ÇEVRE - 06 Kasım 2024 Çarşamba 10:18

Göçmen kuşların rotası artık çok daha net

A
A
A
Göçmen kuşların rotası artık çok daha net

Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı Ormanya’da kurulan kuş halkalama istasyonu, göçmen kuşların rotalarını, yaşam alanlarını ve davranışlarını takip ederek bölge ekosistemine dair önemli veriler sunuyor. Uzmanların kontrolünde yürütülen çalışmalarda bugüne kadar yaklaşık 3 bin kuş halkalanarak kayıt altına alınırken, göç ve üreme yolculukları adım adım izleniyor.


Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin şehre kazandırdığı Ormanya Doğal Yaşam Parkı’na kurulan kuş halkalama istasyonu, göçmen kuşların rotalarını ve davranışlarını takip ediyor. 2023 yılında başlayan çalışmalarla, kuşların üreme ve göç süreçleri ayrıntılı olarak incelenirken, bölge ekosistemi için de önemli veriler elde ediliyor.


Ormanya’nın farklı bölümlerine belirli zaman dilimlerinde kurulan halkalama noktaları veteriner hekim, biyolog ve lisanslı kuş halkalamacılar ile birlikte düzenli olarak kontrol ediliyor. Türlere göre belirlenen özel halkalarla kayıt altına alınan kuşların, uluslararası sisteme dünyanın diğer bölgelerinde de bulunan halkalama istasyonuna yolları düştüğünde halka numarasına bakılarak, hangi tarihte hangi istasyonda halkalandığı, bilgileri ve göç rotası belirlenmiş oluyor. Halkalama ve gözlem çalışmalarıyla kuşların biyolojisi, ekolojisi, davranışı ve üreme verimliliği gibi konular ele alınıyor.



Yaklaşık 3 bin kuş halkalandı


Ondokuz Mayıs Üniversitesi Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Arif Cemal Özsemir, yürütülen çalışmalar hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulundu. Bu çalışmanın Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğünü ifade eden Özsemir, bugüne kadar yaklaşık 3 bin kuşun halkalandığını söyledi. Ayrıca Dr. Arif Cemal Özsemir, Ormanya habitatında 72 kuş türünün bulunduğunu, 32’sinin üreme alanı olarak burayı kullandığı bilgisini verdi.



"Ayaklarına Türkiye rumuzlu halkalar takılıp biyometrik ölçümleri alınıyor"


Kuşların hareketleri ve yaşadıkları alan değişimleri hakkında ayrıntılı bilgi sağlayan halkalama çalışmasının önemine değinen Dr. Özdemir, bu süreci şöyle anlattı:


"Sis ağları olarak adlandırılan ağlar, alanda belirli noktalara kurularak günün ilk ışıklarından hava kararana kadar her saat başı kontrol ediliyor. Bu sırada kuşlar, ’istasyon’ adı verilen bir noktada usta halkacılar tarafından, özel torbalar içinde getirilerek tür teşhisi yapılıyor; ayaklarına Türkiye rumuzlu halkalar takılıp biyometrik ölçümleri alınıyor. Peki, neden halkalama çalışması yapıyoruz? Kuşlar, varlıklarını bildiğimiz ancak ürkek ve heyecanlı canlılar. Bu sayede, halkalama çalışmasıyla onları birebir elimize alarak hangi türe ait olduklarını tespit edebiliyoruz. Biyometrik ölçümlerini alıyoruz ve tür bazında belirli bir habitatta yaşanan değişiklikleri inceleyebiliyoruz. Kuşlar, ’biyoindikatör’ dediğimiz bir grup olarak karşımıza çıkıyor. Bu biyoindikatör kuşlar, çevredeki değişimlere en hızlı tepki veren ve bu değişimlere uyum sağlama potansiyeli taşıyan türlerdir. Halkalama çalışmalarında aynı standartları her yıl uyguladığınızda, popülasyonlarındaki artış veya azalışı tespit ederek habitat kalitesini net bir şekilde ortaya koyabiliyorsunuz"



"Kocaeli’de yapılacak diğer çalışmalarla geri bildirimlerimiz artacak"


Halkalama çalışmalarında elde edilen verilerin, kuşların göç rotalarını ayrıntılı bir şekilde ortaya koyduğuna dikkat çeken Ondokuz Mayıs Üniversitesi Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Arif Cemal Özsemir, "Burası yeni bir istasyon, bu yüzden henüz geri bildirim alamadık ancak Kocaeli’de yapılacak diğer çalışmalarla geri bildirimlerimiz artacak. Geri bildirim, halkalanan bir kuşun başka bir ülkede veya şehirde yakalanması anlamına geliyor ve bu da binde bir ihtimal. Burada 3 bin kuş halkaladık; bu durumda yaklaşık 3 kuş üzerinden geri bildirim alma şansımız var. Bu, ihtimal dahilinde olan bir durum" diye konuştu.



