YEREL HABERLER - 01 Mayıs 2012 Salı 17:29

AKDENİZ OYUNLARI ÖNCESİ ESNAF İNGİLİZCE ÖОRENİYOR

A
A
A
AKDENİZ OYUNLARI ÖNCESİ ESNAF İNGİLİZCE ÖОRENİYOR

Mersin`in Erdemli İlçesi Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) ile Erdemli Halk Eğitim Merkezi ve ASO Müdürlüğü işbirliğiyle açılan ``İleri Düzey`` İngilizce kursunu başarıyla tamamlayan 19 kursiyere sertifikaları törenle verildi.
Törende konuşan Erdemli Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu (ASO) Müdürü Ömer Okur, turizm, ticaret ve tarımın alt yapısının vasıflı, her yönden kendini geliştirmiş insanlara dayandığını söyledi.
Okur, ``Günümüz ekonomisinde nitelikli insan yabancı dil bilen insandır. Özellikle 2013 Akdeniz Oyunları`nın Mersin`de yapılacak olması esnafımız için çok önemli bir gelir kaynağı olacaktır. Esnafın gelen sporcu kafileleri ve seyircileri ile sağlıklı bir iletişim kurup ticaret yapabilmeleri için dil bilmeleri büyük önem taşıyor. Amacımız yabancı dil bilmeyen tek bir esnafın kalmamasıdır`` dedi.
Erdemli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Orhan Sarı ise bugüne kadar yabancı dil kursuna katılan 200 kursiyere sertifika verildiğini belirterek, ``Odamız tarafından daha öncede iş sağlığı ve güvenliği kurslarında 520, dış ticaret eğitimi seminerinde ise 32 kişiye sertifika verildi. Önümüzdeki günlerde KOSGEB ve İşkur işbirliği ile uygulamalı girişimcilik eğitim kursu, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile web tasarım kursu açmayı da planlamaktayız`` dedi.
Konuşmaların ardından kursu başarıyla tamamlayan 19 kursiyere sertifikaları, Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Ömer Okur, Müdür Yardımcısı Fikriye Çevik, Erdemli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Orhan Sarı ile Oda Proje Koordinatörü Mitat Ceyhan tarafından verildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Merkezefendi Belediyesinin 7. Girişimci Kadınlar ve El Emeği Festivali sona erdi Merkezefendi Belediyesi tarafından 7. kez düzenlenen Girişimci Kadınlar ve El Emeği Festivali, Denizlililerin yoğun ilgisiyle birlikte sona erdi. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Stantlarıyla festivale renk katan kadın girişimcilerimize, etkinliklerimize katılım gösteren değerli misafirlerimize ve festivalimizi coşkuyla sahiplenen hemşerilerimize yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Kültür ve sanat alanındaki faaliyetlerine devam eden Merkezefendi Belediyesi, girişimci kadınlara destek olmak amacıyla başlattığı ve sonrasında geleneksel hale gelen Girişimci Kadınlar ve El Emeği Festivali, yedinci kez gerçekleşti. Denizlililerin sahiplendiği ve yoğun katılım gösterdiği üç günlük festivalde, Türkiye’nin dört bir noktasından gelen kadın belediye başkanlarının söyleşisi, Yazar Dilek Cesur’un ‘Rota Yeniden Oluşturuluyor’ semineri, Güvenç Yıldırım’ın konseri, Ceren Özdemir’in ve Ritmin Melekleri’nin gösterileri ile birbirinden keyifli etkinlikler düzenlendi. Merkezefendi Kültür Merkezi’nde düzenlenen festivalde kadın girişimcilerin el emeği ürünlerinin satışa sunulduğu stantlar üç gün boyunca saat 22.00’ye kadar açık kaldı. Denizlililer el emeği, göz nuru ürünlere büyük ilgi göstererek alışveriş yaptı. Hem kadın girişimciler hem de vatandaşlar festivalden duydukları memnuniyeti dile getirdi. “Kadınlarımızın üretimini ve emeğini her zaman destekleyeceğiz” Denizlililerin gösterdiği ilgiden ve katılımdan dolayı çok mutlu olduğunu belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Öncüsü olmaktan büyük gurur duyduğumuz ve 7’ncisini düzenlediğimiz, üç gün süren Merkezefendi Belediyesi Girişimci Kadınlar ve El Emeği Festivali’miz sona erdi. Stantlarıyla festivale renk katan kadın girişimcilerimize, etkinliklerimize katılım gösteren değerli misafirlerimize ve festivalimizi coşkuyla sahiplenen hemşerilerimize yürekten teşekkür ediyorum. Kadınlarımızın üretimini ve emeğini her zaman desteklemeye, onlarla birlikte daha nice güzel etkinlikler gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
