EĞİTİM - 25 Eylül 2024 Çarşamba 12:22

Okuldaki gizli tehlike: Akran zorbalığı

A
A
A

Son zamanlarda sosyal medya kullanımı ve şiddet içerikli oyunların artmasıyla okullardaki akran zorbalığı da gittikçe artıyor. Özellikle okullarda sözlü, fiziksel ve psikolojik sorunlar yaşayan çocuklar ileri yaşlarda daha büyük sorunlarla karşılaşabiliyor.

Akran zorbalığı son yıllarda sosyal medyada yayınlanan olumsuz video içerikleri ve şiddet oyunları nedeniyle özellikle çocuklar arasında artış gösteriyor. Çocuklar arasında büyük boyutlara ulaşan akran zorbalığı olarak bilinen sözlü, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan çocuklar ileri yaşlarda ise daha büyük sorunlarla karşılaşabiliyor.

“Ailevi problemler yaşayan çocuklar akran baskısı ya da arkadaş grubunun isteğiyle akran zorbalığına sürükleniyor”

Akran zorbalığıyla en fazla 7-15 yaş grubunda sıklıkla karşılaştıklarını söyleyen Rehberlik Uzmanı Özcan Aladağ, “Akran zorbalığı, karşıyı sindirip onun üzerinde bir hakimiyet kurmak ve yaptırmakla karşımıza çıkıyor. Akran zorbalığına başvuran çocuklar, bireyler neden bunlarla karşılaşıyorlar; çocuğun kendini güçlü hissetmesi, özellikle sosyal medya fenomenlerinden ya da sosyal medya karakterlerinden esinlenerek kendilerini onlar gibi görmek istemeleri. Özellikle öfke kontrolü, ailevi problemler yaşayan, beraberinde ise akran baskısı ya da arkadaş grubunun isteğiyle öğrencilerin akran zorbalığına sürüklendiğini söyleyebiliriz. Peki akran zorbalığı hangi türlerde neyle karşımıza çıkıyor dersek; fiziksel, duygusal, sosyal, sözel, siber sosyal ya da cinsel gibi farklı zorbalık türlerini görebiliyoruz. Öğrenciler arasındaki iletişimlere bakıyoruz, lakap takılabiliyor. Bazen dalga geçilen ve dedikodu yayma şeklinde sosyal medya üzerinden bazı çocukların zorlandığını görüyoruz. İstenmeyen cinsel dokunuşlar ya da kıyafetlerin kaldırılması, çıkarılması gibi, el konulan eşyalar ya da bazı zorla ödevini yaptırmak istemesi şekliyle karşımıza geldiğini söyleyebiliriz” dedi.

“Mutlu bireyler, mutlu ailelerden yetişiyor”

Zorbalıkta aile içi iletişimin önemine vurgu yapan Rehberlik Uzmanı Aladağ, “Mutlu bireyler, mutlu ailelerden yetişiyor. Bu nedenle aile içi iletişiminde problem olmayan, sağlıklı bir iletişim kuran bireylerin, toplumların, ailelerin çocuklarında bu tip sorunların olmadığını söyleyebiliriz. Tabii okullarda rehberlik servislerine ve öğretmenlere de çok fazlaca görev düşüyor. Zorbalığa uğrayan öğrenciyi kendi başına bırakmak, çözümü onun bulmasını istemek son derece yanlıştır. Bu nedenle zorbalığa uğrayan çocukların mutlaka aileleri ile öğretmenleri ile paylaşması gerekiyor. Çünkü zorbalığa uğrayan çocuk, sessiz kaldığı durumda bunun şiddeti artacaktır ve öğrenci üzerinde inanılmaz bir hakimiyet kurulacaktır. Zorbalığa uğrayan bireylerde özgüven eksikliği, okul fobisi, okula gitmeme, okuldan kaçma, aileyi içi çatışmalar gibi problemler çıkıyor” şeklinde konuştu.

“Bu özgüvenin bir ölçüsü mutlaka olmalı”

Akran zorbalığından kurtulma yollarının başında özgüvenin geldiğinin altını çizen Aladağ, “Çocuklarımıza özgüven yüklemeliyiz. Ama bu özgüvenin bir ölçüsü mutlaka olmalı. Öğrencilerimizi, çocuklarımızı okul dışında kurslara, spor, okuma, sanat gibi aktivitelere göndererek ortamlardan uzak tutmaya çalışmalıyız. En önemlisi de sağlıklı bir aile içi iletişim olduğunu söyleyebiliriz. Zorbalığa uğrayan çocuklar topluma uyumda problem yaşamaktalar ve inanılmaz bir özgüven eksikliği karşımıza çıkıyor. Bu çocuklar gelecekteki yaşamlarında ciddi problemler, ciddi travmalarla karşılaşıyor, okul fobisi oluşuyor, öğrenciler toplumdan, akranlarından ve okuldan kaçıyor” diye konuştu.

