GÜNDEM - 02 Aralık 2024 Pazartesi 13:51

Başkanı Coşkun Dönmez: "Yemekte kalite mi?, fiyat mı?"

A
A
A
Başkanı Coşkun Dönmez: "Yemekte kalite mi?, fiyat mı?"

Sebze ve meyve fiyatlarındaki hızlı artış, temel gıda ürünlerine gelen zamlar ve sanayide mesai saatlerinin azalması, endüstriyel yemek sektörünü zorlu bir sürece sürüklediğini ifade eden Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, bu süreçte hem işletmeler hem de tüketiciler için kritik uyarılarda bulundu.


Sebze ve meyve üretiminde tarla ürünlerinden sera ürünlerine geçişle birlikte fiyatlar hızla yükseliyor. Hububat, yağ, et ve süt ürünlerindeki zamlar, endüstriyel yemek firmalarının maliyetlerini artırıyor. Bunun yanı sıra sanayide mesailerin azalması, vardiyaların düşmesi ve işçi çıkarmalar, günlük yemek hizmeti alan kişi sayısında (pax) ciddi bir düşüşe neden oluyor. Artan maliyetler, endüstriyel yemek üreten firmaları yemek fiyatlarını güncellemeye zorlarken, bu durum firmaların daha ucuz alternatiflere yönelmesine yol açıyor.


BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, bu eğilimin merdiven altı işletmelere yönelime neden olduğunu ve buralardan sağlanan düşük kaliteli, hijyen ve sanitasyon standartlarına aykırı ürünlerin halk sağlığını ciddi şekilde riske attığını ifade etti.


“Gıda güvenliği ihmale gelmez”


Piyasa fiyatlarının çok altında yemek satan işletmelerin insan sağlığını tehdit ettiğini belirten Dönmez, şu uyarılarda bulundu:


“Gıda ciddiye alınması gereken bir konudur; şakaya gelmez. Eğer aldığınız yemekte bir şüphe duyuyorsanız, mutlaka akredite bir laboratuvarda analiz yaptırın. Tağşişli hammadde kullanılarak hazırlanan yemekler, ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu etkiler hemen ortaya çıkmasa bile zamanla ciddi sağlık problemlerine neden olabilir” dedi.


Dönmez, tüketicileri ve işletmeleri gıda güvenliği konusunda daha bilinçli davranmaya davet ederken, sağlığın ucuz yemek uğruna riske atılmaması gerektiğini vurguladı. Hijyen ve kalite standartlarından uzak merdiven altı işletmelerin sadece halk sağlığını değil, sektördeki adil rekabet ortamını da tehdit ettiğine dikkat çeken Dönmez, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı tağşişli ürün listelerine işaret ederek şunları söyledi:


“Tağşişli ürünler, insan sağlığını tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda bu ürünleri kullanan işletmeleri ağır hukuki yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir. İşletmeler, satın alma süreçlerinde yalnızca fiyat odaklı değil, kalite ve hijyen odaklı hareket etmelidir.”


“Güvenilir firmaları tercih edin”


Gıda güvenliğinin önemine dikkat çeken Dönmez, yemek hizmeti alacak firmalara şu tavsiyelerde bulundu:


“Türkiye’nin her yerinde bu işi layıkıyla yapanlar ve yapamayanlar var. Ancak işletmeler genellikle hizmet kalitesine değil, fiyat odaklı tercihler yapıyor. Bu durum, hem sektörün gelişimini baltalıyor hem de insan sağlığını tehdit ediyor. BUYSAD olarak işletmelere tavsiyemiz, tesisleşmesini tamamlamış, hijyen ve sanitasyon kurallarına uygun, tercihen TSE ya da diğer akredite kuruluşlardan belge almış firmaları tercih etmeleridir. Fiyat karşılaştırmalarınızı yalnızca bu standartlara uyan işletmelerle yapmanız daha doğru olur.”


“Sağlıklı bir gelecek için gıda güvenliği şart”


Sektördeki zorluklara rağmen güvenilir yemek hizmeti sunmanın bir sorumluluk olduğunu belirten Başkan Dönmez, işletmelerin çalışanlarının sağlığını koruma yükümlülüğüne dikkat çekti:


“Ucuz ve kalitesiz yemekler, kısa vadede tasarruf gibi görünse de uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına ve hukuki sıkıntılara yol açabilir. Güvenilir gıda, hem işletmeler hem de çalışanlar için öncelik olmalıdır.”


