KÜLTÜR SANAT - 15 Aralık 2024 Pazar 11:34

Yenişehir Belediyesi Mola Evi açıldı

A
A
A
Yenişehir Belediyesi Mola Evi açıldı

Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediyesi, Güvenevler Mahallesi’nde baştan aşağı yenilediği Güven Parkında ’Mola Evi’ni hizmete açtı. Çayın 2 TL’den satılacağı ’Mola Evi’nin açılışında konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, ocak ayında Kent Lokantası da açacaklarını söyledi.


Yenişehir Belediyesi, kentin en yoğun bölgelerinden birinde bulunan Güven Parkını yeniledi. Yaklaşık 2 bin metrekarelik bir alana sahip olan park, modern bir yaşam alanı olarak tasarlandı. Vatandaşların ihtiyaçlarını ve beklentilerini göz önünde bulunduran Yenişehir Belediyesi, parka yürüyüş yolları, oturma grupları, çocuklar için güvenli ve eğlenceli oyun alanları ve açık hava spor aletleri yerleştirdi. Her yaştan vatandaşın keyifle vakit geçirebileceği bir mekân haline gelen Yenişehir Belediyesi Güven Parkında Mola Evi de inşa edildi.



“Seçim öncesi verdiğimiz sözlerden biri olan mola evlerimizin ilkini açmış olduk”


Emekli vatandaşlar başta olmak üzere her kesimden Yenişehirliye, uygun fiyatlarla hizmet verecek Mola Evi’nin açılışı yapıldı. Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, açılışta yaptığı konuşmada, park ve içindeki Mola Evi ile ilgili şunları söyledi: “Güven Parkı ve içerisindeki mola evimiz kentimizin çok özel bir yerinde bulunuyor. Burası yaklaşık 2 bin metrekare alanda şekillendi. Parkımızı baştan aşağıya yenileyerek, Yenişehir’e yakışır bir hale getirdik. Seçim öncesi verdiğimiz sözlerden biri olan mola evlerimizin ilkini açmış olduk. 2024 yılı, özellikle emeklilerimizin en çok etkilendiği bir yıl oldu. Maalesef iki emeklinin maaşının bir ev kirasına yetmediği bir dönemi yaşıyoruz. Bir kahvenin fiyatı 200 TL’ye çıkarken, emekli maaşları 10-12 bin TL seviyelerinde kalıyor. Bu koşullarda vatandaşlarımızın yanında olmak, bizim sorumluluğumuz. Bu alanda çalışan esnafımızı suçlamıyorum. Onlar da mevcut koşullara yetişebilmeye çalışıyor. Vatandaşımızın her sorununda yanlarında olma sorumluluğunu taşıyoruz. Bunun için seçildik. Biz de seçim öncesinde dedik ki; ‘parklarımızda mola evleri açacağız, buralarda çay 2 TL olacak, diğer içecekler ve simit gibi aperatifler çok uygun fiyatlarla satılacak. Mola evlerimiz aynı zamanda bir sosyalleşme alanı haline gelecek.’ Verdiğimiz sözleri tutmak için tüm gayretimizle çalışıyoruz.”



Yenişehir Belediyesi Kent Lokantası açıyor


Vatandaşlara uygun fiyatlarla hizmet verecek Kent Lokantası açacaklarını belirten Başkan Özyiğit, “Yeni Kafede de fiyatlar oldukça makul seviyede. Şimdi de Kent Lokantası açacağız. Yıllardır hizmet veren aşevimiz her gün 700 kişiye yemek sunuyor. Ayrıca, gelip yemek alamayan 200 vatandaşımıza evlerine yemek götürüyoruz. Sosyal hizmet ekibimiz çalışmalarını sürdürüyor. Geçim sıkıntısı çeken dar gelirli ailelere Yenişehir Halk Kart ile aylık nakdi destek sağlamaya devam ediyoruz” diye konuştu.



“Yenişehir’in yarınları, bugün attığımız bu adımlarla daha da güzelleşecek”


İnşaatları devam eden yeni projelere de değinen Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Ağustos ayında temelini attığımız 3 projemizin inşaatı devam ediyor; beceri temelli eğitim anlayışını dördüncü sınıfa kadar devam ettireceğimiz ilkokulumuz, kentin en büyük kütüphanesi ve taziyeevi ile kütüphaneden oluşan kültür komplkesimiz. Menteş Mahallesi’nde açtığımız Kerimoğlu Kültür Kompleksinde yer alan Nuri Ulusu Kütüphanesi her gün tıklım tıklım dolu. Eğriçam, Akkent ve Batıkent mahallelerinde de yeni kültür kompleksimizin inşaatına devam ediyoruz. Dar gelirli ailelerimizin çocukları doğru mekânlarda ders çalışma fırsatına sahip olabilsinler diye mahallelerimize kütüphaneler kuruyoruz. Her bir projemizde, halkımızın taleplerine kulak vermeye devam edeceğiz. Yenişehir’in yarınları, bugün attığımız bu adımlarla daha da güzelleşecek” şeklinde konuştu.



