ÇEVRE - 05 Temmuz 2024 Cuma 12:21

Çakır: "Mersin iş dünyasını iklim değişimine en iyi şekilde hazırlayacağız”

A
A
A
Çakır: "Mersin iş dünyasını iklim değişimine en iyi şekilde hazırlayacağız”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Hakan Sefa Çakır, iklim değişikliğine uyum çalışmalarının odanın stratejik hedefleri arasında yer aldığını belirterek, "Önce farkındalık, sonra eğitim modülleri ve daha sonra saha uygulamalarıyla, Mersin iş dünyasını iklim değişikliğine uyum anlamında en iyi şekilde hazırlayacağız” dedi.


Proje ortakları arasında MTSO’nun da bulunduğu Mersin Büyükşehir Belediyesinin Climate Change Adaptation Grant Programme (CCAGP) Hibe Programı kapsamında alınan ’İklim Değişikliğine Adaptasyon İçin Harekete Geç’ projesi kapsamında, ’İklim Mersin’ toplantısı düzenlendi. Uygulama yeri Mersin ve Barselona olan projenin 18 ayda tamamlanması planlanıyor. Projeyle Mersin’de karar vericilerin ve yerel aktörlerin iklim değişikliğinde azaltım ve uyuma yönelik kapasitelerinin artırılması ve Mersin’de iklim değişikliğinde azaltım ve uyuma yönelik konularda halkın bilinçlendirilmesi hedefleniyor.


Toplantının açılışında konuşan MBB Genel Sekreter Yardımcısı Ali Rıza Özdemir, “İklim değişikliği küresel bir sorun. Etkili bir mücadele için bireylerin topluluk ve hükümetlerin ortak hareket etmesi gerekmekte” derken, Çevre ve Koruma Kontrol Daire Başkanı Bülent Halisdemir, “Bu bir ekip işi, sadece yerel yönetimlerin üstesinden gelebileceği bir konu değil” dedi.



“İklim değişikliğine uyum, odamızın stratejik odağı”


Toplantının açılışında dünyanın sayısız sorunla boğuştuğunu ifade eden MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, “Ancak bir sorunumuz var ki, etki alanının tüm dünya ve insanlığı kapsamasından dolayı biz bunu önümüzdeki yılların en önemli sorunu olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. Bu sorunu iklim değişikliği olarak açıklayan Çakır, “Evet, iklim değişikliği yeni bir olay değil. Dünya var olduğundan bu yana var ama son yıllarda insan etkisiyle aşırı derecede hızlandığı ve olumsuz etkilerinin arttığı bir gerçek” diye konuştu.


İklim değişimini tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da olumsuz etkilerini azaltmanın ve buna uyum sağlayarak yaşamın, ekonomilerin ve insanlığın sağlıklı şekilde sürdürülebilirliğini sağlamanın mümkün olacağını dile getiren Çakır, projeleri bu bilinçle hayata geçirdiklerini söyledi. Bu anlamda iklim değişikliğine uyum çalışmalarının odanın stratejik olarak odaklandığı konular arasında yer aldığını kaydeden Çakır, odanın sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin başında geldiğini dile getirdi. Ayrım yapmadan, öncelikli sektörlerle başlayarak, kent ekonomisini bu çalışmalara entegre edeceklerini aktaran Çakır şunları söyledi:


“Önce farkındalık, sonra eğitim modülleri ve daha sonra saha uygulamalarıyla, Mersin iş dünyasını iklim değişikliğine uyum anlamında en iyi şekilde hazırlayacağız. Bu ortak çalışmayla, etkin bir yol haritası oluşturacağımıza ve bunu tüm topluma yayacağımıza inanıyoruz. Çünkü bu konu, sadece kurumların veya işletmelerin çabasıyla değil, mikro bazda, her bir vatandaşımızın bilinçlenmesi ve her bir hanenin göstereceği çabayla hedefine ulaşacaktır.”


Amacın sıfır atığı olan sektörler, çevreyi koruyan bir ekonomi, sağlıklı bir Mersin, yaşanır bir kent oluşturmak olduğunu vurgulayan Çakır, Mersin’in bu anlamda, hem ülkenin hem de dünyanın bu çabasına en çok destek veren kent olacağına inandığını söyledi. Mersin iş dünyası olarak bu dönüşüme hazır olduklarını kaydeden Çakır, “Ne pahasına olursa olsun denenecek bir ekonomiye destek vermeyeceğiz. Önlemlerin en önemli destekçisi ve uygulayıcısı olacağız” dedi. Oda olarak önümüzdeki dönem yeşil ve dijital dönüşümlerin, enerji verimliliğinin, iklim değişikliğine uyum çalışmalarına odaklanacaklarını da belirten Çakır sözlerini, “Başka Mersin yok, başka dünya da yok” diyerek tamamladı.