BUYSAD Başkanı Dönmez, sağlıklı bir iş ortamının ve sektörün sürdürülebilirliği için gıda güvenliği standartlarına sıkı sıkıya uyulması gerektiğinin altını çizdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Meslek liseliler her yerde Manisa’nın Şehzadeler ilçesindeki İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından yürütülen ’Ben her yerde varım’ projesi kapsamında öğrenciler, orta ve ağır zihinsel engelli çocukların eğitim öğretim gördüğü Yunusemre Özel Eğitim Uygulama Okulunda hem öğrendiklerini uygulama fırsatı buldu hem de özel çocuklara unutamayacakları bir gün yaşattı. Manisa’da hayata geçirdiği projelerle özellikle dezavantajlı bölgelerdeki okullarda eğitim öğretim gören öğrencilerin gönüllerine dokunan İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından yürütülen ’Ben her yerde varım’ projesi Yunusemre Özel Eğitim Uygulama Okulunda devam etti. İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin güzellik ve saç bakım alanı öğretmen ve öğrencileri saç bakımı, çocuk gelişimi bölümü öğrencileri yüz boyama ve dans gösterileri, bilişim bölümü öğrencileri akıllı tahtaların bakımı, yiyecek içecek alanı öğretmen ve öğrencileri de hazırladıkları tatlılar ve yemek servisinde bulundu. Hem mesleki hem de sosyal anlamda gelişiyorlar Düzenlenen etkinlikte özel öğrencilere saç bakımı yapan İsmet İnönü MTAL Güzellik ve Saç Bakım Alanı Öğretmeni Şaban Gürcü, “Biz özellikle dönem dönem çocuklarımızı bu tür uygulamalara davet ediyoruz. Hem bir sosyal sorumluluk projesi hem de buradaki çocuklarımızı özel günlerinde mutlu etmeye çalışıyoruz. Daha çok saç bakımı, şekillendirme hizmetleri veriyoruz. Son sınıf öğrencilerimiz var. Burada çocuklarımız hem mesleki deneyim kazanıyor hem de buradaki çocuklarımızı mutlu etmiş oluyoruz. Meslek liseliler her yerde ben de varım diyor projemizin adı da bu ’Ben her yerde varım’ projesi. Bu proje kapsamında yıl içerisinde farklı faaliyetlere de katılacağız. Burası özel uygulama okulu ama proje kapsamında köy okullarına da gidiyoruz. Geçtiğimiz ay Yeşilköy İlköğretim Okuluna gitmiştik. Proje kapsamında bu ziyaretlerimiz devam edecek. Çocuklarımızın hem mesleki anlamda hem de sosyal anlamda gelişmelerine katkı sağlamak adına bu proje kapsamında faaliyetlerimize devam edeceğiz” dedi. Gönüllü olarak geldiler Faaliyete gönüllü olarak geldiğini kaydeden Güzellik ve Saç Bakım Alanı son sınıf öğrencilerinden Atiye Dönmez, “Buraya gönüllü olarak geldik. Aynı zamanda İsmet İnönü Kız Meslek Lisesinde meslek eğitimi alıyoruz. Engelli arkadaşlarımızın saçlarını örüyoruz, onların istediklerini yapıyoruz, yüz boyama yapıyoruz. Fön çekiyoruz, saçlarını kesiyoruz. Kendimize yeni deneyimler katmış oluyoruz, güzel insanlarla tanışıyoruz. Ayrıca öğretmenlerimizle tekrar bir arada olmuş oluyoruz ve güzel bir aktivite oluyor bizim için. Yeni şeyler öğreniyoruz. İnsanlarla nasıl konuşmamız gerektiğini ve nasıl empati kurmamız gerektiğini anlamış oluyoruz” diye konuştu. Okulda eğitim gören oğluyla birlikte 5 yıldır Yunusemre Özel Eğitim Uygulama Okulunun velisi olan Okul Aile Birliği Başkanı Banu Akgül, “Oğlum özel ihtiyaçları olan bir birey. Onun yanında kalıyorum, çünkü tuvaletini yapamıyor kendisi yemek yiyemiyor. Yardımcı olmaya çalışıyorum. Burada birçok velimiz çocuklarıyla ilgileniyor. Çocuklarımız eğitim alırken bizler de onların yanında oluyoruz. Bütün günümüzü okulda geçiriyoruz. 