EĞİTİM - 25 Ekim 2024 Cuma 12:06

Okulda cep telefonu öğrencinin dikkatini dağıtıyor

A
A
A
Okulda cep telefonu öğrencinin dikkatini dağıtıyor

Öğrencilerin okul saatlerinde yanlarında cep telefonu veya farklı iletişim araçlarının bulunmasının çocukların dikkatini dağıtacağını vurgulayan uzmanlar, okul saatleri arasında telefonun okul idaresinde olmasının çocukların daha iyi eğitim alabilmesine sebep olacağını, velilerin bunu çocuklarına anlatması gerektiğini belirtiyor.


Bir çok ülkede ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin okulda telefon kullanmasını yasaklanırken, ülkemizde de yasak olmasına rağmen bazı öğrencilerin okula telefon ile gitmesinin zararlarına değinen uzmanlar, çocukların derslere dikkatini verebilmesi ve başarısı için aileleri uyarıyor. Konya Teknik Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Görsel İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü Başkanı, Bilişim Uzmanı Doç. Dr. Yağmur Küçükbezirci, okulda kullanılan telefonun dikkatin dağılması ve beraberinde getirdiği sorunlara dikkat çekerek, “Öğrencilerimizin büyük çoğunluğunun cep telefonu var. Bu ilköğretim ya da ortaöğretim fark etmiyor. Bilindiği üzere öğrencilerimizin okula cep telefonuyla girmesi yasak. Şimdi yasak denildiği zaman insanların zihninde hemen yasaklara karşı bu yasağı nasıl kırabilirim, hele hele gençler ve çocuklar bunu özellikle düşünüyor. Fakat burada bir yasak varsa özellikle cep telefonuyla okula gitme yönünde şöyle bir durum söz konusu; çocuklar dersteyken cep telefonları yanında olduğu zaman kesinlikle bir dikkat dağılımına yol açacaktır. Öğretmen dersini anlatırken orada emek veriyor. Çocukları eğitim anlamında güzel bir yönde yönlendirmeye çalışıyor. Fakat yanlarında ekran olduğu zaman, bu cep telefonu olabilir ya da farklı şeyler, iletişim araçları olabilir, çocukların dikkati dağılacaktır” dedi.



“Burada en fazla iş velilere düşüyor”


Okul saatleri arasında telefonun okul idaresinde olmasının çocukların daha iyi eğitim alabilmesine sebep olacağına dikkat çeken Bilişim Uzmanı Doç. Dr. Yağmur Küçükbezirci, “Okulun girişinde cep telefonları toplanınca tabii ki veliler şunu diyor; ’çocuğumla ben irtibat kurmak istiyorum, bir şey mi oldu, çocuğuma istediğim zaman ulaşmak istiyorum’ gibi velinin gözünden baktığımız zaman doğru ama okul saatleri arasında telefonun okul idaresinde olması çocukların daha iyi eğitim alabilmesine sebep olacaktır. Velilerin bu konuda çocuklarına, iyilikle güzellikle anlatması gerekiyor. Tamamıyla bunu öğretmene ya da okula yükleyip de ’ya bak işte, okul idaresi ya da öğretmen benim cep telefonumu alıyor’, yani çocuğun o pencereden bakmasını önlemek gerekiyor. Çocukla öğretmeni ya da okul idaresini karşılıklı bırakmamak gerekiyor. Bence burada en fazla iş velilere düşüyor. Çünkü çocuğuna iyilikle, güzellikle anlatıp bunun yanlış bir durum olduğunu, onu derslerinden alıkoyacağını, eğitiminden alıkoyacağını, yanlış bir davranış olduğunu velilerin çocuklarına anlatması gerekiyor” diye söyledi.



