GÜNDEM - 06 Kasım 2024 Çarşamba 11:50

Dolandırıcılıkta ’kasım’ fırsatçılığı

A
A
A
Dolandırıcılıkta ’kasım’ fırsatçılığı

Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, özellikle kasım ayı gibi belirli dönemlerde avantajlı alışveriş yapmak isteyen vatandaşların sitelerin güvenilirliğini kare kod aracılığı ile teyit etmesi gerektiğini söyleyerek, "Site yerine mobil uygulamalar alışverişte daha güvenilir olabilir" dedi.


İnternet sitelerinden hem Ticaret Bakanlığının hem de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin güvenli site adımlarından teyitli şekilde alışveriş yapılması gerektiğini söyleyen Hakan Topuzoğlu, "Tabii ki öncelikle bizim alışveriş yönelimlerimizde de biraz değişiklik olması gerekiyor. Yani nedir? Bir yerde son 2 ürün kaldı, son 3 ürün kaldı, son 1 ürün kaldı diye gördüğümüz zaman otomatikman onu alma isteği doğuyor bizde. Tabii işin psikolojik, nörolojik anlamda da etkileri var ama bunu uzmanları daha iyi anlatacaktır. Biz teknik olarak baktığımız zaman birincisi bu tarz reklamlara karşı duyarlı olmamız gerekiyor. Yani son 1 ürün kalmış olabilir ama bu bulunabilecek dünyadaki son bir ürün değil. Ya da kampanya yaptık şeklinde duyuruluyor ama belki de gerçekten de indirim yapılmamış. Bunun için biz ne yapabiliriz? İlk olarak o ürünle ilgili fiyat araştırması yapabiliriz. Yani nedir? Karşılaşma sitelerinde inceleyerek burada ürün fiyatı gerçekten uygun mu değil mi buna bakabiliriz. Sonrasında ise ürün fiyatı uygun olsa dahi o site güvenilir mi diye bunu incelememiz gerekiyor. Bir sitenin güvenilir olduğunu da nasıl anlayabiliriz? Bir ETBİS kaydı dediğimiz E-Ticaret Bilgi Sistemi’ne kayıtlı olması gerekiyor. Yani sayfanın altında bir kare kod oluyor ve bu kare kodu okuttuğunuz zaman da Ticaret Bakanlığının sitesine ulaşıyorsunuz. Bu siteden de o firma hakkında bilgi alabiliyorsunuz. Tabii ki sadece bu da yeterli değil. Yine güvenli site kaydının olması gerekiyor. Bu da TOBB’un geliştirdiği bir önlem diyebiliriz. Haliyle bu site kayıtlı ise, ETBİS kaydı varsa en azından bu işi ciddi olarak, resmi olarak yaptığını anlayabiliyoruz ama yine de hala uyanık olmaya devam etmemiz gerekiyor. Çünkü olmayan bir ürünün satılması ya da olan bir ürünün fiyatın çok çok altında gösterilip gönderilmemesi gibi risklerle de karşı karşıyayız" dedi.



"Olmayan ürün çok uygun fiyata satılıyor gibi gösterilerek dolandırıcılık yapılıyor"


Topuzoğlu, dolandırıcıların aslında olmayan ürünleri çok uygun fiyatlara gösterdiklerini söyleyerek, "Dolandırıcılar da ilk olarak şunu yapıyorlar; güvendiğiniz bir siteye benzer siteler yapılıyor. Bunlar üzerinden satış yapılıyor. Siz ödemeyi yaptıktan sonra tabii ki ödeme kredi kartıyla ödüyorsanız o firmanın ismine dikkat etmiyorsunuz. Ya da banka havalesi ise hangi firmaya gönderdiğinizin çok farkında olmayabiliyorsunuz. Bunu yaptığınız zaman da haliyle siparişi vermiş oluyorsunuz. İkincisi de dediğim gibi olmayan ürünün aslında çok uygun fiyata satılıyor gösterilmesi. Bu şekilde de dolandırıcılık yapılıyor. Tabii ki sosyal medya üzerinden yapılan satışlar ya da internet sitesi üzerinde yapılan satışlarda dolandırıcılık çok daha kolay olduğu için bizim biraz daha mobil uygulamalara yönelmemiz gerekiyor. Mobil uygulamalarda da yine bilindik siteler ya da bilindik pazar yerleri üzerinden ilerlemek ilk etapta çok daha mantıklı oluyor. Bir de ben şunu yapıyorum. Eğer hiç bilmediğim bir siteden alışveriş yapacaksam telefonla arayıp telefonda bilgi almaya çalışıyorum. Çünkü gerçekten de telefonda cevap veriş şekli bile o firmaların güvenilir mi değil mi olduğunu ortaya koymak için yeterli oluyor” ifadelerini kullandı.



