ASAYİŞ - 02 Temmuz 2024 Salı 09:46

Otomobil ticari araca çarptı: 5 yaralı

A
A
A
Otomobil ticari araca çarptı: 5 yaralı

Konya’nın Ereğli ilçesinde otomobil ile hafif ticari aracın karıştığı kazada 5 kişi yaralandı.


Kaza, gece saat 00.15 sıralarında İstasyon Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, S.S. idaresindeki 38 AHP 362 plakalı otomobil, cadde üzerinde duraklayan R.K. yönetimindeki 42 BBS 71 plakalı hafif ticari araca arkadan çarptı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan 5 kişi ilk müdahalenin ardından ambulanslarla Ereğli Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.


Kazayla ilgili tahkikat sürüyor.



Otomobil ticari araca çarptı: 5 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehirli öğrenciden çifte başarı Eskişehir’de yaşayan 14 yaşındaki Elif Zeren Eşsiz, Uluslararası Eskrim Festivali’nde 3’üncülüğü elde ederken, kısa bir süre sonra ise girdiği Liselere Geçiş Sınavı’ndan (LGS) 100 sorudan sadece 1 yanlış yaparak 493 puan aldı. Hem sınava çalışıp hem de müsabakaya hazırlanan Elif Zeren Eşsiz, ikisinden de başarılı sonuç aldı. Aldığı sonuçlarla hem ailesini hem de antrenörlerini gururlandıran Elif Zeren Eşsiz’in annesi, sporun kızının hayatında pozitif bir etki oluşturduğuna değindi. “2 parçaya ayrılmak zor oldu” Hem Uluslararası Eskrim Festivali’nde 3’üncüsü ola n hem de LGS’den sadece 1 yanlış yapan 14 yaşındaki Elif Zeren Eşsiz, "Uluslararası Eskrim Festivali’nde 3’üncü oldum. Şu an tam olarak sayı veremem ama dünyanın farklı yerlerinden gelen toplam 60 civarı rakibimiz vardı. LGS’de ise, matematikte 1 yanlışım var. Onun dışında tüm sorularım doğru. O konuda elimden geleni yaptım. Bir yandan da 2 parçaya ayrılmak zor oldu, ama ikisini de sevdiğim ve önemli olduğu için yapabildiğimi yaptım. Sonuçları da bu oldu. Kabataş Erkek Lisesi’ni istiyorum, umarım olur. Meslek olarak eskrimde ilerlemeyi düşünmüyorum, ama belki gelecekte fikrim değişebilir" dedi. “Sporu ve akademik başarıyı bir arada götüren kişilerden birisi” 27 yıllık beden eğitmeni olan ve 15 yıldır Eskişehir Demirspor’da eskrim antrenörlüğü yapan Hakan Özden, "Bu sene onun için çok zorlu geçti. Çünkü hem LGS sınavlarına çalışmak zorundaydı hem de eskrimi bırakmadan devam etmek istiyordu. Sınavdan 494 puan aldı, eskrimde de Avrupa 3’üncüsü oldu. Kızımız çok istekli. Sporu ve akademik başarıyı bir arada götüren kişilerden birisi. Hırslı olduğu kadar isteklidir de. Yapabileceğini gördüğü andan itibaren kesinlikle bırakmaz. Tabii ki bu arada inişlerimiz ve çıkışlarımız oldu. Doğaldır, bu psikoloji o kadar basit değil. LGS döneminde de çok zor zamanlar atlattık. Elimizden geldiğince biz de ona yardımcı olmak için çaba gösterdik ve çifte başarı elde ettik" şeklinde konuştu. “Yeni bir zihinle ve fiziki durumla devam etti” Elif Zeren Eşsiz’in annesi Hatice Kaniçe Eşsiz ise sporun kızının akademik başarısına yararı hakkında şöyle konuştu: "LGS’ye hazırlık süreci zor. Çocukları hem mental olarak hem de fiziki olarak yoruyor. Çünkü sabah 09.00’da gittiği okuldan akşam 22.00 gibi döndüğü oldu. Yaklaşık 1 ay böyle çalıştı. Ama Elif Zeren, hem sporu hem de çalışmayı sevdi. Bu ikisinin beraber olması bazen zor olsa da onu dinlendirdi. Bir tarafta mental olarak dolduğunda fiziki anlamda burada rahatladı. O da onu başarıya taşıdı. Yani, çocuk arada bir baltasını biledi ve hem daha rahat hem de verimli ormancı oldu. Biz hocalarımızdan memnunuz ve Elif Zeren’in başarısından çok mutluyuz. İleride inşallah olimpiyat hedefimiz