İbrahim Yetkin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Whatsapp’tan grup kurup vedalaştı, peçeteye doğum ve ölüm tarihini yazıp ortadan kayboldu Antalya’nın Kumluca İlçesinde Halil İbrahim Öksüz’den (22), 3 gündür haber alınamıyor. Gencin son olarak Whatsapp grubu kurarak yakınları ve arkadaşlarıyla vedalaştığı öğrenildi. Bir peçetenin üzerine doğum tarihini, kaybolduğu günü ise ölüm tarihi olarak yazan Öksüz, Vasiyetimdir, mezar taşımı yaptırmayın” notunu paylaştı. Aile, gencin hayatından endişe duyuyor. Kumluca İlçesi Gödene Caddesi Akkoyunlu Apartmanı 4. katta yaşayan Halil İbrahim Öksüz, Whatsapp’ ta grup kurarak buradan gruptakilerle ile vedalaştı. O saatten sonra da ortadan kayboldu. Anne ve babası ayrı yaşayan genç, son olarak cumartesi gecesi Antalya’da yaşayan babası Halit Öksüz’ün yanından Kumluca’da yaşayan Anne Özlem Öksüz’ün yanına geldi. Son olarak markete girip çıkan gençten bir daha haber alınamadı. Gencin son görüntüsü ise market güvenlik kamerasına yansıdı. Halil İbrahim Öksüz’ün ailesi intihar edebileceğinden korktuklarını ve bir an önce bulunmasını istedi. “Peçetenin üstüne veda notu yazmış” Anne Özlem Öksüz (41), “22 Eylül Pazar günü sabah işe gittim. Ben işe gittikten sonra 09.00 - 09.30 gibi markete girip çıkmış. Tekrar eve gelmiş. Abisi kapıyı açmış. Abisi kapıyı açtıktan sonra tekrar yatmış. Ondan sonra evden çıkmış gitmiş. Benimde kız kardeşi beni arayıp haber verince bilgim oldu. Grup kurmuş vedalaşmış. Mesaj yazmış hakkınızı helal edin. Her şey için özür dilerim diye. O şekilde haber aldım. İş yerinden koştum geldim. Yoldayken kızımı arayıp polisleri aramasını söyledim. İtfaiye polis her şey gelmiş bakmış. Hiçbir yerde yok. Ama intihar etmesinden çok korkuyorum. Peçeteye intihar edeceğini yazıp bırakmış. Peçeteyi bir gün sonra buldum” dedi. "Anne hep eskileri düşünüyorum" Oğlunun en son ağlayarak yanına geldiğini aktaran Öksüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Boynuma sarıldı. ‘Anne ben senin hasretini çektim. Hep öyle büyüdüm’ dedi. anıma gidip geliyordu, askere gitmeden önce yine gelmişti. Askerden sonra da geldi. ‘Biz abimle gidip çalışalım. Biraz birikim yapalım anne’ dedi. Antalya’ya gitti abisi ile yaşıyorlardı orda. Ama beni her aradığında ‘Benim psikolojim iyi değil beni doktora götür anne’ diyordu. Sonra buraya geldi. Cumartesi gece birlikte oturduk. Zaten hiç uyumadık sabah kadar. Bende uyumadım. Oğlum sıkıntın ne bana anlat dedim. Bana ‘Anne hep eskileri düşünüyorum. Kafamı hep ona takıyorum. Yaşadıklarımız hep gözümün önüne geliyor’ diyordu.” Abisi Batuhan Öksüz de kardeşinin bulunmasını istedi. "Doğum tarihini bir de ölüm tarihini yazmış" Kız Kardeş Feride Ayav ise kardeşinin peçeteye not yazdığını söyledi. Feride Ayav şunları söyledi: “Peçeteye ‘Mezar taşımı yaptırmayın. Vasiyetimdir. Ben acımı çekmeye gidiyorum. Kimseyi üzmek istemedim. Ama istemeyerek de olsa herkesi çok üzdüm’ demiş. Notun sol tarafına doğum tarihini, sağ tarafına da ölüm tarihi olarak 22 Eylül tarihini yazıyor. Emniyet yetkilileri bize tüm kameraları, otogardaki dahil izlediklerini, otobüse binmediğini, Antalya il merkezinde de aynı çalışmanın yapıldığını detaylı bir şekilde arama yaptıklarını, üzerine düştüklerini söylüyor. Kayıp bürodaki arkadaşlar bize kayıp olmadığını telefon sinyalinin Muratpaşa’da olduğunu, yeni sinyal takibi yapacaklarını söylediler, sabah saat 08’00’de aradım. Hala haber yok. Yeni sinyal takibinin sonuçlarının gelmediğini söylediler. Biz sizi arayacağız” dediler.”