POLİTİKA - 12 Ekim 2024 Cumartesi 18:10

CHP lideri Özel’den savunma sanayii katkı paylarına tepki

A
A
A
CHP lideri Özel’den savunma sanayii katkı paylarına tepki

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Savunma Sanayii Destekleme Fonu için alınması öngörülen katkı paylarını eleştirerek, "Geçen hafta ‘İsrail saldıracak’ diye laf ortaya attılar. Bizden ev alandan, araba alandan, vergi verenden, sigortalı çalıştırandan, her türlü beyannameden, hepimizden 70 milyar vergi toplamak için böyle bir söyleme girişmişler" dedi.


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’nın Soma ilçesinde gerçekleştirilen Yırca Zeytin Festivali’ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Özel, "Bugün siyasi hayatımda az yaşadığım, bundan sonra çok yaşayacağımı ümit ettiğim bir günü yaşıyorum. Siyasi hayatımız, CHP’nin geçmişteki Manisa milletvekilleri, Türkiye’deki bütün milletvekilleri, mücadelelerle, direnişlerle mağdurun, mazlumun, çevrenin, doğanın, hayvanseverlerin yanında geçti. Bazen başardık, bazen başaramadık. Bazen kaybederken kazandık. Bazıları kazanırken kaybettiler. Ben Yırca’da bir söz vermiştim, ‘Göreceksiniz. Bir gün Soma’yı alacağız. Manisa Büyükşehri alacağız. Yırca’ya geleceğiz ve burada zeytin festivali yapacağız’. İşte o gün bugün arkadaşlar” dedi.



"Gebze’de 50 hayvan, 50 can zehirlenerek öldürüldü"


Geçtiğimiz aylarda Meclis’te hayvan hakları yasasıyla ilgili mücadele verdiklerini ifade eden Özel, "Hep birlikte hayvan hakları yasasında çok büyük mücadele verdik aylarca. İstediklerini tam yapamadılar. Eğer olsaydı, hayvanları topla, götür, barınağa koy, iki ay bekle, sahiplenmiyorsa öldür diye kanun getirdiler. Buna çok büyük isyan oldu. Çok büyük itiraz oldu. O itirazın hem Meclis ayağında, hem sahada, o mücadelenin önünde olduk. İçinde olduk. O yasa, itlaf maddesi üstü örtülerek, birtakım yerleri yumuşayarak geçti ama yasanın esas mantığı şu; diyor ki topla, eskiden aşıla bırak vardı, ’bırakamazsın’. ’Barınak yap ama 2028’e kadar yap’. Para da vermiyor barınak için. Hayvan hakları fonu vardı, Meclis’te tüm partilerin uzlaşıp önerdiği. Onu da yapmadı. Ne oluyor, hayvanı al, tut, sığmıyor. Bırakamazsın, cezası var. Ne yapacağını yazmadan söylüyor. O hayvandan kurtul diyor. CHP’li belediyeler olarak bu kanunu uygulamayacağımızı, doğrusunu yapacağımızı, hayvanlara dokunmayacağımızı, barınakları çoğaltacağımızı, elden geldiğince, imkanlar dahilinde direneceğimizi söyledik. İhbarlar geliyor bazen. Bizzat genel başkan olarak ilgileniyorum. Efendim, şu belediyede hayvanlar alınmış, kaybolmuş. Ne oldu diye bizzat arıyorum. Çok şükür belediye başkanlarımız insan üstü gayretle bu işle mücadele ediyorlar. Ama dün ne oldu? Dün Gebze’de 50 hayvan, 50 can zehirlenerek öldürüldü. Niye, bu yasa onların kulağına gizlice bunu söylüyor diye. İlk niyet oydu. Al, 60 gün sonra öldür. Buna siz, biz, vicdanlı insanlar karşı çıkıyor diye öldürüp kapattılar üstünü. Ama bizim CHP’li belediye başkanlarının bilincinde olmayan belediye başkanı gerekli tedbirleri almadığı için maalesef, büyük bir katliamla karşı karşıyayız. Bunun peşini asla ve asla bırakmayacağız. Türkiye’de bir sokak hayvanları sorunu var. Bu sorun biraz da sınıfsal bir sorun. Hali vakti yerinde olanlar, güvenlikli sitede olanların, çocukları özel okula servisle gidenlerin, evladını, eşini araba ile işine bırakanların çok göremediği bir sokak hayvanları sorunu var. Sabah servise gidenlerin, erkenden camiye gidenlerin yaşadığı, servissiz öğrencilerin yaşadığı, servise yürüyen kadınların, genç işçilerin yaşadığı böyle bir sorun var. Bununla akılcı mücadele etmek lazım. Bunun kaynaklarını hep beraber bulmak lazım. İktidar, muhalefet el ele vermek lazım. Ama asla ve asla cana kıymamak lazım. Bunu buradan bir kez daha hatırlatıyorum. Bir kez daha çağrıda bulunuyorum” ifadelerine yer verdi.



