POLİTİKA - 21 Aralık 2024 Cumartesi 17:56

Adalet Bakanı Tunç: "Suriye’deki durum karşısında bütün dünya Türkiye’nin dış politikasını takdir ediyor"

A
A
A
Adalet Bakanı Tunç: "Suriye’deki durum karşısında bütün dünya Türkiye’nin dış politikasını takdir ediyor"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Suriye’yi bölüp parçalamak isteyenler, orada mazlumları katleden bir diktatörlüğe hep yıllarca destek oldular. Ve 60 yılın sonunda o diktatör devrildi. O mazlumların ahı tuttu. Suriye’de gelişen bu durum karşısında bütün dünya Türkiye’nin dış politikasını takdir ediyor. Türkiye bölgede hesaba katılmadan hiçbir yapılanmanın mümkün olamayacağını bütün dünya anlamış bulunuyor" dedi.


AK Parti Zonguldak İl Başkanlığı 8. Olağan Kongresi, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla gerçekleştirildi. Kozlu Spor Salonu’nda düzenlenen ve saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu kongrenin açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan, AK Parti iktidarları sayesinde 22 yılda birçok hizmet ve yatırımın yapıldığını ifade etti. Çağlayan, "Cumhurbaşkanımızın arkasında aslanlar gibi durdunuz. Biz Ayasofya’nın zincirlerini kırıp açan Uzunmehmet Camiisini Zonguldak’a bir mühür gibi vuran Recep Tayyip Erdoğan’ın kadrolarında olmaktan gurur duyuyoruz. Torunlarımıza anlatacağımız hikayemiz var. Biz her zaman mazlumların yanında olduk" diye konuştu.


Kongrede önceki dönem il başkanları, milletvekilleri ile mevcut dönem milletvekillerinin yanı sıra İl Koordinatör Milletvekili Ersan Aksu’ya fotoğraflarının yer aldığı tablolar hediye edildi. Aile fotoğrafının çektirilmesinin ardından konuşan AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Muammer Avcı, Saffet Bozkurt ve Ahmet Çolakoğlu kongrenin hayırlı olmasını diledi.



"Yeter ki heyecanımızın, potansiyelimizin farkında olalım"


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur, "Siz değerli yol arkadaşlarımızla güçlü şekilde ilk günkü heyecanımızla yol yürümeye devam edeceğiz. Yeter ki kendi heyecanımızın farkında olalım. Yeter ki Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi hafızaları tazeleyelim. 23 yıl boyunca Türkiye’yi nasıl devraldı nereden nereye getirdi bu yol arkadaşlığının gücü, Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve milletimize olan aşkımızın ve heyecanımızın bu potansiyelimizin farkında olalım" şeklinde konuştu.


Zonguldak’ta AK Parti’ye yakışır bir kongre gerçekleştirildiğini ifade eden Adalet Bakanı Tunç, Zonguldak’ın enerjinin başkenti olduğuna vurgu yaparak, "Zonguldak herşeyi ile tüm ilçeleriyle, doğal güzellikleriyle yerin altıyla üstüyle gerçekten fedakar, çalışkan insanların şehri. Zonguldaklı olmaktan onur ve gurur duyuyoruz. Bir Zonguldaklı olarak bunu söylüyorum" dedi.


Filyos Vadi Projesi’nin yüzyılın hayali olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Filyos’ta büyük bir proje. Yılların hayaliydi. Filyos yüzyılın hayaliydi. Abdülhamid Han’ın hayaliydi. Ve oraya bir liman yapılmaya, liman için çalışmalar başladığında muhalefet itiraz etti. Davalar açıldı. Hatırlıyoruz. Betona yatırım dendi. Burada limana ne gerek var dendi. Ama liman bitti. Hemen limanın açılışıyla doğalgazın keşfi aynı ana denk geldi. Ve Sakarya Gaz Sahası’ndan çıkan doğalgaz yerin üç bin dört bin metre denizin dibi ve o makineler robotlarla kazılarak 170 kilometre denizin altından borular döşenerek, Zonguldak’a Filyos’a doğal gaz ulaştı" ifadelerine yer verdi.