Bülbül, Afrika’dan Ormanya’ya uçtu


Arif Cemal Özsemir, Ormanya habitatını kullanan kuşların genellikle yerli türler olduğunu, bu sebeple fazla sayıda göçmen kuşun yakalanamadığını belirterek, "Yakaladığımız göçmen kuşlardan biri, geçen yıl haziran ayında halkaladığımız bir bülbüldü ve bu kuşu bu yılın haziran ayında aynı gün yeniden yakaladık. Bu kuş, Sahra Altı Afrika’ya uzun mesafe göç eden bir tür. Afrika’ya neredeyse bin kilometrenin üzerinde bir yol kat ediyor ve ilkbaharda üremek için aynı rotada yaklaşık iki bin kilometre yol kat ederek Ormanya’ya geri dönüyor. Halkalama çalışmaları, bir kuşun nereden gelip nereye gittiğini, alanda ne kadar süre kaldığını, kaç yavru yaptığını ve ne ile beslendiğini ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.



Göçmen kuşların rotası artık çok daha net

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa OTTOSEM’24 sektör temsilcilerini öğrencilerle buluşturdu Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Otomotiv Topluluğu tarafından bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen seminerler serisinde otomotiv sektörünün önemli temsilcileri öğrencilerle bir araya geldi. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen OTTOSEM’24 etkinliğinin açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Otomotiv Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Sevilgen, Topluluk Danışmanı Prof. Dr. M. İhsan Karamangil, akademisyenler, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Otomotiv sanayiinde faaliyet gösteren firmalar, oluşturulan fuaye alanında stant açtı. Rektör Yılmaz ve beraberindekiler stantları ziyaret etti. Rektörden öğrenci topluluklarına övgü Programın açılış töreninde konuşan Rektör Yılmaz, üniversitedeki öğrenci topluluklarının aktif çalışmalarından ötürü büyük bir memnuniyet duyduklarını vurguladı. Yaklaşık 170 öğrenci topluluğuna sahip olduklarını açıklayan Yılmaz; “Kendi içerisinde meslek, bilim ve kültür toplulukları olarak ayrışıyorlar. Önceki yıldan itibaren misafir öğrencilerimiz için de topluluklar kurulmaya başladı. Bu çeşitlilik ve öğrencilerimizin sosyal hareketliliği bizleri mutlu ediyor. Düşünen, araştıran ve sorgulayan gençleri sahip olmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu. Otomotiv Mühendisliği bölümü özel faaliyetlere imza atıyor Türkiye’deki 23 Araştırma Üniversitesinden birisi olduklarına işaret eden Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, bu ligin içerisinde üst sıralara çıkabilmek adına eğitim-öğretimin yanı sıra bilimsel ve akademik çalışmalara her zamankinden daha fazla önem verdiklerini kaydetti. Fakülteler, meslek yüksekokulları ve diğer tüm birimlerin bu faaliyetlerin geliştirilmesinde özel bir yeri olduğunun altını çizen Rektör Yılmaz; “Mühendislik Fakültemiz de bu kıymetli birimlerin başında geliyor. Otomotiv Mühendisliği Bölümümüz, Türkiye’de sınırlı sayıda bulunan ve değerli projelere imza atan bölümlerimizin başında geliyor. Bursa ve sektör temsilcileri için de ayrıca önem taşıyor. Bu değere denk düşecek şekilde öğrencilerimizin de aynı bilinçle hareket etmesi, kıymetli organizasyonlara imza atmasından büyük bir mutluluk duyuyoruz. Otomotiv Topluluğu Seminerleri programımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, katkı veren herkese gönülden teşekkür ediyoruz” dedi. Sektörde büyük bir rekabet var Otomotiv Topluluğu Danışmanı Prof. Dr. M. İhsan Karamangil de günümüzde satılan araçların artık akıllı cihaz olarak satıldığını vurgu yaparak; “Önemli bir gelişim süreci yaşıyoruz. Gelecekte de araçlar elektrikli, otonom, bağlanılabilir ve paylaşımlı olacak diye öngörüyoruz. Bunun küçük örneklerini de şimdiden görebiliyoruz. Sektörde büyük bir rekabet var. Önemli firmaların yetkilileri bugün bizimle bir arada olacak ve çalışmalarına dair bilgiler paylaşacak. Üçüncüsünü düzenlediğimiz OTTOSEM’e katkı veren herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. Organizasyon, sektör temsilcilerinin ağırlandığı seminerler serisinin ardından sona erdi.
