SAĞLIK - 14 Haziran 2024 Cuma 15:15

Uzmanı kurban etlerinin nasıl muhafaza edilmesi gerektiğini anlattı

A
A
A
Uzmanı kurban etlerinin nasıl muhafaza edilmesi gerektiğini anlattı

Manisa İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Birim Sorumlusu Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ceyda Karabulut yaklaşan Kurban Bayramı öncesi kurban etlerinin saklanması ve korunmasına yönelik önemli bilgilendirmelerde bulundu.


Kurban Bayramı’nda kurbanlık hayvan nakli ve alımından başlayarak etlerin saklanması ve tüketilmesine kadar geçen süreçte sağlık ve hijyen kurallarına azami özen gösterilmesinin çevre ve toplum sağlığı açısından önemli olduğunu kaydeden Manisa İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Birim Sorumlusu Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ceyda Karabulut, "Kurbanlık hayvan seçerken veteriner hekim kontrolünden geçmiş sağlıklı hayvan olduğuna dikkat edilmeli, kesim işlemi hijyenik yerlerde ve ehil insanlar tarafından yapılmalıdır. Kesilen hayvanlara ait hastalıklı organlar, kesim sırasında oluşan atıklar, kist hidatik riskine karşı karaciğerler ve akciğerler kesinlikle evcil ve yabani hayvanlara verilmemeli, hayvanların çıkaramayacağı derinlikte çukurlara gömülerek bertaraf edilmelidir. Hayvanların üzerinde bulunan keneler, kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır." dedi.



Etlerin taşınması


Etlerin taşınması konusunda dikkat edilmesi gereken noktalardan da bahseden Dr. Karabulut, "Taze etler gıda ile temas amacıyla üretilmiş uygun malzemelerde taşınmalıdır. Etlerin kokuşma ve bozulmanın önlenmesi için hava alacak şekilde taşınması ve en kısa sürede uygun yöntemlerle muhafaza edilmesi sağlanmalıdır." diye konuştu.



Etlerin saklanması


Etlerin saklanırken özellikle büyük porsiyonlar yerine birer yemeklik olacak şekilde uygun soğutucularda saklanmasına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Karabulut, "Uygun büyüklüklerde ambalajlanıp buzlukta bir ay, şoklandıktan sonra -18 C’de 6 ay saklanabilir. Kavurma yapılan etler uygun şartlarda 1 yıl saklanabilir. İşkembe ve bağırsaklar çok iyi temizlendikten sonra değerlendirilmelidir. Temizlik için sağlığa zararlı kimyasal maddeler kullanılmamalıdır. Sakatat çok çabuk bozulduğu için kısa sürede tüketilmelidir." ifadelerini kullandı.



