ÇEVRE - 20 Mart 2025 Perşembe 13:05

Malatya’da kayısı bahçeleri don tehlikesiyle karşı karşıya

A
A
A
Malatya’da kayısı bahçeleri don tehlikesiyle karşı karşıya

Malatya’da baharın müjdecisi olan kayısı ağaçları, bir süre önce çiçeklenerek adeta beyaz gelinliğini giymişti. Ancak bugün kentte etkili olan kar yağışıyla birlikte kayısı bahçeleri tam anlamıyla beyaza bürünerek kartpostallık görüntüler oluşturdu. Uzmanlar ise kar yağışının ağaçlar için koruyucu bir etkisi olduğunu belirterek, asıl riskin ilerleyen günlerde yaşanabilecek don olayları olduğunu vurguluyor.


Malatya’da kayısı ağaçlarının açan beyaz çiçekleri, kar taneleriyle bütünleşince ortaya büyüleyici bir manzara çıktı. Özellikle yüksek kesimlerde kayısı bahçeleri, karla kaplanan dallarıyla doğanın sunduğu eşsiz bir tabloyu andırıyor.


Ziraat mühendisleri, kar yağışının ağaçlar için koruyucu bir etkisi olduğunu belirterek, asıl riskin ilerleyen günlerde yaşanabilecek don olayları olduğunu vurguluyor. Ancak şu an için Malatya’daki kayısı bahçeleri, beyazın farklı tonlarıyla görsel bir şölen sunuyor.


Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Fevzi Çiçek, son günlerde etkili olan kar yağışı ve düşük sıcaklıkların kayısı ağaçları üzerindeki etkilerine ilişkin açıklamalarda bulundu.


Çiçek, bölgelere göre çiçeklenme sürecinin farklı aşamalarda olduğunu belirterek, "Düşük rakımlı bölgelerde çiçeklenme başlamışken, yüksek kesimlerde ağaçlar hâlâ tomurcuk aşamasında. Son günlerde yaşanan kar yağışıyla birlikte bazı bölgelerde sıcaklık -2 dereceye kadar düştü. Bu durum, çiçeklenme sürecindeki ağaçlar için şu an büyük bir risk oluşturmuyor. Ancak önümüzdeki iki gün boyunca daha düşük sıcaklıklar bekleniyor" dedi.


Kayısı ağaçlarının farklı sıcaklık seviyelerine dayanıklılığına dikkat çeken Çiçek, "Çiçeklenme dönemindeki kayısı ağaçları -3 dereceye, tomurcuk aşamasındaki ağaçlar ise -4 dereceye kadar dayanabiliyor. Ancak bu sıcaklıkların uzun süre devam etmesi durumunda risk artıyor" ifadelerini kullandı.


Önümüzdeki süreçte en büyük tehlikenin gündüz güneşli, gece ise aşırı soğuk hava şartlarıyla oluşabilecek ayaz olduğunu vurgulayan Çiçek, "Kar ve buzlanma, belli ölçüde koruyucu bir etki oluşturabilir. Ancak asıl risk, yağışlar kesildikten sonra ortaya çıkacak. Kayısı bahçelerinin zarar görüp görmediğini belirlemek için birkaç gün güneşli havanın geçmesini beklemek gerekiyor" diye konuştu.


