SPOR - 15 Aralık 2024 Pazar 20:34

Manisa Basket: 80 - Merkezefendi Belediyesi Basket: 75

A
A
A
Manisa Basket: 80 - Merkezefendi Belediyesi Basket: 75

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi 10. haftasında Manisa Basket evinde ağırladığı Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket’i 80-75 yenerek evindeki ilk, ligdeki ikinci galibiyetini aldı.



Salon: Muradiye


Hakemler: Kerem Baki, Alper Altuğ Köselerli, Nazlı Çisil Güngör


Manisa Basket: Yunus Emre Sonsırma 14, Echodas 5, Saben Lee 20, Besson 8, Thomas 5, Chiozza, Acuil 12, Leon Apaydın, White 16


Merkezefendi Belediyesi Basket: Arca Tülüoğlu 4, Cook 4, Vanwijn 17, Bleijenbergh 11, McLemore 26, Said Emre Yosmaoğlu, Berke Aygündüz 9, Ata Engin, Moody 4, İsmail Karabilen


1. Periyot: 12-23 (Yukatel Merkezefendi lehine)


Devre: 39-37 (Manisa Basket lehine)


3. Periyot: 53-51 (Manisa Basket lehine)



Manisa Basket: 80 - Merkezefendi Belediyesi Basket: 75

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Başkan Özarslan: “Bazı çevrelerin başı sonu belli olmayan videolarla yaptığı algı çalışmasının farkındayım” Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, kendisi hakkında sosyal medyada yayınlanan videonun başı kesilerek verildiğini söyleyerek, “Bazı çevrelerin başı sonu belli olmayan videolarla yaptığı algı çalışmasının da farkındayım. Onların bu uğraşlarına katkı sunmamak ve onlara bu fırsatı vermemek adına daha dikkatli davranmaya ayrıca özen göstereceğim” dedi. Keçiören Belediye Başkanı Özarslan, geçtiğimiz gün Keçiören Belediyesi tarafından düzenlenen halk gününde bir uzman çavuşun çocuğuyla konuşmasının yer aldığı videoya ilişkin açıklama yaptı. Özarslan, sosyal medyada dolaşıma çıkan videodan üzüntü duyduğunu ve olayın çarptırılarak anlatıldığını belirtti. Yayınlanan videonun başının kırpıldığını, kırpılan yerden videonun yanlış anlaşıldığını ifade eden Özarslan, “Konuşmamızın başında kahraman askerimizin evladına, babasının vatan, millet ve bayrak sevdalısı bir yiğit olduğunu, onun rüşvet almayacağını, hırsızlık yapmayacağını ve bu değerlere her zaman sadakatle bağlı kalacağını ifade etmiştim. Yayınlanan video, bu konuşmanın devamıdır” diye konuştu. “Bu meşguliyet ve yanlış anlaşılmadan dolayı tüm kamuoyundan özür diliyorum” Kendisini video nedeniyle eleştiren vatandaşları saygıyla karşıladığını ama yaptıkları işler yerine bu olayla gündeme geldiğine üzüldüğünü söyleyen Özarslan, “Amacım ve niyetim bu olduğu halde halis ve safi duygularla bizleri eleştiren vatandaşlarımızın eleştirilerini saygıyla karşılıyor, Keçiören’de yaptığımız onlarca güzel hizmet ve örnek belediyecilik uygulamaları varken böyle bir konuyla gündeme gelmekten dolayı büyük üzüntü duyuyorum. Bu meşguliyet ve yanlış anlaşılmadan dolayı tüm kamuoyundan özür diliyorum” açıklamasında bulundu. Bazı çevrelerce kendisi hakkında algı çalışması yapıldığını söyleyen Özarslan, bundan sonra bu gibi olayların yaşanmaması için daha fazla özen göstereceğini kaydetti. Özarslan, “Bazı çevrelerin başı sonu belli olmayan videolarla yaptığı algı çalışmasının da farkındayım. Onların bu uğraşlarına katkı sunmamak ve onlara bu fırsatı vermemek adına daha dikkatli davranmaya ayrıca özen göstereceğim. Ayrıca ’tarafsız’ olduğuna inandığımız