ASAYİŞ - 23 Eylül 2024 Pazartesi 12:50

Manisa jandarmasından uyuşturucu operasyonu

A
A
A
Manisa jandarmasından uyuşturucu operasyonu

Manisa İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından bir şahsın evinde yapılan aramada 7 bin 566 adet sentetik ecza hapı ele geçirildi.


Manisa İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat ve KOM Şube Müdürlükleri ile Yunusemre İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince Muradiye Mahallesinde T.K. isimli şahsın evinde yapılan aramada 7 bin 466 adet sentetik ecza hapı ele geçirildi. Gözaltına alınan T.K. jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Şehit cenazesinde Özel’i protesto eden belediye işçileri işten çıkarıldı koca olarak çalışan ve eğitim durumu yeterli olmayan işçilerden oluştuğunu söyledi. Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Eylül ayı basın buluşmasında, yapılan ve yapılacak olan hizmetler ile kendilerine yöneltilen eleştirilere cevap verdi. Başkan yardımcılarının da katılımıyla makamında gerçekleştirilen toplantıda sözlerine hizmetlerle başlayan Balaban, “Söz verilen fizyoterapist ve psikolojik danışmanlık hizmetlerimizi sağlık merkezimizde resmen başlattık. Buna diyetisyenliği de ekleyip daha geniş boyutlu hizmetleri yerine getirmeye devam edeceğiz. Bunlardan bir kuruş ücret almıyoruz. Önümüzdeki günlerde söz verdiğimiz Alzheimer merkezini de halkımızın hizmetine sunacağız. Eğitim Muradiye YEGEM dershanesini açtık ve Muradiyelilerden büyük bir destek aldık. Ekim ayı sonunda Muradiye Ek Hizmet binasını da yetiştireceğiz. Yunusemre’de kadın kardeşlerimize özel yüzme kursunu başlatıyoruz. Türkiye’nin en iyilerinden biri olacak motokros pistini de Osmacanlı Mahallemize kazandırıyoruz. Önümüzdeki pazar günü yapmayı düşündüğümüz yağlı güreş organizasyonunu ekonomik kriz nedeniyle, ekonomik kaynak oluşturamamamızdan dolayı iptal ettik. Özellikle 15 Eylül’de İller Bankası’ndan gelen paradan tam 21 milyon lira yani hakkımızın üçte birinin kesilmesi nedeniyle bu güreş organizasyonundan vazgeçtik. Üzücü olan, bize ait olmayan borçların hesabının bizden sorulması, bize ait olmayan borçlardan dolayı bizim hakkımız olan 21 milyon liranın merkezi hükümet tarafından kesilmesidir. Biz her şeye rağmen laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz ve 6 aydır da bütün baskılara, bütün elimizin, kolumuzun bağlanma çalışmalarına rağmen de maaşları ödüyoruz ve hizmeti de üretiyoruz, üretmeye de devam edeceğiz” “200 arkadaşımızı işten çıkardık” Yunusemre Belediyesinde işten çıkarılan yaklaşık 200 işçinin çıkarılma sebeplerini de açıklayan Balaban, “Evet doğrudur. 200 arkadaşımızı işten çıkarttık, yolları ayırdık. 52 arkadaşımız karı-koca oldukları için aynı belediyede birlikte çalıştıkları için demokratik bir şekilde söyledik. Müdürlerimizin de eşi vardı. Hiçbir ayrım yapmadan bu kriteri net bir şekilde uyguladık. Kreşler vardı, YEGEM dershanesi vardı. Birçok konuda herkese saygım var ama liyakatsizlik vardı. Kreşlerdeki öğretmenlerimizin tamamı lise mezunuydu. Lise mezunlarına saygı duyuyorum. Önemli olan hayat üniversitesini bitirmektir ama bir lise mezununun kreşte öğretmen olarak görevlendirmek, eğitim biliminin doğasına aykırıdır. Bundan dolayı yaptık. O arkadaşlarımızın bir bölümünü de ‘sizleri başka yerlerde görevlendirelim’ dedik. Çoğu da kabul etmedi ve yollarımızı ayırdık. En az 45 arkadaşımız da bu liyakatsizlikten dolayı yollarımızı ayırdık. Yine 30-40 arkadaşımız kendi istekleriyle istifa ettiler. Ve onların da hiçbir şekilde sosyal haklarına bir liralık zarar gelmeden anlaştık ama 50-60 arkadaşımızı da korkmadan, çekinmeden söylüyorum. Özgür Özel’e, Sayın Genel Başkanımıza, Cumhuriyet Halk Partisi’nin en önemli insanına, buradaki şehit cenazesinde her türlü saygısızlığı, her türlü yanlışı yaptıkları için ve bizler hakkında her türlü karalamayı yaptıkları için ve bankamatik oldukları için bir siyasi militan oldukları için bu arkadaşlarla da yine haklarını vererek yollarımızı ayırdık. Siyasi