GENEL - 14 Aralık 2021 Salı 10:42

Kartepe’de "Toplum 5.0 ve Dijitalizm"

A
A
A
Kartepe’de "Toplum 5.0 ve Dijitalizm"

Kocaeli Üniversitesi ve Kartepe Belediyesi işbirliğinde düzenlenen kongrede, "Toplum 5.

Kocaeli Üniversitesi ve Kartepe Belediyesi işbirliğinde düzenlenen kongrede, "Toplum 5.0 ve Dijitalizim" görüşüldü.


Kocaeli Üniversitesi ve Kartepe Belediyesi’nin işbirliği kapsamında düzenlenen 7’inci Uluslararası Marmara Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi’nde (IMASCON 2021), "Toplum 5.0 ve Dijitalizim" konusu görüşüldü. Kongreye, dünyanın pek çok ülkesinden 720 katılımcı katıldı ve 290 akademik çalışma yer aldı.


"Vatandaşlarımız hizmete kolayca ulaşıyor"


Kongreye online bağlanan Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman ise "Kartepe Belediyesi olarak bu kongrenin paydaşı olmaktan mutluluk duyuyorum. Pandemi ile teknoloji ve dijitalleşmenin ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğu ortaya çıkmış oldu. Kartepe Belediye web sitesi 2009 yılında kurulmuş olup güncel online işlemler ve bilgi edinme gibi pek çok dijital hizmete vatandaşlarımız web sitemiz aracılığıyla kolay bir biçimde erişebilmektedir. E-devlet entegrasyonu da gerçekleştirilerek birçok hizmet E-belediye sistemi ile ortak bir biçimde sunulmuştur. Vatandaşlarımız; E-belediye online işlemler bölümünde üyeli ve üyesiz ödeme, arsa metrekare fiyatları, Arsa Rayiç Değerleri, İnşaat maliyet bedelleri, bina aşınma oranları gibi bilgi ve hizmetlere kolayca ulaşabilmektedir" dedi.


