SAĞLIK - 02 Nisan 2025 Çarşamba 17:27

Otizmde erken tanı çocukların gelişiminde son derece önemli

A
A
A
Otizmde erken tanı çocukların gelişiminde son derece önemli

Ailelerin erken fark ederek otizm tanısı konulan çocukların tedavi ile düzebileceklerini ifade eden uzmanlar, erken teşhis ve tedaviyle hastalığı geriye çevirebildiklerini belirtti.


Medicana Konya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Hikmet Akbulut, Dünya Otizm Farkındalık Günü’nün hastalığın tanınması ve farkındalık oluşturması amacıyla ilan edildiğini söyleyerek, "İlk olarak 1940’lı yıllarda tanımlanan bu hastalık Birleşmiş Milletler tarafından 2 Nisan’da Dünya Otizm Farkındalık Günü olarak ilan edilmiş. Bundaki en temel sebep otizmin tanınması ve farkındalık oluşturulması. Otizm nörogelişimsel olarak bir hastalık. Bu hastalıkta erken teşhis ve tedavi yaparak hastalığı geriye çevirebiliyoruz. Özellikle annelerimiz bu hastalıklı olan çocukları ‘kendi halinde, iyi huylu, herhangi bir huzursuzluğu olmayan ancak yaşıtlarıyla uyumsuz davranan, sürekli aynı cisimlerle ilgilenen, dönen cisimlerin etrafında dolanan ya da kendi etrafında dönme gibi durumları olan, dil gelişiminde sorunlar olan’ olarak tanımlıyor. Böyle çocukları biz muayenemizde fark edebiliyoruz. Ama fark etmemiz için de bu çocukları görmemiz gerekiyor" dedi.



"Eğitime başlanması çocuklarda bu şikayetlerin geri gelmesini ve sağlıklı bireyler olarak yetişmesini sağlıyor"