Özel’den Hitler benzetmesi


"İsrail’in bir sonraki hedefi Türkiye" söylemlerine Hitler üzerinden benzetme yapan Özel, "İktidar partisinin genel başkanı 1 Ekim’de Meclis’e geldi. Açılış konuşmasının içinde bir cümle etti. ‘İsrail’in bir sonraki hedefi Türkiye’dir’ dedi. Bu öyle boşu boşuna edilmiş bir laf değil. Peşi bırakılacak bir laf değil. Ben çıktım. Kapının önünde dedim ki derhal Meclis’i kapalı oturuma çağıralım, gelsin bize bunu anlatsın. Neden kapalı? Açık olunca diyor ki canlı yayında devlet sırrı mı vereceğim? Bildiğim bir şeyler var, söyleyemem diyor. Buna oynuyor. Dedi ki ‘Bir sonraki hedef biziz.’ Kapalı oturuma çağırdık. Kapalı oturumun tutanakları 10 yıl açıklanamaz. Ama dedik ki eğer gerçekten İsrail’in Türkiye’ye saldıracağı böyle bir tehdit olduğuna ilişkin bilgi, belge ve kanıt varsa anlat. Seninle beraberiz. Yoksa anlatılanı anlatmam yasak. Ama anlatmadığınızı ifşa ederim, sizi millete şikayet ederim. İki bakan geldi, kendi gelmedi. Gelmeliydi, gelmedi. İki bakan, biri 40 dakika, biri 36 dakika, deyim yerindeyse havanda su dövdüler. Ne yapsınlar? Yapacak bir şeyleri yok. Bir laf etmiş, altını doldurmaya onları yollamış. Nasılsa 10 sene kimse duymaz. Bir kelime, sizin bilmediğiniz, televizyonlarda konuşulmayan, önemli bir bilgi yok. Hatta anlattıklarını şimdi burada anlatamam ama kendi anlatıyor ki İsrail’in tehdidi altında saydıkları ülkeler içinde Türkiye yok. Bunu o gün bakan söyledi, gizliydi. Dün iktidar partisinin grup başkanı da söyledi. Ama bir numara var. Ne var? Cumhurbaşkanı ağzıyla hepimize, ‘Arkadaşlar açsınız, yoksulsunuz, işsizsiniz, güvencesizsiniz, biliyorum ama tehlike büyük, beni desteklemelisiniz. İsrail bize saldırabilir, üçüncü dünya savaşı çıkabilir.’ O günden sonra televizyonlarda, efendim bizim kaç tankımız var? İsrail’in kaç tankı var? Bizde kaç firkateyn var, onda kaç var? Onda F-35 var. Biz de kaç F-16 var? Yani cambaza bakalım, kendi derdimizi unutalım. Eğer Türkiye’nin bir güvenlik sorunu olursa ben dün Çanakkale’deydim, bir güvenlik sorunu olduğunda 81 ilde şimdi yaşayan, Türkiye’deki 83 milyonun dedeleri, nineleri koyun koyuna kefensiz yatıyorlar Çanakkale’de. Öyle bir tehlike çıkınca, bu konuda vatanı, milleti korumakta kimse kimseden geri kalmaz. Ama iş o ki İsrail etrafına saldırırken, ’efendim bir sonraki hedef biziz’ deyip, gündemi güvenlik kaygılarına getirip, yoksulluğun konuşulmamasını isteyen bir anlayış. İşsizlik konuşulmasın. Bakın, şimdi bu ülkede yapılmaya çalışılanı, teşbihte hata olmaz 80 yıl önce Hitler Almanlara şöyle yapıyordu. Diyordu ki ’Alman çocuklarının tereyağına değil Alman tanklarının gres yağına ihtiyacı var. Yoksuluz demeyin’. Zayıf çocukları gösteriyorlardı, zayıf. Kedi yavrusu gibi. O fotoğraflara karşı Hitler diyordu ki ’O çocukların tereyağına değil tanklarımızın gres yağına ihtiyacı var. Tanklar olmazsa bu çocuklar yaşayamaz’. Ülkesini de dünyayı da felakete sürükledi. O yüzden biz bu ülkeyi barış içinde, birlik içinde, varlık içinde yaşatmak ve yönetmek zorundayız” şeklinde konuştu.



“Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na ilave vergi verecekmişiz”


Özel, "Bakın şimdi Tayyip Erdoğan’ın bunu niye yaptığının kanıtı çıktı ortaya" diyerek konuşmasına şöyle devam etti:


"Geçen hafta eğer gel kapalı oturum demesek, o televizyonlarda savaş filmleri dönmeye devam etse. Kapalı oturumda hiçbir bilgi veremediler. Korkmayın, savaş yok. O gündemden çıkın, işsizlik, yoksulluk, güvencesizlik bu memleketin gerçek gündemine dönün demesek, işleri daha kolaydı. Şimdi dün bir kanun teklifi vermişler. Savunma Sanayii Destekleme Fonu, bu fona hepimizden para keseceklermiş. Bu kanun teklifini veren AKP Grubu’nun Başkanı Abdullah Güler diyor ki, ‘Bu kanun İsrail’in Türkiye’ye saldırma tehdidine karşı milli güvenliğimizi güçlendirmek için verildi.’ Ne yapacakmışız? Her gün vergi veriyoruz ya muhtarım, verdiğimiz vergi beyannamelerinin türüne göre, hepimiz 308 lira ile 604 lira arasında Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na ilave vergi verecekmişiz. Sosyal Güvenlik Kurumu’na beyanname veriliyor ya, yanında birisi çalışıyorsa veriyor. Beyanname başına 228 lira, her verişimizde vergi verecekmişiz. Gümrük idarelerine verilen beyannamelerde 624 lira verilecek. Kredi kartı olanlar belli bir limitin üstündeyse 750 lira vergi verecek. Gayrimenkul alıyorsun, şu köyde bir tane ev alıyorsun. 750 lira ilave vergi vereceksin. Sıfır araba alanlar 3 bin lira. İkinci el araba alanlar bin 500 lira. Her türlü vergi beyannamesi, gümrük beyannamesi, SGK’ya verilen beyannamede damga vergisi tutarı kadar daha damga vergisi. Kol saati alanlardan da ilave vergi alacaklarmış. Aynı teklifte motorlu taşıtlar vergisi düzenlemesi var. 100 santimetre küpün altında olan motosikletlerden, motorgücü 6 kw olan motosikletlere MTV yoktu biliyorsunuz. En küçüğüne. Bunlara motorlu taşıtlar vergisi gelmiş. Bunun yanında bu vergilerin yüzde 20’si de ayrıca savunma sanayine aktarılacakmış. Yani neymiş? Geçen hafta ‘İsrail saldıracak’ diye laf ortaya attılar. Bizden, ev alandan, araba alandan, vergi verenden, sigortalı çalıştırandan, her türlü beyannameden, hepimizden 70 milyar vergi toplamak için böyle bir söyleme girişmişler. Peki bu savunma sanayinde para yok mu? Varmış da bitmiş. Bizden 70 milyar istiyor, daha yeni 3 milyar lira para varmış burada. O parayı, 3 milyar lira parayı 2017’nin Şubat ayında Varlık Fonu’na bedelsiz devretmişler. Savunma sanayindeki ’paraya ihtiyaç yok’ demişler, kendi yönettiği fona yollamış. Şimdi bizden oraya yeni vergilerle para istiyor. Buradan açıkça söylüyoruz. Bu ülkede emeklilerin geçim sorunu var. 12 bin 500 liraya geçinmeye çalışıyorlar. Bu para sefalet ücretidir. Asgari ücrete zam yapmadılar. 17 bin lira ile insanlar geçinemiyorlar. Bu ülkenin güçlü bir ordusu var. O ordu ihtiyaç duyulduğunda her birimiz o ordunun neferiyiz. Bu ülke zor günlerden birlikte çıktı. Ama ülkeyi kötü yöneten ve bu kötü yönetiminden dolayı ekonomiyi perişan eden, işsizliği çözemeyen, enflasyonu tek hanelilerden yüzde 80’lere kadar çıkaran ve o çok eleştirdiği enkaz devraldığım dediği rahmetli Ecevit’ten, yüzde 30’larda enflasyon devralıp onun politikalarıyla düşerken kendi yanlış politikalarıyla yüzde 85’lere çıkaran, bugün yüzde 50 enflasyonu, daha aşağı çekemeyen, hayat pahalılığında hepimizi ezen bu iktidar şimdi, ‘Savaş çıkacak, sesinizi çıkarmayın’ diyor. Onlara inanmayın. Savaş çıkarsa bu memleketi biz koruruz. Savaş filan çıkmayacak. Sen yoksullukla savaş, işsizlikle, hayat pahalılığı ile savaş. Savaş çıkacak korkusu ile memleketin gerçek sorunlarının konuşulmamasını isteyen Tayyip Erdoğan, bu ülkedeki insanlara yalan atmaktadır. Kandırmaktadır. Yetkisi, makamı gereğince elde ettiği bilgileri kendisinde var olduğunu söylediği bilgileri çarpıtarak, abartarak, olmayanı söyleyerek yoksulluğun üzerini örtmeye çalışıyor. Bunun için mücadele edeceğiz. Bunun için hep birlikte olacağız ve eninde sonunda biz yoksulluğu da işsizliği de kayırmacılığı da bu zengin sevip yoksulu ezen anlayışı da mahkum edeceğiz. Biz, size inanıyoruz. Yırca ruhuna, köylümüze, çiftçimize, işçimize inanıyoruz. Biz, Türk halkına, Türkiye’de yaşayan herkese inanıyoruz. Biz haklıyız. Biz başaracağız, biz kazanacağız."