Sunumlar yapıldı


Kocaeli Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Arif Özkan, üretimin ve gelişimin sürdürülebilirliği hakkında sunum yaparken, 2021 güz döneminde “Toplum 5.0, Dijital Hayat” konusunun tema olarak belirlendiği Uluslararası Marmara Fen ve Sosyal Bilimler Kongresi, bildiri oturumları ve poster sunumları ile devam etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığ İl Sağlık Müdürü Gecekuşu, “Aile hekimlerimiz hastanelerden tetkikleri doğrudan talep edebilecek” Sağlık Bakanlığı tarafından çalışması tamamlanan yeni dönem aile hekimliği hakkında bilgi veren Elazığ İl Sağlık Müdürü Dr. Emrah Gecekuşu, “Aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezlerin, hastanelerle dijital olarak entegre oldukları yeni sistem sayesinde aile hekimlerimiz hastanelerden INR (kan pıhtılaşması), röntgen, mamografi, yenidoğan kalça ultrasonografisi gibi tetkikleri doğrudan talep edebilecek” dedi. Sağlık Bakanlığı tarafından birinci basamak sağlık hizmetleri ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri arasındaki dijital entegrasyonun sağlanmasına yönelik başlatılan yeni dönem aile hekimliği çalışması tamamlandı. 1 Ocak 2025 tarihinde tüm illerde uygulanmaya başlanacak yeni dönem hakkında Elazığ İl Sağlık Müdürü Dr. Emrah Gecekuşu bilgi verdi. Sağlık sisteminin nitelikli hizmete ve yeni teknolojilere açık bir sektör olduğunu dile getiren Gecekuşu, "İnsan temelli olan bu sektörün yeni ihtiyaç ve teknolojilere göre kendini yenilemesi de kaçınılmazdır. Bu amaçlar doğrultusunda Sağlık Bakanlığımız tarafından hem aile hekimliğini etkili ve verimli kılmak, hem de vatandaşlarımıza yönelik ulaşılabilir, konforlu, iş gücü ve zaman kaybını ortadan kaldıran yeni bir uygulama başlatıldı. Aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezlerin, hastanelerle dijital olarak entegre oldukları yeni sistem sayesinde aile hekimlerimiz hastanelerden INR (kan pıhtılaşması), röntgen, mamografi, yenidoğan kalça ultrasonografisi gibi tetkikleri doğrudan talep edebilecek. Vatandaşlarımız, röntgen ve mamografi dışında kalan tetkikler için en geç üç gün içerisinde hastaneye başvurmaları gerekmektedir. Bu işlem esnasında hastalar için hastanelerde ayrıca muayene girişi yapılmayacak, herhangi bir randevu sorgulanmayacak ve hastanedeki hekimler tarafından tekrar tetkik isteminde bulunulmayacaktır. Çıkan sonuçlar ise aile hekiminin ekranına düşecektir. Ayrıca İkinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarındaki hekimler, aile hekimleri tarafından yönlendirilen hastaları veya doğrudan hastaneye başvuran hastaları değerlendirdikten sonra sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden aile hekimine geri bildirim notu yazabilecek. Aile hekimleri ise bu geri bildirim notlarını kendi sağlık bilgi yönetim sistemi ekranları üzerinden görüntüleyebilecek” diye konuştu. Hekimlerin MHRS üzerinden randevu oluşturabileceğini belirten Gecekuşu, ” Birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarındaki hekimler, uygun gördükleri hastalarına danışmanlık hizmetlerinden faydalanmaları amacıyla Sağlıklı Hayat Merkezlerine MHRS üzerinden randevu oluşturabilecek, kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi ekranları üzerinden bilgi notu düzenleyerek yönlendirebilecek. Yönlendirilen hastaya ilişkin bilgi notu Sağlıklı Hayat Merkezi personeli (sorumlu hekim, diyetisyen, psikolog, sosyal çalışmacı, fizyoterapist, çocuk gelişimci vb.) kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden görüntülenebilecek. Sağlıklı Hayat Merkezi personeli, kişiye verdiği danışmanlık faaliyetleri ile ilgili bilgi notunu, kullandığı sağlık bilgi yönetim sistemi ekranları üzerinden oluşturabilecek. Oluşturulan bilgi notu, birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarındaki hekimler tarafından, kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden görüntülenebilecektir. Vatandaşlar tüm sonuçlarını kendi e-Nabız profillerinde görüntüleyebilecektir. Vatandaşlara kolaylık sağlayabilecek ve daha sonra sisteme entegre edilecek yeni güncelleme ve hizmet türleri başta İl Sağlık Müdürlüğümüz olmak üzere hastaneler ve birinci basamak tesislerince takip edilerek hizmetlerin devamlılığı sağlanacaktır” şeklinde konuştu.
