EKONOMİ - 12 Ağustos 2024 Pazartesi 11:34

Erken hasat kuru üzümde kilogram kaybına neden oluyor

A
A
A
Erken hasat kuru üzümde kilogram kaybına neden oluyor

Dünyaca ünlü çekirdeksiz Sultani üzümün yetiştirildiği Manisa’da geçtiğimiz yıllara göre rekoltede düşüş yaşanırken, Manisa Bağcılık ve Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, kuru üzüm üreticilerine kilogramda kaybı en aza indirebilmeleri için tavsiyelerde bulundu. Ünal, “Düşük bir rekoltede erken hasattan dolayı kuru üzüm veriminin kaybının olması üreticinin daha fazla zarar etmesine daha az ürün almasına neden olacak. Hem hasat tarihi hem de sergiden kaldırma özellikle bu yıl gibi ürünün az olduğu yıllarda daha da önem arz ediyor” dedi.


Dünyaca ünlü çekirdeksiz Sultani üzümün yetiştirildiği Manisa’da geçtiğimiz yıla göre rekoltede yükselme gözlenirken daha önceki yıllara göre rekolte düşük kaldı. Üzümün doğuşundan kaynaklanan rekolte düşüklüğü dikkatsiz kurutmada daha da verim kaybına ve üreticinin de zarar etmesine neden oluyor. Üreticilerin kurutmada fazladan kayıp yaşamamaları için Manisa Bağcılık ve Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, kuru üzüm üreticilerine kilogramda en az kayıp yaşamaları için tavsiyelerde bulundu. Rekoltede düşüş olduğuna dikkat çeken Ünal, “Bu yıl Sultani çekirdeksizde hasadımız başladı. Sofralık hasatlar kısmen devam ediyor ancak kısmen kurutmalık üzümlerde de hasatlar başladı. Bir ay kadar devam edecek. Bu yıl 10 gün kadar erken hasadımız söz konusu. Rekolte konusunda Tarım ve Orman Bakanımızın da açıkladığı üzere geçen yıldan iyi durumda olsak bile normal yıla göre biraz düşüş söz konusu. Bu da doğuştan kaynaklanıyor. Kaliteyle ilgili çok sıkıntı olmasa bile bu yıl doğuşlardan dolayı salkım sayısından dolayı rekoltede düşüş var” dedi.



“Erken hasat kuru üzümde kilogram kaybına neden oluyor”


Üzümünü kuru olarak satmak isteyen çiftçilere tavsiyelerde bulunan Ünal, “Kuru üzüm hasadında dikkat edebileceğimiz en önemli husus kuru madde birikimi. Normalde 22-23 kuru maddede hasat etmemiz gerekiyor. Eğer daha önce hasat yaparsak kilogram başında kaybımız olur. Düşük bir rekoltede erken hasattan dolayı kuru üzüm veriminin kaybının olması üreticinin daha fazla zarar etmesine daha az ürün almasına neden olacak” dedi.


Üzümün sergiden çok erken ya da gereğinden fazla geç kaldırmanın da kilogram kaybına neden olabileceğinin altını çizen Ünal, “Ürünümüzü normal kuru maddede kestik. Sergimize serdik. Ondan sonra da ne zaman kaldıracağımız önemli. Normalde sergiden kalkması yüzde 11-13 nem içeriğinde sergiden kalkması lazım. Üreticimizin bir çoğu tecrübeli. Ellerine kuru üzümü aldıkları zaman topak halinde kalmaması dağılması gerekiyor. Erken kaldırırsak kuru üzümün başındaki çöplerin diğer kuru üzümlere zarar vermesi söz konusu oluyor. Nemden ötürü de depolamada olumsuzluklar meydana geliyor. Sergiden geç kaldırırsak bu sefer de nem oranı çok düşüyor. Nem oranı çok düştüğü için savurmada çok sıkıntı olabiliyor. Bu üzümün çöpünden temizlemek için savuruyoruz. Üzümün ağırlık kaybından dolayı uçması ve bu da verim kaybına neden oluyor. Hem hasat tarihi hem de sergiden kaldırma özellikle bu yıl gibi ürünün az olduğu yıllarda daha da önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.


