımızın yaş ortalaması 19" Yeni Malatyaspor Teknik Sorumlusu Murat Uçkun ise, “Sahada oynayan oyuncularımızın yaş ortalaması 19. 17 hafta içerisinde biz çocuklarla beraber hep saha içerisinde kalmaya gayret gösterdik, yaptığımız toplantılarda bunları dile getirmeye çalıştık. Biz sahadan önce her türlü sıkıntı içerisindeyiz, bunu bilenler biliyor, defalarca deklare etmemize gerek yok” şeklinde konuştu. Sahaya genç oyuncularla çıktılarını söyleyen Uçkun, hakemlerin dikkat etmesi gerektiğini söyleyerek şunları söyledi: “Iğdır takımının hakeme ihtiyacı yok. Bizim maça gelen hakemler lütfen dikkat etsinler, 19 yaşındaki çocuklardan bahsediyoruz. Bu çocukları sahanın içerisinde ezmesinler, gördüklerini çalsınlar. İlk yarıya baktığımızda bize faul olmayan pozisyonların aynılarını rakibe faul veriyorlar. 17 haftanın içerisinde sahada kalmak için çaba sarf ettik, yine sarf edeceğiz ama en son bardağı taşıran damla oluyor. Bundan önceki müsabakalarda da oldu. Bu süreçten sonra sahada olabileceğimiz zaman içerisinde zaten Yeni Malatyaspor’un oynadığı maçlar zorluk derecesi yüksek maçlar değil, bu maçları hakem olmadan da iki takımın oyuncuları kendi aralarında da bitirebilirler. Mücadelelerinden dolayı genç kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Iğdırspor’a da başarılar diliyorum.”