Özel, konuşmasının ardından Yırca Mahallesi’nde zeytin fidanı dikerek hasat yaptı.



CHP lideri Özel’den savunma sanayii katkı paylarına tepki

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Lezzet, müzik, sanat ve eğlence Kuşadası sokaklarında buluştu Uluslararası Kuşadası Sokak Festivali, ikinci gününde birbirinden renkli ve lezzetli etkinliklere ev sahipliği yaptı. Kent merkezinde yer alan Kervansaray’ın tarihi atmosferinde İspanya, Hırvatistan ve Tunus’tan katılan ünlü şefler eşliğinde gerçekleşen atölye ve tadımlar gastronomi tutkunları tarafından büyük ilgiyle karşılanırken, kentin 7 noktasında kurulan lezzet durakları ve sokak sahneleri katılımcılara unutulmaz bir gün yaşattı. Kuşadası Belediyesi, Kuşadası Altın Güvercin Kültür Sanat ve Tanıtım Vakfı (KUSAV) tarafından, Ayhan Sicimoğlu’nun katkısıyla bu yıl üçüncü kez düzenlenen Uluslararası Kuşadası Sokak Festivali, karnavalları aratmayan ilk gününün ardından ikinci gününde de muhteşem etkinliklere ev sahipliği yaptı. Festivalin ikinci günü organizasyona İspanya’dan katılan ünlü şef David Raileanu eşliğinde gerçekleşen "Paella" atölyesi ile başladı. Şef David Raileanu tarafından risotto pirinci, sebze, safran, midye, karides, ahtapot gibi deniz ürünleri kullanılarak hazırlanan paella, Kervansarayı dolduran katılımcılar tarafından büyük beğeni aldı. Tarihi Kervansaray’da Tunuslu şef Nebil Rokbani’nin katılımıyla gerçekleşen “Lablabi Çorbası” atölyesi ile ünlü Hırvat şef Matko Bukovec’in katılımıyla gerçekleşen “Fish Marinade” atölyesi ve tadımı da tam not aldı. Bu yıl Akdeniz Mutfağı temasıyla düzenlenen Uluslararası Kuşadası Sokak Festivali kapsamında kentin 7 noktasında kurulan lezzet durakları büyük ilgi gördü. İspanya, Fransa, Hırvatistan, Tunus, Yunanistan, İtalya ve Türkiye’den katılan ünlü şefler tarafından hazırlanan yerel lezzetleri tatmak isteyen katılımcılar yemek stantlarının önünde uzun kuyruklar oluşturdu. İspanya’nın ançuezli tapas, Fransa’nın soğan çorbası, Hırvatistan’ın balık yahnisi, Tunus’un sebzeli kuskusu, Yunanistan’ın musakkası, İtalya’nın tiramisusu ve Türkiye’nin hünkar beğendisi çok beğenildi. Lezzet turlarından elde edilen gelir, 29 Haziran’da Kuşadası-Pamucak arasında çıkan orman yangınında zarar gören orman alanının ağaçlandırılması çalışmalarına aktarılacak. Uluslararası Kuşadası Sokak Festivali, gastronomi etkinliklerinin dışında eğlence, sanat ve müzik başlıklarında da renkli etkinliklere sahne oldu. Kentin merkezi noktalarında kurulan sokak sahnelerinde Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinden festivale katılan sokak müzisyenleri, dansçılar akrobatlar ve pandomim sanatçıları tarafından sergilenen renkli ve eğlenceli performanslar katılımcılar tarafından ilgi ve merakla izlendi. Kasım Yaman Arkeo Park’ta kurulan çocuk oyun alanı ve yüz boyama noktası da ilgiyle karşılandı. Moğol Sirki ve Gana Akrobasi Sirki, Kolombiya Dans Grubu ile Cali Latino Salsa Dans Grubu’nun gösterisi festivalin gözdesi oldu. Festivalin üçüncü gününde