5 senedir bu okuldayız düzenli olarak geliyoruz. Okul, çocuklarımızın sosyalleşmesinde önemli rol oynuyor. Benim oğlumda görme engeli de var. Daha az ince motor becerileri var. Daha çok sosyalleşiyor, yemek yemesini, dışarı çıktığında bağırmaması gerektiğini öğreniyor. Güzel etkinliklerle geçiriyorlar. Dışarıdan gelen ziyaretçilerimizi görünce çocuklarımız çok mutlu oluyorlar, seviniyorlar” dedi. "Yüzleri güldüyse ne mutlu bize" İsmet İnönü MTAL Yiyecek İçecek Bölümü öğretmenlerinden Can Aydın, “Bizim okulumuzun başlattığı bir proje var. Ben her yerde varım projesi. Bu kapsamda öğrencilerimizle birlikte özel eğitim öğrencilerine 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle bir şeyler üretmeye ve bir şeyler servis etmeye geldik. Bu kapsamda tatlılarımızı yaptık ve yemek servisine katkıda bulunduk. Eğer ki en ufak bir katkımız olduysa ne mutlu bize” diye konuştu. Okulun yiyecek içecek bölümü öğrencilerinden olan ve özel öğrencilere yemek servisi yapan isimlerden biri olan Duru Gülfidan, “Biz de burada değerli öğrencilerimize hizmet etmek için burada bulunuyoruz. Onların yüzünü birazcık da olsa güldürebilmek için tatlı yaptık onlara. İnşallah bir faydamız olur onlara. Böyle bir ortamda bulunmak çok güzel” şeklinde konuştu. Yunusemre Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürü Mehmet Gençay ise yapılan faaliyet hakkında şunları söyledi: “3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla okulumuzda sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir etkinlik düzenlendi. Öğrencilerimize saç kesimi, yüz boyama, hazırlanan tatlıları getirdiler, bilişim teknolojileri öğretmeni okulumuzdaki bilgisayarlar ve akıllı tahtaların bakımını yaptılar. Aynı zamanda kendileriyle birlikte okulumuza gelen Şehzadeler Gençlik Merkezi gönüllülerine çok teşekkür ediyorum. Okulumuz orta ve ağır düzeyde zihinsel yetersizliği ve otizm spektrum bozukluğu olan öğrencilerimize eğitim hizmeti veren bir kurum. Hafif düzeydeki öğrenciler diğer okulların bünyesinde eğitim öğretim görüyorlar. Bugün itibarıyla 116 öğrenciyi geçtik. Anaokulundan lise son sınıfına kadar, 6 yaşından 27 yaşına kadar çocuklarımıza hizmet veriyoruz. 27 yaşında öğrencimiz yok ama bu sene 21 yaşında mezun edeceğimiz öğrencilerimiz var. Burada anasınıfı, ilkokul, ortaokul ve lise eğitiminin yanı sıra beden eğitimi, spor, el sanatları ve benzeri diğer etkinliklerimizde yapılmakta.” İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Necmi Çinici de, “Manisa İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün yürürlüğe koyduğu ’Ben her yerde varım’ projesi kapsamında 3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle Yunusemre Özel Eğitim Uygulama Okulunu ziyaret ettik. Ziyarette yiyecek bölümü öğrenci ve öğretmenleri, bilişim bölümü öğretmen ve öğrencileri, çocuk gelişimi bölümü öğretmen ve öğrencileri, güzellik hizmetleri alanı öğretmen ve öğrencileri bizlere refakat ettiler. Engelsiz bir dünya için el ele gönül gönüle verelim diyoruz” şeklinde konuştu.
Ankara SAVDES-SEN’den devlet memurlarıyla ilgili yeni torba yasa teklifine düzeltme talebi Kamu Birliği Konfederasyonu Savunma, Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES-SEN), devlet memurlarıyla ilgili yeni torba yasa teklifinin yetersiz yanlarının olduğunu ve düzenlemeye yapılması gerektiğini belirtti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan SAVDES-SEN Genel Başkanı ve Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Cengiz, şu ifadelere yer verdi: “Bu torba yasada söz verilen ‘Birinci Dereceye gelmiş tüm Devlet memurlarına 3600 ek gösterge verilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılması, seyyanen zammın taban aylıklara yansıtılarak emeklilikte de geçerli olmasının sağlanması, kamuya alımlar