Okulda cep telefonu öğrencinin dikkatini dağıtıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Avrupa Birliği tescilli narın hasadı başladı Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) tescilli tek nar çeşidi olan ve geçmişinin Babil Asma Bahçeleri dönemine kadar gittiği iddia edilen Suruç narının hasadı başladı. Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) tarafından tescil edilen 21 ürününün arasında yer alan ve tek tescilli nar çeşidi olan Suruç narının hasadı başladı. Yıllık yaklaşık 300 bin ton üretilen bu nar, 2015 yılında Suruç Ovası’nın suya kavuşmasıyla üretiminde yüzde 50 artış gösterdi. Tarihi kökeninin Babil Asma Bahçelerine dayandığı iddia edilen Suruç narı, Avrupa Birliği tescili sayesinde hem kalitesini koruyor hem de uluslararası pazarlarda giderek daha fazla tanınıyor. Kilosu 25 Türk Lirasından satılan bu narlar, başta Avrupa olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında yoğun talep görüyor. Yüksek Ziraat Mühendisi Mehmet Tekçe, Suruç narının tescil edilmesinden sonra Avrupa’ya nar ve nar suyu ihraç etmeye başladıklarını belirtti. Suruç narının ince kabuğu, iri taneleri, yüksek asidik oranı ve mayhoş tadıyla diğer nar çeşitlerinden ayrıldığını vurgulayan Tekçe, özellikle yüksek asidik oranının şeker hastalarına iyi geldiğini ve vücuttaki mikropları öldürdüğünü ifade etti. Nar üreticisi Müslüm Kaplan ise Suruç narının tarihi önemine dikkat çekerek, “200-300 yıldır bu narlar Suruç’ta yetişiyor. Bunlara deve dişi narlar da diyoruz” dedi. Kaplan, Suruç narının binlerce yıldır Suruç Ovası’nda yetiştiğini ve başka bir yerde yetişmediğini de belirtti.
Malatya Taşkın Fen İşleri personeli ile bir araya geldi Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Fen İşleri Müdürlüğü personeline gerçekleştirdiği ziyarette özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ederek, "Battalgazi’mizin konforu için yoğun bir tempoda çalışan tüm mesai arkadaşlarıma kolaylıklar diliyorum" dedi. Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, ilçede vatandaşların konforunu artırmak amacıyla sahada yoğun mesai harcayan Fen İşleri Müdürlüğü personelini ziyaret etti. Ziyarette personelle bir araya gelen Başkan Taşkın, özverili çalışmaları için teşekkürlerini ileterek, yeni dönem projeleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Battalgazi’nin çeşitli noktalarında altı aylık süreçte hayata geçirilen projeler ve yol çalışmaları gibi birçok hizmetin ele alındığı ziyarette Başkan Taşkın, “Sizler işin mutfağında büyük bir emek sarf ediyorsunuz; biz de vatandaşlarımıza bu emeklerinizi en iyi şekilde sunmaya çalışıyoruz. Altı aylık performansımız, neredeyse bir yıllık çalışmaya eş değer. Bu başarıda sizlerin emeği büyük." ifadelerini kullandı. Başkan Taşkın, konuşmasında tasarruf ve disiplinin önemine de vurgu yaparak, "Tasarruf ve disiplini esas alarak çalışmak bizi başarıya taşıyacaktır. Yıl sonuna kadar rezerv alanlarının çevre düzenlemelerini tamamlayıp, asli işlerimize daha fazla odaklanabileceğiz" dedi. Ziyaret sırasında personeliyle yaptığı sohbetlerde devlete ve halka hizmet etmenin önemine değinen Başkan Taşkın, “Hepimiz devlete hizmet ediyoruz. Devletin bize tanıdığı imkânları en iyi şekilde kullanmalı, gönül huzuruyla evimize dönebilmeliyiz. Ellerimiz, bedenimiz yorulabilir, kirlenebilir ama gönüllerimiz temiz kalsın” diyerek personeline moral verdi. Başkan Taşkın’ın bu ziyareti, Fen İşleri Müdürlüğü personelini motive ederken, önümüzdeki dönem yapılacak çalışmaların da daha disiplinli ve verimli geçmesi adına bir örnek teşkil etti.
