SAĞLIK - 01 Kasım 2024 Cuma 11:39

Kök hücre bağışıyla 5 yaşındaki çocuğun hayata tutunmasını sağladı

A
A
A
Kök hücre bağışıyla 5 yaşındaki çocuğun hayata tutunmasını sağladı

Manisa’nın Soma ilçesinde görev yapan adliye personeli Dilara Fidan, 7 yıl önce gerçekleştirdiği kök hücre bağışıyla bugün hiç tanımadığı 5 yaşındaki bir lösemi hastasının hayata yeniden tutunmasını sağladı. Kök hücre bağışının önemine dikkat çeken Fidan bağıştan bir hafta önce başlayan aşılama ve nakil sürecinde yaşadıklarını anlatarak herkesi kök hücre bağışçısı olmaya davet etti.


Sosyal medya fenomeni hayvan dostu hayırsever Rukiye Eryiğit, nam-ı diğer Rukiş Anneannenin torunu olan Rabia Fidan’ın hikayesi, insan hayatına dokunmanın ve iyilik yapmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi.



Bir haftalık süreç


Kızılaydan gelen telefon sonrası hayatının en mutlu anını yaşadığını ve 7 yıldır bu günü beklediğini kaydeden Dilara Fidan nakil öncesi kendisine yapılan aşı süreci ve nakilden bahsetti. Fidan, “Ben bir kök hücre bağışçısıyım. Bundan seneler evvel kök hücre bağışında bulunmuştum. 7 sene sonra da 5 yaşında lösemi hastası bir çocukla yüzde 95 oranında bir uyumumuz olduğunu öğrendim. Kızılay tarafından arandım. Hala kök hücre bağışı yapmak isteyim istemediğimi sordular. Tabi ki ben çok istiyordum. Bu süreç içerisinde sürekli haber bekliyordum. Kendilerine de bunu ilettim. Benden tekrar kan alarak sağlık durumumu kontrol ettiler. Daha sonra 7 günlük aşı sürecine başladım. Aşı süreci sonrası Çam Sakura Hastanesinde kök hücre nakli yapıldı. 5 yaşındaki bir çocuğun hayatı kurtuldu.” dedi.


Kök hücre nakliyle bir yandan kanser hastası çocuğun hayatı kurtulurken onunla birlikte bütün hayatları altüst olan ailelerin de yeniden normal yaşama döndüğünü kaydeden Fidan, "Kök hücre bağışı sadece lösemi hastası çocuğun hayatını kurtarmaz. Aynı zamanda onların sağlığına kavuşmasını bekleyen ailelerinin hayatını çok büyük bir oranda etkiler. Bir çocuğun, kanser hastasının eski hayatına geri dönmesi, sağlığına kavuşması herkes için çok önemli bir haber. Ben bu sürece dahil olduğum için inanılmaz derecede mutluyum. Henüz o 5 yaşındaki çocuğu görme fırsatım olmadı. Sağlık Bakanlığının güvenlik tedbirleri dolayısıyla ilk etapta bağış yaptığınız kişilerle görüşemiyorsunuz. Fakat ilerleyen zamanlarda kendisiyle sağlıklı bir şekilde görüşmek de nasip olur.” şeklinde konuştu.



"Kök hücre bağışı hayat kurtarır"


“Kök hücre bağışına herkesin önem vermesi gerekiyor. Kök hücre bağışı hayat kurtarır. Umarım siz de kök hücre bağışıyla bir hayata dokunmanın ne demek olduğunu öğrenirsiniz. Size de gerçekten böyle bir süreç nasip olur. O zaman gerçekten bir insan hayatta ne şartlarda neden yaşadığını daha iyi anlıyor. Birine yardımcı olabilmek, varlığınızla bir başkasının hayatını kurtarmış olmak gerçekten bir insana çok iyi gelen bir şey. Kök hücre bağışı hayat kurtarır”



"Yaşım genç olsa ben de bağışlardım"


Torunun yaptığı kök hücre bağışı ile hayra vesile olduğunu ve bunun kendisini çok mutlu ettiğini kaydeden sosyal medya fenomeni hayvan dostu hayırsever Rukiye Eryiğit, nam-ı diğer Rukiş Anneanne, “Benim torunum Dilara Fidan kök hücre bağışıyla 5 yaşındaki bir çocuğun hayatını kurtardı. Çok seviniyorum torunum hayra vesile olduğu için. Sağlığı yerinde olan herkesin kök hücre bağışında bulunmasını istiyorum. Böyle hayırlı bir işin torunuma nasip olması beni çok mutlu etti. Keşke yaşım genç olsa ben de kök hücre bağışında bulunabilseydim. Genç olan, sağlığı yerinde olan herkes kök hücre bağışında bulunsun. Bir can kurtarmanın sevabından daha güzel başka bir şeyde var mı? Anneler babalar evlatlar sevinir” şeklinde konuşarak herkesi kök hücre bağışına davet etti.



