ÇEVRE - 02 Aralık 2024 Pazartesi 12:49

Fatih Parkı süs havuzu bakım ve onarım çalışmaları tamamlandı

A
A
A
Fatih Parkı süs havuzu bakım ve onarım çalışmaları tamamlandı

Manisa Büyükşehir Belediyesi, kent genelindeki park ve açık alanlarda bulunan havuzlarda yürüttüğü bakım ve yenileme çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda, Fatih Parkı süs havuzunun tüm boru sistemi ve nozullarını yenileyerek motor bakımları tamamladı.


Manisa Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi ekipleri tarafından kent gelinde havuz bakım ve onarım çalışmaları devam ediyor. Çalışmalar kapsamında Fatih Parkı süs havuzun tüm boru sistemi ve nozulları yenilendi. Ayrıca motor bakımları tamamlanarak havuz, modern ve estetik bir görünüme kavuşturuldu. Kent Estetiği Dairesi Başkanı Emine Müge Kuğu, “Bakım ve onarım çalışmalarımız Manisa merkez ve ilçelerinde hızla devam ediyor. Amacımız, vatandaşlarımızın keyifle vakit geçirebileceği daha güzel ve modern alanlar oluşturmak. Bu doğrultuda tüm ekiplerimizle kent genelinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.



Fatih Parkı süs havuzu bakım ve onarım çalışmaları tamamlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat, Kasım ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı Ticaret Bakanı Ömer Bolat, kasım ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Bakan Bolat, dış ticaret açığındaki verilere değinerek, ithalatta meydana gelen 21,2 milyar dolarlık azalma ile ihracatta yaşanan 5,8 milyar dolarlık artışla toplamda 27 milyar dolar dolaylarında dış ticaret açığının azaldığını ve son 18 ayın 13 ayında dış ticaret açığının ay ay azaldığını söyledi. Bakan Bolat, bakanlık binasında gerçekleştirilen 2024 Yılı Kasım Ayı Dış Ticaret Verileri Basın Toplantısı’na katıldı. Burada konuşan Bolat, 2024 yılının ilk 11 ayı ve son 12 aylık dış ticaret verilerine dair bilgiler paylaştı. Bolat, 2024 yılının ilk 11 ayı itibarıyla, mal ve hizmetler ihracatındaki artış ve ithalattaki azalış sayesinde, dış ticaret ve cari işlemler açığının hızla azaltılması başarılarına zorlu küresel ekonomik şartlar altında ulaşıldığını vurguladı. Uluslararası ticarette artan korumacı yaklaşımların ve jeopolitik gerginliklerin, dünya genelinde ticari ve ekonomik faaliyetlerde büyük belirsizlikler meydana getirdiğini dile getiren Bolat, bu çerçevede dünya ekonomisinin geçen yıl yüzde 3,3 oranında büyüdüğünü ve bu büyümenin tarihi büyük ortalaması olan yüzde 3,8’in altında kaldığını hatırlattı. “Küresel ticaret hacmindeki artış önceki dönemlerin aksine küresel büyüme oranının altında seyretmektedir” Bolat, 2024 ve 2025 yılı için çok parlak olmayan tahminler olduğunu söyleyerek, “Küresel ticaret hacmindeki artış önceki dönemlerin aksine küresel büyüme oranının altında seyretmektedir. Ülkeler, ekonomik büyümesini küresel ticaretteki artıştan ziyade iç, yurt iç ekonomilerindeki artışla sürdürebilmektedir. Nitekim küresel ticaret geçen yıl yüzde 1,1 küçülmüştü. Bu yılda yüzde 2,7 artması beklenmektedir. Gelecek yılın tahmini de yüzde 3. Yani bu yıl ve gelecek yıl için tahmin edilen yüzde 3,2’lik ekonomik büyüme oranının altında kalmıştır. Böylesine bir zorlu süreçte dünya mal ihracatı geçen yıl yüzde 4,3 küçülmüştü. Bu yılda ilk yarıda yüzde 0,8’lik çok düşük bir artış gösterebilmişti” ifadelerini kullandı. Türk ekonomisinin bu zorlu konjonktüre rağmen uygulanan ekonomik programla olumlu sonuçlar almaya devam ettiğini dile getiren Bolat, “Ülkemiz, bir taraftan depremin yaralarını çok hızlı sarıyor. Diğer taraftan, enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedef olmak üzere ekonomik büyüme oranı, istihdamda artış, ihracatta artış ve cari işlemler açığını hızla azaltma yolunda başarı ile ilerliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. “Tam 17 çeyrektir kesintisiz büyüme kaydetme başarımız vardır” Pandemi sürecinde dahi yüzde 1,9’luk büyüme ile Türkiye’nin dünyada büyüyen 3 ülkeden biri olduğunu hatırlatan Bolat, “2021’de ekonomimiz baz etkisi nedeniyle yüzde 11,4 büyümüştü, 2022’de yüzde 5,5, 2023’te yüzde 5 ile büyüyen ekonomimiz OECD ülkeleri içinde birinci, Avrupa’da ikinci ve G20 ülkeleri