bazı gazetecilerin de bizleri arayarak, işin doğrusunu dinleyip bunun ardından paylaşım yapmalarını beklerdim. Keçiören’imiz güzel projelerle, örnek çalışmalarla ve şeffaf belediyecilik uygulamalarıyla anılmaya devam edecektir” dedi. Konuya ilişkin açıklama yapan çocuğun babası ise, "Video 3-4 gündür sayfada vardı ama bu şekilde gündemde değildi. Nasıl olduysa bugün gündeme videonun bazı yerleri kırpılarak farklı bir şekilde geldi. Videoyu izleyen herkese söylüyorum şu anda; video asla öyle değil. Burada hem başkanın hem de bizim hakkımıza giriyorlar” diye konuştu.
İstanbul Jose Mourinho: "Becao için sezonun bittiğini düşünüyorum" Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Başakşehir maçında sakatlanan Rodrigo Becao’nun sezonu kapattığını Livakovic’in ise yeni yılda döneceğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Fenerbahçe, evinde Başakşehir’i 3-1 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, “Becao için sezonun bittiğini düşünüyorum. Livakovic bir kas sakatlığı yaşadı. Yeni yılda döneceğini düşünüyorum. 11’e 11 oynadığımız zaman sergilemiş olduğumuz oyun hoşuma gitti. 11’e 10’ken oynanan oyun hoşuma gitmedi. Oyuncular onlardan beklediğim şeyi sergilediler. Oyuncularım gerginliği hissettiler. Ben oyuncularımdan bugün birlik olmalarını görmek istiyordum. Harika bir maç çıkarmalarını beklemiyordum. Kazanmak için savaşmalarını bekliyordum, bu şekilde de yaptık” ifadelerini kullandı. "Samet mental olarak baskıyla baş edebilmeye hazır" Athletic Bilbao maçında ıslıklanarak oyundan çıkan ve bugün teknik heyet kararıyla kadroda olmayan Samet Akaydin ile ilgili konuşan Mourinho, "Samet’e mesaj vermek isterim. Bugünkü galibiyette en ufak katkımı ona ithaf etmek istiyorum. Ben kırgın bir adam gördüm. Yıl sonuna kadar 1 maçımız kaldı. Elimizde Çağlar, Djiku ve Yusuf olacak. Samet nasıl reaksiyon gösterecek bakacağız. Genç oyuncuları da oynatmak gibi problemim yok. Bu kulüpte bir baskı var. Real Madrid’de olsaydım Yusuf’u oynatırdım. Manchester United’da olsam Yusuf’u oynatırdım; tıpkı Scott McTominay gibi. Oyuncu mental olarak bu baskıyla baş edebilmeye hazır. O yüzden oyuncularıma güveniyorum” dedi. "En iyi terapi maç kazanmaktır" “En iyi terapi maç kazanmaktır" diyen Portekizli teknik adam, iyi dönemden geçmelerinin ardından Beşiktaş mağlubiyetiyle her şeyin tersine döndüğünü belirterek şunları söyledi: "Bizler iyi dönemden geçiyorduk. O dönemde dengeli olduğumuzu hissediyorduk. Maç kaybettik ve dünya tersine döndü. Türkiye’de 3 katı oluyor. Bu geçirdiğimiz dönem bizler için zordu. Livakovic’in yaşadığı sakatlık gerginlik nedeniyle yaşadığını düşünüyorum. Bazen yorgunluk, bazen ters bir hareket yapmanızdan kaynaklı, bazen de gerginlikten kaynaklı olabiliyor. Oyuncular kristal bir küre içinde dışarıdaki olayları duymuyor değiller. Ben öyle değilim. Bizler için kolay bir hafta olmadı. Çalışmalarımız taktik odaklı yerine psikolojikti. Denge odaklıydı. ’Bu maçı kazanmamız gerekiyor’ dedim. O ateşe sahip olurken biraz suya da sahip olmanız gerekiyor. Dengeyi bulmak önemli. Kariyerimde 1170 civarı maç yaptım, benim için kolay ama onlar için zor. Eyüpspor maçını kazanırsak 5-6 gün evlerine gidip futbolu unutmaya vakitleri olacak. Tıpkı bizim daha önce yaptığımız gibi. Çok kısa süre önce bu ligin en çok gol atan takımıydık. Burayı seviyorum, sadece bana Türkçe öğretmiyorlar."