Mersin MTSO, 2025’te sanayide yeşil dönüşüme odaklanacak Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, 2025’in başta sanayiciler olmak üzere, tüm sektörlerde yeşil dönüşüm yılı olacağını belirterek, "Sanayicilerimize hizmet veren birimleri danışmanlarla, çevre mühendisleriyle güçlendiriyoruz" dedi. MTSO Yüksek İstişare Kurulu yılın son toplantısını gerçekleştirdi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Çakır başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, istihdamdan yatırımlara, tarımdaki sorulardan liman sorunlarına, sanayide yapılması gerekenlerden Suriye’nin yapılanmasında Mersin’in alacağı rollere kadar birçok önemli konu masaya yatırıldı. Üyeler görüş ve önerilerini Başkan Çakır’la paylaştı. "Mutlaka Suriye’de var olacağız" Odanın faaliyetleri ve son gelişmeler hakkında bilgi veren Çakır, ilk olarak Suriye’nin bölgeye etkilerini değerlendirdi. Suriye’nin özgürleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Çakır, önümüzdeki süreçte en az 400 milyar dolarlık bir kalkınma maliyeti beklendiğini ifade etti. Bölgeye yakınlığı ve bugüne kadar yüzbinlerce Suriyeliye yaptığı ev sahipliği dolayısıyla kurulan yakın ilişkileri nedeniyle Mersin iş dünyasının bu kalkınmaya destek noktasında önemli ayrıcalıklara sahip olduğuna dikkat çeken Çakır, "Bölgede henüz sıcak gelişmeler yaşanıyor. Ancak biz bugünden Suriye’de var olmak ve ekonomik kazanım anlamında öncelikli kent olabilmek adına TOBB’la ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili bakanlıklarıyla birlikte hareket ediyoruz. Günü geldiğinde, en doğru zamanda Mersin olarak gerek bir temsilcilikle gerekse bir Mersin ofisi modeliyle mutlaka Suriye’de var olacağız" dedi. "2025, tüm sektörlerde yeşil dönüşüm yılı olacaktır" Yeni küresel tehditlere de dikkat çeken Çakır, birlik ve beraberlik vurgusu yaptığı konuşmada, şunları kaydetti: "Yeni bir küresel dalga geliyor. Önümüzde büyük zorluklar var. Bunların başında küresel iklim değişimi ve buna bağlı alınacak önlemler geliyor. Bu kapsamda başta sanayicilerimiz olmak üzere tüm sektörlerin yaşayacağı sorunlar var. Bu sorunlardan öncelikli olanı ise karbon ve su ayak izini azaltmayı hedefleyen karbon vergisi. Sanayicilerimizin karbon vergisi karşısında küresel rekabet gücünün düşmesini istemiyoruz ve şimdiden MTSO olarak bu konuda sanayicilerimize hizmet veren birimleri danışmanlarla, çevre mühendisleriyle güçlendiriyoruz. 2025 yılı bu anlamda başta sanayicilerimiz olmak üzere, tüm sektörlerde yeşil dönüşüm yılı olacaktır. Elbette dijital dönüşüm olmadan yeşil dönüşüm zayıf kalacağı için bu iki konuyu bir ikiz dönüşüm şeklinde ele alacak çalışmalar içindeyiz. Bu süreçleri sanayicilerimizle, MTSO’nun ilgili meslek komiteleriyle, sanayi sitelerimizle, Mersin Organize Sanayimizle iş birliği içinde yürüteceğiz." "Mersin ve Adana’yı birleştirmeye çalışıyoruz" MTSO olarak bu ortak vizyon konularına Mersin ve Adana’nın bile ayrışmadan, birlik ve beraberlik içinde odaklanmasını istediklerini dile getiren Çakır, "250 kent, 300 ticaret ve sanayi odasının üye olduğu Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nde (ASCAME) bile 23 ülkenin bu konularda ortak çalışması gereğini gündeme getirdik. ASCAME yönetimi Mersin’in bu düşüncesini önemsedi ve Akdeniz Ortak Sanayi Platformu, Akdeniz Limanları Platformu kurularak bu konularda ortak çalışmalar yapılmasını gündeme aldı. Yani, biz MTSO olarak sanayide yeşil dönüşümden karbon vergisi konularına kadar birçok konuda Mersin ve Adana’yı birleştirmeye çalışıyoruz. 23 Akdeniz ülkesini birleştirmeye çalışıyoruz. Bu noktada Mersin sanayicileri de bu vizyonla ayrışmadan, parçalanmadan, birleşerek büyümelidir" diye konuştu.