Hava şartlarının da önemli olduğunu belirten Ünal, “Hava bizim için çok büyük bir etken. Bu yıl hasadın 10 gün kadar önem gelmesi ekoloji yani hava ve iklim değerleri. Sergide de bizim en büyük riskimiz geçmiş yıllarda yaşadığımız yağmur riski. Kuru üzüm bölgelerinde şu an için yağmur riski gözükmüyor. Üreticilerimiz serdikleri ürünün doğru bandırma çözeltisinde bandırdıktan sonra serdikleri ürünün kuruma randımanlarını takip etmeleri gerekiyor. Yüksek sıcaklık hafif bir rüzgar kuru üzüm için ideal bir ortam” dedi.



Erken hasat kuru üzümde kilogram kaybına neden oluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Salatalık üreticisinin yüzünü güldürdü Türkiye’nin sebze ve meyve üretim merkezlerinden Mersin’de örtü altında yetiştirilen sonbaharla birlikte hasada başlanan salatalık bahçede 30-35 TL bandında alıcı bulması üreticisinin yüzünü güldürdü. Salatalık üretiminde ülke genelinde ilk sıralarda yer alan Mersin’de, açıkta hasadın bitmesinin ardından örtü altında yetiştirilen ürünlere geçildi. Seralarda Ağustos ve Eylül aylarında fideleri dikilen salatalıklar Ekim ile Kasım aylarında hasat edilirken, üreticisini de sevindirdi. Havaların soğuması nedeniyle 2 günde bir toplanan salatalık, haftada 2 gün hasat edilmeye başlandı. Güzlük salatalıkta hasat sonunun da yaklaşmasıyla birlikte ürün azaldığı için fiyatlar bahçede 35 TL’ye kadar çıktı. 30-35 TL bandında bahçeden alınan salatalık ise pazarlarda 50, marketler de ise 60 ile 75 TL arasında satılması dikkat çekti. Üreticiler, geçen yıl para etmeyen bu yazda 10-15 TL bandında satılan salatalığın güz döneminde üreticisini sevindirdiğini ancak tüketicinin ise aracılar nedeniyle pahalıya aldığını söyledi. "10 senede ilk defa bu kadar kazandık" Erdemli ilçesinde örtü altında salatalık üretimi yaptıklarını belirten Ömer Çerçi," Haftada 2 gün hasat ediyoruz. Hasat ettiğimiz ürünü Mersin’e gönderiyoruz. Biz emek verip, masraf ederek ürettiğimiz salatalığı bahçeden 30-35 TL’ye satıyoruz. Marketlere ise 75-80’e satıyor. Onlar bizden iki kat daha fazla para kazanıyor. Biz salatalık üretimini 10 senedir yapıyoruz. 10 senede ilk defa bu kadar para kazandık. Bu sene bizim için fiyatlar iyi oldu" dedi. Mersin’in salatalık üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu aktaran üretici İsmet Ateş," Güzlük salatalığı Ağustos ayında örtü altına diktik. Geçen yıl ürünlerimiz para etmedi, masraflarımız artmıştı. Bu yıl çok şükür para ediyor" diye konuştu. Havaların soğuması ile birlikte gün aşırı hasadın haftada ikiye indiğine değinen Ateş, güzlük hasada 15-20 gün daha devam edeceklerini ardından da yeni ekim yapılacağını kaydetti. Şuanda salatalığın bahçeden çıkış fiyatının 30-35 TL bandında olduğunu dikkat çeken, pazarda 50 TL, marketlerde ise 65-70 TL’den başladığını, kendilerini fide ve gübre gibi masrafları nedeniyle onlar kadar kazanamadıklarına da vurgu yaptı.
