DÜNYA - 24 Mart 2012 Cumartesi 10:35

TARSUS İDMAN YURDU ŞÖHRETLERİ, GALATASARAY ŞÖHRETLERİNİ 5-3 YENDİ

A
A
A
TARSUS İDMAN YURDU ŞÖHRETLERİ, GALATASARAY ŞÖHRETLERİNİ 5-3 YENDİ

Tarsus İdman Yurdu`nun 89. yıldönümü etkinlikleri kapsamında kente gelen Galatasaray şöhretlerinden oluşan karma takım ile Tarsus İdman Yurdu şöhretler takımı karşı karşıya geldi. Karşılaşmadan Tarsus İdman Yurdu 5-3 galip ayrıldı.
Burhanettin Kocamaz stadında oynanan müsabakayı Süper Lig eski hakemlerinden Kadir Tozlu yönetti. Maçta Tarsus İdman Yurdu kaptanlığını Tarsus Belediye Başkanı ve Tarsus İdman Yurdu Onursal Başkanı Burhanettin Kocamaz, Galatasaray şöhretlerinin kaptanlığını ise Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman yaptı.
Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ile Kaymakam Orhan Şefik Güldibi`nin başlama vuruşunu yaptığı maçın ilk golünü Tarsus İdman Yurdu oyuncusu İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Hakan Vural attı. 30`ar dakika oynanan müsabakanın ilk yarısı 2-2 bitti. Oldukça zevkli ve çekişmeli geçen müsabakada Tarsus İdman Yurdu şöhretleri sahadan 5-3 galip ayrıldı.
Galatasaray Şöhretler takımı teknik direktörlüğünü yapan Cüneyt Tanman, yıllar geçmesine rağmen Galatasaray değerini daha da artırdığını söyledi. Tanman, Tarsus`ta böyle bir organizasyonun içinde olduklarından dolayı çok mutlu olduklarını belirterek, "Çok mutluyuz. Tarsus`a geldik, çok iyi ağırlandık. Her şey çok güzel. Yenilmeseydik çok daha güzel olacaktı ama sporun içinde bunlarda var tabi. Oynarken farklı duygular var. Bıraktıktan sonra yıllar boyunca yine Galatasaraylı kalmak tabi çok önemli. Belki
şarap gibi yıllandıkça değeri artıyor misali, Galatasaraylı olarak da yılların geçmesi Galatasaray değerini daha da pekiştiriyor" dedi.
Galatasaray şöhretler takımı oyuncusu Hasan Vezir ise, Tarsus`ta olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Çünkü Tarsus İdman Yurdu`nun 98. yıldönümü kutlamak amacıyla geldik. Teşekkür ederiz buradan herkese, Belediye Başkanına, kulüp başkanına, yöneticilere ve taraftarlara. Çok güzel ağırladılar bizi. Çok güzel de dostluklar kurduk. Çok güzel yerler gördük. Teşekkür ediyoruz. Dostluk çerçevesinde içerisinde güzel bir maç oldu. Futboldan kopmadık. 50 yaş gurubuyuz. Hem bulunduğumuz şehir
İstanbul`da, bu aktiviteleri devam ediyoruz. Onun dışında antrenörlük yapıyoruz. Antrenörlük yaptığımız dönem içerisinde devamlı aktif oluyoruz. Buna borçluyuz çünkü kopmadık. Kopma zorunda olmadığımız için bu işi severek yaptığımızdan bu tür aktivitelerde bulunduk. Çokta mutlu oluyoruz. Eski arkadaşları görüyoruz" şeklinde konuştu.
Galatasaray eski kulüp başkanlarından Alp Yaman, Tarsus`ta bulunmaktan mutlu olduklarını söyleyerek , "1923`te kurulmuş Tarsus İdman Yurdu`nun yıldönümüne davet edilmek hakkakten gurur vericiydi. Geldik dostlarımızı gördük, kaynaştık geri dönüyoruz. Yenildik olur futbol bu" diye konuştu.