Çakır: "Mersin iş dünyasını iklim değişimine en iyi şekilde hazırlayacağız”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Belediye Başkanından bisikleti çalınan çocuğa sürpriz Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez, Doğa Park’ta dev ekranda milli takımı maçı izlemek için geldiği anda bıraktığı yerde bisikleti çalınan 12 yaşındaki Ömer’e bisiklet hediye etti. Başkan Çerkez’in sürprizini ve notunu gören Ömer duygu dolu anlar yaşadı. 12 yaşındaki Ömer annesinden izin alarak, binlerce Çekmeköylü gibi Doğa Park’ta kurulan dev ekranda A Milli Takımı’nın Hollanda ile karşılaştığı müsabakayı bisikleti ile izlemeye gitti. 2 yıldır kullanmadığı ve maç günü çıkartıp bakımlarını ve temizliğini yaptırdığı bisikletini alanda bulunan mescidin yanına bırakarak diğer vatandaşlar ile birlikte coşkuyla milli takımı desteklemeye başladı. Ömer maç boyunca gözü gibi baktığı bisikletini sık sık kontrol etti. Milli takımın yenilmesi sonrası bisikletine binerek evine gitmek isteyen Ömer bisikletini bıraktığı yerde göremeyince ikinci bir üzüntü daha yaşadı. Bisikletinin başkası tarafından alındığını fark eden Ömer park içerisinde görevli güvenliklerden yardım istedi. Güvenlikler ile park içerisinde bisikletini arayan Ömer bisikletini bulamayınca gözyaşları içerisinde evine gitti. Bir umut bulurum düşüncesinde ertesi gün sabah 09.30’da parka gelerek bisikletini tekrardan aradı. Bisikletini bulamayıp tekrardan üzüntü ve gözyaşları içerisinde evine döndü. Göz yaşlarına hakim olamayan Ömer’in üzüntüsünü sosyal medya üzerinden Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’e ileten anne Aslıhan Yılmaz, talep sonrası belediye ekiplerinin Ömer’e çalınan bisikletinin yerine yeni bir bisiklet hediye etmesiyle büyük sevinç yaşadı. Ömer’e sürpriz Başkan Çerkez’in talimatı sonrası anne Aslıhan Yılmaz ile iletişime geçen belediye ekipleri, Ömer’e hediyesini çalındığı yerde sürpriz bir şekilde teslim edeceklerini belirtti. Annesinin bisikletine birde beraber bakalım diyerek parka getirmesi sonrası bisiklet hediyesi ile karşılaşan Ömer, yeni bisikletini gördüğü anda heyecanını saklayamadı. Başkan Çerkez’in kendisi için yazdığı notu okuyunca küçük çocuk duygu dolu anlar yaşadı. Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’in, sürpriz hediyesine koyduğu o not ile Ömer’e, “Sevgili evladım Ömer, hayatta hiçbir şey senin gülümsemenden, mutlu olmandan ve güne güzel başlamandan önemli değil. Dün akşam Doğa Park’ta Türkiye-Hollanda maçını izlemeye geldiğini öğrendim. Senin ve senin gibi evlatlarımın kalp atışları ile milli takımımıza büyük destek verdik. Maalesef 90 dakika sonunda senin gibi bizlerde çok üzüldük. Önümüzde ki günlerde daha güzel, daha mutlu olabileceğimiz maçlar göreceğimizi unutma. Sevgili Ömer, güneşli, güzel günler göreceğiz. Dün akşam ve bu sabah akıttığın gözyaşlarının mutluluk ve sevinç için olmasını diliyorum. Duydum ki bisikletini kaybetmişsin. Sana en kral bisikleti veriyorum. Bu bisikletle kazasız belasız, mutlu olacağın bir gelecek diliyorum. Bir umudum sende Ömer, gözlerinden öperim. Orhan amcanız, her zaman tüm Çekmeköylü evlatlarının yanında olacaktır, var olun“ dedi. Bisikleti çalınan Ömer’in annesi Aslıhan Yılmaz, “Dün akşam Ömer buraya milli maçı izlemeye geldi. Bisikletini mescidin yanına bırakmış ara ara kontrol ediyordu. İlk yarı bisiklet oradaymış, ikinci yarıdan sonra bisiklet olduğu yerde yoktu. Ömer eve hüngür hüngür ağlayarak geldi. Hem yenildiğimize hem de bisikletin gittiğine ağlamış. Dün bisikletini buraya tamire getirmiş ve yıkatmıştı binemediği için ağladı. Sabahta kalkınca yine geldi burada baktı alan birisi burada bir yere attı mı diye güvenliğe sormuş. Bisiklet gittiği için çok üzüldü. Bu konuda Orhan Başkan’ımıza ulaştık hemen bize dönüş yaptı. Çok çok teşekkür diyoruz kendisine ilgisinden dolayı. Ömer’i de çok mutlu etmiş oldu. Gerçekten çok sevindik” dedi. Başkan Çerkez’in sürpriz hediyesi sonrası Ömer Ercan, “Arkadaşlarım ile maçı izliyorduk. Annemin de dediği gibi bisikletimi yeni yaptırmıştım. 