arasında üçüncü sırada yer almıştı. Buna paralel olarak da kişi başına düşen milli gelirimiz de geçen yıl 13 bin 243 dolara yükseldi. TÜİK’in açıkladığı ekonomik büyüme oranı olarak 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1’lik bir büyüme kaydettik. İkinci çeyrekte yüzde 2,4’tü, birinci çeyrekte ise yüzde 5,3’tü. Ortalamasına bakıldığında 2024’ün ilk 9 ayı sonunda milli gelirimiz yüzde 3,2’lik bir büyüme kaydetti. Burada çıkan sonuçla tam 17 çeyrektir kesintisiz büyüme kaydetme başarımız vardır” dedi. Bu yılın dokuzuncu ay sonunda Türkiye’nin milli gelirinin 1 trilyon 260 milyar dolara ulaştığını belirten Bakan Bolat, IMF verilerine göre Türkiye’nin cari fiyatlar ve döviz kurular üzerinden dünyanın 17’nci, satın alma gücü paritesine göre dünyanın 11’inci ve Avrupa’nın da 4’üncü büyük ekonomisi konumuna ulaştığını söyledi. “Son 18 ayın 11 ayında ihracat rekorlarını kırdık” Bolat, 2024 yılının kasım ayında ihracatın geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,1 oranında sınırlı bir azalışla 22,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, 11 aylık ve genel toplamda mal ihracatındaki artış sürecinin devam ettiğini sözlerine ekledi. Ayrıca Bakan Bolat, göreve geldikleri son 18 ayın 11 ayında ihracat rekorlarını kırdıklarını da belirtti. İhracatta kasım ayında yaşanan yüzde 3,1’lik sınırlı azalış nedenlerine değinen Bolat, enerji ürünleri ve altın ihracatındaki düşüş, avro ve dolar paritesindeki gerileme ve yeni bilgisayarlı transit sistemine (NXTS FAZ-5) geçiş sürecinde yaşanan zorluklar gibi nedenlerin sınırlı azalış yaşanmasına sebep olan durumlar olduğuna dikkati çekti. Kasımda ithalatta yüzde 2,4’lük sınırlı bir artış olduğunun altını çizen Bolat, “İthalatımız geçen yıl 29 milyar dolarken bu yıl 29,6 milyar dolar oldu. Bundaki artışın da yine altın, enerji ürünü ve demir çelik ürünleri ithalatından kaynaklandığını görmekteyiz” diye konuştu. “Dış ticaret açığı oranındaki azalış 27 milyar dolaylarında” 2024 yılının ilk 11 ayını değerlendiren Bolat, net ihracatın 5,8 milyar dolar arttığını ifade ederek, mal ihracatında yüzde 2,5’lik bir artışla 238 buçuk milyar dolara ulaşıldığını dile getirdi. Ocak-kasım döneminde ithalatın yüzde 6,4 oranında azalışla 311,7 milyar dolara gerilediğini söyleyen Bolat, 21,2 milyar dolar azalma kaydedildiğinin altını çizdi. Dış ticaret açığını da değerlendiren Bolat, 11 ayda dış ticaret açığının yüzde 27 oranında azaldığını kaydetti. Bolat, ithalatta meydana gelen 21,2’lik azalma ile ihracatta yaşanan 5,8’lik artışla toplamda 27 milyar dolar dolaylarında dış ticaret açığının azaldığını ve son 18 ayın 13 ayında dış ticaret açığının ay ay azaldığını söyledi. Bolat, ocak-kasım döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranlarına da değinerek, “Geçen yıl oran yüzde 69’9 iken, bu yıl ilk 11 ayda yüzde 76,5’e yükselmiştir. Son 12 ay yıllıklandırılmış tablolarda ihracatımız 261,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yüzde 2,3’lük bir artışımız var ve son 1 yılda yaklaşık 6 milyar dolar net ihracat artışı sağlamışız. Kasım ayı itibarıyla ithalatımızda da yüzde 6,8’lik bir azalış var. O da 341,8’lik bir ithalatımız olmuş. Böylece son 1 yılda ithalatımızda da 24,8 milyar dolar düşüş sağlanmış. Bunun anlamı yaklaşık 30,6 milyar dolar dış ticaret açığımız son 1 yılda azalmış olmaktadır ve son 1 yılda dış ticaret açığımız 79,3 milyar dolara gerilemiştir. Hedefimiz bu yıl bu açığı 80 milyar doların altında tutabilmektir” açıklamasında bulundu. Bolat, otomotiv, çelik, fındık ve fındık mamulleri, elektrik ve elektronik ve kimyevi maddeler üzerine çalışan sektörlerin 2024 yılının 11 ayında ihracatta en çok artış gösteren sektörler olduğunu söyledi. Ayrıca Bolat, hazır giyim ve konfeksiyon, zeytin ve zeytinyağı, mücevher ve altın, çimento cam seramik ve deri mamulleri sektörlerinin ise 2024 yılının ilk 11 ayında ihracatta azalış gösteren ilk 5 sektör olduğunu bildirdi. Bakan Bolat, 11 ayda en çok ithalatı azalan ilk 5 sektörün altın ve mücevher, hububat, otomotiv, elektrik-elektronik ve makine aksamları olduğunu belirtti. Savunma ve havacılık sanayii, hazır giyim ve konfeksiyon, deri ve deri mamulleri, iklimlendirme sanayi ve diğer sanayiye değinen Bolat, bu sektörlerin ithalatı en çok artış gösteren ilk 5 sektör olduğunu sözlerine ekledi. Bakan Bolat, Almanya, ABD, İngiltere, Irak ve İtalya’nın en fazla ihracat yapılan ilk 5 ülke olduğunu, İsrail, Rusya, Almanya, İsviçre ve Libya’nın ise ihracatın en çok azaldığı ilk 5 ülke olduğunu kaydetti.