Çiçek, çiftçilerin hava sıcaklıklarını yakından takip etmesi gerektiğini belirterek, önümüzdeki günlerin kayısı üretimi açısından kritik olduğunu vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın İncirliovalılar Kadir Gecesi İftarı’nda buluştu İncirliova Belediyesi tarafından Kadir Gecesi’nde düzenlenen iftar programına binlerce vatandaş katıldı. Cumhuriyet Meydanı’na kurulan iftar sofralarında bir araya gelen İncirliovalılar, bu mübarek gecenin manevi atmosferinde oruçlarını açtı. İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya öncülüğünde gerçekleştirilen iftar programında 5 bin kişilik yemek dağıtımı yapıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programda, Başkan Kaya iftar öncesinde tüm masaları tek tek gezerek hemşerileri ile sohbet etti, onların görüş ve taleplerini dinledi. Ramazan ayının huzurunu hep birlikte paylaşan vatandaşlar, imam hatip Ömer Faruk Şenol tarafından iftar öncesi okunan kaside, ilahi ve Mevlid-i Şerif’i dinledi. Vatandaşlar ilçe Müftüsü Bayram Yılmaz’ın yaptığı dua sonrası ezanla birlikte oruçlarını açtı. İncirliova Belediyesince düzenlenen iftar programına ilçe dışından da çok sayıda katılım olurken iftar programı süresince masaları tek tek gezen Başkan Kaya’ya iftar için alana gelen vatandaşların ilgisi de yoğun oldu. İlçedeki her kesimden vatandaş ile sohbet eden Başkan Kaya’ya vatandaşlar organizasyondan duyukları memnuniyeti dile getirdi. "Sofralarımızı da gönüllerimizi de birledik" İftar programına ilişkin konuşan Başkan Kaya; "Allah nasip etti, bir Ramazan’da daha vatandaşlarımız ile iftar soframızda buluştuk. Mübarek Kadir Gecesi’nin fazileti ve Ramazan ayının bereketiyle hem sofralarımızı hem de gönüllerimizi birledik. Rabbim, tuttuğumuz oruçlarımızı kabul etsin ve hepimizi daha nice Ramazanlara sağlık ve huzur içinde kavuştursun. Programımıza yoğun katılım gösteren tüm vatandaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bin aydan daha hayırlı olan bu mübarek gecenin tüm İslam âlemine hayırlar getirmesini diliyor, şimdiden tüm vatandaşlarımızın Ramazan Bayramı’nı kutluyorum" dedi.
Ankara Milli Savunma Bakanı Güler: "Ülkemiz uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez üyesi haline geldi" Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Ülkemiz, terörle mücadelenin yanı sıra, diplomatik girişimleri ve güçlü duruşuyla pek çok coğrafyada etkin ve yapıcı bir rol üstlenerek müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez üyesi haline gelmiştir. Dünyanın başat aktörleri dahi, Türkiye’nin güçlü temaslarını ve hayata geçirdiği etkin inisiyatifi, açıkça dile getirmektedirler" dedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve Kuvvet Komutanları ile gittiği Şırnak’ta, 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığında inceleme ve denetlemelerde bulundu. Sınır ötesindeki birlik komutanlarının da katılımıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştiren Bakan Yaşar Güler, yapılacak çalışmalara ilişkin talimatlar verdi. Bakan Yaşar Güler toplantıda yaptığı konuşmada şunları kaydetti: "Ordumuzun seçkin birliklerinden biri olan 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığımızda siz değerli silah ve mesai arkadaşlarımla bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyduğumu özellikle ifade etmek istiyorum. Uluslararası ilişkilerde çok boyutlu gelişmelerin yaşandığı, artan risk ve tehditler nedeniyle güvenlik ortamının hızlı ve sürekli olarak değiştiği kritik bir süreçten geçiyoruz. Ülkemiz de jeo-stratejik konumu itibarıyla doğrudan veya dolaylı olarak karmaşık problemlerle yüzleşmek durumunda kalıyor. Başta güney bölgemiz olmak üzere komşu coğrafyalarda devam eden istikrarsızlık, sınırlarımızın ötesindeki çatışmalar ve terör örgütlerinin faaliyetleri Türkiye’yi her an teyakkuzda olmaya zorlamaktadır. Milli güvenliğimizi ve varlığımızı tehdit eden gelişmelerin ortaya çıktığı bu kaotik süreçte alışılmış