Tarsus İdman Yurdu kalesini koruyan eski kaleci Tolunay Duman, ünlü futbolcuları burada görmekten mutlu olduğunu söyledi. Duman, "Yıllarca televizyonlarda izlediğimiz popüler futbolcuları sahada görüyorsunuz, size rakipler, onlara karşı mücadele ediyorsunuz. Simoviçe 3 gol atan bir Hasan Vezir`den bir gol yemek benim için şeref oldu. O havayı da teneffüs etmiş oldum" ifadesini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Soba değil ihmal öldürür Düzce İl Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz, zehirlenmelere karşı uyararak “Yanlış kullanım ve ihmal nedeniyle her yıl yüzlerce kişi karbon monoksit gazından etkileniyor” dedi. Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte soba kullanımının artması, karbon monoksit zehirlenmesi riskini de beraberinde getiriyor. Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz, soba ve şofben kaynaklı zehirlenmelere karşı vatandaşları uyararak alınacak basit önlemlerle bu tür vakaların önlenebileceğini belirtti. Dr. Yılmaz, karbon monoksitin renksiz, tatsız, kokusuz ve oldukça tehlikeli bir gaz olduğunu vurgulayarak, "Yanlış kullanım ve ihmal nedeniyle her yıl yüzlerce kişi karbon monoksit gazından etkileniyor. Zehirlenmeler genellikle alçak basınçlı lodoslu havalarda, bacası çekmeyen sobalar ve iyi yanmayan yakıtlar nedeniyle meydana geliyor. Bu tür durumlar, tıbbi müdahale gecikirse ölümle sonuçlanabilir" dedi. Dr. Yılmaz, soba ve ısıtma cihazlarının doğru kullanımı konusunda da “Kullanılan soba ve diğer cihazların kalite belgeli olması gerekiyor. İzin belgesi olmayan satıcılardan kömür alınmamalı, sobaya aşırı yakıt doldurulmamalı ve yatmadan önce kesinlikle yakıt eklenmemeli. Sobanın duvardan 15-20 santim uzakta ve en fazla 2 dirsek kullanılarak kurulması gerektiğini hatırlattı. Bacaların düzenli temizlenmesi, standartlara uygun ve yalıtımlı olması gerekiyor. Sobanın bulunduğu ortam sürekli havalandırılmalı, özellikle alçak basınçlı havalarda soba kullanılmamalı” ifadelerinde bulundu. Lodoslu havalar özel risk taşıyor Dr. Yılmaz, lodoslu havalarda karbon monoksit zehirlenmesi riskinin arttığını belirterek, "Eğer bacalar standartlara uygun değilse, lodoslu havalarda soba yakılmamalı. Gece yatmadan önce mutlaka soba söndürülmelidir" diye konuştu. Acil durumlarda yapılması gerekenler Zehirlenme belirtileri durumunda camların hemen açılarak ortamın havalandırılması ve kişilerin güvenli bir alana taşınması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Derhal 112 Acil Yardım hattını arayın. Unutmayın, soba değil ihmal öldürür" ifadelerini kullandı.
İzmir İzmir’de ev sahibi dehşeti: Kiracı çift çivili sopalarla darp edildi İzmir Karabağlar ilçesinde kiracısını evden çıkarmak isteyen ev sahipleri, kiracı çiftin evini çivili sopalarla bastı. Kiracı çift, torunlarının gözleri önünde darp edilirken, dehşet anları kameralara yansıdı. Can güvenliğinden endişe ettiğini belirten Nermin Devecioğlu, “Evde kedi beslediğimi öğrenince, ‘ya kediyi evden atacaksınız ya da evden çıkacaksınız’ dediler. Bizi çıkarmak için olaylar büyüdü ve evimi bastılar. Sırtımda, ellerimde morluklar var. Eşimin kafasına 4 dikiş atıldı” dedi. Gaziantep’te yaşayan Nermin (43) ve Çetin (45) Devecioğlu çifti, 2024 Haziran ayında memleketi İzmir’e taşındı. Karabağlar Bozyaka Mahallesi’nde emlakçı vasıtasıyla aylık 14 bin TL’ye ev tutan çiftin birde “Leo” isimli bir kedisi vardı. Çift eve taşındı, bir müddet sonrada üst katta oturan ev sahibi kapıya dayandı. "Ya kediyi evden atacaksınız ya da evden çıkacaksınız" İddialara göre H.T. ve M.T. isimli ev sahipleri, “Siz kedi mi besliyorsunuz? Ya kediyi evden atacaksınız ya da evden çıkacaksınız” diyerek kiracıyla tartıştı. Bu olaydan sonra ev sahibi ve kiracı arasında bazı zamanlarda da yine tartışma çıktı. Nermin ve Çetin Devecioğlu çifti, 5 ay önce taşındıkları evden çıkmayı reddederek, 2 defa karakola gitti, ev sahiplerinden şikayetçi oldu. Torunlarının gözü önünde darp edildiler Son yaşanan olayda ise ev sahipleri H.T. ve M.T. çifti, iki çocuğuyla birlikte kiracısının evini çivili sopalarla bastı. Çıkan kavga sırasında, Devecioğlu çiftçinin 8 ve 9 yaşlarında iki torunu da vardı. Çift, çocukların gözü önünde ev sahipleri tarafından darp edildi. Daha önce yaşanan olayları ispatlamaya çalışan Nermin Devecioğlu ise yaşanılan bu dehşet anlarını saniye saniye kayda