POLİTİKA - 14 Nisan 2025 Pazartesi 19:37

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: "Gıda arz güvenliğine ilişkin bir problem yok"

A
A
A
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: "Gıda arz güvenliğine ilişkin bir problem yok"

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, olumsuz hava şartları sonucu bazı bölgelerde yaşanan zirai don olayı ile ilgili bütün ekiplerin sahada gerekli çalışmaları yürüttüğünü belirterek, "Başta hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde, yurt içi gıda arzını olumsuz yönde etkileyecek bir risk bulunmuyor" dedi.


Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Bakanlık bürokratları ile olumsuz hava şartları nedeniyle bazı bölgelerde yaşanan zirai don ile ilgili değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı sonrası açıklama yapan Bakan Yumaklı, küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin başında coğrafi konumu itibarıyla Türkiye’nin geldiğine dikkati çekti. Tarımsal üretimin de hava şartlarığndan en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğine işaret eden Yumaklı, özellikle son 4 günde hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler sonucu ülkenin belli bölgelerinde zirai don, kar yağışı, dolu olaylarıyla karşı karşıya kalındığını anımsattı. Tüm üreticilere ve çiftçilere bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi ileten Yumaklı, şöyle konuştu:


"Tarım ve Orman Bakanlığı olarak elbette hava hareketlerini çok yakından takip ediyoruz. Dolasıyla bu hava hareketleri olmadan önce de önümüzdeki dönemde neler olacağına dair değerlendirmeleri yaptık. Don olaylarının görülebileceği illerimizde Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerimiz üreticilerimizi ikaz ettiler. Onlarla birlikte bu zirai donun etkilerinin minimuma indirebilecek çalışmaları başlattılar. Don olayı sonrasında ise bütün ekiplerimiz sahada hasar tespit çalışmaya başladı. Özellikle geçtiğimiz cuma gecesi eksi 15’lere kadar sıcaklık düştü. Çoğu hasarında en çok gerçekleştiği dönem bu gece oldu."


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da detaylı olarak bilgilendirdiğini belirten Yumaklı, Erdoğan’ın da çalışmaların süratle gerçekleşmesini ve hızlıca tamamlanması yönünde talimat verdiğini vurguladı. Sahadaki çalışmaların devam ettiğini belirten Yumaklı, şunları söyledi:


"Henüz hasar tespit çalışmaları devam ederken, ‘ülkemizdeki bütün tarımsal faaliyetin bundan olumsuz etkilendiği, bizim gıda arz güvenliği açısından büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuz ve yurt dışına bağımlı olunacağı’ gibi yorumlara rastladık. Bunların kesinlikle iyi niyetli yorumlar olmadığını belirtmek istiyorum. Başta hububat olmak baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip diğer tarımsal ürünlerde hasar söz konusu değil. Ancak eksi 15 dereceye kadar düşen sıcaklıklar sonucu oluşan don olayı, ülkemizin belli bölgelerinde meyve çeşitlerini maalesef etkilemiştir."



"Gıda arz güvenliği açısından bir tehlike bulunmuyor"