iradeyle gelen siyasi iradeyle de gider arkadaşlar. Biz bu konuda birçok AK Partili arkadaşımızla da çalışmaya devam ediyoruz. İşte özel kalemde çalışan o dönemden kalan bir arkadaşımız var. Kendisi başımızın tacı. En namahrem yerde birlikte çalışıyoruz. Bizim kesinlikle bu konuda bir ön yargı, bir kampanyamız yok. Biz hak edilenin en iyi şekilde uyguladık ve uyguluyoruz ve yine işçi alımlarında bizler birçok işçi arkadaşımızı aldık. Ama saha elemanı olarak aldık. Zabıtada, güvenlikte, en önemlisi temizlikte, park bahçede, şantiyede en az 300 kişi görevlendirdik. Bunlar bizim için temel ihtiyaç” dedi. Yunusemre Kent Orkestrası eleştiriline de cevap verdi Yunusemre Kent Orkestrası’na belediye bütçesinden yüklü ödemelerin yapıldığına yönelik eleştirilere de cevap veren Balaban, “Kent orkestrasında bizde çalışan 2 arkadaşımız olduğu için onlara hiçbir para ödemedik. Ses düzeni de kendimizin var, belediyenin var. Ses düzenini kendiniz götürüp oralarda ve yerel sanatçılardan destek aldık. Dört kişilik bir grup vardı. Ona da sponsorlar aracılığıyla toplamda gece başına 4 bin liradan 30 gece 120 bin lira, sponsor aracılığıyla ödedik. Belediyenin kasasından, o etkinlikler için bir lira çıkmadı. Biz bunlarla da gurur duyuyoruz. Yurt Dağı’na kültürü, sanatı, müziği, tiyatroyu götürüyoruz. “Kendi araç filomuzu oluşturacağız” Açıklamasının son kısmında düzenleyecekleri araç hibe kampanyasından da söz eden Başkan Balaban konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Gene önemli konulardan biri çok net bir araç ihalesi yaptık. Araç ihalesi sonunda ne Kamu İhale Kurumuna ne savcılığa bir tane itiraz gelmedi. Ama bu araç ihalesi bize ciddi bir yük. Onun için iyilik sever insanlardan araç kampanyası başlattık. 1 yıl içinde kendi araç filomuzu kuracağız ve bu büyük yükten de belediyeyi kurtaracağız. Hedefimiz kendi araçlarımızla belediyeye hizmet vermek. Bu da bizim için çok önemli bir proje. 1 yıl içinde bunu da halkımızdan iyiliksever insanlardan aldığımız güçle kesinlikle gerçekleştireceğiz. Hiçbir zaman halkımızın kararına bir ukalalık yapmak, hadsizlik yapmak bizim haddimize değil. 5 yıl boyunca çalışacağız ve son takdiri halkımıza bırakacağız.”
Manisa ’Çocuklar ile Manisa tarihine yolculuk’ projesi başladı Şehzadeler Belediyesi’nin ’Çocuklar ile Manisa tarihine yolculuk’ adlı projesi hayata geçirildi. Kırsal mahallelerde yaşayan ortaokul öğrencilerini Manisa’nın tarihi, turistik ve kültürel zenginlikleriyle buluşturmayı amaçlayan proje kapsamında kent merkezine getirilen ilk öğrenci kafilesi, Manisa’da misafir edildi ve kenti tanımaları için rehberler eşliğinde gezdirildi. Şehzadeler Belediyesi’nin 23 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında hayata geçireceği ’Çocuklar ile Manisa tarihine yolculuk’ adlı projesi kapsamında kırsal mahallelerde okuyan ortaokul öğrencileri kent merkezinde misafir edilmeye başlandı. Kırsal mahallelerde yaşayan öğrencilerin Manisa’nın tarihi, turistik ve kültürel zenginlikleriyle buluşturulmasını hedefleyen proje kapsamında misafir edilen ilk öğrenci kafilesi, rehberler işliğinde Manisa ziyaretlerini gerçekleştirdi. Projede yer alan öğrenciler, Şehzadelerpark, Tıp Tarihi Müzesi, Sultan Cami, Muradiye Cami, Kurşunlu Han, Osmanlı ve Kurtuluş Savaşı Müzesi ve Çanakkale Şehitleri Müzesi gibi Manisa’nın önemli tarihi ve kültürel yerlerini gezerek, şehir hakkında bilgi sahibi oldu. Rehberler eşliğinde düzenlenen bu geziler sayesinde çocuklar, hem kentin tarihi dokusunu yakından tanıma fırsatı buldu hem de Manisa’nın Osmanlı döneminden kalma mirasını keşfetti. Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, projeye ilişkin yaptığı açıklamada, çocukların şehirlerine olan ilgisini ve sevgisini arttırmayı hedeflediklerini belirterek, “Bu proje ile hem gençlerimizin tarih bilincini geliştirmek hem de Manisa’mızın değerlerini tanımalarını sağlamak istiyoruz” dedi. Projenin ilerleyen dönemlerde farklı mahallelerdeki öğrencilere de ulaştırılması planlanıyor.
