SPOR - 03 Ocak 2024 Çarşamba 14:58

Uçan Raketler Projesi Kırşehir’de

A
A
A
Uçan Raketler Projesi Kırşehir’de

Uçan Raketler Projesi Kırşehir etabı çocukların sevgi seliyle tamamlandı. Proje çerçevesinde 6 yılda 160 bin çocuk masa tenisiyle buluştu.



Spor alanında sürdürülebilir sosyal sorumluluk projesi olarak öne çıkan Uçan Raketler, Türkiye genelinde çocukları masa tenisi sporu ile buluşturmaya devam ediyor. Projenin 2024 yılında ilk durağı Kırşehir oldu. Yerli yazılımla dünyaya havayolu ve seyahat teknolojileri ihraç eden Hitit’in 2018 yılında başlattığı Uçan Raketler, çocuk ve gençlerin masa tenisi yoluyla sağlıklı yaşam ve düzenli spor yapma alışkanlığı kazanmasını hedefliyor. Genç yeteneklerin keşfedilip ülkemizi bu dalda temsil edecek sporcuların kazanılmasına da katkı sağlayan proje, Kırşehir ile birlikte 6 yılda 411 okul, 160 bin çocuk ve 430 öğretmene ulaştı. Hitit’in BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında bulunan sağlıklı ve kaliteli yaşam ile eşitsizliklerin azaltılması hedefini odağına alarak hayata geçirdiği Uçan Raketler projesi, Kırşehirli çocuklarla buluştu. Türkiye Masa Tenisi Federasyonu (TMTF)’nun partnerliğiyle yürütülen projenin Kırşehir fazı yapıldı. Düzenlenen etkinliğe Kırşehir Valisi Hüdayar Mete Buhara, Hitit’in Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevra Onursal Karaağaç, TMTF Başkanı Oktay Çimen, il protokolü, projeden yararlanan okullardan öğrenci ve öğretmenler katıldı.


Projenin Kırşehir etabında konuşan Vali Hüdayar Mete Buhara, salonda bulunanlardan Masa Tenisi Federasyonu ve Hitit Bilgisayar için alkış istedi. Ahiler Kenti Kırşehir’de çocukların heyecanla yapılan etkinliği ve etkinliğin amacının önemini anlattı. Vali Mete Buhara açıklamasında, "Kırşehir, kültür ve spora yatkınlığıyla bilinen bir il. Masa tenisinde de başarılı sporcuların çıkacağına inanıyorum. Hitit Bilgisayarla gurur duyuyoruz" dedi.


Masa Tenisi Federasyon Başkanı Oktay Çimen ise açılış programında Kırşehir’de yapılan etkinliğin çocukları kötü alışkanlıklardan uzak tutarak amacına ulaşacağını aktardı.



Antrenör desteğiyle profesyonel masa tenisi eğitimi


Proje içerisinde Kırşehir merkez ve ilçelerden 56 devlet okulundan 15 bini aşkın öğrenci, profesyonel masa tenisi eğitim imkanına kavuşacak. Yalnızca öğrencileri değil öğretmenleri de projeye dahil eden Uçan Raketler ile Kırşehir’de 60 öğretmen ile ocak ayında Türkiye Masa Tenisi Federasyonu tarafından düzenlenecek kursa katılarak, ’1. Kademe Masa Tenisi Antrenörü’ belgesi alacak. Okullarda kurulacak takımlarda çocuklar, antrenör desteğiyle profesyonel masa tenisi eğitimi imkanına kavuşacak. Masa tenisi ekipmanlarının yanı sıra profesyonel antrenör desteği ile sürdürülebilir bir masa tenisi projesi olan Uçan Raketler, masa tenisine ilgisi olan ve sporun farklı bir dalıyla tanışmak isteyen çocukları 2018 yılından bu yana masa tenisi ile buluşturuyor.



"Uçan Raketler 2024 yılında da farklı illerle devam edecek"


Proje lansmanında bir konuşma yapan Hitit Bilgisayar Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevra Onursal Karaağaç, "Uçan Raketler Hitit’in sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk yaklaşımı gereği, uzun soluklu bir proje olarak tasarlandı ve hayata geçirildi. Değerli proje partnerimiz Türkiye Masa Tenisi Federasyonu ile birlikte zorunlu pandemi dönemi dışında hiç ara vermeden, Türkiye’nin dört bir yanındaki çocukları masa tenisi ile buluşturmaya devam ettik. Çorum ile başlayan, Isparta, Trabzon, Şanlıurfa ve Sakarya, ile devam eden Uçan Raketler, bugün itibariyle Kırşehir’de. Kırşehir ile birlikte projeden faydalanacak okul sayısı 411’e, öğrenci sayısı 160 bine, antrenörlük eğitimi alan öğretmen sayısı da 430’a ulaşacak. Ülkemizde yaşanan üzücü depremin ardından sporun iyileştirici gücüyle çocuklara destek vermek amacıyla Kahramanmaraş ve Malatya’da konteyner kentlerdeki çocuklarla da buluşan projemiz, 2024 yılında yeni illerle yoluna devam edecek" dedi.



