MAGAZİN - 25 Şubat 2025 Salı 11:17

Kütahyalı eğitimcilerinden geleneksel Küpecik manilerine modern dokunuş

A
A
A
Kütahyalı eğitimcilerinden geleneksel Küpecik manilerine modern dokunuş

Kütahya’da Ramazan gecelerinin en önemli geleneklerinden biri olan ve unutulmaya yüz tutan geleneksel "Küpecik manileri", eğitimciler tarafından farklı bir tarzla yeniden seslendirildi.


Kütahyalı müzik eğitimcileri, Küpecik manisini modern müzik anlayışıyla buluşturarak, bu geleneği genç nesillere aktarımını ve kültürel mirası canlı tutmayı hedefliyor. Ramazan gecelerinin unutulmaz bir parçası olan geleneksel Küpecik Manileri, bu özel çalışma sayesinde nostaljik bir anı olmaktan çıkıp, yeniden Kütahya’nın kültürel dokusunda hak ettiği yeri alması bekleniyor.


Bu anlamlı projede, Ahmet Yakupoğlu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Öğretmeni Kazım Göktuğ Kutlu, Atatürk Ortaokulu Müzik Öğretmeni Oğuzhan Kavukçu, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mehmet Sevim ve Perküsyon Sanatçısı Mehmet Özdemir bir araya gelerek, Küpecik Manisini yorumladılar.



"Küpecik Manileri, Geçmişte Ramazan Gecelerinin Neşesi ve Eğlencesiydi"


Gençlerin kültürlerine sahip çıkmasını isteyen Ahmet Yakupoğlu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Öğretmeni Kazım Göktuğ Kutlu, Küpecik Manisini yorumlamakla özellikle gençlerin geleneksel müziğe ilgisini artırmayı hedeflediklerini söyledi.


Küpecik Manilerinin geçmişte Ramazan gecelerinin neşesi ve eğlencesi olduğuna dikkat çeken Kazım Göktuğ Kutlu, "Ancak günümüzde gençlerin büyük bir kısmı bu geleneği bilmiyor. Bu yüzden, geleneksel ezgileri modern armonilerle zenginleştirerek gençlerin ilgisini çekecek bir form oluşturduk. Gelenek ancak sahip çıkıldığında yaşar ve biz de bu kültürü yaşatmak için üzerimize düşeni yapıyoruz" dedi.



"Projede Müzikal Çeşitlilik Ön Planda"


Projede müzikal çeşitliliğin ön planda olduğunu vurgulayan Atatürk Ortaokulu Müzik Öğretmeni Oğuzhan Kavukçu, "Bu projede geleneksel müziğin yapısını koruyarak farklı türlerle birleştirdik. Halk müziği ve etnik müziği sentezleyerek Küpecik Manileri’ne modern bir yorum kattık. Bu sayede, hem köklerimize bağlı kalıyoruz hem de çağdaş bir müzikal anlayış sunuyoruz" dedi.



"Geleneği Geleceğe Taşımak Bizim Görevimiz"


Gerçekleştirdikleri çalışmanın kültürel miras açısından büyük önem taşıdığını belirten Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğr. Gör. Mehmet Sevim ise, "Kütahya, müzik ve sanat açısından köklü bir geçmişe sahip. Ancak birçok gelenek gibi, Küpecik Mani Geleneği de unutulma tehlikesiyle karşı karşıya. Biz, bu mirası koruyup geleceğe taşımak adına bir adım atmak istedik. Küpecik Manisini, günümüz müzik anlayışıyla harmanlayarak daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçladık. Bu çalışma, geleneksel ile modernin buluştuğu bir köprü niteliğinde" dedi.



"Ritimler, Geleneği Daha Güçlü Hissettiriyor"


Projede perküsyon enstrümanlarıyla geleneksel ritimleri günümüz müzik anlayışıyla buluşturan Mehmet Özdemir, ritmin önemine değindiği açıklamasında, "Ritim, müziğin ruhunu oluşturur. Küpecik Manileri, geçmişte doğal ortamında söylenirken belirli bir ritmik yapı içeriyordu. Biz de bu ritmik yapıyı daha belirgin hale getirerek duyguyu güçlendirdik. Geleneksel vurmalı çalgılarla modern ritimleri birleştirerek manilerin enerjisini daha fazla hissettirmeyi hedefledik" dedi.


Müzik eğitimcilerinin gerçekleştirdiği proje, müziğin birleştirici gücüyle gelenek ve moderniteyi harmanlayan bir sanat hareketi olarak da dikkat çekiyor. Geleneksel melodileri farklı müzik formlarıyla harmanlayan ekip, bu kültürel mirası günümüz dinleyicisiyle buluşturma amacında.