var. 2028’de Los Angeles olimpiyatlarına katılmak istiyoruz. Bu sırada da akademik olarak iyi bir yere gelmeyi amaçlıyor. Her ikisi de bir anda olabilecek mi? Evet, olur. Sadece biraz planlama yapıp efor sarf ettiği zaman her ikisi de çok zevkli hale geliyor. Spor çocuğun rahatlamasını sağlıyor. Biz bu süreçte çok mutluyuz. Elif Zeren’in haftada 4 gün antrenmanı var. Bu günlerde antrenmanlarına katıldı. Okuldaki yorgunluğunu antrenmanlar ile resetledi. Her resetlemenin sonucunda yeni bir başlangıç yaptı. Yeni bir zihinle ve fiziki durumla devam etti. Bu da onu başarıya götürdü. Bu çocukların ergenlik döneminde eforlarını sarf edecekleri bir alana ihtiyaçları var. Kontrollü ve sağlıklı bir ortam sunmak için ben herkese sporu tavsiye ediyorum. Hem çocuklar hoşlanıyor hem de zamanlarını sizin kontrolünüz altındaki mekanlarda ve kişilerle geçiriyor. Bu da size daha konfor alanı sağlıyor. Ben diğer velilerden önce çocuklarını tanımalarını, sonra da mutlu olacakları etkinlikleri yapmalarını ve bunu motive ederek başarıya döndürmelerini rica ediyorum."
Antalya Antalya’nın 2 bin 300 rakımından getiriyorlar, bardaklarla satıp sıcaktan bunalanları serinletiyorlar Antalya’nın Gündoğmuş ilçesine bağlı yaklaşık 2 bin 300 metre rakımlı Susambeli Yaylasından kar obruklarından çıkarılan kar, Antalya’da pazara getirilerek karlama olarak satışa sunuluyor. Antalyalılar yaz ayında kavuran sıcaklarda Torosların yüksek kesimlerdeki kar obruklarından çıkarılan karlar pekmez ya da meyve şurubuyla hazırlanan "karlama" ile serinliyor. Gündoğmuş ilçesine bağlı 2 bin 200 - 2 bin 400 metre rakımlı yaylalarda bulunan derin kar obruklarından kar getirerek Antalya’daki pazarlarda karlama yaparak satan pazarcı Rıdvan Özer, her yıl olduğu gibi Gündoğmuş’un yaylalarından kar getirerek Antalya’da pazarlarda karlama sattığını söyledi. “Haftada 2 ton kar” Gündoğmuş’un 2 bin 300 - 2 bin 400 metre rakımlı yaylalarından haftalık olarak kar getirdiklerini anlatan Özer, “Her hafta Cuma günleri Gündoğmuş’un 2 bin 300 metre rakımlı yaylalarına gidiyoruz. Kar obruğundan karları çıkararak Antalya’ya getiriyoruz. Her hafta yaklaşık 2 ton civarında karları çuvallara katarak getiriyoruz. Milleti hem serinletiyoruz, hem duasını alıyoruz, hem de para kazanıyoruz. Ekmeğimizi kardan çıkarıyoruz” dedi. Karlama işinin dede mesleğinin olduğunu söyleyen Özer, “Bizim bu dede mesleğimizdir. Bu iş oldukça zordur. Gözüktüğü gibi kolay bir meslek değildir. Yıllardır bu mesleği yapıyoruz. Tabii ki tecrübeliyiz" diye konuştu. “İnsanın içini cız ettirir” Antalya’da haftanın 6 günü semt pazarlarına çıkarak karlama sattığını söyleyen Özer, “Sıcakta zaten karlamayı bir kere yiyen müşteriler her zaman gelirler. Bu karlama insanı serinlettiği için sıcakta yediği zaman içini cız ettirir. Benim müşterilerim sabittir. Gelirler, otururlar, karlamalarını yerler. Hem dinlenirler, hem de serinlerler. Karlama olarak çeşitlerimizden pekmez, vişne, limon, çilek ve şerbet gibi 6 çeşit karlama yapıyoruz. En çok tercih edilen ise şerbet ve vişne olur. Gündoğmuş ilçesinin yaylalarından çuval çuval çeker pazarlarda bardak bardak satıyoruz. İnsanlarda afiyetle yerler. Karı mayıs ayının ortalarında getirmeye başlarız. Eylül ayının ortalarına kadar kar satışlarımız devam eder. Zaten eylül ayının ortalarında havalar serinlemeye başlar. Meyve suyu ve pekmez ile karıştırdığım bardağını ve kasesini boyuna göre 30 - 40 - 60 liraya satıyorum" ifadelerine yer verdi. “Karlama yiyenler memnun” Antalya’nın sıcağında karlama alarak serinleyen çocuk, genç yaşlı ise her hafta pazara gelerek karlama aldıklarını ve memnun olduklarını söylerlerken, karlama alan Hatice Erdem ise "Hava sıcaklığı 40 dereceyi bulması nedeniyle her hafta karlama alıyoruz. İçimiz serinliyor" dedi.