"Bu parti milletin talebiyle kuruldu"


Türkiye’nin ışığının hiçbir zaman sönmeyeceğini, hiçbir gücün de söndürmeye gücünün yetmeyeceğini söyleyen Bakan Tunç, AK Parti’nin millet tarafından kurulduğunu hatırlattı. Altılı masa gibi sosyal ve siyasi bir mühendislik neticesinde masa başında kurulmuş bir parti olmadığını ifade eden Bakan Tunç, "Bu partiyi millet kurdu. Bu parti milletin talebiyle kuruldu. Doksanlı yıllar boyunca o parlamenter sistemin neden olduğu siyasi krizler, ekonomik krizler, istikrarsızlık bir buçuk yılda değişen hükümetler, yatırımsızlık, anarşi ve terör ve temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasından, usanan, bıkan milletimiz ’Türkiye’yi bu sorunlardan, bu krizlerden kurtarsa kurtarsa Recep Tayyip Erdoğan kurtarır’ dedi" ifadelerine yer verdi.



"Bütün Türkiye’yi ateşe vermek, Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan düşürmek için devreye girdiler, başaramadılar"


Dünyanın en büyük havaalanları, en büyük köprüleri ve dünya projelerinin konuşulduğu dönemde Gezi Parkı’nda ateş yakarak bütün Türkiye’nin ateşe verilmek istenildiğini söyleyen Tunç, "Recep Tayyip Erdoğan’ı AK Parti’yi iktidardan düşürmek için o şer güçler devreye girdi. Başaramadılar. Sokakta başaramadıklarını, masa başında başarabilir miyiz diye düşündüler. On yedi yirmi beş emniyet, yargı darbesiyle acaba AK Parti’yi, AK Parti’nin bu yükselişini Recep Tayyip Erdoğan’ın yolunu kesebilir miyiz diye düşündüler. Onu da başaramadılar. Terörü azdırmaya çalıştılar. Orada da başarı olmadılar. 15 Temmuz’da milletimize karanlık bir gece yaşatmak istediler. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, milletimizin şanlı direnişiyle bağımsızlığa, bayrağımıza sahip çıkmasıyla 15 Temmuz karanlık gecesini aydınlığa çevirdik. Milletimize şükran borçluyuz. Her önümüz kesilmeye çalışıldığında milletimiz bize destek oldu, yolumuzu açtı" şeklinde konuştu.



"Bütçede en fazla payı eğitime, gençlerimize ayırdık"


2025 yılı bütçesinin TBMM’de onaylandığını ifade eden Tunç, "Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun. Millet olarak güçlü olalım dedik. Eğitime önem verdik. İşte dün akşam bütçe görüşmeleri onaylandı. Milletvekillerimize çok teşekkür ediyoruz. Yine bütçede en fazla payı eğitime ayırdık. Çocuklarımıza ayırdık. Gençlerimize ayırdık. Savunma sanayimize ayırdık. Ekonomiye ayırdık. Sağlığa ayırdık, ayırmaya devam edeceğiz. Sosyal politikalara ayırdık. Kültüre, adalete ayırdık, güvenliğe ayırdık. Demokrasimizin güçlendirilmesi, temel hak ve özgürlüklerin güçlenmesi noktasında kararlılığımızı milletvekillerimiz kürsülerden bütçe görüşmelerinde ifade ettiler. Türkiye’yi her alanda güçlü etmek için bir kere ekonomide güçlü olmak lazım. Tek haneli rakama düşürdüğümüz enflasyonu tekrar tek haneli rakama düşürmenin zamanı. Bunun için mücadele ediyoruz. Yine memurumuzun, işçimizin, emeklimizin alım gücünü artırmanın gayreti içerisinde olacağız."


AK Parti’nin 22 yıldan bu yana kesintisiz dünya tarihinde görülmemiş bir başarıyı elde etmesinin sebebinin kalkınmacı, reformcu ve icraatçı olması olduğunu söyleyen Tunç, "İcraatlarında hep milletinin sesine kulak vermesi, milletini temsil etmesi, milli iradeyi esas alması, adaletli olmasıdır. 2028’e giderken inşallah halkımızın alım gücünü daha da arttırdığımız bir ortamda ve istikrarlı kalkınma hamlelerinin daha da artarak devam ettiği bir ortamda inşallah 2028’de milletimiz yine durmak yok yola devam diyecek" şeklinde konuştu.



"Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatı’nı yaptık. Orada bir terör devleti kurulmasını engelledik"


AK Parti’nin dış politikasının insanı bir dış politika olduğunu ifade eden Tunç, Suriye’deki gelişmelere de değindi. Suriye’de yapılan harekatlar ile terör devleti kurulmasının engellendiğini belirten Bakan Tunç, "Şimdi 15 Temmuz darbe kalkışmasının hangi sebeple yapıldığını anlayabiliyor muyuz?" diye sordu. "Türkiye’nin Suriye’de ne işi var" sözlerini hatırlatan Tunç şöyle devam etti:


"AK Parti’nin dış politikası, insani bir dış politikadır. İnsancıldır, hakkaniyete, adalete dayalıdır. 22 yıldan bu yana bu dış politikayı gözettik ve mazlumların sesi olduk. Cumhurbaşkanımız, mazlumların sığınağı oldu. Omazlumların sığınağı olan o merkezi hazmedemeyenler var. Biz hep doğrunun yanında olmaya, mazlumun yanında olmaya devam edeceğiz. Bunu Suriye’de böyle yaptık. Birileri Türkiye’nin muhalefeti. Bunlar AK Parti’ye, Cumhur İttifakı’na, muhalefet olmayı Türkiye’ye muhalefet olmak olarak görüyorlar. Türkiye’nin muhalefeti, ana muhalefeti hep ne dedi? ’Türkiye’nin Suriye’de ne işi var’ dedi. Demedi mi? Bir terör devleti kurulmaya çalışılırken 2016’da hemen hain kalkışmanın bir ay sonrasında ’Biz Fırat Kalkan Harekatıyla size, küresel güçlere, burada terör devleti kurdurtmayız’ dedik. Şimdi 15 Temmuz hain kalkışmasının hangi sebeple yapıldığını anlayabiliyor muyuz? Türkiye’de kendilerine göre bir uydu yönetimi oluşturacaklardı. O Fırat Kalkanı Harekatı yapılmamış olacaktı. İşte bu mücadeleyi devam ettirdik. Zeytin Dalı Harekatı’nı yaptık. Barış Pınarı Harekatı’nı yaptık. Ve orada bir terör devletinin kurulmasını engelledik. Suriye’yi bölüp parçalamak isteyenler, orada mazlumları katleden bir diktatörlüğe hep yıllarca destek oldular. Ve 60yılın sonunda o diktatör devrildi. O mazlumların ahı tuttu. Ve Türkiye olarak biz hep o mazlumların yanında olduk. Onlara ensar olduk. Türkiye’nin Suriye’de ne işi var diyenlere itibar etseydik biz bugün terör devletine terör oluşumuna orada engel olabilir miydik? Suriyelilerin Türkiye’de ne işi var dediler hep. Bizi bu nedenle karalamaya çalıştılar. Suriyelilerin Türkiye’de ne işi var diyenlere itibar etseydik. Biz orada çocukların, kadınların, mazlumların, milyonlarca insanın katledildiği bir durumda, vicdan azabı çekmez miydik? Aylan bebeğin o sahile vuran cansız bedenini gördüğünüzde yüreği sızlamayana, insan denebilir mi? Denebilir mi? İşte o Aylan bebekler, şairlere vurmasın diye insani ve insancıl, dış politikamızda mazlumların duasına ve bugün gelinen noktada Suriye’de gelişen bu durum karşısında bütün dünya Türkiye’nin dış politikasını takdir ediyor ve Türkiye bölgede hesaba katılmadan hiçbir yapılanmanın mümkün olamayacağını bütün dünya anlamış bulunuyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a çok çok teşekkür ediyoruz. Diktatör devrildi. Yurdundan kaçmak üzereyken belki de kaçmıştı. Türkiye’nin ana muhalefet lideri ’Esat’la masaya oturmak lazım’ diyebildi. Bunlar vizyonu bu kadar."