Bursa BUÜ’lü akademisyenin projesine TÜSEB desteği Fen-Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim Üyesi Doç. Dr. Burcu Erbaykent tarafından sunulan proje, TÜSEB (Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı) tarafından B-Grubu Ar-Ge projeleri çerçevesinde desteklenmeye hak kazandı. “Bor Bileşiklerinin DNA Çift Zincir Kırıklarına Karşı Preventif Etkilerinin Araştırılması” başlıklı ve 3 milyon TL bütçeli projede Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Korkmaz ve Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hayati Türkmen araştırmacı olarak yer alıyor. Projede ayrıca iki lisansüstü öğrenci de bursiyer olarak görev yapacak. DNA kırıkları önlenecek Çalışmanın detayları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Burcu Erbaykent, bor bileşiklerinin DNA hasarını azaltabilecek önleyici etkilerinin belirlenmesi, yeni ve etkili tedaviler geliştirilmesini ve hastalıkların tedavisinde bor bileşiklerinin kullanımının gündeme getirilmesini hedeflediklerini söyledi. Erbaykent, “Tamir edilemeyen DNA kırıkları başta prostat, meme, kolon ve cilt kanseri gibi kanser türleri olmak üzere kardiyovasküler, nörodejeneratif ve enflamatuvar hastalıklar gibi birçok hastalığın da temelini oluşturmaktadır. DNA kırıklarının onarılması kronik hastalıkların önlenmesinde büyük bir öneme sahiptir. Bu proje ile borik asit ile birlikte patentli bor bileşiklerinin DNA kırıklarındaki önleyici etkileri ortaya çıkarılmış olacaktır” dedi. BUÜ’nün Araştırma Üniversitesi vizyonu çerçevesinde hazırlanan proje önerisi TÜSEB tarafından desteklenmeye layık görülen Doç. Dr. Burcu Erbaykent’e Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgen Osman tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
Rize Rize-Artvin Havalimanına 2 yeni frekans Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Rize, yeni hatlarla birlikte turizmde önemli bir ivme kazanacak” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 19-24 Ekim 2024 tarihlerinde Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da gerçekleştirilen Uluslararası Sivil Havacılık Müzakereleri Etkinliği kapsamında Bahreyn ve Ürdün ile yeni bir Mutabakat Zaptı imzalandığını açıkladı. Bakan Uraloğlu, “Bahreyn ve Ürdün ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde, Rize-Artvin-Bahreyn ve Rize-Artvin-Amman hatlarında haftalık 7 frekans sefer düzenleme yetkisi her iki ülkenin taşıyıcılarına tanındı” şeklinde konuştu. Bakan Uraloğlu, imzalanan Mutabakat Zaptı sayesinde Bahreyn ve Ürdün ile Rize arasında hava yolu ulaşımının başlatılmasını teminen gerekli hukuki ve ticari zeminin sağlandığını kaydetti. Uraloğlu, bu tür anlaşmaların Türkiye’nin uluslararası havacılık alanındaki rolünü pekiştirdiğini ifade ederek “Bu uçuşlarla birlikte, bölgenin doğal güzellikleri ve kültürel mirası, turistler için de daha erişilebilir hale gelecek. Özellikle doğa turizmi, yayla turizmi ve kültürel gezilerle öne çıkan Rize, yeni hatlarla birlikte turizmde önemli bir ivme kazanacak. Yerel ekonomiyi canlandıracak, ticari faaliyetleri destekleyecek ve bölgenin tanıtımını uluslararası boyutta güçlendirecek. Böylece, Rize’nin turistik ve ekonomik potansiyelinin en verimli şekilde değerlendirilmesi sağlanacak” dedi.
İstanbul Ticaret Bakanı Ömer Bolat: "Kimse Türkiye’nin yükselişini durduramayacak" Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin (TUSAŞ) SAHA EXPO’da bulunan standını ziyaret ederek başsağlığı dileklerinde bulundu. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Türkiyemiz bu olaydan daha güçlü olarak yoluna devam edecek. Kimse Türkiye’nin yükselişini durduramayacak" dedi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin (TUSAŞ) Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki tesislerine yönelik terör saldırısı gerçekleştirilmişti. 5 kişinin şehit olduğu hain saldırının ardından Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, İstanbul’da düzenlenen SAHA EXPO’da yer alan TUSAŞ standını ziyaret etti. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün burada basın mensuplarına konuştu. "Türkiyemiz bu olaydan daha güçlü olarak yoluna devam edecek" TUSAŞ’ın son 15 yılda Türkiye’nin parlayan yıldızı savunma sanayi sektörünün gözbebeği olan bir kuruluşu olduğunu belirten Ticaret Bakanı Ömer Bolat, diğer savunma sanayi kuruluşların katkısının da çok büyük olduğunu vurgulayarak, "Hepsi savunma sanayi anlamında Türkiye’yi çok iyi bir yere taşıdılar. Benim için de anlamı çok büyük üzüntüm de daha büyük. TUSAŞ’ta görev yaptım. Bakan olmadan önce 1 yıl yönetim kurulu üyesiydim. Çok toplantılarımız oldu. O tesislerde. Şehitlerimize Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Milletçe başımız sağ olsun. Hepimize geçmiş olsun. Ama biz bu lanetlediğimiz terör saldırısından daha güçlü çıkacağız. İşte savunma sanayi başkanımız, TUSAŞ başkanımız, genel müdürümüz bütün kurmaylar burada. Türkiye dünyada savunma sanayinde parlayan bir yıldız konumunda tam olayın vuku bulduğu saatlerde biz BRICS zirvesinde Rusya’da Kazan şehrindeydik. Orda dakika dakika takip ettik gelişmeleri. Allaha çok şükür daha çok can kaybı olmadan güvenlik güçlerimiz teröristleri etkisiz hale getirdiler. Türkiyemiz bu olaydan daha güçlü olarak yoluna devam edecek. Kimse Türkiye’nin yükselişini durduramayacak. Bu olayın vukuu bulduğu günlerdeki gelişmeler de çok enteresandı. Cumhurbaşkanımızın BRICS zirvesi için Kazan’da olduğu gün ve saatlerde olması savunma sanayinin hedef alınması ve milli birlik çağrılarının yapıldığı günlerde olayın vuku bulması amacın farklı olduğunu gösteriyor. Dış ticaretten sorumlu Ticaret Bakanı olarak dünyanın neresine gidersem gideyim muhatap bakanlar bizi takdir ediyorlar. Savunma sanayideki başarımız aldıkları ürünlerin kalitesini teknolojik üstünlüğünü övgüyle zikrediyorlar. Ve biz de alabilir miyiz bizimle iş birliği yapar mısınız bizimle ortak üretime girer misiniz? Hep bu sorularla konuşuyorlar. Kazan’da da çok ciddi taziyeler yapıldı. Bütün dünyada 108 ülkeden başsağlığı, taziye mesajları ve telefonları geldi. Bu olay bizi milletçe kenetlendirdi. Daha güçlü olarak daha büyük üretimler yapacağız. Savunma sanayinin önemi bir kez daha anlaşıldı. Halkımızın toplumumuzun verdiği güçlü dayanışma desteği de savunma sanayi için inşallah büyük bir heyecan ve motivasyon katkısı yapacak. Savunma sanayi bir ülke için olmazsa olmaz bir gerçeklik. Güçlü savunma, güçlü bir ordu olmazsa güçlü bir ekonomi de olmaz. Güçlü bir toplum da güçlü bir ülke de olmaz. Bölgemiz ateş çemberi içinde böyle bir coğrafyada bizim gurur kaynağımız olan ve Türkiye’nin tedariklerinin yüzde 80’inin yerli kaynaklarla karşıladığımız savunma sanayimizle iftihar ediyoruz. Hedefimiz inşallah yüzde 100’lere ulaşmaya çalışmak. Ve Türkiye’de çok güçlü bir insan kaynağı yetişti savunma sanayinde teknolojide. Milli Teknoloji Hamlesi gençlerimizi heyecanlandırdı, Tenkofest adeta bir milli bayram havasında geçiyor. En son Adana’da göz yaşartıcı takdir ettiğimiz bir tablo vardı" dedi. "Her yıl yakaladığımız yüzde 20’lik bir büyüme var, bu trendi korumuş ve güçlendirmiş olacağımızı değerlendiriyoruz" Ardından savunma sanayiinin ekonomideki yerinin önemli olduğunun altını çizen Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise “İhracatta 5.5 milyarı yakalamıştık. Bugün itibariyle 5 milyar doları bu yıl içinde tamamladık. 2 sene öncekinin rakamı 4,3 milyar dolardı. Geçen sene değil bir önceki seneyi 2 sene geçmeden yakalamış olduk. Yılsonuna doğru biz 7 milyar dolar hedef koymuştuk. 7 Milyar dolar hedefe yaklaşacağımızı düşünüyoruz. Bugüne kadar toplam yaptığımız ihracat sözleşmesinin miktarı 12 milyar doları buldu. Sadece bu fuarda 4,6 milyar dolarlık sözleşme imzaladık. Yıl sonuna kadar bu rakamın daha da artacağını değerlendiriyoruz. Yaptığımız görüşmeler var. Bir taraftan teslimatları yaparken ve ihracatta büyürken önümüzdeki senelerin ihracatını da şimdiden yaptığımız sözleşmelerle garanti altına alıyoruz. Her yıl yakaladığımız yüzde 20’lik bir büyüme var Savunma Sanayi ihracatında. Bu trendi korumuş ve güçlendirmiş olacağımızı değerlendiriyoruz. Savunma Sanayindeki ihracatımıza katkısı da çok yüksek. Onu da her yıl geliştiriyoruz. Bir önceki yıl kilogram başına ihracat değeri 56 dolardı. Geçen yıl 65 dolar oldu. Bu yıl nitelikli ürünlerimizle daha da üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Bazı ürünlerimiz var kilogramı 10 bin dolar, 20 bin dolar. Hatta 50 bin dolara varan katma değerli ürünlerimiz var. Savunma Sanayi bu anlamda ekonomiye ciddi yönde katkı sağlayan bir sektör” dedi.