TEKNOLOJİ - 11 Haziran 2024 Salı 09:26

Gübre kaplama ve katkı maddelerinde yerli ürün arayışı

A
A
A
Gübre kaplama ve katkı maddelerinde yerli ürün arayışı

Mersin Üniversitesi’nde (MEÜ) yürütülen proje ile gübrede yaşanan ’kekleşme ve tozlaşma’ sorunu için yeni malzemelerin sentezlenmesi ve patentli yerli ürünlerin elde edilmesi amaçlanıyor. Halihazırda kekleşme ve tozlaşma sorununa karşı kullanılan ithal ürünlere bağımlılığın azaltılarak, elde edilecek yerli ürünlerin kullanılması hedefleniyor.


Üniversite-Sanayi iş birliği kapsamında Toros Tarım ile yürütülen "Gübrelerin Üretim Sonrasında Fiziksel Özelliklerinin Korunması Amacıyla Alternatif Kimyasal Ürünlerin Sentezi, Karakterizasyonu ve Proses Optimizasyonu" başlıklı proje, Sanayi Doktora Programı çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bahadır Kürşad Körbahti’nin yöneticiliğini yaptığı projeyle gübrede yaşanan ’kekleşme ve tozlaşma’ sorunu için yeni malzemelerin sentezlenmesi ve patentli yerli ürünlerin elde edilmesi amaçlanıyor.



"Gübrelerle ilgili önemli iki sorun var"


Tarımda sürdürülebilirliğin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Körbahti, sürdürülebilir tarım alanında gerek Türkiye’de, gerekse dünyada gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri ile elde edilen; insan, hayvan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri olmayan yöntem ve ürünlerin önem kazandığını söyledi. Yürüttükleri proje ile gübrelerin üretim sonrasında fiziksel özelliklerinin iyileştirilmesine yönelik yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri üzerine çalışma yaptıklarını ifade eden Körbahti, gübrelerle ilgili önemli iki sorun olduğunu belirtti. Bunların ’kekleşme ve tozlaşma’ olduğuna dikkat çeken Körbahti, üretim sonrası gübrenin toprağa ulaşıncaya kadar birçok dış müdahaleye maruz kaldığını, bunun da topaklanma olarak bilinen ’kekleşme’, dağılmasıyla da ’tozlaşma’ yaşandığını kaydetti. Bunun da gübrede verim kaybına neden olduğuna işaret eden Körbahti, amaçlarının bu verim kaybını yerli ürünlerle minimize etmek olduğunu kaydetti.



"Amacımız, ulusal kaynakları kullanarak yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri geliştirmek"


Gübrelerin tarımsal verim ve tarımsal üretim için önemli kimyasal maddeler olduğunu belirten Körbahti, şöyle devam etti:


"Gübreler iki özellikleriyle belirleniyor. Bunlar kimyasal özellikleri ve fiziksel özellikleri. Kimyasal özellikleri gübrenin bitkiye yarayışlılığıyla ilgili bir özellik. Fiziksel özelliği ise depolama, taşıma ve muhafaza etme aşamasında gübrenin özelliklerini korunmasıyla ilgili bir nitelik. Çalışmamızda, NPK gübreler, azotlu gübreler ve organomineral gübrelerle ilgili kekleşme ve tozlaşma sorununa yönelik katkı maddeleri ve yeni kaplama maddeleri geliştirmek."


Üzerinde çalıştıkları ürünlerin ithal edildiğini vurgulayan Körbahti, amaçlarının ulusal kaynakları kullanarak patentlenebilecek yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri geliştirmek olduğunu kaydetti.



"Projenin iki önemli çıktısı var"


Dünyada yıllık 150-200 milyon ton civarında, Türkiye’de ise yıllara göre değişkenlik gösterse de ortalama 6 milyon ton gübre tüketiminin söz konusu olduğunu ifade eden Körbahti, "Bu kaplama malzemeleri ton başına 1-2 kilogram kullanılıyor. Yüzde 10 kadar verim kaybını göz önünde bulundurursak, bu 600 bin ton kadar bir ürün kaybı anlamına geliyor. Bu nedenle yapacağımız çalışmanın önemli olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Projenin iki önemli çıktısı olduğunu dile getiren Körbahti, şöyle devam etti:


"Bu çıktılardan birincisi ulusal kaynaklarımızla yeni ürünler geliştirmek. İkinci çıktısı ise sanayinin ihtiyacı olan doktoralı yetişmiş personel tedariki sağlamak. 11. ve 12. kalkınma planlarını incelediğimiz zaman farklı çalışma grupları tarafından hazırlanan, Cumhurbaşkanımız tarafından da onaylanan bu planlarda özellikle sanayi için yetişmiş doktoralı elemanların teşvik edilmesi ve bu konuda üniversite sanayi iş birliği çalışmalarının yapılmasına yönelik yaklaşımlar mevcuttu. Dolayısıyla biz bu her iki alanda da ülkemize katkı yapmayı hedefliyoruz."



"Bir kaplama malzemesi geliştirdik"


Projenin 7 yıllık olduğunu belirten Körbahti, 2019 çağrısıyla projeye başvurduklarını, 2020’de desteklendiğini ve 2021 yılında da sözleşme imzaladıklarını kaydetti. Şu anda projenin 4. yılında olduklarını ifade eden Körbahti, "4 yıllık süre aslında bursiyerlerimizin doktora eğitiminin tamamlanması, daha sonraki kısım ise özel sektörde istihdam aşaması olmak üzere 7 yıllık bir süreyi kapsıyor" diye konuştu. Devam eden çalışmada 3 bursiyerin görev yaptığını aktaran Körbahti, şöyle devam etti:


"Bursiyerlerimizden biri NPK kompoze gübreler üzerine çalışmasını yaptı. Bir kaplama malzemesi geliştirdik. Kendisi projemizden nisan ayında mezun oldu. Diğer 2 öğrencimizin çalışmaları devam ediyor. Organomineral gübrelerin tozlaşmasına yönelik katkı maddeleri geliştirilmesi ve azotlu gübrelerle ilgili kaplama malzemesi geliştirilmesiyle ilgili çalışmalarımız halihazırda devam ediyor. Tahminen 2025 yılının Ağustos ayında tamamlamayı planlıyoruz."