Bilecik 40 yıl önce emekli olmasına rağmen öğrencileri onu unutmuyor Bilecik’in Bozüyük ilçesinde yaşayan ve severek yaptığı öğretmenlik mesleğinden 40 yıl önce emekli olan 77 yaşında İbrahim Yazar, ilkokul çağlarında öğrencisi olan kişilerin kendisini hala tanıyarak selam vermesiyle yaşadığı mutluluğu dile getirdi. Bozüyük’te yaşayan 77 yaşındaki İbrahim Yazar, Bolu Öğretmen Lisesi’ndeki eğitiminin ardından 1964 yılında öğretmenliğe başladı. Uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra 1984 yılında emekli oldu. Mesleğini büyük bir aşkla yaptığını ifade eden Yazar, yetiştirdiği binlerce öğrencinin şu dönemde iş ve aile sahibi bireyler olarak karşısına çıkmasının büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirtti. Karşılaştığı öğrencilerinin selam vermesinden dahi çok büyük mutluluk yaşadığını belirten emekli öğretmen Yazar, yıllar geçse de öğrencilerinden saygı gördüğünü ifade etti. "İlkokul Öğretmenliği diplomamı aldıktan sonra ilk tayinim Bitlis’e çıktı" Öğretmenlik görevi yaptığı dönemleri anlatan İbrahim Yazar; “1947 yılında Bozüyük’te doğdum. İlkokulu Necatibey İlkokulunda bitirdim. Ortaokulu Bozüyük Ortaokulunda bitirdim. Daha sonra Öğretmen Okulunu kazanarak Bolu’ya gittim. Bolu’da İlkokul Öğretmenliği diplomamı aldıktan sonra ilk tayinim Bitlis iline çıktı. 1964 yılının Eylül ayında Bitlis’e gittim. Bitlis’in Tatvan ilçesi Küçüksu’da 2 yıl öğretmenlik yaptım. 2 yıl sonra askerlik çıktı. Manisa’da kısa dönem 4 aylık askerlik yaptım. İzmir Narlıdere’de okuma yazma okuluna tayinim çıktı. Orada okuma yazma bilmeyen askerleri eğiten okul vardı. 1 yıl orada öğretmenlik yaptım. Daha sonra Bilecik Gölpazarı ilçesine tayinim çıktı. Burada 1 yıl çalıştıktan sonra rapor alarak Bozüyük ilçesine tayinim çıktı. Bozüyük Bekir Aral İlkokulunda öğretmenlik yaptım. Eğitim Endüstrisini bitirmiştim. Daha sonra ortaöğretime tayinim çıktı. 1984 yılında ortaöğretimden emekli oldum” dedi. “Yolda yürürken selam verip elimi öpmeye kalkan insanlar oluyor" Arandan geçen uzun yıllara rağmen eğitim verdiği öğrencilerinin kendisini tanıyarak elini öpmek istediğini belirten İbrahim Yazar, şu ifadeleri kullandı: “Öğretmenlik mesleği o kadar kutsal ki! o kadar değerli ki, onu yaşadıkça görüyoruz. Yolda yürürken selam verip elimi öpmeye kalkan insanlar oluyor. Hatta tanıyamadığım halde kendilerini öğrencileri olduğunu tanıtıyorlar. O kadar mutlu oluyor ki insan. Hatta çocuklarının torunlarını göstermeye başladılar. Büyük bir mutluluk. Bir emekli öğretmen olarak saygı görüyoruz. Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlar, sağlıklı günler diliyorum."
İzmir 700 öğrenci ‘sevgiyi çiziyorum’ temasıyla öğretmenlerine olan duygularını resmetti İzmir’in Bayraklı ilçesinde bir ortaokulda eğitim gören yaklaşık 700 öğrenci, öğretmenlerine olan duygu ve düşüncelerini yaklaşık 30 metre uzunluğunda olan dev resim kağıdına çizdi. İzmir’in Bayraklı ilçesinde bulunan Sabiha Ahmet Tabak Ortaokulu’nda eğitim gören yaklaşık 700 öğrenci, öğretmenlerine olan duygu ve düşüncelerini ‘sevgiyi çiziyorum’ temasıyla dev resim kağıdına çizdi. Minik öğrenciler, okulun kat koridorlarına serilen ve toplamda yaklaşık 30 metre uzunluğunda olan resim kağıtlarına; ‘öğretmen, okul’ gibi görsel ögelerin yanı sıra, ‘Öğretmenler Günü kutlu olsun’, ‘sevgi’, ‘öğretmenimi çok seviyorum’ gibi sevgi kelimelerini de çizdi. El birliğiyle tamamlanan çizimler, sergilenmek üzere koridor duvarlarına asıldı. Okul Müdürü Zeki Yaşar, öğrencilerin öğretmenlerine olan duygularını resmetmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. ‘Öğretmen, öğrenci ve sevgi çemberi’ vurgusu 