Yenişehir Belediyesi Mola Evi açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İbrahim Öztek: “Çalışmalarımızı Türkiye’ye ve tüm dünyaya yaymaya çalışacağız” Milli Olimpiyat Komitesi Üyesi Prof. Dr. İbrahim Öztek, Türk mücadele sporlarını uluslararası platformlara taşımak istediklerini aktararak, “Çalışmalarımızı Türkiye’ye ve tüm dünyaya yaymaya çalışacağız” dedi. Türk Mücadele Sporları Kurultayı, bu yıl ilk kez Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya Milli Olimpiyat Komitesi Üyesi Prof. Dr. İbrahim Öztek ve İstanbul Aydın Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Kemal Tamer de katılım sağladı. Öztek ve Tamer, kurultayla ilgili görüşleri hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu. “Bazı spor dalları üvey evlat muamelesi görmektedir” Organizasyonun amacının Türk mücadele sporlarının ilke ve dünya genelinde tanıtmak olduğunu dile getiren Prof. Dr. İbrahim Öztek, “Bugün bir kurultay düzenliyoruz. Bu kurultayın amacı Türk mücadele sporları veya Türk savaş sanatları gibi sporlarımızla ilgili olarak çalışan, sporcu yetiştiren ve ülkemizde geniş çaplı bir çalışma alanı bulan değerli arkadaşlarımızın bugüne kadar yapmış oldukları çalışmaları değerlendirmektir. Bugün bu alanda düzenlemiş olduğumuz ilk kurultay olacak. Bazı spor dalları üvey evlat muamelesi görmektedir. Devletimiz, her spor branşına, öngördüğü kurallara uymadığı için haklı olarak pek sahip çıkma durumunda olmuyor. Bu durumda bizler, devletin katkılarıyla birlikte Türk mücadele sporlarını ne şekilde geliştirebiliriz? Ne şekilde bu spor dallarını bir çatı altında toplayabiliriz? Ve devletimizin imkânlarını da bu çatı altındaki hocalarımız ve sporcularımıza ne şekilde yansıtabiliriz? Amacımız budur” diye konuştu. “Çalışmalarımızı Türkiye’ye ve tüm dünyaya yaymaya çalışacağız” Gerçekleştirilen ilk kurultayın büyük önem taşıdığını vurgulayan Öztek, “Bugünkü kurultayımıza Türkiye’nin dört bir yanından pek çok spor adamı, çalıştırıcı, bilimselliği olan değerli hocalarımız, eskiden sporcu olup da bugün hocalık yapan değerlim arkadaşlarımız katılım sağladılar. Her katılımcı kendi branşını tanıtacak ve kendi branşları hakkında tanıtıcı video gösterilerinde bulunacaklar. Biz bu çalışmalarımızı daha sonra Türkiye’nin dışına da yansıtacağız. Çünkü ülkemizin dışında da bu spor dallarıyla ilgilenen çok sayıda sporcu ve hocalarımız var. Bugün sanırım Azerbaycan’dan da bir katılım olacak. Onların da Alpagut diye bir Türk spor cenk sanatı olarak yaptıkları bir çalışma var. Bu branşı da tüm dünyaya yayma çalışmaları yapıyorlar. Bugün kurultayımızdaki çalışmalarımız Türkiye geneli olsa da ileride daha ulusal boyutta gerçekleştireceğiz. Mümkün olduğu şekilde bu girişimimizi genişleteceğiz Türkiye’ye ve tüm dünyaya yaymaya çalışacağız” şeklinde konuştu. Kemal Tamer: “Çalışmaların büyütülmesi ve daha geniş alanlara ulaşması gerektiğini düşünüyorum” İstanbul Aydın Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Kemal Tamer ise, “Daha önceki yıllarda 25 yıl Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Başkanlığı yaptım. Bu arada Uluslararası Üniversite Spor Federasyonu’nda 20 yıl, Avrupa Üniversite Spor Birliği’nde de 16 yıl yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptım. Şu anda da akademik çalışmalarıma devam ediyorum. Bugünkü toplantının Türk mücadele sporlarını uluslararası platformlarda tanıtabilmek adına önemli olduğunu düşünüyorum. Öncelikle bizim bu sporları tanıyıp sonra tüm dünyaya tanıtmamızın daha doğru olacağını düşünüyorum. Çok