Türk şef Halil İbrahim Çengel ile Fransız Şef Julien Moulieres arasında gerçekleşecek Salyangoz Düellosu gerçekleşecek. Düelloda “galyangoz” ismi verilen Türk usulü salyangoz ile Fransız usulü salyangoz pişirme yöntemi ile hazırlanan “escorgot” yarışacak. Uluslararası Kuşadası Sokak Festivali Kervansaray’da İtalya ve Yunanistan’dan gelen şeflerin katılımı ile iki atölye daha gerçekleşecek. Festival İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanında dev kazanda pişirilecek olan keşkeğin halka ikram edilmesi ile son bulacak.
Muğla Fethiye’de açık su yüzme yarışı gerçekleştirildi Fethiye’de düzenlenen 5. Uluslararası Spor Festivali, açık su yüzme yarışlarıyla heyecan dolu anlara sahne oldu. Fethiye’de düzenlenen "5. Uluslararası Fethiye Spor Festivali" kapsamında, Ölüdeniz’de gerçekleştirilen açık su yüzme yarışı büyük ilgi gördü. Fethiye Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü tarafından organize edilen festivalin ikinci haftasında, 1500 ve 3000 metrelik parkurlarda düzenlenen yarışlara ve bayrak mücadelesine 19 ülkeden 231 sporcu yarıştı. Yüzme yarışlarına toplamda 1731 sporcu katıldı. 1500 metre genel klasman erkekler kategorisinde, Ögeday Samatlı birinci, Duygun Yurteri ikinci, Omar Daaboul ise üçüncü oldu. Kadınlarda ise birinciliği Sıla Pazar, ikinciliği Zeynep Özertanlar, üçüncülüğü ise Nil Yıldız kazandı. 3000 metre genel klasman erkekler yarışında Duygun Yurteri birinci olurken, Okan Ulaş ikinci ve Umut Gürsel üçüncü sırada yer aldı. Kadınlar 3000 metrede ise Zeynep Balto birinci, Seçil Koldaş ikinci ve Elif Can üçüncü oldu. “Gururluyuz Ve Üzerine Koyarak Etkinliklerimize Devam Edeceğiz” Fethiye Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Harun Reşit Yiğit, festivalle ilgili yaptığı açıklamada, "Bu sene beşincisini düzenlediğimiz spor festivalini geçen hafta bisiklet yarışıyla başlattık. Bugün de açık su yüzme yarışları start aldı. Yarın Kelebekler Vadisi’nden Ölüdeniz’e 6000 metrelik yüzme yarışı olacak. Ortam çok güzel. Sporcu çekme adına sıkıntı yaşamıyoruz çünkü ambiyans mükemmel. 19 ülkeden 231 sporcu katıldı. Sadece yüzmede 4 kategoride 1731 sporcu yarışacak. Gururluyuz ve üzerine koyarak etkinliklerimize devam edeceğiz" dedi. “Fethiye’nin bu güzel denizinde yüzmek çok zevkliydi” Kadınlar 3000 metrede birinci olan Zeynep Balto ise ilk defa bu yarışa katıldığını belirterek, "Açık su deneyimim var ama ilk defa bu yarışa katıldım. Fethiye’nin bu güzel denizinde yüzmek çok zevkliydi. Bu güzel organizasyon için teşekkür ederim" dedi. “Farklı sporlar için Fethiye’yi tercih ediyorum” Erkekler 3000 metrede birinci olan Duygun Yurteri de, "Geçen sene de katılmıştım. Tüm parkurlarda yarışıyorum. Burası çok keyifli. Hava ve suyu çok güzel. Farklı sporlar için Fethiye’yi tercih ediyorum" diye konuştu.
