TEKNOLOJİ - 27 Ağustos 2024 Salı 10:53

Dijital köy Buluşmaları projesi genişliyor

A
A
A
Dijital köy Buluşmaları projesi genişliyor

Mersin Büyükşehir Belediyesinin ’Dijital Köy Buluşmaları’ projesi her geçen gün genişleyerek devam ediyor. Akdeniz ilçesinde teknolojiyle buluşturulan çocuklar robot kullanıp, ahşap işleme stantlarında ahşap figürlerden anahtarlık yaptı.


Büyükşehir Belediyesinin Mezitli ve Tarsus ilçelerinde faaliyet gösteren, geleceğin mühendisleri ve bilim insanlarının yetiştiği Kadın ve Çocuk, Bilim ve Teknoloji atölyelerinde robotik kodlama, oyun geliştirme ve 3D tasarım eğitimleri veriliyor. 7-17 yaş aralığındaki öğrencilerin yaşadığı deneyimlerin tamamı, kırsal mahallerde yaşayan çocuklarla buluşturuluyor. Atölyelerde eğitim alan öğrenciler, gidilen kırsal mahallelerdeki etkinliklerde çocuklara gönüllü öğretmenlik de yapıyor.


Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi bünyesinde hizmet veren Kadın ve Çocuk, Bilim ve Teknoloji atölyelerindeki etkinliklerin bir araya getirildiği Dijital Köy Buluşmaları projesinin son durağı ise Akdeniz ilçesindeki Barış Mahallesi oldu. Robotik kodlama, stem, ahşap işleme, 3D tasarım, VR gözlük deneyimi ile çocuklar birçok farklı etkinlikle buluşturuldu. Barış Mahallesi’nde 7’den 70’e her yaştan vatandaşın katıldığı etkinlikte çocuklar; Kadın ve Çocuk, Bilim ve Teknoloji atölyelerinde yapılan robotları kullanıp, ahşap işleme stantlarında ahşap figürlerden anahtarlık yaptı. Stem çalışmaları da yapan çocuklar için ayrıca yüz boyama etkinliği gerçekleştirildi. Çocuklara patlamış mısır, pamuk şeker ve limonata ikramında da bulunuldu.



"Çocuklara bilim ve teknolojiyi ulaştırıyoruz"


Kadın ve Çocuk, Bilim ve Teknoloji atölyesi sorumlusu Emre Aşkın, muhtarın talebi üzerine geldikleri Barış Mahallesi’nde çocukları teknolojiyle buluşturduklarını ifade etti. Dijital Köy Buluşmaları kapsamında 13 ilçeden gelen bütün taleplere yetişmeye çalıştıklarını belirten Aşkın, "Daha önce birçok yere gittik. Gitmeye de devam edeceğiz. Şu anda yoğun bir talep var. Bilim otobüsümüz aracılığıyla, çocuklara bilim ve teknolojiyi ulaştırıyoruz. Son zamanlarda yaptığımız çalışmalarla teknolojinin ne kadar önemli olduğunu, çocuklarda ne kadar fark oluşturduğunu gözlemledik" dedi.


Her talebe yanıt verdiklerini dile getiren Aşkın, "Bu kapsamda Mezitli ve Tarsus’taki atölyelerimizde bulunan imkanları sahaya çıkarıyoruz. Ahşap atölyemiz var, sanal gerçeklik gözlüklerimiz var, 3D kalem atölyemiz var. Robotik kodlamayla ilgili etkinlikler sunuyoruz. Amacımız, onlara etkinliklerle farkındalık kazandırmak ve atölyemizi tanıtmak. Mezitli ve Tarsus’ta eğitimlerimiz devam ediyor" diye konuştu.


Etkinlikte dağıtılan, Kadın ve Çocuk, Bilim ve Teknoloji atölyeleri öğretmenlerinin hazırladığı ‘Bilimin İzinde Geleceğin Peşinde’ dergisinin yapay zeka destekli ilk çocuk dergisi olma özelliği taşıdığına dikkat çeken Aşkın, dileyen herkesin dergiyi atölyelerden temin edebileceğini kaydetti.



"Gençlerimiz Z kuşağı. Onlar için ideal bir etkinlik oldu"


Barış Mahallesi Muhtarı Metin İlkyaz da taleplerinin bir hafta içinde gerçekleştirildiğini belirterek, "Bu zor süreçte çocuklarımıza, ailelere böyle güzel bir etkinlik yapıldığı için çok mutluyum. Gençlerimiz Z kuşağı. Onlar için ideal bir etkinlik oldu" ifadelerini kullandı.