2 yıldır kullanmıyordum. İlk yarı sonrası bıraktığım yere gittim bisikletim yoktu eve gittim ağladım baya. Sabah yine geldim baktım yoktu geri eve gittim. Annem beraber Doğa Park’a gidelim dedi. Böyle bir sürprizle karşılayacağımı bilmiyordum. Allah Orhan Başkan’ımıza mutluluklar versin. İnşallah çok mutlu olur. Çok Teşekkür ederim” dedi.
Samsun Kahverengi kokarcanın yoğun çiftleşme döneminde üreticilere uyarı Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, "Fındığın en önemli zararlısı olan Kahverengi kokarca tahribatının önüne geçebilmek için üreticilerimizin bahçelerini sık aralıklarla kontrol etmeleri, yoğun çiftleşme-yumurta bırakma evresinde olduğu bu dönemde ruhsatlı bitki koruma ürünleri ilaçlama yapmaları gerekmektedir" dedi. Samsun’da, 2023 yılı Eylül ayından itibaren İl Tarım ve Orman Müdürlüğü başkanlığında, 93 teknik eleman, paydaş kurum ve kuruluşların da katılımı ile kahverengi kokarca ile mücadele, Samsun ve 17 ilçe çalışma gruplarının çalışmalarıyla aralıksız devam ediyor. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, konu ile ilgili "Kahverengi kokarca (Halyomorpha halys) mücadelesi teknik talimatı ve kahverengi kokarca eylem planı çerçevesinde kahverengi kokarca mücadele, eğitim-yayım ve kamuoyu bilgilendirme çalışmaları başarılı ve etkin bir şekilde yürütülmektedir. Kahverengi kokarcanın mücadelesi ülkemiz, bölgemiz ve fındığın en önemli zararlısı olduğu için, ilimiz ekonomisi açısından önem arz etmektedir. Kahverengi kokarca, tarımsal üretimde önemli ölçüde kayıplara neden olan tahripkâr, istilacı ve polifag bir zararlıdır. Başta fındık olmak üzere elma, armut, turunçgiller, kivi, şeftali, erik, ceviz, Trabzon hurması, mısır, fasulye, domates, biber, patlıcan, incir, çeltik, soya fasulyesi gibi ekonomik değeri olan birçok ürün için verim ve kalite kaybı oluşturmaktadır” diye konuştu. "Ruhsatlı bitki koruma ürünleri ilaçlama yapın" Kahverengi kokarca ile mücadelede üreticilere uyarılarda bulunan Müdür İbrahim Sağlam, "İlimizde başta fındık olmak üzere; ekonomik anlamda, üretimi yapılan diğer tarım ürünlerimiz, üreticilerimizin başlıca gelir kaynağını oluşturmaktadır. Fındığın en önemli zararlısı olan kahverengi kokarca tahribatının önüne geçebilmek için; üreticilerimizin bahçelerini sık aralıklarla kontrol etmeleri, yoğun çiftleşme-yumurta bırakma evresinde olduğu bu dönemde, yüksek oranda bir nimph artışı ile (4. ve 5. dönem) karşılaşmamak ve oluşabilecek ’lekeli, acılı iç’ zararını engellemek için son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye de dikkat ederek, ruhsatlı bitki koruma ürünleri ilaçlama yapmaları gerekmektedir. Ayrıca ilimizde trissolcus japonicus (samuray arıcığı) salımı yapılan alanlarda, kimyasal ilaçlamaların sınırlandırılması gerekmekte ve böylece biyolojik mücadeleden de azami fayda sağlanmaktadır. Üreticilerimiz ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il ve ilçe müdürlüklerine başvurarak kahverengi kokarca mücadelesinde başarıya ulaşmakta önemli aşama kaydedebilirler” şeklinde konuştu.