İzmir Egeli bilim adamı Prof. Dr. Yıldırım, ’İzmirborçağı’nı literatüre kazandırdı Pek çok bitki türünü literatüre kazandıran Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Prof. Dr. Hasan Yıldırım, İzmir’de Baklagiller ailesinden yeni bir çalı türü keşfetti. Menderes ilçesinde keşfedilen yeni türe “İzmirborçağı”, bilimsel olarak ise "Chamaecytisus erythropetalus" ismi verildi. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ülkemiz, ekosistem ve habitatı bakımından zengin tür çeşitliliğine sahip. Ege Bölgemiz de endemik bitki türleri bakımından zengin bir florayı barındırıyor. Bu türlerin bir kısmı literatüre kazandırılmış bir kısmı da keşfedilmeyi bekliyor. Üniversitemiz Botanik Bahçesi Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve ekibi endemik türler üzerine önemli çalışımalar yürütüyorlar. İzmir’de, Baklagiller ailesinden yeni bir çalı türünü bilim dünyasına sunan ekibimizi tebrik ediyorum” dedi. Bitkinin keşif sürecini anlatan Prof. Dr. Hasan Yıldırım, “Menderes ilçesinde 2012-2023 yılları arasında gerçekleştirilen arazi çalışmaları esnasında yeni bir ‘Chamaecytisus’ popülasyonu tespit ettik. Örneklerin morfolojik olarak değerlendirilmesinin ve gerekli literatür çalışmalarının ardından keşfedilen bitkinin, Chamaecytisus cinsine ait herhangi bir takson ile benzeşmediği görüldü. Böylece bitkinin, bilim dünyası için şimdiye kadar keşfedilmemiş, yeni bir türe ait popülasyon olduğu sonucuna varıldı. Doktora öğrencisi Tuğkan Özdöl ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ayrıntılı taksonomik çalışmalar sonucunda yeni keşfe ait bir makale yayınlayarak İzmirborçağı’nı bilim dünyasına tanıttık” dedi. “İzmirborçağı, Menderes’te yayılış gösteren lokal endemik bir tür” Bitki türü ile ilgili ayrıntılı bilgiler aktaran Prof. Dr. Yıldırım, “Chamaecytisus cinsinin dünya genelinde kabul edilen 43 türü bulunmaktadır. Kanarya adalarından Anadolu’ya ve Orta Asya’ya kadar, tüm Akdeniz Bölgesinde (Afrika hariç) ve Avrupa boyunca (Kuzey hariç) yayılış göstermektedir. Ülkemizde bu cins altında 10 tür bulunmaktadır ve 4’ü endemiktir. İzmirborçağı’nın keşfi ile bu sayı 11’e çıkmış ve endemik sayısı da 5’e yükselmiştir. İzmirborçağı, İzmir’in Menderes ilçe sınırlarında yayılış gösteren lokal endemik bir türdür. Volkanik kökenli kayalık arazilerde, maki içlerinde yayılış göstermektedir. Yayılış yüksekliği deniz seviyesinden 245-315 metre rakımlardadır” diye konuştu. “Kritik Tehlike Altında” Keşfedilen türün tehlike altında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yıldırım, “Bitkinin yayılış gösterdiği alan sürekli orman yangınlarına maruz kalan bir sahadır. Ayrıca alanda yeni yol açma çalışmaları da popülasyon üzerine olumsuz etki oluşturmaktadır. Gerçekleştirilen saha çalışmalarında türün 0.01 kilometrekarelik bir alanda yaklaşık 50 civarında bireyle temsil edildiği saptanmıştır. Yapılan tüm saha çalışmalarına rağmen herhangi bir başka popülasyon bulunamamıştır. Tüm bu tehditler ve türün sınırlı dağılımı göz önüne alındığında IUCN kriterlerine göre tür, ‘Kritik Tehlike Altında’ olarak değerlendirilmektedir. İzmirborçağı’na yönelik bu derece ciddi tehdit unsurlarının bulunuşu nedeniyle çok acilen tür koruma ve eylem planlarının yapılması gerekmektedir” dedi.