Kocaeli Ertuğrul Sağlam’dan taraftarlara sitem Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, Esenler Erokspor mağlubiyetinin ardından taraftarlara sitem ederek, “Bu seviyedeki takımın teknik adamına o şekilde bağırılması hoş bir durum mu?" dedi. Trendyol 1. Lig’in 16. haftasında Kocaelispor, konuk ettiği Esenler Erokspor’a 2-0 yenildi. Karşılaşmanın ardından teknik direktör Ertuğrul Sağlam basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Oyunu değerlendiren ve 1-0 geri düştükten sonra motivasyon düşüklüğünü taraftarın tepkisine bağlayan Sağlam, “Sezonun en iyi oyun başlangıcını yaptık. Önde baskı iyiydi, oyunu kenarlara açtık, pozisyonlar ürettik. Futbol adına çok doğru işler yaptık. O baskıdan ve üretkenlikten aslında gol çıkarmamız gerekiyordu. Sonrasında eksik yakalandığınız pozisyonda gol yedik. Devrenin sonuna doğru da baskı kurduk, pozisyon bulduk. Araya geride girdik. İkinci yarı oyuna baskılı başlayıp topu kendi inisiyatifimize alıp ilk devredeki başlangıcı yapmak istiyorduk. Olmadı. Bugün birçok oyuncumuzun, oyunun belirli bölümünden sonra çok basit pas hataları yapması, geçmişteki performansın çok uzağında kalması, tabiri caizse kendilerine yakışmayacak performansta olması beni de şaşırttı. Taraftarın da skor 1-0 iken tepkisi maalesef birçok iç saha maçında olduğu gibi oyuncularımızı etkiledi. Herkes ‘Bunlar profesyonel, etkilenmeyecek’ diyecek. İnanın; rakibin eleştirisi, kötü sözü hiçbir futbolcunun umurunda olmuyor ama kendi taraftarı yuhalayınca, ıslıklayınca ortaya bu manzara çıkıyor. 1-0 iken tepkilerin sonucunda maçı ne hale getirdi. Kaybeden Kocaelispor oluyor. Bundan önceki birçok maçta da bu oldu. İstemediğimiz bir sonuç oldu. İlk yarı genel hatları itibariyle iyiydi. İkinci yarı bir şey yapmadık. İstemediğimiz sonuç aldık. Avantajımızı üst seviyeye çıkaracakken maalesef 4’te kaldık. İnsanlar şunu unutmasınlar; bu takım bugün lig bitse direkt Süper Lig’e çıkacak. ‘Takım iyi oynamıyor’ diyorlar. 16’ncı maç; en az 9-10 tane iyi oynadığımız maç sayabilirim. Oyunun belli bölümlerinde çok iyi oynadığımız maçları da sayabilirim. Taraftarın beklentisi ve hayaliyle gerçekler arasında çok fark var maalesef. Pandemiden sonra özellikle toplumun her kesimine sirayet etmiş; mutsuzluk, beğenmeme hastalığı, sahip olduğu değerleri yok sayma ve beğenememe hali. Toplumun her kesiminde var, sadece bu statta olan bir şey değil. Ciddi bir rahatsızlık var, bu bizim taraftarımızda da var" diye konuştu. “İyi takımız ama mükemmel takım değiliz. Üst düzey futbol arıyorlarsa burada göremeyecekler” İyi bir takım olduklarını vurgulayan Sağlam, "Biz iyi bir takımız ama mükemmel bir takım değiliz. Her maç çok iyi oynayacak kadromuz yok. En değerli oyuncuyu bu işin içine alamadık, 10 numaramız maalesef istediğimiz seviyede değil. Transfer döneminin son haftasında 8 numara alalım istedik, alamadık. Eksikliğini yaşıyoruz. İnsanların bunu görmesi lazım. İnsanların mutsuz olmasının bir nedeni de şu; neyle takımımızı kıyaslıyorlarsa, ortam belli. 15 maçın 12-13’ünde bu sıkıntıyı yaşadık; gelen takım yatıyor oynatmıyor. Premier Lig takımı ya da üst düzey futbol arıyorlarsa onu burada göremeyecekler. Bir diğer sıkıntı; kendimizi çok fazla önemsiyoruz ve büyütüyoruz. Bizim takımın kalitesi, gücü belli. Tüm bu rahatsızlıkların sonucunda ligin tepesindeyken, Süper Lig için 4 puan avantajımız varken yaşadığımız şeyleri görüyorsunuz. Bunu bana kimse savunmasın. Burada ciddi rahatsızlık var. Takımın geçmişine de baktığımız zaman çok net ortaya çıkmış. Bu kadar taraftar gücüne, ekonomik güce rağmen, futbolu doğru yaşadığını sanan şehir amatör kümeye düşmüş. Ben yoktum, sizler vardınız. Neden düştüğünü sizler benden daha iyi biliyorsunuz. 3 sene önce bu takım şampiyonluğa oynarken; şampiyonluğa takım yapıp küme düşerken siz buradaydınız. Dolayısıyla bazı şeyleri doğru yorumlamak, okumak lazım" sözlerini sarf etti. “İnsanlar biraz hoşgörülü olmalı. Oyuncularımızın hakkını da kimseye yedirmem” Sağlam, sözlerine şöyle devam etti: "Biz yarın gideriz, başka yerde çalışır ekmeğimizi buluruz. Ama bu kadar önemli şehrin önemli takımı, tarihi olan bir takımı bu sebeplerden dolayı bu sıkıntıları yaşamamalı. İnsanlar biraz daha sabırlı ve hoşgörülü olmalı. Takım buradayken ne çocuklar ne biz bu muameleyi hak ediyoruz. Biz kazansaydık farkı 7 puan yapacaktık, 4 puanda kaldık. Bu kadar karamsarlığa düşüp, moral bozup, umutsuz tablo çizip ortalığı karıştırmanın, velveleye vermenin kimseye faydası olmayacak. Biz yine ayağa kalkarız. Eğer iyi değerlendirilirse bu gibi karşılaşmalar kaybettiğinden daha fazlasını kazandıracak değerler üretebilir. Bu yol engebeli. Kazanacağız, kaybedeceğiz, alttaki üsttekini yenecek. En ufak şeyde bunları yaşayacaksak; herkes bir daha düşünmeli. Neden mutsuz olduğunu, hiçbir şey beğenmediğini düşünmeli. Bizim yerimizde olmak isteyen, çok daha fazla para harcayan takımlar var. Bizim yaptığımız iş. Dolayısıyla biz kabul ediyoruz, tamam. Oyuncularımızın performansı da alt seviyede kaldı. Ama bu puanları da bu çocuklar elde etti. 16’ncı haftada da bunu şansla izah edemezsiniz. Ortada emek, mücadele ve gelinen nokta var. Oyuncularımızın hakkını da kimseye yedirmem. Bu seviyeye takımı onlar getirdiler. Kötü bir mağlubiyet aldık. Kötü bir gün yaşadık. Bu durumu iyi değerlendirebilirsek, gerekli dersleri çıkarabilirsek bundan sonrasını daha rahat hale getirebiliriz.” “Hiç umurumda değil. Neye inanırsam onu söylüyorum” Taraftara gösterdiği tepkinin kamuoyuna yansımasından sonra kendisine olan sevgiyi kaybetmekten endişe edip etmediğinin sorulması üzerine ise Ertuğrul Sağlam, “Valla hiç umurumda değil. Burada neye inanırsam onu söylüyorum. Bundan sonrasıyla alakalı; biz oluruz, olmayız. Hayat bu. Geçen yıl da Süper Lig’e sadece 3 puan fark varken gönderildik. Hayat devam etti. Ölmedik biz. Ben burada görevime devam edeceğim ama ilerleyen süreçlerde başka antrenörler de gelecek. Kocaelispor’un bundan sonraki süreçte bu kadar varlıkla, bu kadar taraftarla, bu kadar şehir gücüyle bunları başarmakla alakalı olarak bunları söylüyorum. Taraftarsa taraftar. Kendimizse kendimiz. İlk devre iyiydik, ikinci yarı kötü oynadık. Beceremedik, yapamadık. Kabul ediyorum. İğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batırıyoruz. Ama bu seviyedeki takımın bu muameleyi görmesi, teknik adamına o şekilde bağırılması normal mi? Bu işi toparlayacaksak daha olumlu, yapıcı ve sabırlı olmak lazım. Süper Lig’e çıkmanın en büyük adayıyız. Tamam insanlar üzüldü, biz de üzüldük, kahrolduk. Soyunma odasına bir girseniz cenaze evi gibi. Burada kafayı eğip karamsarlığa düşüp bu işi kurtaramayız. Yarın yine çalışmaya başlayacağız. Bu hatalardan nasıl arınabiliriz buna bakacağız” sözlerini kaydetti.