"Kütahya’da Ramazan geleneği Küpecik"


Kütahya’da Ramazan ayında iftardan sonra gruplar halinde kapı kapı gezen çocuklar,geleneksel "Küpecik" manisi okuyarak şeker ve harçlık topluyorlar.



Kütahyalı eğitimcilerinden geleneksel Küpecik manilerine modern dokunuş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: "Gıda arz güvenliğine ilişkin bir problem yok" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, olumsuz hava şartları sonucu bazı bölgelerde yaşanan zirai don olayı ile ilgili bütün ekiplerin sahada gerekli çalışmaları yürüttüğünü belirterek, "Başta hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde, yurt içi gıda arzını olumsuz yönde etkileyecek bir risk bulunmuyor" dedi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Bakanlık bürokratları ile olumsuz hava şartları nedeniyle bazı bölgelerde yaşanan zirai don ile ilgili değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı sonrası açıklama yapan Bakan Yumaklı, küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin başında coğrafi konumu itibarıyla Türkiye’nin geldiğine dikkati çekti. Tarımsal üretimin de hava şartlarığndan en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğine işaret eden Yumaklı, özellikle son 4 günde hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler sonucu ülkenin belli bölgelerinde zirai don, kar yağışı, dolu olaylarıyla karşı karşıya kalındığını anımsattı. Tüm üreticilere ve çiftçilere bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi ileten Yumaklı, şöyle konuştu: "Tarım ve Orman Bakanlığı olarak elbette hava hareketlerini çok yakından takip ediyoruz. Dolasıyla bu hava hareketleri olmadan önce de önümüzdeki dönemde neler olacağına dair değerlendirmeleri yaptık. Don olaylarının görülebileceği illerimizde Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerimiz üreticilerimizi ikaz ettiler. Onlarla birlikte bu zirai donun etkilerinin minimuma indirebilecek çalışmaları başlattılar. Don olayı sonrasında ise bütün ekiplerimiz sahada hasar tespit çalışmaya başladı. Özellikle geçtiğimiz cuma gecesi eksi 15’lere kadar sıcaklık düştü. Çoğu hasarında en çok gerçekleştiği dönem bu gece oldu." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da detaylı olarak bilgilendirdiğini belirten Yumaklı, Erdoğan’ın da çalışmaların süratle gerçekleşmesini ve hızlıca tamamlanması yönünde talimat verdiğini vurguladı. Sahadaki çalışmaların devam ettiğini belirten Yumaklı, şunları söyledi: "Henüz hasar tespit çalışmaları devam ederken, ‘ülkemizdeki bütün tarımsal faaliyetin bundan olumsuz etkilendiği, bizim gıda arz güvenliği açısından büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuz ve yurt dışına bağımlı olunacağı’ gibi yorumlara rastladık. Bunların kesinlikle iyi niyetli yorumlar olmadığını belirtmek istiyorum. Başta hububat olmak baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip diğer tarımsal ürünlerde hasar söz konusu değil. Ancak eksi 15 dereceye kadar düşen sıcaklıklar sonucu oluşan don olayı, ülkemizin belli bölgelerinde meyve çeşitlerini maalesef etkilemiştir." "Gıda arz güvenliği açısından bir tehlike bulunmuyor" İlk tespitlere ve saha gözlemlerine göre kayısı, üzüm, elma, şeftali, nektarin gibi bazı meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğini dile getiren Yumaklı, "Özetle 206 çeşit tarım ürünü üretimiyle dünyada bu anlamda nadir örneklerden biri olan ülkemizde, son yaşanan don olayı sonrasında stratejik ürünlerle ilgili olarak gıda arz güvenliğine ilişkin herhangi bir problem olmadığını belirtmek istiyorum. Meyve grubundaki hasarın boyutu da halihazırda devam eden çalışmalar sonucu ortaya çıkmış olacak. Hava şartlarının mevsim normallerine dönmeye başladığı ve üretim süreçlerinin devam ettiği dikkate alındığında, üretimin devamlılığını dönük Tarım ve Orman Bakanlığı olarak her türlü gerekli çalışmayı yürütüyoruz. Bu olay da göstermiştir ki; don, dolu, sel ve kuraklık gibi olumsuz durumlardan etkilenmemek için Tarım Sigortalarının (TARSİM) yaptırılması son derece hayatidir. Bunun poliçe beledinin yüzde 70’i devletimiz tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca kayıtlılık da son derece önemlidir. Dolasıyla Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıt olanların hasar tespitleri çok daha kolay ve hızlıca yapılmaktadır. Buradan bütün çiftçilerimize mutlaka bir tarımsal üretim yapıyorsanız tarım sigortasını yaptırın ve Çiftçi Kayıt Sistemi’ne mutlaka kayıt olun. Bu zamana kadar olduğu gibi Tarım ve Orman Bakanlığı olarak gıda arz güvenliğimizi sağlayan çiftçilerimizin hemen yanında olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.