Aileler, etkinliğin çocukları için çok yararlı olduğunu düşünürken, çocuklar da bilimsel projeleri eğlenerek öğrendiler.



Dijital köy Buluşmaları projesi genişliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Türkiye’deki bu 24 il büyük tehlike altında Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Türkiye’de 5.5 ve üzeri deprem üretebilecek nitelikte 500 diri fayın bulunduğunu söyledi. Türkiye genelinde merkezinden bu fayların geçtiği 24 şehir olduğunu belirten Aykan, bu 24 ilin her an tehlike altında olduğunu ileri sürdü. Bursa’nın içinden geçen Kayapa-Yenişehir fayının 624 yıldır suskun olduğuna da dikkat çeken Aykan, bu fayın kırılması durumunda 7 den büyük deprem üretebileceğini sözlerine ekledi. Bursa’nın Karacabey ilçesinde belediye tarafından düzenlenen deprem paneline Dokuzeylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan ve Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Edremit Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Abdullah Soykan konuşmacı olarak katıldı. Karacabey Ergün Koç Kültür Merkezi’nde yapılan Türkiye’nin depremselliği ve yerleşime uygunluk değerlendirmelerinin ele alındığı Karacabey Deprem Panelinde konuşan Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Türkiye’nin diri fay haritası incelendiğinde 5.5 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip yaklaşık 500 diri fayın bulunduğunu söyledi. Yakın zamanda yapılan çalışmalara göre, 24 ilin kent merkezinden diri fay geçtiğini aktaran Aykan, bu illeri Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Bolu, Sakarya, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Burdur, Kütahya, Eskişehir, Konya, Aksaray, Tokat, Kayseri, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Erzurum, Erzincan, Hakkari ve Bingöl olarak sıraladı. "Türkiye’de gerilim birikmiş kırılma zamanı gelen 20 fay bulunuyor" Aykan, "24 kentimiz, 110’u aşkın ilçemiz doğrudan fay hatları üzerindedir; Bu fayların kırılması durumunda ilk önce fay zonu üzerindeki yapılar zarar görecektir. Bu faylardan özellikle kırılma zamanı gelmiş olanların yani sismik boşluk olarak tanımladığımız, yerleşim yerlerinden geçenler büyük risk oluşturmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 20 yerde sismik boşluk olarak tanımladığımız fay var; yani kırılma zamanı gelmiş, yeterli derecede gerilim birikmiş, her an kırılabilecek fay parçaları. Bilimsel çalışmaların, özellikle Kuzey Anadolu Fayı başı olan Bingöl ve Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içerisinden geçen kısmı, Hakkari-Yüksekova, İzmir, Antakya, Adıyaman, Erzurum, Ağrı, Aydın, Denizli, Muğla taraflarındaki fayların sismik boşluk olarak değerlendirildiğini, yakın gelecekte deprem üretme ihtimali olan faylar sınıfında olduğunu gösteriyor. Benzer şekilde Balıkesir il merkezinden geçen 7.2 büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip Balıkesir-Gökçeyazı Segmenti 2 bin yıldır kırılmayan bir parçadır; Özellikle buraların tehlikesine dikkat çekmemiz gerekiyor. Türkiye’nin birçok yerinde deprem üretme zamanını doldurmuş ve yeterli gerilimi biriktirmiş faylar var. Yapılan çalışmalara göre, sismik boşluk olarak değerlendirilen bu faylar, yakın bir gelecekte tekrar deprem olacağını gösteriyor; Fakat depremin tam zamanını bilemiyoruz. Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde deprem oldu. Ülkemiz bu deprem ile bir felaket yaşadı. Bu deprem öncesinde Kahramanmaraş’ta büyük bir deprem olabileceğini, buranın bir sismik boşluk olarak değerlendirildiğini ve buralara dikkat edilmesi gerektiğini defalarca ifade etmiştik" dedi. "Marmara Denizi’nde 7.6 büyüklüğünde deprem olabilir" Marmara Denizi içinden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın Kuzey koldaki deprem dağılımlarına bakıldığında, en son depremlerin 1509 ve 1766 yılında gerçekleştiğini, 200-250 yıllık tekrarlama periyotları olduğu düşünüldüğünde bu alanın bir sismik boşluk olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, "Burada olacak büyük bir depremden Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm iller ağır bir şekilde etkilenecek. Özellikle 1766 yılında olmuş olan deprem, Avusturya’dan, İtalya’ya kadar geniş bir coğrafyada hissedilmiş olup Tüm Marmara Bölgesi’nde tahribata yol açmıştır. Düşünün ki böyle bir depremin tekrarı tüm Marmara Bölgesi’nde çok fazla yıkıma sebep olacaktır. Ulusal ve Uluslararası yapılmış çalışmalara göre; 1999 depreminden sonra 30 yıl içerisinde yüzde 65 ihtimalle 7’den büyük maksimum 7.6 büyüklükte bir depremin Marmara Denizi’nde olacağı yönündeydi. Bu süreden 25 yıl geçti. Hiçbir zaman bu deprem 60 yıl beklemeyecek; Bu süre yaklaşıyor. Ülkemizde istatistiki olarak her 7 yılda bir büyük deprem oluyor. Zaten her 50 yılda bir Marmara çevresinde 7’den büyük bir deprem gerçekleşiyor; dolayısıyla şu an bile olsa şaşırmayız" diye konuştu. "Bursa’daki fay 624 yıldır suskun" Aykan sözlerine şu şekilde devam etti: "Bursa’da geçmiş kayıtlara göre, en son hasar yapıcı deprem 1855 tarihlerinde meydana gelmiş olan ve halk arasında ’Küçük Kıyamet’ olarak adlandırılan depremde çok büyük yıkımlar meydana gelmiş; 150 caminin neredeyse bütün minareleri yıkılmış, Ulucami’nin 2 kubbesi yıkılmış, tarihi yapılar, resmi kurumlar yıkılmış, şehirde yangınlar çıkmış, can ve ekonomik kayıplar yaşanmış. Ankara Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi, tarafından yapılan ortak bir çalışma sonucunda; Bursa’da yeni bir fay keşfedilmiş. Bursa’da şehir merkezinden geçen Kayapa - Yenişehir Fayı, şuan ki diri fay haritasında gösterilmemiştir. Bu çalışmalara göre;1855 yılında meydana gelen depremlerin kaynağının Kayapa-Yenişehir Fayı’nın (KYF) batı bölümünde olduğu ve de 1400 yılında meydana gelen depremin, KYF’nin Yenişehir bölümünde, gerçekleştiği düşünülüyor. 1400 yılında olan depremin üzerinden 624 yıl gibi uzun bir zaman geçmiş. Burada olacak bir depremin 7’nin üzerinde olma potansiyeli olduğu belirtiliyor." "Bursa’nın içinden geçen çok sayıda fay hattı var" Bir fayın, deprem tekrarlama periyotlarını, kaç büyüklükte deprem ürettiğini kısaca fayın geçmişteki davranışlarını inceleyen ve gelecekteki deprem tehlikesini belirleyen Paleosismolojik çalışmaların Bursa’da yapılmadığına dikkat çeken Aykan, Bursa’da çok fazla fay hattı var. Fay hattı üz erinde bina olmaması gerekiyor. Kaç binanın fay hattı üzerinde olduğunun çalışılması lazım. Bursa’da 17 İlçesinin, neredeyse her ilçe sınırlarından geçen fay hattı var. Tüm afet risklerinin haritalarda belirtildiği mikro bölgeleme çalışmalarının mutlaka yapılması gerekiyor. Bursa’da henüz böyle bir çalışma yapılmıyor" dedi. Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Soykan da Karacabey ve yakın çevresinin depremselliğine dikkat çekerek Karacabey ve yakın çevresinde meydana gelen depremler hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Karacabey’in jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerinin büyük bir deprem sırasında göstereceği davranış biçimleri üzerinde duran Prof. Dr. Abdullah Soykan, "6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizin yaşadığı büyük felaketten aldığımız dersi ivedilikle hayata geçirmemiz gerekiyor. Başta İstanbul ve Marmara Denizi’nde meydana gelme ihtimali yüksek olan büyük bir deprem öncesi alınması gereken tüm tedbirleri bir an önce almamız gerekiyor" dedi.