22 yıllık Görsel Sanatlar Öğretmeni Derya Poyraz, “40 öğretmen ve 700’e yakın öğrenci resim etkinliğine katıldı. Okul, eğitim, öğretim, sınırlı bir kavram değildir. Okul sınırlarla çevrildi değildir. Öğretmenlik de sadece 40 dakika sınıfın içerisinde ders yapmaktan ibaret değildir. Bunu düşünerek öğretmen ve öğrencilerimizi, ortak bir sevgi çemberinin içerisinde resim yapma etkinliğine davet ettik. Keyif alınan güzel bir ürün ortaya çıktı. Öğrenciler çok eğlendi. Öğretmen, öğrenci ve sevgi çemberini, sanat çatısı altında birleştirmiş olmak bizim için çok onur verici oldu. Bunu da Öğretmenler Günü kapsamında gerçekleştirmiş olmak da ayrıca bir güzellik” diye konuştu. “Öğretmenlerimi çok seviyorum” 5. sınıf öğrencisi Berra Öztürk “Dünya, güneş, çocuklar ve öğretmenlerimi çizdim. Öğretmenlerimi çok seviyorum, o yüzden onları çizdim” dedi. Bir başka 5. sınıf öğrencisi Yusuf Parmaksız ise “Öğretmenlerimi çizdim ve kalpler yaptım. Ben bu etkinliği çok sevdim. Öğretmenlerimi çok seviyorum. Duygularımı çok güzel bir şekilde çizdim” şeklinde konuştu.
İstanbul Büyükçekmece’de binlerce öğretmen "Öğretmenler Günü Balosu"nda buluştu Büyükçekmece Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği Öğretmenler Günü Balosu, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Baloya Büyükçekmece’de görev yapan binlerce öğretmenin yanı sıra emekli öğretmenler de katılım sağladı. En genç ve en kıdemli öğretmenlere plaket verildi Büyükçekmece Belediyesi’nce her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında gerçekleştirilen Öğretmenler Günü Balosu bu yılda binlerce öğretmeni buluşturdu. Baloya katılan öğretmenleri kapıda karşılayan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, davete katılımları için teşekkür etti. Murat Mermer’in sahne aldığı geceye eşleri ile birlikte katılan öğretmenler hem eğlendi, hem de birbirleriyle tanışıp, kaynaşma fırsatı buldu. Büyükçekmece’de görev yapan en genç öğretmen Şevval Karabıyık ve en kıdemli öğretmenler Yılmaz Kurt ve Mustafa Furuncu’ya Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün tarafından çiçek ve plaket takdim edildi. “Öğretmenler Cumhuriyetin ışığıdır” Görevleri başında şehit olan öğretmenlerin de anıldığı gecede Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, toplumların geleceğinin öğretmenler eliyle şekillendiğini belirterek; “Büyükçekmece Belediyesi Geleneksel Öğretmenler Günü Balosu’ndayız. 5 binden fazla öğretmenimizi eşleriyle beraber ağırlıyoruz. Başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bugüne kadar Cumhuriyete ışık olmuş, bizleri büyütmüş ve ebediyete intikal etmiş ne kadar öğretmenimiz varsa hepsini şükranla, minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. Emekli öğretmenlerimize sağlıklı, uzun ömürler diliyoruz. Görevleri başındaki öğretmenlerimize de başarılar diliyoruz. Çünkü onlar demokrasinin bekçisidir. Onlar Cumhuriyetin ışığıdır. Onlar bu ülkenin kalkınması için en güçlü mühendislerdir. Çünkü gelecek nesilleri öğretmenler şekillendirecektir. Bu vesileyle bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü kutlu olsun’’ diye konuştu. Murat Mermer’in şarkıları eşliğinde gönüllerince eğlenen öğretmenler zaman zaman ellerindeki Türk bayrakları ile şarkılara eşlik ettiler.