Muğla Başkan Aras; “Birbirimizi sevdiğimizde sevgi iklimi hakim olacak” Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras 5. Uluslararası İki Yaka Kültür Festivali’ne katıldı. Başkan Aras açılışta yaptığı konuşmada 2019’da ilkini gerçekleştirdikleri bu festivalle dostluk ateşini yerelde başlattıklarını söyledi. Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Belediyesi, İki Yaka Kültür Festivali Komitesi ile Kumbahçe Mahalle Muhtarlığı iş birliğiyle düzenlenen festival açılışına Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, İstanköy (Kos) Belediye Başkanı Theodosis Nikitaras, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici ve çok sayıda vatandaş katıldı. Başkan Aras; “Bir insanı sevmekle başlayacak her şey” 5. Uluslararası İki Yaka Kültür Festivali açılışında konuşan Muğla Büyükşehir ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Aras dünyada devam eden savaşların hiçbir kazananı olmayacağını, sevgi ikliminin her yere hakim olması gerektiğini söyledi ve bu festivalle dostluk ateşini yerelden başlattıklarını belirtti. Başkan Aras; “2019 yılında başlattığımız bu güzel dostluk tüm gücüyle devam ediyor. Ege’nin iki yakasını birleştiren bu festival neden önemli? Şu an dünyanın birçok ülkesinde savaş var. Ukrayna’dan Gazze’ye, Lübnan’a, Suriye’ye savaşta kadınlar, çocuklar, yaşlılar ölüyor. Savaşın hiç kimseye en ufak bir faydası, kazananı yok. O yüzden biz sevgimizle ve aklımızla yerelde bu ilişkileri kurarak dostluk ateşini yaktık. Ülkeler kendi aralarında sorunlar yaşayabilir. Ama o ülkelerin insanları birbirini yakından tanırsa, birbirlerinden farkları olmadığını anlarsa barış filizleri yeşerir. Siyasetçiler barış yanlısı olursa dünya barışı yaşar. Her şey sevgiden, kardeşlikten geçiyor. Ne diyor Zülfü Livaneli; “Bir insanı sevmekle başlayacak her şey” Hiç kimseyi birbirinden ayırmadan, kalbimizle seveceğiz. Ben tüm insanları seviyorum. Biz birbirimizi sevdiğimizde sevgi iklimi hakim olacak” dedi. Kos Belediye Başkanı Theodosis Nikitaras; “Ege Denizi, ortak gelecek bizleri birbirimize bağlıyor ve barış içinde beraber olmamız gerekiyor.” İstanköy (Kos) Belediye Başkanı Theodosis Nikitaras’ta açılışta yaptığı konuşmada Muğla ve Kos’u Ege Denizi’nin, geleceğin birbirine bağladığını, barış içinde beraber olmaları gerektiğini söyledi ve İki Yaka Kültür Festivali’ndeki misafirperverlik için teşekkür etti. Theodosis Nikitaras; “Bugün sizlerle olmaktan çok mutluyuz. Çok renkli ekibimizi, Folklor, bando ve tarihimizi de beraber getirdik. Her ülkenin kendine özgü kültürü, değerleri var. Buradayız çünkü bizi Ege Denizi, ortak gelecek bağlıyor ve barış içinde beraber olmamız gerekiyor. Çünkü Türkler, Yunanlılar şimdi ve her zaman barış içinde yaşamak istiyor. Güzel yaşamak, barış içinde yaşamak istiyoruz ve bunu her zaman savunacağız. Kos’u ziyaret eden sizlere teşekkür ediyorum. Misafirperver bir adayız. Sizler de bizleri çok güzel ağırladınız. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı’mız Ahmet Aras’a, Bodrum Belediye Başkanı’mız Tamer Mandalinci’ye ev sahiplikleri için çok teşekkür ediyorum.” dedi. 5. Uluslararası İki Yaka Kültür Festivali açılış konuşmalarından sonra vatandaşlarla stantların gezilmesi ile devam etti.