İstanbul Beyoğlu’nda ulaşım sorunu ‘Ücretsiz Ring Seferleri’ ile çözüldü Beyoğlu sakinleri ilçede hayata geçirilen ücretsiz ring seferleriyle rahat bir nefes aldı. Kasımpaşa-Pangaltı ve Tophane-Taksim güzergahlarında hizmet veren ring seferlerine Piyalepaşa-Taksim hattı da eklenerek hizmet alanı genişletildi. Beyoğlu Belediyesi, ilçede ulaşım sorununu çözmek ve vatandaşların merkezi noktalara daha kolay ulaşımını sağlamak amacıyla başlattığı ücretsiz ring seferlerine bir yenisini daha ekledi. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in seçim sürecinde ilçe sakinlerine verdiği söz üzerine hayata geçirdiği Ücretsiz Ring seferleri Nisan 2024’te hizmete girmişti. İlk etapta Kasımpaşa-Pangaltı ve Tophane-Taksim güzergahlarında başlatılan seferlere, vatandaşlardan gelen olumlu geri dönüşler ve yoğun ilgi üzerine Piyalepaşa-Taksim güzergahı da eklendi. Hafta İçi Her Gün Merkezi Noktalara Ücretsiz Ulaşım İmkanı Üç hat üzerinde hizmet veren ring seferleri, hafta içi her gün birer saat arayla çift yönlü olarak gerçekleştiriliyor. Ulaşımın tamamen ücretsiz olduğu bu hizmetle, Beyoğlu’nun farklı noktalarından merkezi noktalara ulaşım kolaylaşırken, vatandaşların zamandan ve masraftan tasarruf etmesi hedefleniyor. “Amacımız Beyoğlu’nda hayatı daha konforlu ve yaşanabilir hale getirmek” Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, önceliğinin Beyoğlu sakinlerinin talepleri olduğunu belirterek, “Beyoğlu’nun her köşesini gezdik, vatandaşlarımızla birebir sohbet ettik ve onların bizden ne istediğini dinledik. Ulaşım meselesi, birçok mahallemizde en büyük sorunlardan biriydi. Bu nedenle göreve gelir gelmez ücretsiz ring seferlerimizi başlattık. Bu hizmetten ilçe halkımız da çok memnun kaldı ve gelen talepler doğrultusunda bu hizmetimize yeni bir hat daha ekledik. Bu sayede vatandaşlarımız merkezi noktalara rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Beyoğlu’nda hayatı daha konforlu ve yaşanabilir hale getirmek için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Bursa BUSKİ’nin 2025 bütçesine Meclis’ten onay Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kasım ayı toplantısında gerçekleştirilen BUSKİ Genel Kurulu’nda, BUSKİ’nin 2025 yılı bütçesi 16 milyar 300 milyon TL olarak belirlendi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in başkanlığında gerçekleştirilen BUSKİ Genel Kurulu’nda, BUSKİ yöneticileri, Büyükşehir bürokratları ile meclis üyeleri hazır bulundu. Toplantıda, Plan Bütçe komisyonunu 2025-2029 stratejik planı, 2025 mali yılı performans esaslı bütçesi, 2025 performans programı ve 2025 yatırım programı ile ilgili raporu görüşüldü. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BUSKİ’nin bugüne kadar sunduğu hizmetler ve yaptığı yatırımlarla örnek bir kurum olduğunu söyledi. Meclis üyelerinin sorularını da yanıtlayan Başkan Bozbey, kaynak suların Bursalıların suyu olduğunu vurguladı. Türkiye’deki paketli satılan suyun yüzde 22’sinin Uludağ’dan elde edilmesine rağmen Bursa’nın bundan çok fayda görmediğini anlatan Başkan Bozbey, “Bu konuda düzenleme yapıyoruz. İlgili firmalara taleplerimizi ilettik. Uludağ’ın suyu, Bursalıların suyudur. Bursalılar, belediye üzerinden daha fazla pay sahibi olmalıdır. Bizler Bursalıların menfaatini düşünmek zorundayız. Öte yandan iklim krizi git gide tüm dünyayı vuruyor. Bursa’nın da bu konuda büyük bir yara aldığını görüyoruz. Özellikle sularımızın korunması ve temiz suya erişimin sağlanması son derece önemlidir. BUSKİ olarak gereken yatırımların yapılması ve var olan yatırımların Bursalıların menfaatine kullanılması son derece önemlidir. Aldığımız kararların ve bütçenin Bursalılara hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Başkan Bozbey’in konuşması, meclis üyelerine yapılan bütçe sunumu ve meclis üyelerinin söz almasından sonra BUSKİ’nin 2025 yılı bütçesi oylamaya sunuldu. Oylama sonrası BUSKİ’nin 12 milyar 600 milyon TL olan gelir bütçesi ve 3 milyar 700 milyon TL olan finansman bütçesi oybirliği ile 16 milyar 300 milyon TL gider bütçesi de oy çokluğu ile kabul edildi.