İlk tespitlere ve saha gözlemlerine göre kayısı, üzüm, elma, şeftali, nektarin gibi bazı meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğini dile getiren Yumaklı, "Özetle 206 çeşit tarım ürünü üretimiyle dünyada bu anlamda nadir örneklerden biri olan ülkemizde, son yaşanan don olayı sonrasında stratejik ürünlerle ilgili olarak gıda arz güvenliğine ilişkin herhangi bir problem olmadığını belirtmek istiyorum. Meyve grubundaki hasarın boyutu da halihazırda devam eden çalışmalar sonucu ortaya çıkmış olacak. Hava şartlarının mevsim normallerine dönmeye başladığı ve üretim süreçlerinin devam ettiği dikkate alındığında, üretimin devamlılığını dönük Tarım ve Orman Bakanlığı olarak her türlü gerekli çalışmayı yürütüyoruz. Bu olay da göstermiştir ki; don, dolu, sel ve kuraklık gibi olumsuz durumlardan etkilenmemek için Tarım Sigortalarının (TARSİM) yaptırılması son derece hayatidir. Bunun poliçe beledinin yüzde 70’i devletimiz tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca kayıtlılık da son derece önemlidir. Dolasıyla Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıt olanların hasar tespitleri çok daha kolay ve hızlıca yapılmaktadır. Buradan bütün çiftçilerimize mutlaka bir tarımsal üretim yapıyorsanız tarım sigortasını yaptırın ve Çiftçi Kayıt Sistemi’ne mutlaka kayıt olun. Bu zamana kadar olduğu gibi Tarım ve Orman Bakanlığı olarak gıda arz güvenliğimizi sağlayan çiftçilerimizin hemen yanında olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alanya Üniversitesi’nde "Doğanın İzinde" zirvesi Alanya Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Müdürlüğü bünyesindeki Çevre ve İklim Topluluğu, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında destek almaya hak kazandı. Topluluğun "Doğanın İzinde: Çevre ve İklim Bilinciyle Geleceği Zirvesi" başlıklı projesi, Alanya Üniversitesi’nde başarıyla hayata geçirildi. Etkinliklerin koordinatörlüğünü Alanya Üniversitesi Çevre ve İklim Topluluğu Başkan Yardımcısı Emin Gülden üstlendi. Zirvenin ilk günü, Alanya Üniversitesi Şebnem Köseoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Etkinlikte çevre bilinci, sürdürülebilir yaşam ve iklim değişikliği gibi güncel konular alanında uzman isimlerin sunumlarıyla ele alındı. Konuşmacılar arasında Alanya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Sağer, Alanya Belediye Başkanı Danışmanı Faruk Konukçu, Çevre ve Şehircilik Antalya İl Müdürlüğü’nden Çevre Mühendisi Nilgün Akbulut, Alanya Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Sevda Çapa ve Alanya Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Rüzgâr yer aldı. Etkinlik kapsamında ayrıca Alanya Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nün katkılarıyla hazırlanan "Sıfır Atık Sergisi", üniversite kampüsünde katılımcıların beğenisine sunuldu. Sergide, kreş ve Çocuk Akademisi öğrencilerinin geri dönüşüm temalı çalışmaları sergilendi. Doğayla iç içe etkinlikler ilgi gördü Etkinliğin ikinci gününde üniversite öğrencileri, çevre farkındalığını doğayla iç içe etkinliklerle pekiştirdi. Katılımcılar teleferikle Alanya Kalesi’ne çıkarak çevre yürüyüşüne katıldı. Ardından Alanya Belediyesi Mutfak Kültür Mirası Evi ziyaret edildi. Günün devamında Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) iş birliğiyle Galip Dere Plajı’nda düzenlenen deniz çöpleri izleme programı uygulandı Zirvenin sonunda, projeye katkı sağlayan Gençlik ve Spor Bakanlığı’na, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Tarım ve Orman Bakanlığı’na, Alanya Belediyesi’ne, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası’na ve Sunprime Hotel’e teşekkür edildi.
Gaziantep HHDD Tıp Hukuku kongresi düzenliyor Hekimlerle Hukuksal Dayanışma Derneği tarafından düzenlenecek olan Tıp Hukuku Kongresi‘nde malpraktis davaları ile ilgili önemli bilgiler ele alınacak. Hekimlerle Hukuksal Dayanışma Derneği tarafından Gaziantep’te, 26-27 Nisan’da Tıp Hukuku Kongresi düzenlenecek. Kongrenin Başkanlığını Dr. Av. Cengiz Bayram, Kongre Onursal Başkanlığını Op. Dr. Samet Bayrak yapacak. Kongrede Adli Tıp Kurumu açısından Malpraktis davaları ve hekimlerin sorumluluğu, Ceza Hukuku açısından uygun tıbbi müdahale, Danıştay nezdinde hekimlerin malpraktisten kaynaklanan tazminat davalarına bakışı, diş hekimlerinin hukuki sorumluluğu, hekimler açısından taksirle öldürme ve görevi kötüye kullanma suçları, hekimler ve diğer sağlık çalışanlarının ceza soruşturma süreci ve 7406 sayılı yasa, hekimlerin disiplin sorumluluğu, Kadın, Doğum Hekimleri aleyhine açılan davaların analizi, tıbbi ilaç kaynaklı zararlarda eczacıların ve hekimlerin sorumluluğu, tıbbi malpraktis davalarında zaman aşımı ve hak düşürücü süreler, tıbbi malpraktis tazminat davalarında Yargıtay’ın aydınlatma yükümlülüğüne yaklaşımı, hekimlerin mesleki sorumluluk sigortalarında karşılaştığı sorunlar konuları ele alınacak. Dr. Av. Cengiz Bayram, kongreye tüm hekim ve avukatları davet ederek, "Misyonumuz; Türkiye’de birçok sorun yaşayan hekimlerin yaşadıkları hukuksal sorunlara destek olmak ve bunlara çözüm aramaktır. Vizyonumuz; Türkiye’de görev yapan hekimlerin yaşadıkları hukuki sorunlarının çözümü aşamasında kendi alanında uzman saygın hukukçular ve 81 ilimizde merkeze bağlı olarak görev yapan hukukçular aracılığıyla onlarla dayanışma içinde olmaktır. Özellikle son yıllarda, sağlık hizmeti sunumunda önemli yeri olan hekimler ekonomik, sosyal ve hukuki anlamda birçok sıkıntı yaşamaktadır. Bu sıkıntılar; birçok hekimin mesleği bırakmasına, birçoğunun yurt dışına gitmek ve mesleğe orada devam etmek için yollar aramasına yol açmaktadır. Bu kapsamdaki bir diğer tehlike ise cerrahi branşlarda uzmanlaşma istek ve eğiliminin hızla azalmaya başlamış olmasıdır. Öyle ki bu gidişle bazı branşlarda uzman hekim bulunamaması söz konusu olacak, bu da toplum sağlığı açısından ciddi ölçüde risk oluşturacaktır. Bizler, ülkemizin sağlık gücü ve geleceğinin emaneti ve teminatı olan hekimlerimize hukuksal destek vererek var olan sorunların çözümüne az da olsa katkı sağlamak amacıyla yola çıktık. Mesleki faaliyetleri nedeniyle idare ile yargı ile şiddet ile özlük hakları ile ilgili sorunlar yaşayan hekimlerimizin yalnız olmadığını hissettirmek istiyoruz. Bu bakımdan kongremizin faydalı olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.