metotlar yerine, etkili ve önleyici yöntemlerle gerekli tedbirleri alıyoruz. Özellikle Irak ve Suriye’deki son gelişmeler, bu görevin ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Suriye’nin toprak bütünlüğü ve halkının güvenliği ve refahına yönelik başından beri kararlılıkla sürdürdüğümüz gayretlerimiz neticesinde sahadaki tüm unsurlar ve taraflar, kalıcı çözümün ancak Türkiye ile birlikte gerçekleşebileceğini idrak etmiştir." "Irak’ın kuzeyinde de ülkemizin birlik ve bütünlüğüne yönelen terör tehdidine karşı mücadelemiz büyük bir başarıyla devam etmektedir" ifadelerini kullanan Bakan Güler, "Verilen üstün gayretler neticesinde yeni bir sürecin kapısı aralanmıştır. Bu süreçte niyetimiz halis, amacımız açık ve nettir. Ülkemizin güvenlik ve istikrarı ile refah ve huzuru için her türlü aklıselim yaklaşımı takdirle, ancak ihtiyatla ve hassasiyetle ele alıyoruz. Nitekim 27 Şubat’taki paylaşımı da bu çerçevede değerlendiriyoruz. Bu yaklaşımımızın gerçek manasını idrak eden terör örgütü mensuplarının, son zamanlarda artan bir şekilde Türk adaletine teslim olduğuna, nihayetinde devletin şefkatli bağrına basıldığına şahit olmaktayız. Bir kez daha vurgulamak isterim ki teslim olan örgüt üyeleri, devletimizin şefkatli ve adaletli kollarında, hukuk sistemi içinde değerlendirilerek muamele görecektir. Bununla birlikte, her ne şekil ve yöntemle olursa olsun, sürecin istismarına ve sabote edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Unutulmamalıdır ki milletini ve vatanını sevmeyen, onun uğruna fedakârlık yapmayan hiçbir büyük ideali gerçekleştiremez. ’Devlet ebed müddet’ şiarımız doğrultusunda, devlet olma, bir ve beraber yaşama bilinci, tarih boyunca asil milletimizin her zaman güçlü olmasına imkân vermiştir" dedi. Tüm bu yaklaşımların suistimal edilmesi durumunda mücadelenin aynı azimle devam edeceğini ve Mehmetçiğin nefesinin her zaman olduğu gibi ülkemize ve milletimize yönelen tüm terör örgütlerinin ensesinde olacağını belirten Bakan Güler, "Şurası muhakkaktır ki bu toprakları vatan yapan bağrında sakladıklarıdır. Vatanımızın manevi mimarları olan şehit ve gazilerimizin aziz hatıraları mukaddes emanetimizdir. Bu vesileyle vatan ve millet uğruna hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla yâd ediyorum. Şehit ve gazilerimizin yoldaşı, onların sancağını taşıyan ve emanetine sahip çıkan siz değerli silah arkadaşlarım da verdiğiniz mücadele ile asil milletimizin güven içerisinde olmasının başlıca teminatısınız" diye konuştu. "Bir yandan vazife sahanızdaki doğal ve fiziki zorluklara, diğer yandan stratejik ve psikolojik güçlüklere rağmen fedakârca görevlerinizi icra ediyorsunuz. Yüksek vazife şuuru ve sorumluluk bilinci ile ortaya koyduğunuz üstün gayretler, her türlü takdirin üzerindedir" diyen Bakan Güler, şunları kaydetti: "Bugün; sınır hattımız emniyet altındaysa, güvenlik ve huzur ortamının tesis edildiği Şırnak’ta yatırımlar tüm hızıyla devam ediyorsa, Türkiye’nin en büyük petrol rezervlerinden birine sahip Gabar’da, güvenli bir şekilde petrol çıkartılabiliyorsa, bunlar hep, güvenlik güçlerimizin yurt içinde ve Mehmetçiğimizin sınırlarımızın ötesindeki destansı mücadelesi sayesindedir. İnanıyorum ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asil milletimizden aldığınız güçle bu kutsal vazifenizi en iyi şekilde yerine getirmeye devam edeceksiniz. Ülkemiz, terörle mücadelenin yanı sıra, diplomatik girişimleri ve güçlü duruşuyla pek çok coğrafyada etkin ve yapıcı bir rol üstlenerek müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez üyesi haline gelmiştir. Dünyanın başat aktörleri dahi, Türkiye’nin güçlü temaslarını ve hayata geçirdiği etkin inisiyatifi, açıkça dile getirmektedirler. Bugün Afrika’daki güvenlik ve refahın paydaşlığında, Kafkasya’daki istikrar ve barışın sürekliliğinde, Karadeniz’de savaşın sona erdirilmesi çabalarında, Orta Doğu’da barış ve huzurun tesis edilmesinde, hatta Avrupa