Ankara Başkan Yavaş: “Mülakat sisteminin mutlaka ve mutlaka ortadan kaldırılması lazım” Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, devlet kurumlarına işe alımlarda mülakatın kaldırılması gerektiğini söyledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Operational Research Kulübü tarafından “Türkiye’nin Üniversite Buluşması” sloganıyla düzenlenen 20. Genç Akademi Sempozyumu’na katıldı. Sempozyumda üniversite sayısının çok olması değil, verilen eğitimin kaliteli olması gerektiğini söyleyen Yavaş, “Gerçekten bu ülkede okulları açarken sayı olarak şu kadar üniversitemiz oldu diyerek illerde üniversite açmakla övündük. Halbuki öyle değil. Açtığımız üniversitenin kalitesiyle Avrupa’daki diğer üniversitelerle kapışmasıyla, bu üniversitelerden mezun olan herkesin el üstünde tutularak en iyi işleri yapması, en azından iş dünyasının veya devletin kendisinin peşinde koşan bir eğitim sistemi kurmalıydık” dedi. Üniversitelerde okuyan öğrencilerin ve ailelerinin yıllardır beklenti içinde olduklarını söyleyen Yavaş, “Açtığımız okullar şuna yaradı; çocuklar beş yıl boyunca herhangi bir okula gidip okuyup iş sahibi olmayı beklerken, ailesi de alın terini bu gençlere sarfetmek suretiyle ’benim evladım okulu bitirecek, güzel bir iş sahibi olacak’ beklentisiyle yıllardır bekledi. Gördüğümüz kadarıyla maalesef böyle olmadı” ifadelerini kullandı. “Gençler ve aileler hayal kırıklığına uğruyor” Avrupa’da üniversite okuyan öğrenci sayısının az olduğunu ve insanların erken yaşta meslek hayatına atıldığını belirten Yavaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa’da üniversite öğrenci sayısı oldukça az. Herkes üniversite okumak istemiyor. Niye istemiyor, teknik okullarda veya becerisine daha uygun bir okulda okuyup erkenden hayata atılıyor. Üniversiteyi Türkiye’deki gibi 4-5 yıl okumadan 5 yıl önce hayata atılıyor. Ve yapacağı işle ilgili bir okulda okuyarak atılıyor. Dolayısıyla biz her ile üniversite açmak zorunda değiliz. Avrupa’da gerçekten üniversite okuyan sayısı az. Bizde ne kadar çok üniversite öğrencimiz var diye övünüyoruz ama açtığımız okullardan mezun olup da iş bulamayınca gençler ve aileler hayal kırıklığına uğruyor.” Mülakatın kaldırılması ve liyakatin sağlanması gerektiğini kaydeden Mansur Yavaş, “Ben bugünkü hükümet söz verdiği için söylüyorum: yüksek puanlar alıyorsunuz ama mülakatlarda eleniyorsunuz. Kim olursa olsun. adı ne olursa olsun bu mülakat sisteminin mutlaka ve mutlaka ortadan kaldırılması lazım. Devletinizin size bir sözü var. Devlet aynı zamanda bütün insanlarına eşit davranmalıdır, adaletli davranmalıdır. Yani sizler okulda okuyup acaba mezun olunca iş bulabilecek miyim diye hareket ederken, belli bir grup nasılsa işim hazır diye hareket ederse o zaman yetki verdiğiniz bu devlete güveniniz sallanır. Bunun çaresi nedir; insanlara adaletli davranmak için mülakatı ortadan kaldırıp, başarı ve liyakatin mutlaka ve mutlaka ön plana çıkması gerekiyor” dedi.