"Avantaj ayı, maddi felaket ayı olmasın"


Vatandaşların alışverişlerde dikkatli olmasını söyleyen Topuzoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:


"Mobil uygulamalara yönlenmek iyi bir çözüm olacaktır. Çünkü mobil uygulama çok daha fazla yatırım gerektiren bir alan. Haliyle daha büyük ya da daha iyi altyapısı olan şirketler mobil uygulama yapmayı tercih ediyorlar. O yüzden de mobil uygulama üzerinden alışveriş yapmak daha güvenli duruyor şu aşamada. Elbette bir ürünü almaya karar verdiğimiz zaman, sepete attığımızda biraz düşünelim. 1-2 saat bekleyelim. O gerçekten bir ihtiyacımız mı onu anlayalım. Daha sonra firmayı araştıralım. Yine firmanın güveni olup olmadığına emin olalım. Böylece kasım ayı avantaj ayı gibi dururken bizim için maddi anlamda bir felaket ayı haline gelmesin. Dolandırıcıların da kurbanı olmayalım."



Dolandırıcılıkta ’kasım’ fırsatçılığı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir 22 yıldır usanmadan oğullarını arıyorlar: "Ömrümün yarısı ağlamakla geçti" İzmir’in Karşıyaka ilçesinde, 22 yıl önce evinin önünden zorla otomobile bindirildikten sonra bir daha haber alınamayan Osman Dikici’nin acılı anne ve babası, 22 yıldır yılmadan usanmadan oğullarını arıyor. Kayıplara karıştığında 27 yaşında olan Osman Dikici’nin babası Kemal Dikici, "Ömrümün yarısı ağlamakla geçti, kanser oldum" diye konuştu. Olay, 1 Haziran 2002 gecesi Karşıyaka ilçesi Bahçelievler Mahallesi Cevdet Bilsay Caddesi’nde meydana geldi. İlçede market işleten ve o zamanlar 27 yaşında olan Osman Dikici, evinin önünden aracına bineceği sırada, kimliği belirsiz kişilerce otomobile bindirilip kaçırıldı ve o günden beri evine dönemedi. Dikici’nin ailesi o günden bu yana çocuklarını aramayı sürdürürken, aile hem polise haber verdi hem de kendi imkanlarıyla çocuklarını aramayı sürdürdü ancak aramalardan hiçbir sonuç çıkmadı. Son olarak 2018 yılında yapılan bir ihbar ile soruşturma yeniden açılsa da o çalışmalardan da bir sonuç çıkmadı. Gizemli telefon: "Bizim Osman ile işimiz var, kendisi bir ay bizimle kalacak" 22 yıl önce ilçede rüşvet iddiasıyla açığa alınan polislerin oğlunu kaçırdığını ileri süren baba Kemal Dikici, oğlunun kayıplara karışmasının ardından kendilerine gelen bir telefondan bahsetti. Osman’ın yanlarında olduğunu söyleyen telefondaki gizemli kişiden bahseden baba Dikici, "Market açtık, oğlum marketi çalıştırıyordu. İşe sabah gidiyor, akşam geliyordu. O mıntıkada görevli 3 polisle tanışmıştı. Bunlarla samimiyet kurmuşlardı. Bir gün o bölgede polisler bir kişiyi ruhsatsız silahla yakalamışlar, şüpheliye de 4 bin dolar karşılığında kendisi hakkında rapor tutmama teklifinde bulunmuşlar. Sonra bu kişiden sürekli para istemişler ve silahla yakalanan kişi avukata başvurunca avukatı da tehdit etmişler. Bunların hepsinden Osman’ın da haberi var. O dönemin emniyet müdürünün devreye girmesiyle bu polisler açığa alınıyor. 1 Haziran 2002 gecesi Osman eve gelmedi ve ertesi sabah biz kendisini aramaya başladık. 