güvenlik mimarisinin korunmasında en güvenilir ortak olarak hep Türkiye’nin adı zikredilmektedir. Ülkemizin etki ve ilgi alanının böylesine genişlediği bir dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; uluslararası güvenlik, barış ve istikrarın desteklenmesi için Azerbaycan’da, Libya’da, Somali’de, Katar’da, Kosova’da, Bosna-Hersek’te ve daha pek çok coğrafyada engin tecrübesiyle önemli vazifeler ifa etmektedir." "Daima güçlü, caydırıcı ve etkin olmalıyız" "Ülkemiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerek savunma ve güvenlik alanında yaptığı atılımlarla, gerekse diğer ülkelerle kurduğu çok boyutlu ilişkilerle bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan etkin bir konuma ulaşmıştır" ifadelerini kullanan Bakan Güler, "Bugün Türkiye olarak ulaştığımız bu üstün seviyeyi, Silahlı Kuvvetler olarak aynı anda birçok görevi başarıyla icra edebilme kabiliyetimizi çok iyi idrak etmemiz gerekiyor. Öte yandan gerek günümüz küresel güvenlik ortamının gerekse bölgedeki durumun bize verdiği mesaj gayet açık. Ülkemizin ve asil milletimizin huzuru ve güvenliği için daima güçlü, caydırıcı ve etkin olmalıyız. Bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; tarih boyunca olduğu gibi bugün de ülkemizin ve asil milletimizin güvenlik ve huzuru için büyük bir kararlılıkla mücadele etmekte, kendisine verilen görevleri başarıyla yerine getirmektedir. Şu ana kadar elde ettiğimiz başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması temel önceliğimizdir. Bu anlayışla; Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu dönemde, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye için gayret göstermeye devam edeceğiz. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadar ki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, Gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu duygu ve düşüncelerle; bugün idrak edeceğimiz Kadir Gecemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor; Ramazan Bayramı’nızı şimdiden en içten dileklerimle kutluyorum. Ailelerinizle birlikte hepinize sağlık ve esenlikler diliyorum. Görevlerinizde üstün başarılar diliyor, gözlerinizden öpüyorum. Kalın sağlıcakla" dedi.
Ordu Ordu’da bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından 4’üncüsü düzenlenen iftar programında yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi aynı sofrada buluştu. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde bu yıl 4’üncüsü düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, "Bu gece Kadir Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in indiği bir gecede müftülüğümüzün bahçesinin içerisinde bin 500 tane öğrenci iniverdi. Gelenekselleştirdiğimizi düşündüğümüz diş kiralı iftar ziyafetindeyiz. Bugün üniversitede okuyan bin 500 kadar öğrencimiz Ordu İl Müftülüğümüzün bahçesinde bizimle iftarlarını açtılar. Her yıl bu uygulamayı devam ettiriyoruz. 300’le başlamıştık, geçen yıl bin demiştik. Bu sene bin 500’ü geçtik elhamdülillah. Öğrencilerimiz buraya kadar geliyorlar. İftar ziyaretimize eşlik ediyorlar. Aynı zamanda da Osmanlı’da bir gelenek varmış, insanlar bir eve misafir olduklarında ev sahibi giderken ‘dişiniz kirlendi efendim’ der, cebine küçük bir harçlık koyarmış. Bizim diğer okuma gruplarına vermiş olduğumuz burs haricinde bu iftar ziyaretimize katılan bütün arkadaşlarımıza küçük birer zarf hediye ediyoruz. Öğrencilerimiz bizi farklı hatırlıyorlar. İlerleyen dönemlerde umut ediyoruz, İl Müftülüğümüzü, camiamızı, Müslümanları böyle yad edecekler. ‘İftar yer ve burslarımızı alırdık’ diyecekler. Bu geleneğimiz de kaim olsun istiyoruz. Biz bu işten ziyadesiyle memnunuz" diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, İl Emniyet Müdürü Ahmet Acar, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Celal Tezcan, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, bazı daire müdürleri ile yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı.