ÇEVRE - 21 Kasım 2024 Perşembe 09:25

Mardin’de fıstık ağaçları toprakla buluşturuldu

A
A
A
Mardin’de fıstık ağaçları toprakla buluşturuldu

Mardin’in Nusaybin ilçesinde tarıma merakı olan çiftçi, arazisinin etrafını tel örgü ile kapatarak 200 adet sertifikalı fıstık ağacını toprakla buluşturdu.


Nusaybin ilçesinde çiftçi Bilal Bedir, 10 dönüm arazisini değerlendirerek 200 adet fıstık ağacı dikti. Her ağaç arasını 7 metre şeklinde ayarladığını belirten Bedir, "Burada yaban hayvanları ağaçlara zarar vermesin diye ilk önce arazimizin etrafını tel örgü ile kapattık. Bugün ise sertifikalı fıstık ağaçlarımız geldi. Bizde bunları 7’ye 7 olacak şekilde ayarlamaya çalıştık. Hedefimiz bölgemizde fıstık yetiştiriciliğini daha güzel bir yere getirmek’’ dedi.



Mardin’de fıstık ağaçları toprakla buluşturuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye Diyanet Vakfı’ndan makam aracı açıklaması Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Huriye Martı’ya tahsis edilen makam aracının bağış ve zekât gelirlerinden karşılandığı iddialarını yalanlayarak, yapılan bağışların başka bir alana aktarılması veya başka amaçlarla kullanılmasının mümkün olmadığını bildirdi. TDV’den yapılan açıklamada, son günlerde bazı medya organlarında Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Huriye Martı’ya tahsis edilen makam aracının bağış ve zekât gelirlerinden karşılandığına dair gerçeği yansıtmayan iddialar yer aldığı belirtilerek, bu iddialar üzerine kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla açıklama yapılmasının zaruri hale geldiği kaydedildi. Açıklamada, "Öncelikle belirtmek isteriz ki, milletimizin Vakfımıza zekât, fitre ve sadaka olarak bağışladığı tek bir kuruş bile şahsi işlerde kullanılamaz, sarf edilemez. Vakfımız tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hizmetleri için tahsis edilen araçlar, Vakfımızın kendi üretmiş olduğu öz kaynaklarından elde edilen gelirlerle sağlanmaktadır. Bu araçların giderleri ise hiçbir şekilde Vakfımız tarafından karşılanmamaktadır. Türkiye Diyanet Vakfı’nın çalışma prensipleri ve ahlaki ilkeleri gereği bağış ve zekatlar şartlı bağış statüsünde olup, sadece ve sadece bağışçılarımızın belirttiği amaçlar doğrultusunda kullanılmaktadır. Bu şekilde Vakfımıza yapılan bağışların başka bir alana aktarılması veya başka amaçlarla kullanılması kesinlikle mümkün değildir. Milletimizin bağış, sadaka ve zekâtlarının her kuruşunu amacı istikametinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayı temel ilke edinen Vakfımız hakkında ortaya atılan bu tür iddialar tamamen asılsız ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir. Şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışı çerçevesinde Vakfımızın tüm gelir ve harcamaları denetime tabidir. Vakfımız, faaliyet raporlarını ve bütçesini web sitesinde düzenli olarak yayımlamaktadır. Toplumsal huzuru zedelemeye ve kurumumuzu hedef almaya yönelik bu haberlerle kamuoyu yanıltılmaktadır. Bu tarz yalan, iftira ve hezeyan dolu haberleri yapanlar ve onları yayanlar hakkında elbette hukuki süreç başlatılacaktır" denildi.
Şanlıurfa ’Vefalı şehir Siverek’ projesi tüm hızıyla devam ediyor Siverek Kaymakamı Musa Aydemir’in öncülüğünde geçtiğimiz yıl başlatılan ve büyük takdir toplayan ’Vefalı Şehir Siverek’ projesi bu yıl da aynı kararlılıkla sürdürülüyor. Proje kapsamında, Siverek’in kırsal mahallelerinde vatandaşlara devletin şefkat eli uzatılmaya devam ediliyor. ’Vefalı Şehir Siverek’ projesi kapsamında Dilekli, Cinhisar, Dilekli ve Ericek kırsal mahallelerinde düzenlenen saha çalışmasına Kaymakamlık başta olmak üzere tüm resmi kurumlar katıldı. Proje ekibi, bu mahallelerde yaşayan vatandaşlarla bir araya gelerek, sorunlarını dinledi, taleplerini aldı ve çözüm önerileri geliştirdi. Saha çalışmalarında, devletin vatandaşla doğrudan buluşarak, ihtiyaçlarına yönelik hızlı ve etkili çözümler sunduğu ifade edilirken, projenin dayanışma, birlik ve yardımlaşma