Kök hücre bağışıyla 5 yaşındaki çocuğun hayata tutunmasını sağladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam ediliyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 8’nci gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Gözde Kul Yadigar “Duydum ki aşağıya bir oda ayarlanmış. Odada evrakların yapılacağı söyleniyordu. Bir ekip kurulmuş, epikrizler düzenlenecekmiş. Evrakları değiştirip eski epikrizleri atıyorlardı. Sistemde yazan değerler ile evraklar uyuşmuyordu” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 8’nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada sekreter olarak çalıştığı hastanede hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde epikriz düzenleyerek SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen Gözde Kul Yadigar savunma yaptı. “Yenidoğan biriminin işletme olduğunu bütün hastane konuşuyordu” Birinci Hastanesi’nde sekreterlik yapan tutuksuz sanık Gözde Kul Yadigar savunmasında “Benim çocuklarım vardı ve bu yüzden çalışmak zorundaydım. Başvuru yaptım evime yakın hastanelere. Birinci Hastanesi kabul etti. Başladığımda eski sekreter bana sadece 2 gün işi gösterdi. Yenidoğan biriminin işletme olduğunu bütün hastane konuşuyordu. Buradakiler tam anlamıyla o süreci anlatmıyor. Bir whatsapp grubu olduğunu öğrendim. Cansu Hanım’a ‘beni ekler misiniz?’ dedim. Süreç şöyle ilerliyor; sadece 112 sistemi değil özel ambulans var. Özel hastanelerden hasta alıyorlardı. Hasta bilgilerini atıyorlardı o gruba ve hasta gelecek diyorlardı. Epikrizleri doktor Şeyhmus Çelik yazmıyordu kesinlikle” dedi. “Whatsapp grubundan bize hasta gönderiyorlardı” Sanık savunmasının devamında “Doktor Şeyhmus Çelik alanda durduğunu söylüyor ama haftada 2-3 gün uğruyordu. Alana hiç gelmediği de oluyordu. Fırat Sarı ayda bir iki hastaneye gelirdi. Bize de iyi davranırdı. Yenidoğanda bebeklere ait her şeyi bilen kişi Cansu’dur. Whatsapp grubundan bize hasta gönderiyorlardı. Ay sonu geldiğinde basamak tablosunu istiyorlardı” şeklinde konuştu. “Şeyhmus Çelik yalan söylemeyi bile beceremedi burada, haberim yoktu diyor” Sanık Yadigar “SGK her gün denetime başladı. Üstüne hemen dosya istediler SGK’dan. Sonra bir gün Doğukan geldi ‘kızlar size yapmanız gerekenleri anlatacağım’ dedi. Kızlara görev veriyordu. Doğukan ‘ben keyfimden yapın demiyorum bana da birileri yap dedi o yüzden yapıyorum’ dedi. Doğukan bana ‘sana bir liste vereceğim bana epikrizleri basar mısın?’ dedi. Sonra duydum ki aşağıya bir oda ayarlanmış. Doğukan o süreçten sonra alana hakim olamamaya başladı. Odada evrakların yapılacağı söyleniyordu. Evrakların yetişmeyeceği, sıkıntı olacağı, sürecin az kaldığı söylendi. Bir ekip kurulmuş, epikrizler düzenlenecekmiş. Kızlar bunu günlük yazıyordu ama. Bu yüzden saçma şeyler olduğunu anladım. Ben delil toplamak istemeye başladım. Ben alana indim epikriz yazıyorlardı. Her yer çarşaftı. Epikrizlerin değiştirildiğini anladım direkt. Delil toplamaya başladım. Ekibin içinde Hasan Basri vardı. Dışardan tanımadığım kişiler de vardı. Fırat Sarı’nın sekreteri olan Sümeyye de bu ekipteydi. Hiçbir şekilde ben oraya geçtiğimden beri Şeyhmus Çelik’in epikriz yazdığını görmedim. Şeyhmus Çelik yalan söylemeyi bile beceremedi burada. Haberim yoktu diyor” dedi. “İlahi adaletin yerini bulacağını düşünüyorum” Sanık savunmasının devamında “Bana dendi ki ‘Gözde bundan sonra şablon oluşturacaksın mail olarak atacaksın epikrizleri sana yazacağım sen de sisteme atacaksın’ dediler. Şablonları gönderdikten sonra Hasan Basri epikrizleri yazıp tekrar gönderiyordu. Ben kendime ‘Gözde delil topla sonra gerekli yerlere yollarsın’ diyordum. Dosya döneminde indim aşağıya, kan gazlarını koparıyorlardı. Ben orada asgari ücretle mobbing altında çalışıyorsam buna susmayacaktım elbette. Ben delil toplarken pat diye denetim geldi. Ben ilahi adaletin yerini bulacağını düşünüyorum. Gerçekten burada neden olduğunu bilmiyorum. Tek pişmanlığım delillerimi bir an önce toplayıp gerekli yerlere vermemem” dedi. “Evrakları değiştirip eski epikrizleri atıyorlardı” Sanık savunmasında “Doğukan sabah geliyordu basamaklara karar veriyordu, ben atıyordum basamakları Doğukan hep değiştiriyordu. ‘Sen mi yanlış atıyorsun?’ diyordum. Basamaklara sorumlu hemşire karar veriyordu. Cansu Hanım, Hasan Basri, Doğukan da dahil basamak değerleri belirliyordu. Ben doktorun gelip basamak belirlediğini görmedim. Ben hastanın her şeyini yazıyordum. Hastanın dosyasını bile götürmüyorlardı. Eski epikrizleri yırttılar. Hasan Basri epikrizleri yetiştiremiyordu. Epikrizler gelmediği için sorun yaşanıyordu. Bunların hazırladıkları dosyaların fotokopisini çekiyorduk yazan kişiler ayrıydı. Aşağıda evrakları değiştirip eski epikrizleri atıyorlardı. Sistemde yazan değerler ile evraklar uyuşmuyordu. Denetim oldu bütün bebeklerin klasörlerinin teslim edilmesi istendi. Klasörlerin fotokopisi istendi. Bebekler çok uzun süre yattığı için her sayfasını bu yüzden çekemedim. Beni denetim gider gitmez aradılar. Bana coursof ilacını sadece üçüncü basamak hastalara kullanılabilen ilaç olduğunu söylediler. Sürekli basamak değiştiriyorlardı. Bu basamaklar değişirse hastaların durumları karışıcaktı” şeklinde savunma yaptı. Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı dava, yarın saat 09.30’a ertelendi. Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmaları ile devam edecek.
İstanbul UEFA Konferans Ligi: Başakşehir: 1 - Petrocub: 0 (İlk yarı) UEFA Konferans Ligi 5. hafta maçında Başakşehir, evinde Moldova ekibi Petrocub ile karşılaşıyor. Mücadelenin ilk yarısı ev sahibinin 1-0’lık üstünlüğüyle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 4. dakikada sağ taraftan atılan pas sonrasında Teodor Lungu, ceza yayının önünde topla buluştu ve yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. VAR uyarısı sonrasında ofsayt gerekçesiyle gol geçerlilik kazanmadı. 8. dakikada sağ taraftan Keny’nin arka direğe ortasında iyi yükselen Figueiredo’nun uzak direğe yaptığı kafa vuruşunda meşin yuvarlak direğin yanından auta çıktı. 16. dakikada kaleci Muhammed’in uzun gönderdiği top rakip savunmadan sekerek Piatek’in önüne düştü. Kaleciyi önde gören Piatek’in ceza yayı gerisinden aşırtma vuruşunda meşin yuvarlak yandan dışarıya gitti. 34. dakikada Opoku kendi yarı alanında kaptığı topla ilerleyip savunma arkasına koşu yapan Figueireido’ya pasını aktardı. Bu oyuncunun ceza sahası içi sol çaprazından şutunda kaleci Şmalenea topu çeldi. Pozisyonun devamında topu önünde bulan Keny’nin sağ çaprazından şutunda meşin yuvarlak yandan dışarıya gitti. 41. dakikada Piatek’in şutunda meşin yuvarlağın Douanla’nın eline çarpması sonrası hakem Genc Nuza penaltı noktasını gösterdi. 42. dakikada penaltıda topun başına geçen Piatek’in sağ tarafa vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 1-0 Hakemler: Genc Nuza, Fatlum Berisha, Bujar Selimaj Başakşehir: Muhammed Şengezer, Leo Duarte, Ousseynou Ba, Ömer Ali Şahiner, Onur Ergün, Philippe Keny, Olivier Kemen, Dimitrios Pelkas, Joao Figueiredo, Krzystof Piatek Yedekler: Volkan Babacan, Deniz Dilmen, Berat Özdemir, Lucas Lima, Serdar Gürler, Miguel Crespo, Deniz Türüç, Emre Kaplan, Davidson Teknik Direktör: Çağdaş Atan Petrocub: Silviu Şmalenea, Ion Jardan, Maxim Potirniche, Victor Mudrac, Donalio Douanla, Sergiu Platica, Teodor Lungu, Boubacar Diallo, Dumitru Demian, Mihai Lupan, Vladimir Ambros Yedekler: Dumitru Coval, Vasile Jardan, Manuel Agyemang, Ion Bors, Vsevolod Nihaev, Marin Caruntu, Dan Puscas, Gilbert Narh, Victor Dodon Gol: Krzystof Piatek (dk. 42 pen.) (Başakşehir) Sarı kart: Teodor Lungu (Petrocub)