Sinop Sinop’ta “Karadeniz Masası Su Ürünleri Sektörü Değerlendirme Çalıştayı” Sinop’ta, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü öncülüğünde Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı(KUZKA) ev sahipliğinde “Karadeniz Masası Su Ürünleri Sektörü Değerlendirme Çalıştayı” düzenlendi. Ahmet Muhip Dıranas Uygulama Oteli’nde düzenlenen ve iki gün sürecek olan çalıştay, Karadeniz Bölgesi’nde su ürünlerinin sürdürülebilirliği ve sektörün kalkınma potansiyeli, ilgili kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve akademisyenler tarafından detaylı bir şekilde değerlendirilecek. "Karadeniz su ürünleri sektöründe ülkemizde önemli bir yere sahip" Çalıştayda açıklamalarda bulunan KUZKA Genel Sekreteri Serkan Genç, Karadeniz’in su ürünleri sektöründe Türkiye’de önemli yere sahip olduğunu belirterek, “Ülkemizin önemli bir bölgesi olan Karadeniz’de yer alan kalkınma ajanslarımız ve kalkınma idarelerimizle Karadeniz’in ekonomik potansiyelini daha iyi değerlendirilebilmek amacıyla Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğümüz yönlendirmeleri ile Karadeniz Masası kurulmuştur. Karadeniz Masası’nın genel olarak Karadeniz’de sürdürülebilir bir mavi ekonomiyi hedefliyor. Deniz kaynaklarına ilişkin potansiyeli açığa çıkaran mavi ekonomi kavramı balıkçılık, enerji, ulaşım, turizm, çevre gibi birçok başlığı kapsıyor. Karadeniz Masası’nın ilk çalışma konusunu ise mavi ekonominin merkezinde yer alan sürdürülebilir balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği olarak planladık. Karadeniz su ürünleri sektöründe ülkemizde önemli bir yere sahiptir. Avcılıkla elde edilen ürünün yüzde 90’ı denizlerden elde edilmekte ve ülkemizde avcılığı en fazla yapılan balıklar; hamsi, sardalya, istavrit, palamut, lüfer, çaça, mezgit, beyaz kum midyesi ve deniz salyangozu üretiminin sardalya hariç olmak üzere bazı türlerde tamamı, bazılarında ise büyük çoğunluğu Karadeniz’de avlanmaktadır. Toplam deniz ürünleri avcılığının yüzde 70-80’i Karadeniz’den sağlanmaktadır. Önceden ülke içerisinde daha çok iç sularda yetiştiricilik yapılırken son yıllarda denizlerde ağ kafesler ile yapılan yetiştiricilik hızlı bir artış göstermiştir. İç sularda alabalık, denizlerde levrek ve çipura üretimi öne çıkmaktayken son yıllarda Türk somonu ön plana çıkmaya başlamıştır. Su ürünleri yetiştiriciliğinde Ege Bölgesi illeri ile beraber son yıllarda Sinop, Samsun, Ordu, Trabzon ve Artvin gibi illerimizin açıklarında yapılan kafes balıkçılığı önemli bir kapasiteye ulaşmıştır. Karadeniz balıkçılık ekosistemi 4 temel alt sektör üzerindedir” dedi. Daha sonra açıklamalarda bulunan Sinop Üniversitesi Rektörü Şakir Taşdemir, Türk somonu ile Sinop’un öne çıktığını belirterek, “Dünya nüfusu artarken protein ihtiyacını karşılamada hayvansal ürünlerle birlikte su ürünleri üretimine olan talep te artış göstermektedir. Ülkemizde su ürünleri üretiminde avcılığın katkısı yıllar içerisinde dalgalı bir seyir izleyip azalma eğilimi gösterirken, su ürünleri yetiştiriciliğinde teknolojik gelişmeler ile modern üretim metotlarının yaygın kullanımı, su ürünleri fakültelerinin AR-GE çalışmaları ve mühendis mezun katkıları ile her yıl önemli artışlar göstermektedir. Bu gelişim ile ülkemizde 2023 yılı su ürünleri yetiştiriciliği üretimi 552 bin tona, toplam su ürünleri üretimi içindeki payı da yüzde 58’e ulaşmıştır. Ülkemiz toplam su ürünleri yetiştiriciliği ile Avrupa birliği üyeleri arasında 1., dünyada ise 17. sıraya yükselmiş bulunmaktadır. Karadeniz’de ise Türk somonu yetiştiriciliği markalaşarak 2023 yılında yaklaşık 65 bin ton üretime ulaşmıştır” diye konuştu.