Gübre kaplama ve katkı maddelerinde yerli ürün arayışı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Çorum, Türkiye Güreş Şampiyonası’na ev sahipliği yapıyor Çorum’un ev sahipliğinde gerçekleşecek Türkiye Güreş Şampiyonası öncesi teknik toplantı gerçekleştirildi. Çorum, Türkiye’nin dört bir yanından gelen genç güreşçilere kapılarını açıyor. U20 Kadınlar ve Erkekler Türkiye Güreş Şampiyonası, 11-16 Nisan 2025 tarihleri arasında Çorum Belediyesi’nin ev sahipliğinde Yeni Çorum Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek. Organizasyon öncesinde müsabaka teknik toplantısı, Türkiye Güreş Federasyonu As Başkanı ve aynı zamanda Çorum Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yağbat’ın başkanlığında yapıldı. Yeni Çorum Spor Salonu’nda yapılan toplantıda organizasyonun işleyişi, kurallar ve müsabaka takvimi ele alındı. Toplantıya Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Demirkıran, Uluslararası Güreş Hakemi Prof. Dr. İbrahim Cicioğlu ve Türkiye genelinden gelen antrenörler katıldı. Türkiye Güreş Federasyonu tarafından düzenlenen şampiyonada grekoromen, serbest ve kadınlar kategorilerinde müsabakalar yapılacak. Şampiyona, 11 Nisan’da U20 Grekoromen Güreş müsabakaları ile başlayacak. 13 Nisan’da serbest stil, 15 Nisan’da ise kadınlar güreş müsabakaları gerçekleştirilecek. Heyecan dolu karşılaşmalar, 16 Nisan’daki final müsabakalarıyla sona erecek. Yapılacak güreş müsabakalarıyla ilgili olarak Çorum Belediye Başkan Yardımcısı ve Türkiye Güreş Federasyonu As Başkanı İsmail Yağbat, "Çorum’un önemli bir spor organizasyonuna ev sahipliği yapmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Güreş, milletimizin köklü değerlerinden biri. Genç sporcularımızı burada ağırlamak bizim için büyük bir onur. Tüm sporseverlerimizi şampiyonayı izlemeye davet ediyoruz." Dedi.
Osmaniye Kaşlarına kavuşan minik Aysima, şimdi daha mutlu Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet, mahalle gezisi sırasında fark ettiği 8 yaşındaki Aysima İlengiz’in sonradan dökülen kirpik, kaş ve saçlarının tedavisi için ailesine yardımcı olacağının sözünü verdi. Başkan Çenet’in girişimleri ve kentteki bir güzellik merkezinin destekleriyle minik Aysima, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde kaşlarına kavuştu. Şimdi çok mutlu olduğunu ifade eden ve en kısa zamanda saçlarına da kavuşmak istediğini söyleyen minik Aysima, yardımlarından dolayı Başkan Çenet’e ve kaşlarının yapılmasında emeği geçen Zeynep Demir’e teşekkür etti. Öte yandan, Aysima’ya protez saç için de çalışma başlatıldı. Belediye Başkanı İbrahim Çenet, Kazım Karabekir Mahallesi’ndeki ziyaretleri sırasında bakkal dükkanı işleten babasının yanında bulunan Aysima İlengiz ile tanıştı. Başkan Çenet, Aysima ile sohbetinde, "Kızımız bu günleri de aşar, büyür, iyileşir ve eski günlerine döner. Zaten sağlık problemi yok, inşallah biz de yardımcı olacağız kendisine ve kaşlarına ve saçlarına kavuşacak yeniden. Ankara’da, İstanbul’da ileri tedavisi varsa bunun araştırmasını yapalım ve tedavisi varsa tedavisini en kısa zamanda yaptıralım" dedi. Başkan Çenet ziyaret sırasında Aysima’ya oyuncak hediye etti. Başkan Çenet’in bu yardım girişiminin ardından Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlı Sosyal Hizmetler birimi tarafından evinden alınan Aysima’nın kaşlarına, götürüldüğü güzellik merkezinde kalıcı makyajla microblading uygulanarak kaş yapıldı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenlerine kaşları ile katılacak olmanın mutluluğunu yaşayan Aysima İlengiz, başta Belediye Başkanı İbrahim Çenet olmak üzere güzellik merkezi çalışanlarına teşekkür etti. Aysima’nın saçları döküldüğü için kötü günler yaşadığını ifade eden güzellik merkezi sahibi Zeynep Demir, "Biz de bugün Aysima’nın kaşlarını yaparak onu mutlu ettik. Bu konuda bizlere öncü olan Belediye Başkanı İbrahim Çenet’e de teşekkür ederiz. Benim için büyük bir mutluluk oldu. Böyle bir güzel projede, iyilik içerisinde yer aldığım için çok mutluyum" şeklinde konuştu. Çocuğunun 2 yaşından bu yana kaş ve saçlarının döküldüğünü söyleyen anne Meryem İlengiz ise, "Belediye Başkanımız İbrahim Çenet, mahalle ziyaretinde Aysima ile tanıştı. Sonrasında önder oldu ve sağ olsun kaşını yaptırdı. Yakın zamanda da saçlarına kavuşacak inşallah. Sonrasında doktor tedavisi için de bir araştırma içerisindeler. İnşallah tedavi sonrasında da daha iyi daha güzel günler bizi bekleyecek" diye konuştu. Aysima’nın okulda kaş ve saçları olmadığı için zor günler geçirdiğini ifade eden anne İlengiz, "Eve gelip bana benim üzülmememi istemediği için yansıtmamaya çalışıyordu ama kuzeni anlatıyordu. Çok içine kapandı evden çıkmamaya başlamıştı. 