İstanbul Beyoğlu’nda otelde korkutan yangın: Mahsur kalan bir kedi kurtarıldı Beyoğlu’nda 6 katlı bir otelinde bodrum katında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesinin ardından söndürülürken, otelde mahsur kalarak dumandan etkilenen bir kedi kurtarıldı. Yangın sırasında içeride olan müşteriler büyük panik yaşadıklarını söyledi. Yangın, saat 15.00 sıralarında Beyoğlu Katip Mustafa Çelebi Mahallesi Maç Çıkmazı’nda bulunan 6 katlı otelin bodrum katında çıktı. Henüz bilinmeyen nedenle çıkan yangın, paniğe neden oldu. Otelde bulunan vatandaşlar yangın alarmının çalmasıyla kendilerini dışarı attı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri, otelin çevresinde güvenlik önlemi aldı. İtfaiye ekiplerinin kısa süreli müdahalesinin ardından yangın söndürüldü. Otelde mahsur kalan bir kedi, itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Dumandan etkilenen kedi, yaklaşık 40 metre uzaklıkta bulunan Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden gelen sağlık ekiplerine teslim edildi. Sağlık ekiplerinin oksijen taktığı kedinin durumunun iyi olduğu öğrenildi. Olayda yaralanan olmazken, binada maddi hasar oluştu. “Çok dumana maruz kaldık” Yangın esnasında otelde bulunan Ilgın Aydın, "Biz ilk kattaydık. Tam olarak nasıl olduğunu bilmiyorum. Yangın alarmı ötmeye başladı. Yangın öttüğünde dışarı baktık. Herkes telaş içinde. Sonrasında hemen aşağı inmeye çalıştık. Yangın merdiveni kısmı aşağı dumanlıydı. Çok dumana maruz kaldık. Çok karanlıktı. Sonrasında yardım edin diye bağırmaya başladık. Kendimizi aşağı bıraktık. Biz iki kişiydik. Sevgilimleydim. Çıktıktan sonra kendini yere atanlar vardı" dedi.
Diyarbakır Cumhuriyet dönemi ilk paralarından Osmanlıca yazılı sikke Amida Höyük kazısında çıkarıldı Diyarbakır’da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Amida Höyük’te 2024 yılı kazı çalışmaları tamamlanarak, Cumhuriyet döneminde basılan ilk paralar arasında bulunan Osmanlıca yazılı sikkeye kadar çıkarılan eserler sergilendi. Hurri-Mitanniler, Bit-Zamanı Krallığı, Asurlular, Urartular, Medler, Persler, Tigran Krallığı, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı’nın da aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan höyükte, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Dicle Üniversitesi (DÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında 2018’de başlatılan kazı çalışması sürüyor. Bugüne kadar yapılan kazılarda bin 800 yıllık su kanalları ve kalorifer sistemi, yaklaşık bin 700 yıllık mezar odaları, 1. Dünya Savaşı’ndan kalma 782 el bombası ve 800 yıllık mermer parçaları gibi kalıntılar ortaya çıkarıldı. Bu yıl Artuklu Sarayı’nın kabul salonunun güneyindeki odada ve Saraykapı ile Kral Yolu arasındaki alanda çalışma yürütülüyor. Yürütülen çalışmalardaki yangın izi, seramik parçalarından ve taş malzemelerden elde edilen verilere göre, 10 bin yıl önce yerleşimin başladığı tespit edilen höyükte 2024 kazı dönemi tamamlandı. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Amida Höyük’te yapılan kazılarda, Selçuklu, Artuklu, Eyyubi, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait birçok eser ortaya çıkarılıp sergilendi. Kazı başkanı Prof. Dr. Yıldız gazetecilere, 2 Ocak 2024 tarihinde başladıkları kazı çalışmalarını 31 Aralık 2024 tarihinde sonlandırmış olacaklarını söyledi. 2 Ocak-20 Mayıs tarihleri arasında büro çalışmaları yapıldığını, 20 Mayıs’tan 31 Aralık’a kadar da arazi çalışmaları yapılmış olduğunu belirten Prof. Yıldız, “Toplamda 19 işçi, 9 teknik personelle çalıştık. Yaklaşık olarak 35 açmada çalışma yapıldı. Bu açmalarımız 5 çarpı 5 metre ölçülerindedir. Ağırlıklı olarak Kral Yolu’nda çalışmalara devam ettik. Kral Yolu’nun daha önce 80 metresi açığa çıkartılmıştı. Bu yılki çalışmalar kapsamında da 30 metresi açığa çıkarıldı. Kalan 20 metresi 2025 kazı sezonunda ortaya çıkarılıp Kral Yolu tamamıyla açığa çıkartılmış olacak” dedi. Yaptıkları çalışmalar sonucunda birçok obje ile birçok eserle karşılaştıklarını ifade eden Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu eserler içerisinde 23’ü envantere değer eser, 5’i de etütlüye değer eser olarak uygun görüldü. Bu eserler bugün itibarıyla Diyarbakır Arkeoloji Müze Müdürlüğüne teslim edilecek. Üzerindeki çalışmalar bittikten sonra Diyarbakır Müzesinde sergilenecek. Diğer çalışmalar amorf malzeme olarak nitelendirdiğimiz eserler üzerinde büro çalışması olarak devam edilecek. Bizim kazı 12 ay devam eden kazılar statüsünde olduğu için sadece 31 Aralık itibarıyla arazi sezonunu kapatıyoruz. 