EKONOMİ - 05 Kasım 2024 Salı 09:54 | Son Güncelleme : 05 Kasım 2024 Salı 10:46

7 milyar dolarlık enerji anlaşmaları Bişkek'te imzalandı

A
A
A

İhlas Holding ve Orta Asya Investment Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, Kırgızistan'la stratejik öneme sahip, toplam 1.450 MW kapasiteli hidroelektrik santrali ve doğalgaz çevrim santrali anlaşmalarına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov'un huzurunda imza attı.

Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet Başkanları Zirvesi'nin toplandığı Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te, İhlas Holding öncülüğünde Türkiye-Kırgızistan stratejik iş birliğini güçlendirecek devasa enerji anlaşmaları imzalandı. İhlas Holding'in iştiraklerinden Orta Asya Investment Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, Kırgızistan hükûmeti ile Kazarman bölgesinde yapılacak yaklaşık 1.200 MW kapasiteli hidroelektrik santralinin yanı sıra Bişkek'te 300 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilecek 250 MW kapasiteli CHPP-2 Doğalgaz Çevrim Santralinin yapım ve işletilmesini içeren anlaşmaya imza attı. Ören, yaklaşık 7 milyar dolarlık proje büyüklüğüne sahip olması beklenen yatırım anlaşmasını, Kırgızistan Enerji Bakanı Taalaibek Omukeevich Ibraev ile Intımak-Manas Ordo Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov'un huzurunda imzaladı.

7 milyar dolarlık enerji anlaşmaları Bişkek'te imzalandı

Kırgızistan ve Türkiye arasında güçlü ortaklık

Kazarman Hidroelektrik Santrali ve Bişkek CHPP-2 Doğalgaz Çevrim Santrali, dünya genelinde birçok yatırımcının yıllardır peşinden koştuğu, ancak Kırgız hükûmetinin hassasiyetle üzerinde durduğu stratejik yatırımlar arasında. Bunun sebebi, Kırgızistan'ın ekonomisine ve istihdama sağlayacağı katkının yanı sıra ülkenin enerji bağımsızlığına sağlayacağı destek. Kırgızistan hükûmeti, uzun süreli değerlendirmeler sonucunda iki dev projenin Türkiye'nin köklü kuruluşlarından İhlas Holding'in iştiraklerinden olan Orta Asya Investment Holding tarafından yürütülmesine onay verdi.

7 milyar dolarlık enerji anlaşmaları Bişkek'te imzalandı

Türkiye-Kırgızistan iş birliğinin getirdiği karşılıklı güvenle imzalanan projeler, ülkenin enerji güvenliğini sağlamanın yanı sıra enerji altyapısının modernize edilip güçlendirilmesi, enerji ihtiyacının yerel kaynaklardan karşılanması, ekonomik bağımsızlık ve sürdürülebilir kalkınma gibi hedeflerine yönelik güçlü bir destek olacak.

TDT ve bölgenin geleceği için stratejik önemde

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) çatısı altında İhlas Holding ve Orta Asya Investment Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören öncülüğünde gerçekleşecek devasa yatırımlar, Türkiye-Kırgızistan ilişkilerine sağlayacağı katkının dışında, TDT'nin ortak geleceği için de büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.

7 milyar dolarlık enerji anlaşmaları Bişkek'te imzalandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TDT'nin kuruluşunda ifade ettiği ‘Türk dünyası için bağımsız ve güçlü bir gelecek' vizyonunun somut örneğini teşkil edecek olan projeler tamamlandığında, üye ülkelerin iş birliklerini artırma ve ekonomik bağımsızlığa ulaşmalarına yönelik stratejik, öncü bir hamle hayata geçmiş olacak.
Kırgızistan ve Türkiye'nin gösterdiği iş birliğinin, diğer ülkeler arasındaki ilişkilere de ivme kazandırması bekleniyor.