fazla değerli insan, özverili çalışmalarıyla bu alana hizmet ediyorlar. Ve bu alanda gençlerimizi yetiştirmeye çalışıyorlar. Bu çalışmaların büyütülmesi ve daha geniş alanlara ulaşması gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizde öncelikle eğitim kurumlarında bu sporların yaygınlaştırılması, organizasyonlar kurulduktan sonra da uluslararası boyut kazandırılması gerekir. Zaten Türki devletlerde gerekli altyapı var. Bu altyapının canlandırılarak tanıtmakta fayda var. Neden bizim sporlarımızdan bir tanesi bütün dünyada tanınmasın? Neden bütün dünya gençleri, bizim sporumuzu Türk sporu olarak yapmasınlar? Özellikle mücadele sporlarına baktığımızda uzak doğu ülkeleri, bu sporları dünyaya tanıtarak hem ülkelerinin reklamını yapmakta hem de kendi geliştirdikleri sporun insanlık tarafından benimsenmesini sağlamışlar. Bizim de bunu yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bir an önce bir yerlerden başlamamız gerekiyor. Bu kurultayında bu anlamda yararlı olacağını düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.
Aydın Programlanmış Hücre Ölümü sistemi ile kanser ve enfeksiyonlara karşı mücadele edilecek Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Teknokent bünyesinde 18 patentli çalışmasıyla dikkat çeken Karya Farma HBX Ar-Ge, inovatif bir tedavi yöntemiyle kanser ve enfeksiyon hastalıkları ile mücadele çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda çalışmalarını ‘Programlanmış Hücre Ölümü Sistemi’ üzerinde sürdüren Karya-Farma, yeni çalışmalarının kanser ve enfeksiyonlara umut olduğunu belirtti. Karya Farma HBX-2371’in doğal bileşenlere dayalı ve toksik yan etkileri minimuma indirilmiş birçok patenti bir arada bulunduran bir tedavi yöntemi sunduğu kaydedildi. Karya Farma HBX Ar-Ge Kurucusu Hakan Başlık, projenin, kanser hücrelerinin metabolizmasını bozarak apoptozu (programlanmış hücre ölümü) tetikleyen, bağışıklık sistemini güçlendiren ve hücresel düzeyde iyileşmeyi hedefleyen yenilikçi bir formülasyona sahip olduğunu Kaydeden Başlık, “Bu tedavi yöntemi; oral, topikal, lipozomal, inhalasyon, serum ve rektal fitil gibi farklı uygulama yollarıyla bireysel ihtiyaçlara uygun hale dönüştürülüyor. Böylece tüm kanser türlerinde ve enfeksiyon hastalıklarında etkili bir çözüm sunmayı amaçlıyoruz” dedi. Proje’nin, çok yönlü bir tedavi yaklaşımıyla öne çıktığını ifade eden Başlık ürünlerin oral kullanım, nebulizatör yoluyla uygulama, kapsül formunda kullanım, topikal uygulama, lipozomal uygulama, rektal fitil formu ve serum formunda uygulama sistemi ile uygulandığını kaydetti. Başlık, projenin başarısının multidisipliner bir yaklaşımla mümkün olduğunu belirterek, “Onkolog, farmakolog, biyokimyacı, nefes terapisti ve diyetisyenlerden oluşan bir ekip, tedavinin her aşamasında hastaları destekleyecek. Tedavinin etkinliği düzenli kan testleri, PET/CT görüntülemeleri ve biyomarker analizleriyle kontrol edilecek” dedi. Karya Farma’nın Ar-Ge ekibi, laboratuvar ortamında test ettiği HBX-2371 formülasyonunu klinik deneylere taşımaya hazırlandığı, tedavi sürecinin akut vakalarda 6 ay gibi kısa bir sürede sonuç verebileceğini söyleyen Başlık, “Kronik vakalarda ise uzun vadeli destek tedavileriyle hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. HBX-2371, tamamen doğal bileşenlere dayalı bir ürün. Toksik yan etkileri azaltmayı ve hastaların bağışıklık sistemlerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Projede nanoteknoloji ve biyoteknoloji gibi ileri düzey teknolojileri kullanıyoruz” dedi.