Bursa Gemlik’te minik yüzücüler birincilik için yarıştı Türkiye Yüzme Federasyonu tarafından düzenlenen 7-8 Yaş Ulusal Gelişim Projesi Yaza Merhaba Yüzme Şenlikleri, Gemlik Belediyesi ve Gemlik Belediyespor ev sahipliğinde, Sosyal Yaşam Merkezi Yüzme Havuzu’nda gerçekleştirildi. Etkinliğe yaklaşık 200 sporcu katılırken, minik yüzücüler birincilik için kıyasıya mücadele ettiler. Yarışların sonunda, kazanan ya da kaybedenin olmadığı bir etkinlik olduğunu vurgulayan Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, tüm sporculara madalya ve katılım belgesi takdim etti. Yarışlara uzaktan ve yakından katılım gösteren herkese teşekkür eden Başkan Deviren, “Türkiye Yüzme Federasyonu, Gemlik Belediyesi ve Gemlik Belediyespor işbirliği ile düzenlenen 7-8 Yaş Ulusal Gelişim Projesi Yaza Merhaba Yüzme Şenlikleri’ne katılan tüm kulüplerimize, sporcularımıza ve ailelerine teşekkür ediyoruz. Organizasyonda büyük emeği geçen Belediyespor yöneticimiz ve yarışların başhakemi Pelin Sarıkaya hocamıza ve belediyespor yöneticilerimize de teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bugün, Gemlik Belediyesi olarak yatırımlarımızı çocuklarımıza yapmamız gerektiğini bir kez daha gördük. Çocuklarımızı spora teşvik eden velilerimize de çok teşekkür ediyoruz. Sağlıklı bir toplum, bu çocuklarımızla gelişecek ve aralarından nice Avrupa ve dünya şampiyonu çıkacak. Gemlik’imize yakışır daha gelişmiş bir olimpik havuz için çalışmalarımıza başlayacak ve en kısa sürede ilçemize kazandıracağız” şeklinde konuştu.
Düzce Matematik öğretmenliğinden lavanta yetiştiriciliğine DÜZCE (İHA) – Düzce’de pandemi döneminde eşinin köyüne yerleşen matematik öğretmeni Esra Eser, yetiştirdiği lavantalarla çiftçiliğe adım attı. Ayrıca lavantadan aromatik ürünler üreten Esra Eser, köy kadınlarına öncülük ederek tarımsal kalkınma kooperatifini de hayata geçirdi. Düzce’de, korona virüs döneminde eşinin Düzce merkeze bağlı Konaklı köyüne yerleşen matematik öğretmeni Esra Eser, burada köy hayatına adapte olmak için yetiştirebileceği bitki arayışına girdi. Uzun arayışlar sonrasında ve İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun’un da yardımlarıyla lavanta yetiştirmeye karar veren Eser, kayınvalidesine ait evin yanındaki araziye Düzce’de ilk defa lavanta ekti. Lavantaların kokusu ve görüntüsüyle bir anda ilgi odağı olan Esra Eser, yetiştirdiği lavantalardan aromatik ürünler yapmaya başladı. Lavanta sabunundan kremlerine, oda spreylerinden balına kadar birçok ürün üreten Eser, bunları da internet üzerinden pazarlamaya başladı. Kadın kooperatifine öncülük etti Esra Eser, ayrıca Konaklı köyünde yaşayan ancak çiftçilik yapmayan kadınları da harekete geçirerek Düzce Konaklı Köyü Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifini kurdu. Düzce Tarım ve Orman İl Müdürü Esra Uzun’un da teşvikiyle köydeki kadınlarla birlikte tarımsal bitkiler yetiştiren Esra Eser, bu ürünleri de yine katma değeri yüksek ürünler haline getirerek pazarlamaya başladı. "Severek yapınca her şey kolay oluyor" Köy hayatını ve lavanta bahçesini anlatan Esra Eser, "Matematik öğretmeniydim, şu an çiftçilik yapıyorum. Korona virüs dönemiydi. Eşim ile birlikte şehirde yaşıyorduk. Köye geldik. Bir şeyler ekip biçmek istiyorduk. Bu süreçte lavanta fikri çok güzel geldi. Düzce’de lavantayı ilk defa denedik. Çok da güzel oldu. Düzce’de yetişmeyen bir şey yok ama lavanta da çok güzel oldu. Bunun üzerine devam ettik. Şehir hayatından köy hayatına geçişte severek yaptıktan sonra zor bir şey yok. Merakım vardı. Çok da severek yapıyorum. Tabii bu noktada destek verenlerimiz de, eğitim verenlerimiz de çok oldu. Tarım ve Orman İl Müdürümüz Esra Uzun ziraat mühendisleriyle her konuda arkamızda oldu. Bu nedenle çok da işin zorluğunu yaşamadım açıkçası. Bizim lavantalarımız sağlık ve gıda sektöründe kullanılan lavanta türü. Yağından ve suyundan yan ürünler yapıyoruz. Sabun, krem vesaire gibi" dedi. Şehir hayatından kaçarak yerleştiği köyde hem kendi hayatını hem de köydeki kadınların hayatına dokunan Esra Eser’in lavanta tarlası ise vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Vatandaşlar, lavanta tarlasını ziyaret ederek, lavantaların arasında bol bol fotoğraf çektiriyorlar.