"Demokratik, sivil, katılımcı bir anayasayı milletimize hediye etmek zorundayız"


Türkiye’nin ikinci yüzyılına başladığını ve darbe anayasası ile yönetildiğini söyleyen Bakan Tunç, sözlerini şöyle tamamladı:


"Biz cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başladı. Bir darbe anayasasıyla yönetiliyoruz. Darbecilerin yazdırdığı seçilmeyen kişilerin bir araya geldiği ve oluşturduğu bir anayasa. Milletimizin demokratik siyasi hayata bir an önce geçebilmesi için onay verdiği bir darbe anayasasıyla yönetiliyoruz. Anayasamız bugüne kadar madde sayısından fazla değişiklikle karşı karşıya kaldı. Adeta bir yamalı bohçaya dönüştü. O nedenle anayasamızın maddeleri arasındaki çelişkilerle birtakım problemlere yol açıyor. Yargı kurumlarımızın, yüksek yargı kurumlarımızın farklı yorumladığı maddeler var. O nedenle ileride bu farklı yorumların bir krize dönüşmemesi için yeni, demokratik, sivil, katılımcı bir anayasayı milletimize hediye etmek zorundayız. Bunu parlamentomuz inşallah başaracak."


Salondakiler, Bakan Tunç’un konuşmasının ardından AK Parti’nin Muğla Kongresi’ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferans yöntemi ile hitaplarını dinledi. Hediyelerin takdim edilmesinin ardından hatıra fotoğrafı çektirildi. İl Başkanı Mustafa Çağlayan, tek liste ile gidilen kongrede oluşturulan yeni yönetim ile güven tazeledi.