aldı. Devecioğlu’nun çivili sopalarla darp edildiği anlarda kameraya yansıdı. Kavga sonrasında Nermin Devecioğlu’nun sırtında ve elinde morluklar ve çivilerden dolayı kesikler oluşurken, eşi Çetin Devecioğlu’nun ise yüzüne 4 dikiş atıldı. Karakolluk olan ev sahipleri ve kiracıların ifadeleri alındı. Ev sahipleri N.T., H.T. ve çiftin çocukları M.T ile N.T., ifadelerinin ardından sevk edildiği adliyede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. “Can güvenliğimden endişe ediyorum” Dehşet anlarını anlatan Nermin Devecioğlu, yaşanılan olayda sonra korku içerisinde yaşadıklarını söyledi. “Can güvenliğimden endişe ediyorum” diyen Devecioğlu, “Ben bu evi 6. ayın 1’inde kiraladım ve 6. ayın 17’sinde taşındım. Ev sahibim kapıma gelerek, evde kedi beslediğimi, kediyi evden atmamı istedi. Ben de kediyi atmayacağımı, ‘o benim çocuğum gibi, siz çocuğunuzu sokağa atabilir misiniz dedim?’ dedim. Bu olaydan sonra tartışmalar hızlandı. Sürekli bizi evden çıkarmak istediler. Bizi çıkartıp daha yüksek kiraya vereceklerini zaten söylüyorlardı. Daha önce 2 defa karakola gidip şikayetçi oldum. Mahkeme aşamasında olay zaten. Son yaşanılan olayda da bize ağır küfür ve hakaretler ettiler. Ondan sonra sopalarla evimi bastılar. O sırada evde torunlarım vardı, onlara da sopalar geldi. Kolumda ve sırtımda morluklar var. Saçımdan tuttular beni yere yatırdılar. Benim elimde o sırada telefon olduğu için müdahale edemedim. İspatlamak için video çektim. Eşimin yüzünde de 4 dikiş var. Her konuda hakkımı arayacağım, tazminat davası açacağım. Evden çıkmayı düşünüyorum, mecburum; çünkü korkuyorum olaylar daha da büyüyecek. Can güvenliğimizden endişe ediyorum” dedi.
Kayseri Uzmanından çocuklarda ’akut bronşiyolit’ uyarısı Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Acil Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Murat Doğan, havaların soğumasıyla beraber çocuklarda solunum yolları enfeksiyonlarının arttığını kaydederek ailelere uyarılarda bulundu. Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Acil Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Murat Doğan; kış aylarının gelmesiyle beraber çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan akut bronşiyolit hakkında bilgiler verdi. Hastalığın semptomları hakkında konuşan Doğan, "Çocukların nefes alıp vermesinde yaşanan güçlüklere solunum sıkıntısı denir. En sık nedenlerine geldiğimizde akut bronşiyolittir. Bu hastalık kış aylarındaki hastalıkların yüzde 90’nını oluşturmaktadır. Bunlara ek olarak tonsillit faranjit dediğimiz boğaz enfeksiyonu, zatürre dediğimiz pnömoni, astım, alerji gibi durumlar, boğuk ses, kısık ses, havlar tarzı öksürük ile gelen krup hastalığı, çocuk yemek yerken veya oyun oynarken boğulur tarzda gelen vakalarda da en sık karşılaştığımız yabancı cisim aspirasyonu en çok karşılaştığımız öksürük ve solunum sıkıntısı nedenleridir" dedi. "Bu çocuklardaki hastalığın yüzde 90’ını oluşturmaktadır" Ailelere uyarılarda bulunan Doç. Dr. Doğan, "Akut bronşiyolit çocuklardaki solunum sıkıntısının en sık nedenlerinden birisidir. Bu çocuklardaki hastalığın yüzde 90’nını oluşturmaktadır. Tedavisi sıvı alımı ve semptomatik yaklaşımdır. Sıvı alımı, anne sütü, taze sıkılmış meyve ve sebze sularından oluşur. Semptomatik tedavi ise çocuğun ateşinde ateş düşürücü, burun tıkanıklığında burun açıcı spreyler, öksürük tedavisinde ise öksürük şuruplarıdır. Aileler bu tedavi sürecinde bu semptomların 5-7 gün, bazen ise 2 haftaya kadar sürebileceğini unutmamalıdırlar. Bu tedavi sürecinde çocuğun solunum sayısında ciddi bir artış görürlerse, soluk alıp verirken burun kanadı hareket ediyorsa, morarma gözüküyorsa, günlük normal beslenmesi yüzde 50’nin altına düşmüşse, ciddi hırıltı, inleme ve şuur bozukluğu gibi durumlar gelişirse en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Kış aylarında en çok karşılaştığımız rahatsızlıklar enfeksiyon nedenlerdir. Ailelerin ilk başta dikkat etmesi gereken durum, Sağlık Bakanlığı’nın daha önce başlattığı aşı programıdır. Daha sonra hijyen kurallarının uygulanması. Bol sıvı alımı, taze meyve ve sebzelerin tüketilmesi. Mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan uzak durulması, kapalı ortamların gün içinde birkaç kez havalandırılması, düzenli uyku ve dengeli beslenmeye dikkat edilmesi ve yapılabilirse spor yapmayı öneriyoruz" diye konuştu.