Samsun Siber Güvenlik Mühendisi Özdemir: “Gelen mesaja tıklayıp, sonra eyvah demeyin” Siber Güvenlik Mühendisi Sedat Özdemir, gelişen teknoloji ile birlikte artan dolandırıcılık faaliyetlerine karşı vatandaşlara önemli tavsiyelerde bulundu. Gelişen ve değişen teknoloji ile birlikte, her geçen gün internet ortamında dolandırıcılık faaliyetleri katlanarak artıyor. Siber Güvenlik Mühendisi Sedat Özdemir, vatandaşların tanımadıkları yerlerden gelen mesajlardan uzak durmaları ve bu mesajlara şüpheyle yaklaşmaları gerektiğini vurgulayarak dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi. Özdemir, bu tarz tehlikelere karşı neler yapılabileceği konusunda da birtakım tavsiyelerde bulunarak, "Güçlü şifreler oluşturmak ve düzenli olarak şifreleri değiştirmek gerek, özellikle şüpheli mesaj ve e-postalara karşı dikkatli olunmalı bu gibi temel önlemler ile riski en aza indirebiliriz" sözleri ile vatandaşları internet korsanlarına karşı uyardı. “Siber güvenlik denince ne anlamalıyız” Siber güvenlik denince ne anlamamız gerektiğini açıklayan Özdemir, "Artık sanal dünyada da bir hayatımız var, tıpkı normal yaşamımız gibi. Bu sanal ortamdaki kişisel ve kurumsal güvenliğimizi ilgilendiren tüm konulara siber güvenlik adı verilir. Kişisel bilgilerimizin korunması, veri ihlalleri, siber saldırılar ve bu tür tehditlerden korunma önlemleri siber güvenlik kapsamına girer" dedi. Özellikle tanımadığımız kişilerden gelen mesajlara dikkat etmemiz gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Siber Güvenlik Mühendisi Sedat Özdemir, "Oltalama saldırıları, yani dolandırıcılık girişimleri, en büyük tehditlerden biridir. Vatandaşlarımız, tanımadıkları kişilerden gelen mesajlara dikkat etmeli, bu mesajların içeriğine güvenmemeli ve linklere tıklamadan önce şüpheyle yaklaşmalıdır. Ayrıca, şüpheli e-postalardan gelen ekleri açmamalı ve güvenlik yazılımlarını güncel tutmalıdır" ifadelerini kullandı. Alınabilecek önlemler neler Siber saldırılara karşı alınabilecek önlemler konusunda tavsiyelerde bulunan Sedat Özdemir, "Kişisel verilerin korunması için bireylerin, verilerinin hangi ortamlarda bulunduğunu belirlemeleri gerekir. Güçlü şifreler oluşturmak ve düzenli olarak şifreleri değiştirmek, şüpheli mesaj ve e-postalara karşı dikkatli olmak gibi temel önlemler alınmalıdır. Ayrıca halka açık Wi-Fi ağlarından kaçınmak ve güvenilir olmayan sitelere kişisel bilgilerini vermemek önemlidir. Şifreleme ve VPN kullanımı, kişisel verilerin korunmasında oldukça etkilidir. VPN, internet trafiğinizi şifreleyerek çevrimiçi aktivitelerinizi gizlerken, şifreleme teknikleri de verilerinizin güvenliğini sağlar" diye konuştu. “Gelecekte ne gibi tehditler bekliyor” Gelecekte insanları bekleyen tehlikelerin neler olabileceğine değinen Özdemir, "Yapay zeka alanındaki gelişmeler, siber saldırıların da daha karmaşık ve otomatize hale gelmesine yol açacak. Özellikle kritik altyapılar, finans sektörü, sağlık ve enerji gibi alanlar daha fazla risk altında olacak. Otomasyon ve yapay zekaya dayalı saldırıların artması bekleniyor” şeklinde konuştu.