ile görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında mülakatların kaldırılması’ hususları torba yasada öncelikli olarak yer almalıydı. Ve yıllarıdır sorunlarının çözümlenmesini bekleyen, kamu mühendisleri ve teknik hizmetler sınıfının, kariyer uzmanlarının, kamu avukatlarının, kamu şeflerinin, şube müdürü ve müdür yardımcılarının, emeklilerimizin, sözleşmeli personelin o kadar çok sorunu varken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 7413 sayılı Kanun ve 375 sayılı KHK değişikliği gibi bir fırsatın, birkaç konu ile geçiştirilmesi tam bir hayal kırıklığıdır..” “Verilen sözler tutulmalı, beklentiler karşılanmalı” Açıklamalarına istenilen düzenlemelerden de yer veren Cengiz, talepleri ise şu şekilde: “Bu tarihi fırsat kaçırılmadan, mevcut teklife komisyon ya da genel kurulda verilecek önergeler ile; birinci dereceye gelmiş tüm memurlara sınıf ve kadro ayırımı yapılmaksızın 3600 ek gösterge verilmesi, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, mevcut personelin eğitim ve kadrolarına uygun diğer hizmet sınıflarına atanması, liyakatin katili mülakatların kaldırılması, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının iki yılda bir merkezi olarak yapılması, halihazırda 14 bin 500 lira olan seyyanen zammın, taban aylıklara eklenerek emeklilik ücret ve tazminatlarına da yansıtılması, kanunun yayım tarihinden itibaren altı ay içerisinde, kamuda tüm kadroların analiz edilerek yeniden düzenlenmesi ve kadroların standartlaştırılması, her kadronun görev tanımlarının hazırlanarak Cumhurbaşkanlığı onayı ile yürürlüğe girmesi, kamu personeli mali yönetim sisteminin yeniden düzenlenmesini (DMK Madde 152 ve 375 sayılı KHK), asgari geçim standardını sağlayacak şekilde yoksulluk sınırı üzerinde ücret ve TOKİ sosyal konut standartlarında 3+1 konut alacak şekilde emekli ikramiyesi verilmesi, kurum yapıları ve niteliği dikkate alınarak ‘Asayiş Tazminat’, ‘Mali Hizmetler Tazminatı’, ‘Sosyal Güvenlik Tazminatı’ gibi kurum görevlerine has tazminatların düzenlenmesi, kamu mühendislerinin, mali haklarının yeniden düzenlenmesi, teknik sorumluluk tazminatı verilmesi ve emekli kamu mühendislerine ek ödeme yapılması, 666 sayılı KHK ile kaldırılan Millî Savunma Bakanlığı ve TSK’daki ‘Karargah Tazminatı’ ile İŞKUR ve SGK’daki ‘iki ikramiye ve havuz parasının’ yeniden ödenmesi, jariyer uzmanlıklarında taşra-merkez ayrımının kaldırılması, kariyer uzmanlıkları ihdas edilecek kurumlara Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu, İŞKUR Genel Müdürlüğü, 112 Acil Çağrı Merkezi ve İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü gibi kurumlarında dahil edilmesi, şef, müdür yardımcısı ve müdür kadrolarında görev yapan yönetici personele görev ve makam tazminatı verilmesi, sözleşmeli personelin kadroya geçme süresinin 3+1’den 1+1’e indirilmesi, Dışişleri Bakanlığı yurtdışı teşkilatında görevli ‘sözleşmeli personelin’ ücretlerinin, sosyal haklarının ve kadroya alınma imkanlarının yeniden düzenlenmesi, Ramazan ve Kurban Bayramlarında birer maaş Bayram İkramiyesi verilmesi, 1994 ila 2005 yılları arasında ödenen Lojman Tazminatının güncel rakamlarla yeniden ödenmesi, memurların yıllık izne denk gelen resmî tatil ve dini bayram günlerinin yıllık izine dahil edilmemesi, tüm kurumlarda ‘Mobbingle Mücadele Birimi’ kurulması, banka maaş promosyon sözleşmelerinin Cumhurbaşkanlığı veya görevlendireceği Bakanlık tarafından tek elden yapılması, yönünde hükümler bu torba yasaya eklenmelidir. Verilen sözler tutulmalı, beklentiler karşılanmalı, Devletin memuru yok sayılmamalı, oyalanmamalıdır.”