ruhunu güçlendirdiği vurgulandı. Kaymakam Musa Aydemir, "Vefalı Şehir Siverek Projesi" ile vatandaşların sadece günlük ihtiyaçlarının karşılanmasının ötesinde, uzun vadede sürdürülebilir çözümler üretmeyi hedeflediklerini belirtti. Aydemir, "Bu proje, toplumumuzun her kesimiyle güçlü bir bağ kurmayı amaçlıyor. Bugün burada gördüğümüz dayanışma, ilçemizin geleceği için önemli bir adım" ifadelerini kullandı. Kaymakamlıktan yapılan açıklamada ise, proje kapsamında gerçekleştirilen saha çalışmalarıyla Siverek’in tüm mahallelerinde vatandaşların refah düzeyini artırmaya yönelik önemli adımlar atılmaya devam edileceği vurgulandı
Denizli Sancılı tedavi sanılan kanal tedavisiyle hastalar ağrılarından kurtuluyor Kanal tedavisinin ekseriyanın ağrılı bir uygulama olarak görülmesi sebebiyle hastalar tarafından tedavinin ertelendiğini belirten Endodonti Uz. Dt. Meltem Yılgör sanılanın aksine hastaların kanal tedavisi sırasında ağrı hissetmediğini, kanal tedavisinin amacının hastaları rahatsız eden ağrıları ortadan kaldırmak olduğunu söyledi. Denizli Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Endodonti Uz. Dt. Meltem Yılgör, kanal tedavisine ilişkin önemli bilgiler verdi. Dişte kendiliğinden görülen yada geceleri artan ve ağrı kesicilerle bile geçmeyen ağrı, soğuk, sıcak veya dişe temas gibi bir dış etkenle tetiklenen ağrının uzun süre devam etmesi, dişin etrafında ve diş etinde görülen şişlik gibi şikayetlerle hastaların Endodonti polikliniğine başvurduğunu açıklayan Uz. Dt. Meltem Yılgör, “Derin çürükler, daha önceden yapılmış olan dolgular veya kaplamalar altında tekrar eden çürükler,dişlere dolgu veya kaplama yapılması sonrasında hastanın şikâyetlerinin geçmemesi, darbe sonucunda dişlerde oluşan kaplama/kök kırıkları, hastanın çiğneme alışkanlıkları veya diş gıcırdatma gibi fonksiyon dışı hareketler sonucunda diş pulpalarının hasar görmesi, ilerlemiş dişeti hastalıkları veya dişeti operasyonları sonrasında pulpa hasarı, o pulpanın canlılığını kaybettiğinin belirlenmesi, çapraşık dişlerin protetik restorasyonunda kanal tedavisi yapılması gerekebilir” dedi. “Tedavi sırasında hasta ağrı hissetmez” Kanal tedavisinin ortalama bir saat süren bir işlem olduğunu ve kanal tedavisinin ağrıya neden olmadığını aksine ağrının giderilmesi için uygulandığının bilinmesi gerektiğini söyleyen Uz. Dt. Meltem Yılgör, “Kanal tedavisi yapılacak diş ve çevre dokular lokal anestezi ile uyuşturulur. Tedavi sırasında hasta ağrı hissetmez. Bununla birlikte bazı vakalarda hasta az da olsa rahatsızlık duyabilir. Bu problem yardımcı anesteziler yapılarak kolaylıkla aşılır. Pulpası canlı bir dişte yapılan kanal tedavisinin tek seansta bitirilmesi esastır. Ancak dişin canlılığını yitirdiği, kök ucunda enfeksiyonun olduğu ve kanal tedavisinin tekrar edildiği durumlarda; seans sayısı iki veya daha fazla olabilmektedir. Yine Kanal tedavisi yapılan bir dişin pulpası çıkartılmış olduğundan; soğuk-sıcak gibi dış uyaranlara karşı dişte ağrı oluşması söz konusu değildir. Eğer tedavi öncesinde ilgili dişte ağrı veya iltihap varsa tedaviyi takip eden ilk birkaç günde özellikle çiğneme gibi dişin üzerine baskı gelen durumlarda hafif ağrı hissedilmesi normaldir” ifadelerini kullandı. “Tedavi sonrası hastanın ilk 2-3 gün dişinde rahatsızlık hissetmesi normaldir” Kanal tedavisi sonrasında hastanın dikkat etmesi gereken konulara değinen Meltem Yılgör, “Kanal tedavisi dişte görülen probleme göre, sıklıkla 1-2 seansta tamamlanır. Tedavi sonrası hastanın ilk 2-3 gün dişinde rahatsızlık hissetmesi normaldir. Hasta diş hekimin tavsiyeleri ışığında ağrı kesici kullanabilir. Bazı vakalarda tedaviye destek olarak hastanın antibiyotik kullanması gerekebilir. Hasta tedavi sonrası normal hayatına dönebilir, bununla birlikte dişteki ve bölgedeki uyuşukluk geçmeden herhangi bir yiyecek yememelidir. Buna ek olarak, dişin üst restorasyonu tamamlanmadan sert besinleri çiğnemekten kaçınmalıdır” şeklinde konuştu.