Adalet Bakanı Tunç: "Suriye’deki durum karşısında bütün dünya Türkiye’nin dış politikasını takdir ediyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Muğla ve Bodrum için yeni proje ve yatırım müjdesi Muğla’da çeşitli programlara katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla genelinde devam eden ve planlanan projeleri de açıkladı. Ulaşımdan spora, içme suyundan sağlık tesislerine kadar birçok projenin haberini veren Erdoğan, Muğla ve ilçeleri için çok sayıda yatırım projesinin müjdesini verdi. Bodrum Stadı ve spor tesisi projeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bodrum Stadı ve spor salonu için arazi çalışmalarının tamamlandığını ve Fethiye Stadı için proje çalışmalarının bittiğini belirtti. Bu projelerin inşaatlarına başlanacağını vurgulayan Erdoğan, “İnşallah bu projelerin de ihalesini yapıp inşaatına başlayacağız” dedi. Muğla’daki diğer büyük projeler Erdoğan, Muğla’daki diğer projelerle ilgili de bilgi verdi. Marmaris’te 2 bin kişilik spor salonu, gençlik merkezi ve tenis kortlarının inşaatına devam ettiklerini belirten Erdoğan, Menteşe ilçesinde 6 bin seyirci kapasiteli stadyum ve tartan atletizm pisti yapımı için bu ayın 26’sında ihale yapılacağını açıkladı. “Şimdiden hayırlı olsun,” diyen Erdoğan, bu projelerin hayata geçmesinin Muğla’ya büyük katkı sağlayacağını ifade etti. Sağlık tesisleri ve millet bahçeleri Sağlık alanında büyük adımlar atıldığını belirten Erdoğan, Muğla’da 12 sağlık tesisinin plan, proje ve ihale çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Ayrıca, Muğla’da 6 millet bahçesi projesi olduğunu belirten Erdoğan, “Yatağan ve Seydikemer millet bahçelerimiz açılışa hazır hale geldi. Dalaman, Ula’daki Akyaka, Köyceğiz ve Ortaca’daki Sarıgerme millet bahçelerimizin projelendirme çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Su projeleri ve ulaşım yatırımları Bodrum’a yönelik su projelerini de açıklayan Erdoğan, Sandras İçme Suyu Projesi ile Muğla İl Merkezi’nin su ihtiyacını karşılayacaklarını belirterek “Toplam 7,6 milyar lira maliyetli proje ile 7,32 milyon metreküp su depolanacak, günlük 45 bin metreküp kapasiteli arıtma tesisi ve 80 kilometrelik isale hattı yapılacak” dedi. Ayrıca, Bodrum Barajı projesiyle yıllık 13,2 milyon metreküp su depolanacağını ve 135 bin metreküp arıtma kapasitesiyle Bodrum’un su sorununa çözüm getirileceğini açıkladı. Bodrum-Yalıkavak yolunun kalan 7 kilometrelik kısmının ihalesinin yapıldığını ve inşaat çalışmalarına başlandığını duyurdu. Erdoğan, Muğla’daki ulaşım projeleriyle ilgili de açıklamalarda bulundu. Muğla-Kale yolu üzerindeki çalışmalarının sürdüğünü belirten Erdoğan, Yalıkavak yolunu 2025’te, Seydi Kemer-Kalkan ve Didim-Milas yolunu 2026’da, Söğüt-Seydikemer arasını ise 2027’de bitirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Yerel yönetimlere eleştiriler Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’daki yerel yönetimlerin içme suyu gibi temel sorunlara çözüm üretmediğini belirterek, “Görevi içme suyu sorununu çözmek olanlar, bunu görmezden geliyor” dedi. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde su sorunlarıyla nasıl başa çıktıklarını hatırlatarak, Muğla’daki yerel yönetimlere bu konuda adım atmaları gerektiğini söyledi. Muğla’nın kalkınması için çalışmalar devam ediyor Erdoğan, Muğla’nın kalkınması adına önemli projelerin hayata geçirildiğini belirterek, “Muğla’nın doğal güzellikleri ve turizm potansiyeli çok yüksek. Ancak yerel yönetimler bu avantajları değerlendirme konusunda yetersiz kaldığını üzülerek görüyoruz. Biz ise Muğla’nın kalkınması ve sorunlarının çözümü için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz,” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Muğla İl Kongresi’nin ardından Marmaris’te sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve muhtarlarla bir araya geldi. Programda, Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Aydın Ayaydın, Muğla’nın sorunları hakkında bilgi sundu. Bodrum FK Asbaşkanı Selahattin Polat’ın da katılıdğı toplantıda Erdoğan’la aynı masada oturan Polat Bodrum FK hakkında bilgilendirmede bulundu.
İzmir Gece kulübünde alem yaptığı görüntüler ortaya çıkan SMA’lı bebeğin babası intihar etti İzmir’in Torbalı ilçesinde yaşayan ve 18 günlükken spinal müsküler atrofi (SMA) Tip 1 teşhisi konan İkbal bebeğin yaşam mücadelesi devam ederken, baba Umut Kardeş’in gece kulübünde eğlendiği videolar büyük tepki çekmişti. Tepkilerin ardından kısa bir video paylaşan şahıs intihar etti. Torbalı’da yaşayan 1 yaşındaki İkbal K.’ye 18 günlükken spinal müsküler atrofi (SMA) Tip 1 teşhisi kondu. İkbal bebeğin tek şansı olan zolgensma tedavisi için gereken 1 milyon 819 bin dolar için ise valilik onaylı kampanya hesabı oluşturuldu. Vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları da bu kampanyaya destek olurken, İkbal bebeğin babası Umut Kardeş’in gece kulüplerindeki videoları ortaya çıkmıştı. Tepkilerin ardından bir video yayımlayarak intihar etti Umut Kardeş’in gece kulüplerinde özel masalar ayırttığı, içki şişeleri açtırıp çalışanlara para saçtığı anların görüntüleri sosyal medyada da yayılınca vatandaşlar tarafından büyük tepki görmüştü. Umut Kardeş, tepkilerin ardından sosyal medyada yayımladığı videoda, “Hepiniz beni suçladınız, paraları orda burada yiyor, diye. Hesabı açın bakın, ben bir kuruş para yemiş miyim? Elden verip de dekont göndermediğim bir kişi gelip bana, ‘dekontum gelmedi’… Valiliğe her zaman götürdüğüm dokümanlar ortada. Gelen de belli giden de belli. Ben eşimi buradan kovmadım. 6 ay değil, 2 ay bile olmadı orada. Kavga edip gitmedi. Kardeşiyle beraber gülerek gitti, ondan sonra bir şeyler öğrendim evime gelmesini istemedim. Bir de bunun geçmişi de var. Bizi bilenler biliyor, neden tartıştığımı, neden istemediğimi. Kimse benim hakkımı ödeyemez. Benim kızım için neler yaptığımı gören gördü. Ben bu saatten sonra bu dünyada yokum ama hakkım hiçbirinize helal değil” ifadelerini kullanıp daha sonra araç içerisinde tabanca ile başına ateş etti. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan şahıs, buradaki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.