YEREL HABERLER - 22 Ocak 2012 Pazar 14:32

TEMA’DAN BODRUM’A UYARI

A
A
A
TEMA’DAN BODRUM’A UYARI

TEMA Muğla İl Temsilcisi Okyay Tirli, Bodrum Yarımadasında yaptıkları incelemelerde Yarımada’nın büyük sorunlar ile karşı karşıya olduğunu açıkladı.
Bodrum’da doğanın plansız ve projesiz rant uğruna heba edildiğini belirten Okyay Tirli, çözüm önerilerini açıkladı.
Bodrum belde belediye başkanları ve çevre mühendisleriyle görüşme yaptıklarını belirten TEMA Muğla Temsilcisi Okyay Tirli, “10 gün daha sürecek bu çalışmalarımızın sonucunda TEMA Hukuk müşaviri Ömer Aykul bölgeye gelerek hukuki süreç ile ilgili çalışmalar başlatacağız. Kimse Muğla çevresinde turizme karşı değil, ancak bu projelerin doğayı koruyarak yapılması gerekmektedir. Turist Muğla’nın doğal güzelliklerine gelmektedir. Doğayı plansız projesiz sadece rant olarak görürsek yıllar sonra yanlışlarımızdan dolayı geri dönüşümü olmayan zararlarla karşılaşabiliriz. Bodrum bölgesinde çok değerli belediye başkanları var, çoğu turizmin doğayı koruyarak yapılmasından yana. Çevre sorunlarının çözümünde acilen yapılması gerekenler etkin bir çevre denetim sistemi oluşturulmalıdır. Gelecek nesillerin iyi bir çevre eğitimi ile yetiştirilmesi sağlanmalıdır. Plansız kentleşmeler yerine planlı şehir alanları oluşturulmalıdır. Ormanların çoğaltılması ve korunması sağlanmalıdır. Çöplerin kaynağında ayrıştırılması için çalışmalar yapılmalıdır. Kaliteli yakıtların kullanılması sağlanmalıdır. Çevre sorunlarının önlenmesi için devlet tarafından etkili yasalar oluşturulmalıdır. Yerel yönetimlerin asli görevleri çevre sorunlarının çözümlenmesi olmalıdır. Bunlarla birlikte çevre sorunlarının diğer kaynakları arasında göçler ve düzensiz şehirleşme, kişi başına kullanılan enerji, su, kağıt, kömür vb. artışı, ormanların tahribi, yangınlar ve erozyon, aşırı otlatma ve doğal bitki örtüsünün tahribi, konutlardaki ve işyerlerindeki ısınmadan kaynaklanan (özellikle kalitesiz kömür kullanımı) hava kirliliği, maden, kireç, taş ve kum ocakları, gübre ve zirai mücadele ilaçları, atık bitkisel yağlar ve piller katı atıklar ve çöp, sulak alanların ve göllerin kurutulması ve arazilerin yanlış kullanımı önlenmelidir” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya Büyükşehir Belediyesi kar mesaisine devam ediyor Karla mücadele çalışmalarına devam eden Malatya Büyükşehir Belediyesi, kapalı 45 mahalle yolunda çalışmalarını sürdürüyor. Malatya Büyükşehir Belediyesi 24 Kasım 2024 Pazar günü Malatya’yı etkisi altına alan kar yağışı dolayısıyla çeşitli tedbirler alarak, karla mücadele çalışmalarını titizlikle yürütüyor. Karla mücadele çalışmaları kapsamında şehrin dört bir yanında yol açma, kar küreme ve tuzlama çalışmaları gerçekleştiren Büyükşehir Belediyesi, 269 araç ve 1046 personel ile çalışmalarına devam ediyor. 26 Kasım 2024 (bugün) itibariyle Malatya’da yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle ulaşıma kapanan mahalle yollarının 337’si, Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin yoğun çalışmaları sonucunda tekrardan ulaşıma açıldı. Kar yağışından dolayı kapalı olan 45 kırsal mahallede ise yol açma çalışmaları devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi özellikle ilçelerde ve yüksek kesimlerde etkili olan kar yağışlarında vatandaşların mağdur olmamaları için 7/24 esasına göre çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından Battalgazi (kırsal), Doğanşehir, Doğanyol, Kale, Pütürge, Yeşilyurt (kırsal) ilçelerinde tüm yollar ulaşıma açılırken, Akçadağ’ın 77 mahallesinin 71’i, Arapgir’in 63 mahallesinin 59’u, Arguvan’ın 49 mahallesinin 41’i, Darende’nin 67 mahallesinin 60’ı, Hekimhan’ın 65 mahallesinin 54’ü, Kuluncak’ın 28 mahallesinin 20’si, Yazıhan’ın 33 mahallesinin 32’sinde de yollar ulaşıma açıldı. Öte yandan kar yağışının devam ettiği Pütürge ilçesinde açılan yolların tekrar kapanmaması için gün içerisinde birçok defa yol açma ve tuzlama çalışması yapan ekipler, karla mücadele çalışmalarına devam ediyor.
Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde "Diziler Şiddeti Körüklüyor Mu?" paneli Akdeniz Üniversitesi’nde düzenlenen “Diziler Şiddeti Körüklüyor Mu?” başlıklı panelde, kadına yönelik şiddetin medyadaki temsilleri ve toplumsal etkileri üzerine önemli değerlendirmelerde bulunuldu. Akdeniz Üniversitesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında panel gerçekleştirdi. “Diziler Şiddeti Körüklüyor Mu?” başlıklı panel, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlendi. Uzmanlar kadına şiddeti ele aldı Moderatörlüğünü Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet (KATCAM) Müdürü Doç. Dr. İlkay Kutlar’ın üstlendiği panelde, akademisyenler ve uzmanlar kadına yönelik şiddetin medyadaki temsilleri ve toplumsal etkileri üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Panelde, İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sibel Karaduman, televizyon dizilerindeki toplumsal cinsiyet temsillerini ele alırken, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fulya Sarvan, yerli dizilerin toplumsal cinsiyet ve şiddet karnesini değerlendirdi. Oyuncu ve yönetmen Mehmet Çirik ise sanatın şiddetle mücadeledeki rolünü vurguladı. Psikolog Ezgi Özer de yaptığı konuşmada şiddetin toplum ve öğrenme süreçlerine etkisini açıkladı. Azra Gülendam Haytaoğlu unutulmadı Panelin moderatörlüğünü gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi KATCAM Müdürü Doç. Dr. İlkay Kutlar, “Bugün, kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü. Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne her geldiğimde aklıma Azra Gülendam Haytaoğlu geliyor. Öğrencimiz gencecik yaşında, hayattan koparılmıştı. Türkiye’de maalesef dört kadından üçü hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor. Biz şiddet dediğimiz zaman illaki akıllara fiziksel şiddet gelmesin. Görünür olduğu için fiziksel şiddet konuşuyoruz ama kadınlar sadece fiziksel şiddete değil, bunun yanında psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddete de maruz kalıyor. Şiddeti önlemek için toplumun en temel yapı taşı ailede anne ve baba, çocuklar aile içinde sevgi ve saygıyı, eşitliği, adaleti, vicdan ve hoşgörüyü görmeli ve öğrenmeli, çocuklarına çok iyi rol model olmalı, okulda da bu bilgiler değerler eğitimi ile pekiştirilmelidir. Şiddeti belki de bu şekilde önleyebiliriz. Hepimizin dileği sadece kadına değil, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir canlıya şiddetin uygulanmadığı güzel yarınlara ulaşmaktır. Bunun için de devlet kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına, medyaya kısacası kadın erkek herkese görevler düşmektedir” dedi. Televizyon dizilerinde toplumsal cinsiyet İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sibel Karaduman ise sunumunda, “Toplumsal cinsiyet temsilleri, dizilerde, televizyonda, medyada, temel içeriğimizin konusu. Bütün bu toplumsal yapı içerisinde oluşan ve üretilen cinsiyet rolleri aslında baktığımız zaman kültürel normlar ve değerler sistemi içerisinde bir takım toplumsal dinamikler ile nesilden nesle aktarılıyor. Bu hâkim egemen yapı içerisinde kadının ve erkeğin rolleri tabi ki kimlik oluşturmada çok önemli bir yer kaplıyor ve bu ataerkil değerler sisteminin yaygın olduğu toplumlarda da toplumsal yaşam alanı belli bir şekilde kadın ve erkek rolleri üzerinden kuruluyor” diye konuştu. Kadına şiddet konulu afiş çalışmaları Etkinlik kapsamında ayrıca, Muratpaşa BİLSEM öğrencilerinin kadına şiddet konulu afiş çalışmaları sergilendi. Sergi, öğrencilerin şiddete karşı farkındalık sağlamaya yönelik anlamlı mesajlarını yansıttı. Özellikle, “Kızınızın Mesleği Dayak Yiyici Olmasın Dikkat!” sloganını içeren afiş çalışması, katılımcılar arasında büyük ilgi uyandırdı. Sergiyi ziyaret edenler, gençlerin bu tür sosyal sorunlara duyarlı yaklaşımlarının gelecekte toplumsal dönüşüm açısından umut verici olduğunu belirtti.