Dondurulmuş etlerin çözdürülmesi


Etler dondurulduktan sonra dikkat edilmesi gereken diğer bir hususun etlerin çözdürülmesi olduğunu kaydeden Dr. Karabulut açıklamasını şöyle tamamladı: "Etler potansiyel riskli besinlerdir ve dolayısıyla mikroorganizmaların üremesi için uygun ortam oluşturabilirler. Çözdürürken etlerimizi sıcak su içerisinde çözdürme ya da açıkta çözdürme gibi yöntemler sağlık açısından önerilen yöntemler değildir. Etler çözdürüleceği zaman birer yemeklik olacak şekilde buzdolabı sebzelik kısmında çözdürülüp kullanılmalıdır."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP’li vekil Feti Yıldız, Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki şikayetinden vazgeçti Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "suç ve suçluyu övme" suçunu işlemesi iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı‘na yaptığı şikayetten vazgeçtiğini açıkladı. Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "suç ve suçluyu övme" suçunu işlemesi iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı‘na şikayet dilekçesi vermişti. 28. Yasama Dönemi Milletvekili Genel Seçimleri ile Milletvekili sıfatının sona ermesiyle birlikte sanık Kemal Kılıçdaroğlu hakkında iddianame düzenlenmişti. Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama başlarken, duruşması 10 Nisan 2025 tarihine bırakılmıştı. Feti Yıldız, tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, ‘Terörsüz Türkiye ve bölge barışı için yürütülen kararlı politikaya’ paralel olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında sözlü olarak dile getirdiğimiz şikayetten vazgeçme hususunun bir dilekçeyle mahkemesine sunulması talimatını vermiştir" denildi. Yıldız tarafından Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen dilekçede şunlar kaydedildi: "Terörsüz Türkiye ve bölge barışı için yürütülen kararlı duruşa paralel olarak sanık hakkında yapmış olduğumuz şikayetten vazgeçiyoruz. Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaatımız üzerine, biçimsel nitelikte bir tehlike suçu olan, ‘Suç ve suçluyu övme’ suçunu aleni ve genel suç kastıyla işlemesi nedeniyle sanık hakkında Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır. İnsan Haklarının başında yer alan düşünce ve ifade özgürlüğü aynı zamanda kapsamlı bir sorumluluk alanıdır. Demokratik Ülkelerin Yasama Meclislerinde, evrensel ilkelerin yanında milli takdir alanlarının da korunarak düzenlemeler yapılması kamu düzeni gereğidir. Ceza Hukuku yalnız insan hareketinden bilfiil doğan sonuçlarla değil doğabilecek sonuçlarla da ilgilenir. Bu noktada tehlike kavramı karşımıza çıkar. Çağdaş hukukta, tehlike olasılıktan başka bir şey değildir, zarar doğurmaya elverişli tehlike, korunan hukuksal değeri bozabilecek nitelikte bulunduğu takdirde tehlike doğmuş ve buna bağlı olarak da suç oluşmuş bulunacaktır. Kuşkusuz her rejim gibi, demokratik rejimde varlığına yöneltilecek tehlikeler karşısında kendini koruma hakkına sahiptir. Öte yandan ‘açık ve yakın tehlike’ oluşturan, milli güvenliği bozan ifadelerin takibe uğraması hukuk devletinin bir gereğidir. Gerek milli ve gerekse evrensel hukukta düşünce özgürlüğü ile ilgili olarak, ‘hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi’ için ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. Mandacıların milli ürünleri boykot çağrısı yaparak yönetilemezlik algısı oluşturulma gayretleri, bu çağrı sonucu meydana gelen saldırılar, asılsız isnatlar ifade özgürlüğü kavramının arkasına saklanamaz. 05.02.2020 tarihli şikayet dilekçesinde kısmen belirttiğimiz gibi, bu süreçte CHP vahim bir şekilde savrulmuş, tüm geçmişini inkar eden bir yapıya dönüşmüş, millete aidiyet bilincinden uzaklaşmış, Türk Milletinin egemenlik ve tarihsel haklarıyla temelden ve bütünüyle çatışmaya girmiştir. Kısaca izah ettiğimiz nedenlerle CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında şikayetten vazgeçiyoruz. Gereğinin yapılmasını saygıyla talep ederiz."
Diyarbakır Diyarbakır 9 günlük bayram tatilinde 300 bine yakın ziyaretçi ağırladı Diyarbakır, 9 günlük bayram tatilini fırsat bilen yaklaşık 300 bin yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırladı. 33 medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi asırlık surları, İçkale Müze Kompleksi, İslam aleminin 5. Harem-i Şerif’i kabul edilen Ulu Cami, Ongözlü Köprü, Hasanpaşa Hanı, Meryem Ana Kilisesi, Zerzevan Kalesi, Sülüklü Han, Deliler Hanı gibi, çok sayıda tescilli yapı, gıda ve ürünleriyle yerli ve yabancı turist çekiyor. 9 günlük Ramazan Bayramı tatilini fırsat bilen yaklaşık 300 bin ziyaretçi, kentte gelerek tarihi atmosferi görme fırsatı buldu. Diyarbakir Kültür, Turizm ve Musiki Derneği (DİKTUM-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Aksu, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, Diyarbakır’ın hak ettiği yerde olmadığını, yavaş yavaş istedikleri rakamlara ulaştıklarını söyledi. Aksu, 9 gün sürede 300 bin kişinin gelmesi çok sevindirici olduğunu belirterek, "Diyarbakır, keşfedilmemiş bir hazine. Sur içi başlı başına açık tarih stüdyosu. İnsanlar gezdikleri zaman görüyorlar. 900’e yakın tescilli yapı var. Dünyada böyle bir şehir yok. Herkes her geldiğinde hayran kalıyor. Diyorlar, ‘biz, Diyarbakır’ı gezdiğimiz zaman tarihi yaşıyoruz.’ Burada kültür, tarih, ruh her şey var. Biz, bu rakamların çok ilerisini istiyoruz. Hanlar, hamamlar, camiler, medreseler, kiliseler, her tarafında tarihin yazıldığı surlar. Her tarafından tarih ve kültür var" dedi. Eskişehir’den gelen ziyaretçi Oğulcan Ertal, eşi ve arkadaşlarıyla geldiğini ifade ederek, "Diyarbakır’ı çok beğendik. Hem tarih, hem kültür olarak hem de yemekleri gerçekten çok güzel. Bugün döneceğiz, 4 günden beri buradayız. Bu süre zarfında Ongözlü Köprü, Sur içi, Diyarbakır’ı gezdik" şeklinde konuştu.