23 Nisan kutlamalarına yetiştirmek için çalıştılar. Çok şükür kaşlarına bugün kavuştu, çok da güzel oldu kızım. Çok mutluyuz. Ellerine sağlık Zeynep hanımın, herkesten Allah razı olsun. Saçı için de uğraşılıyor, inşallah saçlarına da kavuşur Aysima kızım" dedi.
Kayseri ERÜ’de ’Amfilerden Setlere Yönetmenlik’ paneli düzenlendi Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Radyo Televizyon Ve Sinema Kulübü ve Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (UNİDES) tarafından düzenlenen ’İletişim Zirvesi 2025’ kapsamında ’Yüzlerde Anadolu Kişisel Fotoğraf Sergisi’ ve ’Amfilerden Setlere Yönetmenlik’ paneli düzenlendi. İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe; Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Akdağ ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Etkinlikte ilk olarak, İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Küratör Doç. Dr. Mehmet Köprü ve İletişim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Ceyhun Bağcı tarafından hazırlanan ’Yüzlerde Anadolu Kişisel Fotoğraf Sergisi’nin açılışı gerçekleştirilerek, davetliler tarafından gezildi. Sergi açılışının ardından panelin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, öğrenciler tarafından düzenlenen etkinliklere önem verdiklerini söyledi. İletişim zirvesinin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Altun, şunları kaydetti; "Özellikle öğrenci kulüplerimizle bir araya geliyorum. Onlarla çeşitli ortamlarda sohbetlerimiz oluyor. Bu programda da özellikle Erciyes Üniversitesi Radyo, Sinema ve Televizyon Kulübü’nün de katkı ve etkileri tabiki tartışılmaz. Gençlik ve Spor bakanlığı da her daim bu programlar da yanımızda olması ayrı bir güzellik. Üniversite hayatı sadece eğitimin alındığı bir süreç değildir. Mutlaka bireyin kendi çevresine duyarlı olması, sosyal bir süreçlere de açık olması bence kaçınılmazdır." Rektör Prof. Dr. Fatih Altun’un konuşmasının ardından panele geçildi. İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Önürmen’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Yönetmen Ömer Baykul tarafından öğrencilere meslek hayatlarındaki kariyer planlamaları konusunda bilgi verildi. Panel, teşekkür belgesi takdiminin ardından sona erdi.
Ankara Nisan ayında gelen kar Ankaralıları sevindirdi Ankara’da nisan ayında yağan kar, Ankaralı vatandaşların yüzünü güldürdü. Bir süredir mevsim normalleri dışında yaşanan hava değişiklikleri ile Başkent, nisan ayında beyaza büründü. Sabaha karşı başlayan ve öğle saatlerine kadar süren kar yağışını Ankaralılar sevinçle karşıladı. Kızılay’da seyyar simit satıcısı olan Halis Kara, barajların boş olmasına üzüldüğünü belirterek, "Memleketin ihtiyacı vardı, çok güzel oldu. Tertemiz oldu Ankara havası, mikrop gitmiş oldu. Biraz işler düştü ama yapacak bir şey yok. Bu günümüze şükürler olsun. Önemli olan karın yağması. Su yoktu, barajlarımız boştu. Çok iyi oldu" ifadelerini kullandı. Uzun süredir Ankara’da kar yağmadığını ve kışın geçmiş yıllardaki gibi geçmediğini söyleyen Türkan Alkum, "Çok güzel oldu. Ülkemizin buna ihtiyacı vardı. Hele Ankara’nın bilhassa, suyumuz iyice azaldı. Kar berekettir, yağmur da bereketti. Zavallı insanların evini sel götürüyordu ama hiç olmazsa toprak emecek, ülkemiz daha bereketli olacak, şehrimiz daha temiz olacak. Çok mutluyum karın yağmasına. İnşallah hep böyle güzel karlar yağar" diye konuştu. Yağışın bereketinden faydalanılması gerektiğini ve bundan sevinç duyduğunu söyleyen Dursun Kara, "Bereket, ekinlerimize, mahsullerimize, her şeyimize bereket. Allah’ımızın bir nimeti. Yağmur 2 gün Karadeniz usulü güzel yağdı. Ekinlere fayda eder. Kar, az az verdiği için suyu hem barajlarımıza hem ekinlerimize fayda" dedi.