2 Haziran gecesi de bize bir telefon geldi ve Osman’ın kaçırıldığını söyledi; ’Bizim Osman ile işimiz var, kendisi bir ay bizimle kalacak’ dendi. Ben kim olduklarını söylediğimde de telefon kapandı. Daha sonra polis ekipleri tarafından yapılan çalışmayla yakalandılar; ama Osman ortada yok. Nerede olduğu sorulduğunda da Osman’ın kendilerinden ayrılıp gittiğini söylemişler. O gün bugündür oğlum ortada yok" dedi. "Ömrümün yarısı ağlamakla geçti" Oğlunun dirisine de ölüsüne de kavuşamadıkları bu süreçte, üzüntüden kanser hastası olduğunu, sürekli ağladığını söyleyen baba Kemal Dikici, "Sürekli mahkemelerle uğraştık oğlumu bulmak için. Daha sonra 20 seneyi geçince zaman aşımına uğramasın diye tekrar dosya açtırdık. Bu zamana kadar oğlumun dirisini de ölüsünü de aradık. Kanser hastası oldum, kemoterapi gördüm. Kolay bir iş değil, Allah kimseyi, düşmanımı bile evlat acısıyla sınamasın. Televizyonda kayıplarla ilgili bütün programları izliyorum, oğlumdan bir iz çıksın diye her gün kanallara bakıyorum. Ömrümün yarısı ağlamakla geçti. Oğlum canlı gelirse dünyalar benim olur. Kaçırıldığında 27 yaşındaydı, şimdi ise 49 yaşında. Polis ekipleri oğlumu hala arıyorlar gayretli bir şekilde. Oğlumun kaçırılmasının suçlusu olan Bülent Uzun’un da Ukrayna’da olduğu ve kırmızı bültenle arandığını öğrendik" diye konuştu. "Oğlum şimdi karşımda olsa doya doya sarılır özlem giderirdim" Oğluna duyduğu hasreti dile getiren acılı anne Fatma Dikici ise, "1 Temmuz akşamı oğlum bana telefon etti ve eve geleceğini söyledi. Gece uyudum uyandım ve baktığımda yatağında yoktu. Sabah bir daha baktım yine yok. O gece bir telefon geldi ve Osman’ın ellerinde olduğunu söyledi. O günden beri kendisinden haber alamadık. Devlet büyüklerinden ve tüm yetkililerden yardım istiyorum. Oğlum şimdi karşımda olsa doya doya sarılır özlem giderirdim. Oğlumu kaçıranların, bizi bu duruma sokanların yargılanmasını istiyorum. Eşim de ben de hasta olduk. Allah kimseye bu sıkıntıyı vermesin" açıklamasında bulundu.
Osmaniye Mehmet Akif Üstündağ: "Osmaniye’de milli bir voleybol maçı oynanacak” Uluslararası Voleybol Federasyonu Konseyi ve Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, Osmaniye’de önümüzdeki süreçte bir mili takım maçı oynatmayı planladıklarının müjdesini verdi. Uluslararası Voleybol Federasyonu Konseyi ve Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, Osmaniye’de bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz ve Belediye Başkanı İbrahim Çenet’i makamlarında ziyaret ederek milli takım formalarını hediye etti. Ardından Üstündağ, Voleybol İl Temsilciliği tarafından Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü toplantı salonunda voleybol hakemleri, gözlemci, antrenör ve sporcularla bir araya geldi. Osmaniye’de milli bir voleybol maçı oynanacak Osmaniye’de önümüzdeki süreçte bir mili takım maçı oynatmayı planladıklarını söyleyen TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, “Benim için Osmaniye çok önemli bir yere sahip. Yapılan genel kuruldan sonra ilk resmi ziyaretimi Osmaniye’ye yaptım. Osmaniye’de her geçen gün voleybolun Türkiye’de geliştiği gibi görmek beni mutlu etti. Buradan tüm voleybol camiasına, il müdürümüze, il temsilcimize teşekkür ediyorum. Biz de Osmaniye için elimizden geleni fazlası ile yaparak geleceğin sultanlarının ve efelerinin çıkması için destek sağlayacağız. Bu kapsamda gerekli tesis yatırımlarını ve kulüplerimize malzeme desteğini vereceğiz. Osmaniye’den başarılı sporcuları milli takım maçlarına davet edeceğiz" dedi. TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ın Osmaniye ziyaretlerinde kendisine, TVF Denetim Kurulu Üyesi ve Başkan Danışmanı Umut Bağlı, Milli Takım Resmi Sponsorlarından Suwen Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bolluk, Osmaniye Gençlik ve Spor İl Müdürü Yusuf Çebi, Osmaniye Voleybol İl Temsilcisi Osman Kıbrıslıgil, Osmaniye İl Genel Meclis Başkan Vekili Enver Bozdoğan ve TÜRKAV Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Canbolat eşlik etti.