Rutin kontrollerle gelen çocukları takip ettiklerini ifade eden Uzm. Dr. Akbulut, "Rutin kontrollere gelen çocuklarda hem boy kilo gelişimi hem de nörolojik gelişimlerini takip ediyoruz. Nörolojik gelişimlerde geriliği olan çocuklar bizim için çok önemli bir hal alıyor. Bu çocukları biz çocuk psikiyatristlerinin yanı sıra çocuk nöroloji doktorlarına da yönlendiriyoruz. Çocuk psikiyatri doktorlarının yaptığı bazı testler, nöroloji doktorları tarafından yapılan bazı tetkiklerle beraber tanı konulduğu dönemde özellikle ilk 3 yaşta eğitime başlanması çocuklarda bu şikayetlerin geri gelmesine ve sağlıklı bireyler olarak yetişmesini sağlıyor. Bu nedenle mutlaka ailelerimiz çocuklarını erkenden muayeneye getirmeli. Ailelerimiz özellikle çocuklarında bir farkındalık seziyorsa, yaşıtlarıyla uyumlu değilse, gerekli dönemde konuşamıyorsa, sürekli belirgin hareketleri varsa ve yaşıtlarına göre bir gerilik varsa çocuklarda mutlaka çocuk hekimine başvurup gerekiyorsa da çocuk psikiyatrilerine, çocuk nöroloji doktorlarına yönlendirilmesini istemeliler. Bize başvuran çocuklarda bir problem var mı ona bakıyoruz. Varsa da çocuk psikiyatristlerine, çocuk nöroloji hekimlerine yönlendirerek gerekli tedavinin erken yaşta başlamasını ve özel eğitimler alınmasını sağlıyoruz. Özel eğitim olarak Konya’da SOBE kurumu var. SOBE kurumu bu konuda çok başarılı. Biz de böyle çocuklar gördüğümüzde çocuk psikiyatristlerine yönlendirdiğimizde eğer özel eğitim almaları gerekiyorsa SOBE ile iş birliği halindeyiz" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Nemrut Kalderası’na ziyaretçi akını Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Nemrut Kalderası, doğaseverlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. 2 bin 250 rakım zirve yüksekliğiyle dünyanın ikinci büyük krateri olan Nemrut Krater Gölü’nün yer aldığı Nemrut Kalderası, doğal güzellikleri ve eşsiz manzarasıyla her mevsim ziyaretçilerini cezp etmeye devam ediyor. Bitlis Valiliği, Tatvan ilçesindeki Nemrut Kalderası’nda meydana gelen ayı saldırıları ve ayıların beslenme alışkanlıklarının bozulması nedeniyle 31 Ekim 2024 tarihinden itibaren kış sezonu boyunca kalderanın iç kısmına inişi yasaklamıştı. Yasağa rağmen, doğaseverler ve fotoğraf tutkunları Nemrut Kalderası’na olan ilgilerini sürdürüyor. Bölgenin doğal güzelliklerine hayran kalan doğaseverler, zirveye çıkarak kalderanın muhteşem manzarasını seyretmenin keyfini yaşıyor. Tatvan ilçesi ile Van Gölü’nün panoramik görüntüsünü de aynı noktadan görebilen ziyaretçiler, doğanın sunduğu bu görsel şöleni fotoğraflamayı da ihmal etmiyor. Nemrut Kalderası, her mevsim farklı bir güzellik sunmasıyla biliniyor. İlkbaharda bin bir çeşit çiçekle renklenen kaldera, yazın serinliğiyle sonbaharda ise sararan yapraklarla ve kışın ise karla kaplı zirveleriyle ziyaretçilerini mest ediyor. UNESCO Küresel Jeopark Ağı’na aday gösterilen bölge, bilimsel ve turistik açıdan da büyük önem taşıyor. Doğallığı ile güzel manzaralar sunan Nemrut Kalderası’ndaki yasağın gerekli tedbirlerin alınarak kaldırılmasını isteyen vatandaşlar, "Nemrut’u çok özledik, içeri giremiyoruz ama zirveden de olsa bu güzelliği görmek yetiyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul Aylık en yüksek reel getiri euroda oldu Aylık en yüksek reel getiri, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 3,83 oranlarıyla euroda gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları’nı açıkladı. Buna göre, aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 4,42, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 3,83 oranlarıyla euroda gerçekleşti. Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 2,90, BIST 100 endeksi yüzde 1,66, mevduat faizi (brüt) yüzde 1,27 ve Amerikan Doları yüzde 0,64 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 1,90 oranında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 2,31, BIST 100 endeksi yüzde 1,08, mevduat faizi (brüt) yüzde 0,69 ve Amerikan Doları yüzde 0,07 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; DİBS yüzde 2,46 oranında yatırımcısına kaybettirdi. Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 10,90, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 8,05 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4,95, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 7,40 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 13,83, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 6,83 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 5,99, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 11,77 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri külçe altında gerçekleşti Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 22,20, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 9,28 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) yüzde 12,70 ve DİBS yüzde 6,18 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Amerikan Doları yüzde 6,23, Euro yüzde 6,79 ve BIST 100 endeksi yüzde 8,70 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde mevduat faizi (brüt) yüzde 0,78 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; DİBS yüzde 5,05, Amerikan Doları yüzde 16,14, Euro yüzde 16,65 ve BIST 100 endeksi yüzde 18,35 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.
Adana Limonda stokçuların oyunu ortaya çıktı Ticaret Bakanlığı’nın limon ihracatını durdurma kararı sonrası Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, "Depolardaki limonlar tüccar ve çiftçiler tarafından il ve ilçe tarım müdürlüklerine eksik beyan edildiği için bakanlığımız ihracata kısıtlama getirdi. Limonumuz yeni sezona kadar ülkemize yeter ve artardı" dedi. Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden Adana ve Mersin’de binlerce dönüm alanda üretimi yapılan limondan yaklaşık 1,5 milyon tonun üzerinde rekolte alındı. Bahçelerde hasadın yüzde 99’u biterken Ticaret Bakanlığı, Şubat ayının sonunda Adana, Mersin ve Hatay’da yaşanan soğuk hava ve don afetini gerekçe göstererek bugünden itibaren limon ihracatını geçici süreyle durdurdu. İhracatın durması nedeniyle alınan kararın tekrar gözden geçirilmesi istendi. Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan ise depolardaki limonların tüccar ve çiftçiler tarafından ilgili kurumlara eksik beyan edildiği için bakanlığın kısıtlama getirdiğini belirterek duruma dikkat çekti. "Depolarda limon çok" Konuyla ilgili Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, açıklamalarda bulundu. Doğan, "Ticaret Bakanlığı tarafından limona ihracat kısıtlaması getirildi. Geçen sezon limon depolara az girip para ettiği için çiftçimiz bu sene geçen seneki limonun 2 katından fazla 3 katına yakınını depolara gönderdi. Ancak depolardaki limonlar tüccarlar tarafından il ve ilçe tarım müdürlüklerine eksik beyan edilmediği için bakanlığımız ihracata kısıtlama getirdi. Aslında limonumuz yeni sezona kadar ülkemize yeter ve artardı" ifadelerini kullandı. "Hasat süresi gelene kadar depolardaki limon çürür" Depolardaki limonun kilogram fiyatının 35-40 liradan satıldığını vurgulayan Doğan, daha sonra şunları söyledi: "Ticaret Bakanlığı bu yasağı almamalı. Bu yasak devam ederse bizim hasat süresi gelene kadar depolardaki limon çürür. Arjantin ve Güney Afrika ülkeleri Mayıs sonu ve Haziran ayının başından sonra limon ihracatı yaptığı için aslında Haziran’a kadar bu karar alınmasa daha iyi olurdu. Depolardaki limonları çiftçi ve tüccarlar bakanlığı bildirmedi, bakanlıkta bu yasağı aldı. Keşke bu yasak alınmadan önce ziraat odası başkanlarının da görüşü alınsaydı. Şu anda tüccara limonun maliyeti 20 lira. Eğer tüccar buradan para kazanamazsa seneye yatak limonu depoya hiç koymayacak. Bakanlık bu kararı önceden bildirse çok daha iyi olurdu." Doğan, ayrıca karar sonrası limon fiyatlarında düşüş yaşanacağını ancak çiftçi ve tüccarın zarar edebileceğini belirtti.