20 Ocak 2025 itibarıyla tekrardan büro çalışmalarımız devam edecek. Bu yılki çalışmalarda özelikle Geç Uruk dönemine ait mühür, yine Osmanlı dönemine ait Çanakkale Savaşı rozetinin bulunması önemliydi. Onun dışında Neolitik ve Kalkolitik dönemden başlayıp Selçuklu, Artuklu, Eyyubi, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait birçok eser bu yılki kazı çalışmalarında ortaya çıkartıldı. Paleolitik döneme ait taş buluntular da var. Ama bunlar muhtemelen taşınma yoluyla Amida Höyük’e getirilmiştir.” Mühürler ve sikkelerin çok önem arz ettiğini kaydeden Yıldız, “Osmanlı dönemine ait Eyyubi dönemine ait ve bir tanesi de Cumhuriyet dönemine ait olmak üzere toplamda 4 sikkemiz var. Neolitik Çağ’dan Cumhuriyet’e kadar buluntuların gelmesi Amida Höyük’ün önemini daha da artırmaktadır. Bu yıl çıkan verilerle Amida Höyük bin yıl daha geriye gitti. Şu anda milattan önce 8 binde yerleşimin başladığı ve 10 bin yıldır kesintisiz olarak yerleşimin devam ettiği netleşmiş oldu” diye konuştu. Prof. Dr. İrfan Yıldız, konuşmasını şöyle tamamladı: “Cumhuriyet döneminde gelen sikkemiz 1926 yılında basılan, 1923’te Cumhuriyet’in kurulmasıyla beraber ilk basılan paralar arasındadır. Ön yüzünde palamut ve meşe yaprağı, üstte ay-yıldız hemen sol tarafta Osmanlıca 10 kuruş ibaresi yer almaktadır. Arka yüzde ise buğday başağı ve yine Osmanlıca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yine paranın basım tarihi olan 1926 tarihi vardır. Harf inkılabından önce bu sikke basıldığı için yazılar Osmanlıca yazılmıştır.”
Antalya ALKÜ’de turuncu bayrak gururu Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Eğitim Fakültesi, engelli bireylerin eğitim ve kampüs yaşamına tam katılımını sağlamak adına yürüttüğü çalışmalarla “Turuncu Bayrak” ödülüne layık görüldü. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (alkü), akademik başarılar ve bilimsel projelerinin yanında çevre ve insan yaşamına dair alanlarda da yaptığı çalışmalarla ödül almayı sürdürüyor. alkü eğitim fakültesi, engelli bireylerin eğitim ve kampüs yaşamına tam katılımını sağlamak adına yürüttüğü çalışmalarla “turuncu bayrak” ödülü aldı. Rektör Türkdoğan: “Tebrik ederim” Turuncu Bayrak ödülü, Eğitim Fakültesinin erişilebilirlik ve kapsayıcılık konusunda gösterdiği hassasiyetin somut bir kanıtı oldu. Eğitim Fakültesi, fiziksel düzenlemelerden sosyal uyum çalışmalarına, eğitim materyallerinin erişilebilirliğinden bireysel destek hizmetlerine kadar birçok alanda örnek uygulamalar gerçekleştirdi. Bu kapsamda engelli bireylerin eğitim haklarına eşit erişim sağlamayı temel bir öncelik haline getiren fakülte, Yükseköğretim Kurulu tarafından verilen bu ödülle başarılarını taçlandırdı. ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Turuncu Bayrak almaya hak kazanan Eğitim Fakültesi ailesini tebrik etti. Rektör Türkdoğan, Dekan Prof. Dr. Uslu’ya gayretlerinden dolayı teşekkür ederek “Fakültemizin gösterdiği özverili çalışmalardan dolayı tebrik ederim. Bu bayrak ile üniversitemizin tüm alanlarda duyarlı olduğu da ispatlanmış oldu. Çalışmalarda emeği geçen ALKÜ ailesini tebrik ederim.” dedi. Dekan Uslu: “Çalışmalarımıza devam edeceğiz” Turuncu Bayrak ödülünü Rektör Türkdoğan’a sunan Dekan Prof. Dr. Mustafa Uslu, “Turuncu Bayrak, sadece bir ödül değil aynı zamanda üzerimize düşen büyük bir sorumluluğun sembolüdür. Fakültemiz, herkes için daha eşit ve erişilebilir bir eğitim ortamı oluşturmaya kararlıdır. Erişilebilirliği geliştirmeye ve bu alanda örnek olmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda bu ödülün alınmasında emeği geçen fakülte yönetimimizden Doç. Dr. Ayşe Yenilmez Türkoğlu’na, idari personelimize ve süreç boyunca bu ödülün alınmasına katkı sunan Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Seher Ülker hocama da teşekkürlerimizi sunuyoruz. Daha engelsiz bir üniversite için çalışmalarımıza aynı özveriyle devam edeceğiz. Bu kapsamda bizlere her zaman desteklerini veren Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’a yürekten teşekkür ederim” dedi. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Uslu beraberinde, Engelli Öğrenci Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Seher Ülker, Hizmetlere Erişim Birim Koordinatörü Gülsiye Bıçak, Doç. Dr. Ayşe Yenilmez Türkoğlu ile ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’a Turuncu Bayrak’ı ve belgeyi takdim ettiler.