7 milyar dolarlık enerji anlaşmaları Bişkek'te imzalandı

Kutlu birlikten doğan güç

Orta Asya Investment Holding, Türk Devletleri Teşkilatının kuruluş amaçları ve vizyonu doğrultusunda, ilgili üye ülkelerin ekonomik refah ve kalkınmalarına katkı sağlamak, ulusal ve uluslararası şirketlerle iş birliğine giderek teknoloji transferine katkı sağlayıp yatırım platformu oluşturmak için Şubat 2024'te Muhammet Haluk Sur tarafından kuruldu. Yönetim kurulunda Selçuk Gezer ve Sinan Koçak'ın yer aldığı Orta Asya Investment Holding, dünyanın önde gelen proje ve inşaat yönetim firması Hill International ile teknik danışmanlık anlaşması sağladı. Bu süreçte Türkiye'nin önde gelen şirketlerinden İhlas Holding ile stratejik ortaklığa gitti. Şirket, Kırgızistan Enerji Bakanlığı ile yürütülen temaslar sonrasında toplam 1.450 MW kapasiteyi haiz Bişkek CHPP-2 Doğalgaz Çevrim Santrali ve Kazarman Hidroelektrik Santrali projelerinin yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirilmesi konusunda anlaşmaya vardı.

Kamil Nadirli - Rafıg Macidov

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda ile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ilişkin sunum yaptı ve gün sonunda milletvekillerinin sorularını cevapladı. Göktaş, şehir, ilçe ve mahalle bazında sosyal risk haritalarını oluşturmaya yönelik çalışmaların ve sosyal olgulara yönelik çalışmaları tamamladıklarını belirterek, “Paydaş bakanlıklarımızın destekleriyle gerçekleştirdiğimiz veri entegrasyon çalışmalarımızı tamamladığımızda henüz vakalar gerçekleşmeden müdahale kapsamında kapasitemizi önemli ölçüde artırmış olacağız. Bu süreçte ilgili bakanlıklarımız kurum ve kuruluşlarımızla güçlü iş birlikleri geliştirmeye devam edeceğiz. Biz bu çalışmaya öncelikle iki pilot ilçeden başlattık. Akabinde şu anda sosyal risk haritamızı ilk altı ilde başlattık” ifadelerini kullandı. Göktaş, şunları kaydetti: “Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız. Her aşamada mağdurların yanında oluyor. Onlara gereken her türlü desteği sağlıyoruz. Bakın bu konularda siyaset üstü bir konu olduğu için biz bunlar üzerinde politika veya şov yapmıyoruz. Biz her zaman vatandaşımızın yanındayız. Bunu görsellerle değil eylemle bizzat ailelerin yanında olarak yapıyoruz.” Narin Güran cinayetine yönelik soruya üzerine Bakan Göktaş, “Narin sekiz yaşında bir kız çocuğu. Böylesi elim bir hadisede hayatını kaybetmesi millet olarak hepimizi çok derinden üzdü. Narin tüm Türkiye’nin hepimizin kızı oldu. Şu an dava süreci devam ediyor. Hatta Narin kızımızın mahkemesinde onun hukuki olarak hakkını arayan bizleriz. Avukatlarımızın savunmasını herkes tarafından takdir gördü. Ben burada sizlerin huzurunda müdahil olduğumuz adli süreci takip eden avukatlarımıza ve bu süreçte yer alan tüm ekibimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Bakanlık olarak duruşumuzun her zaman çocuğun yanı olduğunu tüm ülkeye gösterdiler” dedi. Şiddete sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiklerini belirten Bakan Göktaş, “Bu ilkeden asla taviz vermeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün küresel bir sorun olan şiddet karşısında evet küresel bir sorun gerek hukuki gerekse politika düzeyinde etkili bir mekanizmayı sahibiz. Çok yönlü bir sorun olan kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için tüm bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, STK’larımızla bu konuda topyekun bir seferberlik anlayışıyla hareket ediyoruz” şeklinde konuştu. "Kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” Kadınlara ilişkin eleştirilere Göktaş, “Kadını evlere hapsettiniz diyorsunuz. Yıllarca kıyafetinden dolayı istihdamdan siz uzaklaştırmadınız mı? Çok yakın bir geçmişten bahsettiğimi de hatırlatmak istiyorum. Değerli milletvekilleri, yıllardır kadınla mücadelemizin İstanbul Sözleşmesi üzerinden dar bir çerçeveyi hapsetmeye çalışan bir yaklaşım görüyoruz. En geniş çerçevede insan hakları mücadelesi olarak görüyoruz ve ülkemiz bu mücadeleyi pek çok ülkeden, uluslararası sözleşmeden çok daha önce başlamış, güçlü ve başarılı bir şekilde sürdürmüştür, sürdürmeye de devam ediyor. Bu anlamda kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” diye konuştu. "Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti" Belediyelerin açtığı kreşlere yönelik soruya Göktaş, “Şunu özellikle vurgulamak isterim ki bu konuyu yanlış bir zeminde tartışırsak en fazla çocuklarımıza ve ailelerine haksızlık etmiş oluruz. Hangi yaş grubu olursa olsun, hangi adla açılmış olursa olsun içerisinde çocuklarımıza bakım ve eğitim veren her kuruluşun standartlarının, fiziki koşullarının ve müfredatın yasal düzenlemede uygunluğunun denetlenmesini gerekiyor. Ailelerin, annelerin, kadınların ve çocuklarımızın neyine herhangi bir şeye karşı elbette olmayız. Belediyelerin ve özel sektörün belirlediğimiz çerçevede hareket etmek kaydıyla bu tür kuruluşların yaygınlaştırılmasını da elbette isteriz. Hatta sadece kreşler değil kadın konuk evlerin açılması konusunda da yerel yönetimlerin ellerinin taşın altına koymalarını bekliyoruz. Aksine kapatmalarını değil. Ancak maalesef şu anda sahada belediyeler tarafından ruhsat verilen kreş adı altında anaokulu işi yapan kuruluşlar olduğuna dair Milli Eğitim Bakanlığımız bir yazı yazmış. Konu tamamen anaokulu işlemi yapan farklı isimler adı altından kurumlardan bahsediyoruz. Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti. Bütün belediyelere gitti, bütün belediyelere gitti” ifadelerini kullandı. İzmir Selçuk’ta 5 çocuğun yangında ölmesine yönelik soru üzerine Göktaş, “Bakanlık personeli 18 kere sadece bu sene gitmiş. Anneyle evlatlar arasında yakın bağ görmüş. Anneyi ziyaret ettiğimde, anne personelimizin bizzat ismini biliyordu. Çocuğumuzun üstün yarar, çocuklarımızı düşünerek sadece hareket ettiğini söyledi. Bu minvalde çocukla, bakın çocuğu anneden koparmak gerçekten bir sorumluluk. Yani çok zor bir karar, bu tür kararları verebilmek. Anneyle evlatları arasında yakın bağ görmüş ve annenin girişimlerini görmüş. Annenin defaatle girişimleri ve dilekçeleri var. Anneannenin dilekçeleri var. Ancak ben yine de nerede sorumluluğu var, sorumluluğumuz var, onu araştırmak için bakanlık olarak geliştirme gereken tüm soruşturmalarımı da başlattığımı ifade etmek istiyorum. Her nerede bir ihmal varsa gereğini yerine getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu çocuklar hepimizin çocuğu. Sizin komşunuzda böyle bir durum olsa bize haber vermez misiniz? Verirsiniz. Dolayısıyla her nerede bir ihvan varsa gereğinin yerine getireceğimizde hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ancak ben de herkesin üzerine düşen sorumluluğunu titizlikle yerine getirmesini diliyorum” dedi.