Trabzon “Bir şey yapmalı” deyip Girişimcilik ve Yatırımcılık Paneli’nde gençlerle tecrübelerini paylaştılar Ortahisar Belediyesi’nin organizasyonuyla, Trabzon’daki üniversitelerin işbirliği ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) ile KTÜ Kadın Girişimcilik Kulübü’nün katkılarıyla “Bir şey yapmalı!” adlı Girişimcilik ve Yatırımcılık paneli, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Panelde, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, TTSO Başkanı Erkut Çelebi ve iş insanı Nevzat Aydın, girişimcilik konularında fikirlerini paylaştı, panelin sonunda dinleyicilerin sorularını cevaplandırdı. Başkan Ahmet Kaya, konuşmasında gençlere tavsiyelerde bulunarak “Mutlaka bir hayat planınız, bir gelecek planınız olmalı ve bu uğurda çok çalışmalısınız. Çalışınca oluyor. Ben makine mühendisliği bölümünü bitirdim, makine mühendisi olmayı, farklı makineler üretmeyi, ülkeme katkı sunmayı düşünüyordum. Sonrasında siyasete ilgi duyduğumu fark ettiğimde o alana biraz daha fazla zaman ayırmam gerektiğini düşündüm. Sonrasında mensubu olduğum siyasi partimle temasa geçtik ve kararlılıkla bir mücadele vererek önce milletvekili, sonra belediye başkanı oldum. Yolculuğumuzu sürdürüyoruz, temel düsturum şu; bu ülkenin bir evladı olarak bu ülke beni okuttu yetiştirdi, mühendis yaptı, milletvekili yaptı, belediye başkanı yaptı. Ben yaşadığım sürece ülkeme, devletime, milletime minnet duyacağım ve borcumu ödeme gayreti içinde olacağım. Ben meseleye böyle bakıyorum. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ’Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır’ anlayışıyla bulunduğum, ait olduğum her yerde görevimi yapmaya gayret ediyorum. Sizlerin de öncelemesi gereken ana fikrin bu olduğu kanaatindeyim, nerede, hangi görevi yapıyorsak, onu en iyi yapma gayreti içinde olmalıyız. Çünkü gerçekten vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” dedi. “Kısa yoldan paraya ulaşmış birilerinden bahsediyor olmak çok doğru bir hesap değil” Türkiye’nin ilk ve en büyük çevrimiçi yemek siparişi portalı Yemek Sepeti’nin kurucu ortağı Nevzat Aydın ise gençlere kısa yoldan başarının veya para kazanmanın kolay olmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Aslında girişimci dediğin zaman kısa yoldan paraya ulaşabilen ya da başarılı olduğun takdirde kısa yoldan paraya ulaşmış birilerinden bahsediyor olmak çok doğru bir hesap değil. Ben kendi hikâyemden bahsedeyim. 2000 yılında şirketi kurduk, 2006’ya kadar sıfır para kazandık. Maaş falan yok. Tamamen ailenin elde avuçta ne birikimi varsa onlarla geçinmeye ve şirketi idare etmeye çalıştık. Kimse bize para da vermedi. Şimdi risk sermayesi, melek yatırımcı falan deniyor ya, bunlar popüler kavramlar, baya insanla görüştüm ben kimse bana inanmadı. Bir tane, “Nevzat bu çok iyi iş, tutar” diyene rastlamadım. Hatta bana bu işi yapmamam gerektiğini söyleyen insanlar oldu. “Ne güzel okumuşsun, hayatını bunlarla geçirme, yazık sana” diye bana öğüt veriyorlardı o mentor denen tecrübeli insanlar. Yemek sepetini sattığım zaman para kazanma noktam ise 15 sene sonra. Kısa bir süre değil insan ömründe 15 sene. Hayatımın en verimli döneminde yemek sepeti diye bir şeyin peşinden koştum, ama başarılı olamayabilirdim veya benim gibi yüzlerce var ve başarılı olamamış. Ama bunun çözümü, girişimci olmayın değil. Girişimcilik eskiden popüler olmayan bir kelimeydi, herkes kendi işimi yapıyorum derdi, çünkü girişimci diye bir kelime yoktu. Girişimciyim dediğin zaman da ha iş bulamadın mı kimse seni işe almadı mı diye bakıyorlardı. İşsizsen girişimci olurdun. Şimdi öyle değil.” “Yapay zekâ her şeyin temelinde olacak; Bunu kullanmayan şirketlerin yaşama şansı kalmayacak” “Bana hep ‘Her şey yapıldı artık yeni yapacak bir şey kalmadı!’ diyorlar, böyle bir şey söz konusu bile değil” diyen Aydın “Dünya her geçen teknoloji devrimiyle beraber, çok daha farklı yeni fırsatların yeni iş imkanlarının öne çıktığı bir dönem yaşıyoruz. Yapay zekâ dediğimiz olay, geçtiğimiz 20 yıl içinde birçok farklı önemli konseptler çıktı. Mesela Metaverse ve NFT diye bir şey çıktı. İkisine de inanmayanlardanım ben bu arada. Kripto çıktı. Yapay zekâ biraz daha farklı. Yapay zekâ, iş yapış tarzımızı, her şeye olan algımızı komple değiştirebilecek büyüklükte bir şey. İleride öyle fırsatlar var ki, bir veya birkaç kişinin bir araya gelip milyar dolarlık şirketler kurduğunu görüyor olacağız. Eskiden öyle bir şey söz konusu değildi. Gençler yapay zekâyla farklı bir şekilde ilgilensin. Bu şirketler için de geçerli, çünkü yapay zekayı iş üretim süreçlerinin içine katamayan gündelik hayatında kullanmayanların verimlik anlamında nispeten geride kaldığı bir döneme giriyor olacağız. Bu, 1800’lü yıllardaki buharlı tren veya 2000’li yılardaki internet gibi bir devrimle geliyor. Bunun da tam göbeğinde yer alıyoruz, çok daha farkında olalım. Bir kere yapay zekâ her şeyin temelinde olacak. Bunu kullanmayan şirketlerin yaşama şansı kalmayacak. Nesnelerin interneti diye bir sektör var, bu gelişmeye çok açık bir alan. Biyoteknoloji çok gelişecek. Bugüne kadar çözüm bulunamayan birtakım hastalıklara çözümler gelebilir. İnsana ihtiyacın daha az olduğu ve korkulan yapay zekânın hâkim olacağı bir döneme giriyoruz. Girişimcilik de gelişecek. Ekip çok önemli. Ben daha çok ekiplere yatırım yapmayı seviyorum, girişimcilere değil. Ortak seçerken o iş rolüne göre uygun olan kişiyi almanız daha doğru olacaktır. Girişimciler için zor bir dönem olacak. Ama girişimlerinin de karşılığını alacakları bir dönem olacak. Bilgisayarların ve yapay zekânın önemi ve değeri artacak. Girişimcilerin söz sahibi olacağı bir döneme giriyoruz” ifadelerini kullandı. Panelin son kısmında Türk futbolu konuşuldu Eski bir Trabzonspor Kulübü yöneticisi de olan Aydın, Türk futbolunun yeterli birikime sahip olmayanların elinde olduğunu belirterek “Türkiye’deki konjonktürü düşündüğümüzde, yapılabilecek çok fazla şey olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar paranın döndüğü bir sektörün, bu kadar eğitimsiz ve yeterli birikime sahip olmayan bir kitle tarafından yönetildiğini hiç görmedim. Bunu her kademe için söylüyorum, kendimi de katayım, hakem de öyle, yönetici de öyle, futbolcusu da öyle, federasyonu da öyle. Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Bu benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Çünkü ben hayatımda futbola çok zaman ayıran, futbola kafayı takan bir adamım. İki defa yönetici oldum, birinde meşhur şike dönemi oldu, ikinci de bambaşka şeyler yaşandı ve 87. ayda istifa ettim. Benim kafamdaki futbolun karşılığı bu ülkede yok ne yazık ki. O yüzden çok da ‘şunu yapmalıyız’ demeyim, yapılabilecek şeyler zaten söyleniyor. Bir futbol kulübünün hayatı boyunca vergi vermemesi ne demek ya, böyle bir şey olabilir mi? Devlete vergi vermemiz gereken bir durum var, onunla ilgili bir kanun var, vermiyorsunuz, öteleniyor. Çünkü o tamamen kulüp yöneticisinin o hükümetteki gerekli kişilerle ilişkisine bağlı bir düzen. Herhangi bir şekilde hak, hukuk, kanunun olmadığı bir düzen. Aynı şekilde futbolcu menajer ilişkileri de öyle. Çok umutlu değilim bu taraftan” dedi. Panelin son kısmında konuşmacılar, kendilerine yöneltilen soruları cevaplandırdı. Panelin ardından KTÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Ali Temiz, konuşmacılara teşekkür belgesi takdim etti.