Bursa Başkanı Coşkun Dönmez: "Yemekte kalite mi?, fiyat mı?" Sebze ve meyve fiyatlarındaki hızlı artış, temel gıda ürünlerine gelen zamlar ve sanayide mesai saatlerinin azalması, endüstriyel yemek sektörünü zorlu bir sürece sürüklediğini ifade eden Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, bu süreçte hem işletmeler hem de tüketiciler için kritik uyarılarda bulundu. Sebze ve meyve üretiminde tarla ürünlerinden sera ürünlerine geçişle birlikte fiyatlar hızla yükseliyor. Hububat, yağ, et ve süt ürünlerindeki zamlar, endüstriyel yemek firmalarının maliyetlerini artırıyor. Bunun yanı sıra sanayide mesailerin azalması, vardiyaların düşmesi ve işçi çıkarmalar, günlük yemek hizmeti alan kişi sayısında (pax) ciddi bir düşüşe neden oluyor. Artan maliyetler, endüstriyel yemek üreten firmaları yemek fiyatlarını güncellemeye zorlarken, bu durum firmaların daha ucuz alternatiflere yönelmesine yol açıyor. BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, bu eğilimin merdiven altı işletmelere yönelime neden olduğunu ve buralardan sağlanan düşük kaliteli, hijyen ve sanitasyon standartlarına aykırı ürünlerin halk sağlığını ciddi şekilde riske attığını ifade etti. “Gıda güvenliği ihmale gelmez” Piyasa fiyatlarının çok altında yemek satan işletmelerin insan sağlığını tehdit ettiğini belirten Dönmez, şu uyarılarda bulundu: “Gıda ciddiye alınması gereken bir konudur; şakaya gelmez. Eğer aldığınız yemekte bir şüphe duyuyorsanız, mutlaka akredite bir laboratuvarda analiz yaptırın. Tağşişli hammadde kullanılarak hazırlanan yemekler, ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu etkiler hemen ortaya çıkmasa bile zamanla ciddi sağlık problemlerine neden olabilir” dedi. Dönmez, tüketicileri ve işletmeleri gıda güvenliği konusunda daha bilinçli davranmaya davet ederken, sağlığın ucuz yemek uğruna riske atılmaması gerektiğini vurguladı. Hijyen ve kalite standartlarından uzak merdiven altı işletmelerin sadece halk sağlığını değil, sektördeki adil rekabet ortamını da tehdit ettiğine dikkat çeken Dönmez, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı tağşişli ürün listelerine işaret ederek şunları söyledi: “Tağşişli ürünler, insan sağlığını tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda bu ürünleri kullanan işletmeleri ağır hukuki yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir. İşletmeler, satın alma süreçlerinde yalnızca fiyat odaklı değil, kalite ve hijyen odaklı hareket etmelidir.” “Güvenilir firmaları tercih edin” Gıda güvenliğinin önemine dikkat çeken Dönmez, yemek hizmeti alacak firmalara şu tavsiyelerde bulundu: “Türkiye’nin her yerinde bu işi layıkıyla yapanlar ve yapamayanlar var. Ancak işletmeler genellikle hizmet kalitesine değil, fiyat odaklı tercihler yapıyor. Bu durum, hem sektörün gelişimini baltalıyor hem de insan sağlığını tehdit ediyor. BUYSAD olarak işletmelere tavsiyemiz, tesisleşmesini tamamlamış, hijyen ve sanitasyon kurallarına uygun, tercihen TSE ya da diğer akredite kuruluşlardan belge almış firmaları tercih etmeleridir. Fiyat karşılaştırmalarınızı yalnızca bu standartlara uyan işletmelerle yapmanız daha doğru olur.” “Sağlıklı bir gelecek için gıda güvenliği şart” Sektördeki zorluklara rağmen güvenilir yemek hizmeti sunmanın bir sorumluluk olduğunu belirten Başkan Dönmez, işletmelerin çalışanlarının sağlığını koruma yükümlülüğüne dikkat çekti: “Ucuz ve kalitesiz yemekler, kısa vadede tasarruf gibi görünse de uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına ve hukuki sıkıntılara yol açabilir. Güvenilir gıda, hem işletmeler hem de çalışanlar için öncelik olmalıdır.” BUYSAD Başkanı Dönmez, sağlıklı bir iş ortamının ve sektörün sürdürülebilirliği için gıda güvenliği standartlarına sıkı sıkıya uyulması gerektiğinin altını çizdi.