Kayseri Dolandırıcılıkta ’kasım’ fırsatçılığı Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, özellikle kasım ayı gibi belirli dönemlerde avantajlı alışveriş yapmak isteyen vatandaşların sitelerin güvenilirliğini kare kod aracılığı ile teyit etmesi gerektiğini söyleyerek, "Site yerine mobil uygulamalar alışverişte daha güvenilir olabilir" dedi. İnternet sitelerinden hem Ticaret Bakanlığının hem de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin güvenli site adımlarından teyitli şekilde alışveriş yapılması gerektiğini söyleyen Hakan Topuzoğlu, "Tabii ki öncelikle bizim alışveriş yönelimlerimizde de biraz değişiklik olması gerekiyor. Yani nedir? Bir yerde son 2 ürün kaldı, son 3 ürün kaldı, son 1 ürün kaldı diye gördüğümüz zaman otomatikman onu alma isteği doğuyor bizde. Tabii işin psikolojik, nörolojik anlamda da etkileri var ama bunu uzmanları daha iyi anlatacaktır. Biz teknik olarak baktığımız zaman birincisi bu tarz reklamlara karşı duyarlı olmamız gerekiyor. Yani son 1 ürün kalmış olabilir ama bu bulunabilecek dünyadaki son bir ürün değil. Ya da kampanya yaptık şeklinde duyuruluyor ama belki de gerçekten de indirim yapılmamış. Bunun için biz ne yapabiliriz? İlk olarak o ürünle ilgili fiyat araştırması yapabiliriz. Yani nedir? Karşılaşma sitelerinde inceleyerek burada ürün fiyatı gerçekten uygun mu değil mi buna bakabiliriz. Sonrasında ise ürün fiyatı uygun olsa dahi o site güvenilir mi diye bunu incelememiz gerekiyor. Bir sitenin güvenilir olduğunu da nasıl anlayabiliriz? Bir ETBİS kaydı dediğimiz E-Ticaret Bilgi Sistemi’ne kayıtlı olması gerekiyor. Yani sayfanın altında bir kare kod oluyor ve bu kare kodu okuttuğunuz zaman da Ticaret Bakanlığının sitesine ulaşıyorsunuz. Bu siteden de o firma hakkında bilgi alabiliyorsunuz. Tabii ki sadece bu da yeterli değil. Yine güvenli site kaydının olması gerekiyor. Bu da TOBB’un geliştirdiği bir önlem diyebiliriz. Haliyle bu site kayıtlı ise, ETBİS kaydı varsa en azından bu işi ciddi olarak, resmi olarak yaptığını anlayabiliyoruz ama yine de hala uyanık olmaya devam etmemiz gerekiyor. Çünkü olmayan bir ürünün satılması ya da olan bir ürünün fiyatın çok çok altında gösterilip gönderilmemesi gibi risklerle de karşı karşıyayız" dedi. "Olmayan ürün çok uygun fiyata satılıyor gibi gösterilerek dolandırıcılık yapılıyor" Topuzoğlu, dolandırıcıların aslında olmayan ürünleri çok uygun fiyatlara gösterdiklerini söyleyerek, "Dolandırıcılar da ilk olarak şunu yapıyorlar; güvendiğiniz bir siteye benzer siteler yapılıyor. Bunlar üzerinden satış yapılıyor. Siz ödemeyi yaptıktan sonra tabii ki ödeme kredi kartıyla ödüyorsanız o firmanın ismine dikkat etmiyorsunuz. Ya da banka havalesi ise hangi firmaya gönderdiğinizin çok farkında olmayabiliyorsunuz. Bunu yaptığınız zaman da haliyle siparişi vermiş oluyorsunuz. İkincisi de dediğim gibi olmayan ürünün aslında çok uygun fiyata satılıyor gösterilmesi. Bu şekilde de dolandırıcılık yapılıyor. Tabii ki sosyal medya üzerinden yapılan satışlar ya da internet sitesi üzerinde yapılan satışlarda dolandırıcılık çok daha kolay olduğu için bizim biraz daha mobil uygulamalara yönelmemiz gerekiyor. Mobil uygulamalarda da yine bilindik siteler ya da bilindik pazar yerleri üzerinden ilerlemek ilk etapta çok daha mantıklı oluyor. Bir de ben şunu yapıyorum. Eğer hiç bilmediğim bir siteden alışveriş yapacaksam telefonla arayıp telefonda bilgi almaya çalışıyorum. Çünkü gerçekten de telefonda cevap veriş şekli bile o firmaların güvenilir mi değil mi olduğunu ortaya koymak için yeterli oluyor” ifadelerini kullandı. "Avantaj ayı, maddi felaket ayı olmasın" Vatandaşların alışverişlerde dikkatli olmasını söyleyen Topuzoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: "Mobil uygulamalara yönlenmek iyi bir çözüm olacaktır. Çünkü mobil uygulama çok daha fazla yatırım gerektiren bir alan. Haliyle daha büyük ya da daha iyi altyapısı olan şirketler mobil uygulama yapmayı tercih ediyorlar. O yüzden de mobil uygulama üzerinden alışveriş yapmak daha güvenli duruyor şu aşamada. Elbette bir ürünü almaya karar verdiğimiz zaman, sepete attığımızda biraz düşünelim. 1-2 saat bekleyelim. O gerçekten bir ihtiyacımız mı onu anlayalım. Daha sonra firmayı araştıralım. Yine firmanın güveni olup olmadığına emin olalım. Böylece kasım ayı avantaj ayı gibi dururken bizim için maddi anlamda bir felaket ayı haline gelmesin. Dolandırıcıların da kurbanı olmayalım."
Bursa İnegöl fırsatlar şehri Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksek Okulunda öğrencilerle bir araya gelen Belediye Başkanı Alper Taban, “Gerçekten önemli bir şehirdesiniz. Her şehrin kendine göre farklı dinamikleri vardır. İnegöl fırsatlar sunan bir şehir” dedi. İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksek Okulu organizasyonuyla düzenlenen buluşmada üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Geneli farklı şehirlerden gelmiş olan öğrencilere şehri tanıtan Başkan Taban, aynı zamanda öğrencilerin İnegöl’e dair gözlemlerini de dinledi. MYO çok amaçlı salonunda ve okul kantininde iki ayrı öğrenci buluşmasında Başkan Taban, öğrencilere eğitim süreçleri ve kariyer hedefleri üzerine de tavsiyelerde bulundu. İnegöl fırsatlar sunan bir şehir İnegöl Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Hikmet Sami Yıldırımhan’ın açılış konuşmasıyla başlayan buluşmada, Başkan Alper Taban şöyle konuştu: “Bugün kısaca şehrimizi size anlatmak, ancak daha çok sizleri dinlemek için buradayız. Öğrencilerimizin büyük bölümü de İnegöl dışından gelen öğrenciler. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki gerçekten önemli bir şehirdesiniz. Her şehrin kendine göre farklı dinamikleri, farklı majör, ön plana çıkmış, baskın durumları vardır. İnegöl’de ağırlıklı olarak bir sanayi şehri. İnegöl fırsatlar sunan bir şehir. Sizler de şu anda da hayat akışı içerisinde öğrencilik dönemindesiniz. İnegöl bu süreçte sizlere iş hayatında, kariyer noktasında, ticari hayatta ve ekonomik olarak gelişiminizde katkı sunabilecek bir şehir. Ben bunu çok kıymetli buluyorum. Pek çok şehir gezdik gördük, her şey var ama iş bulma imkanı yok. İnegöl bu anlamda çok kıymetli.” İnegöl Büyükşehirlerle yarışıyor Şehrin ekonomik ve ticari gücüne dair bilgiler sunan Başkan Taban, “İnegöl’den 160 ülkeye ihracat gerçekleştiriliyor. Sadece mobilya da değil, farklı sektörlerde bu ihracatlar yapılıyor. Mobilya ile birlikte metal, makine, kimya, otomotiv, ağaç ve orman ürünleri gibi pek çok alanda ihracat gerçekleşiyor. 2023 yılı rakamları yaklaşık 1,5 milyar dolar seviyesinde. Bu da Türkiye liginde bizi vilayetler arasında 18’inci sıraya taşıyor. Bu sıralamada 30 büyükşehir var. Bu 30 Büyükşehrin 13 tanesini geçmiş bir İnegöl var. Biz bir ilçeyiz. İl veya büyükşehir değiliz. Ama iller ve büyükşehirlerle yarışan bir ilçeyiz” dedi.