Hitit hakkında


Hitit, Türk Hava Yolları’nda yönetici olarak çalışan iki kadın girişimci tarafından 1994’te kuruldu. Şirketin kuruluş amacı ve havacılığın içinden gelen kurucuların öncelikli hedefi, tamamen yerli sermaye ile çalışıp dışarıya bağımlılıktan kurtulmak ve Türkiye’yi teknoloji ihraç eden bir ülke haline getirmekti. Bu felsefe ile yola çıkan Hitit, başta havayolu şirketleri olmak üzere, havayolu ve seyahat sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlere yeni nesil havayolu ve seyahat yazılım çözümleri üretiyor. Sektördeki şirketlerin rezervasyon, biletleme, check-in, yolcu kalkış kontrolü, ekip planlama, sadakat yönetimi, gelir muhasebesi, gider muhasebesi, tarife planlama, operasyon kontrolü, ekip planlama, tur operatörü/charter yönetimi, geniş kapsamlı performans ölçümü ve kargo ihtiyaçlarına Crane markalı yazılım çözümleri ile tek noktadan hizmet sunan Hitit, aynı zamanda hosting ve danışmanlık hizmeti de veriyor. %100 Türkiye’de üretilen havacılık çözümleriyle her yıl milyonlarca insanın seyahat etmesini sağlayan Hitit; Doğu Avrupa’nın En İyi Havacılık Yazılım firması, Avrupa’nın Öncü Yolcu Hizmet Sistem Sağlayıcısı, En İyi Havayolu Raporlama Sistemi, Yılın En Niş Teknoloji Firması, turizm alanında “Türkiye’nin En İyi Sektörel Yazılım Firması”, “Yılın Havacılık Yazılım Kuruluşu” ve “Yılın Havacılık Teknoloji Kuruluşu” gibi birçok ödülün de sahibi. Hitit, 3 Mart 2022 itibarıyla HTTBT koduyla Borsa İstanbul’da işlem görmektedir.



Uçan Raketler Projesi hakkında


Hitit tarafından başlatılan ve Türkiye Masa Tenisi Federasyonu partnerliği ile yürütülen Uçan Raketler Türkiye’nin tek sürdürülebilir masa tenisi projesidir. 2018 yılında başlayan proje kapsamında; ihtiyaç sahibi okulların belirlenerek ilk olarak masa tenisi ekipmanları sağlanıyor ve antrenörler de gönüllü öğretmenlerden oluşuyor. Daha sonra Türkiye Masa Tenisi Federasyonu tarafından verilen profesyonel eğitimle antrenörlük sertifikası alan öğretmenler tarafından öğrencilerin eğitim süreci başlıyor. Projenin en önemli hedeflerinden birisi de masa tenisi alanında genç yeteneklerin keşfedilip desteklenerek, ülkemizi bu alanda dünyada temsil edecek sporcuların kazanılması. Uçan Raketler projesi ile şu ana kadar Çorum, Isparta, Trabzon, Şanlıurfa, Sakarya’da, Kahramanmaraş, Malatya ve Kırşehir’de 160 binden fazla çocuk profesyonel masa tenisi eğitimi imkanına kavuştu.



Uçan Raketler Projesi Kırşehir’de

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Dr. Tunca “Antibiyotik kullanımında toplum bilinci artırılmalı” DÜZCE(İHA) – Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Bekir Tunca, antibiyotik kullanımı ile ilgili olarak “Antibiyotiklerin yalnızca bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkinliği mevcuttur. Antibiyotiklerin her enfeksiyona faydası olduğunu düşünerek, gereksiz antibiyotik kullanımı birçok sorunu da beraberinde getirmektedir” dedi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Bekir Tunca, Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü’ne özel açıklamalarda bulundu. Dr. Bekir Tunca, antibiyotiklerin yanlış kullanımı, bakterilerin bu ilaçlara karşı direnç geliştirmelerine neden olduğunu belirterek “Bu durum, antibiyotik direnci olarak adlandırılır ve giderek daha yaygın hale gelmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de antibiyotik direnci sorun olmaya devam etmektedir. Antibiyotiklerin reçetesiz satılmasının engellenmesi, gereksiz antibiyotik kullanımın önüne kısmen geçebilmiş olsa da hala yeterli farkındalık mevcut değildir. Antibiyotik kullanımı konusunda toplum bilincinin artırılması gerekmektedir” dedi. “Antibiyotiklerin her enfeksiyona faydası olmaz” Günümüzde gereksiz ve yanlış antibiyotik kullanımının oldukça yaygın bir sorun haline geldiğini vurgulayan Öğretim Üyesi Tunca, “Bu durum, hem bireysel sağlık açısından hem de halk sağlığı açısından ciddi riskler barındırmaktadır. Antibiyotiklerin yalnızca bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkinliği mevcuttur. Antibiyotiklerin her enfeksiyona faydası olduğunu düşünerek, gereksiz antibiyotik kullanımı birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Tanıda gecikmeye bağlı hastalık progresyonu veya antibiyotik yan etkisine bağlı olarak sağlık problemleri ortaya çıkabilmektedir. Gereksiz antibiyotik kullanımına bağlı gelişen antibiyotik direnci, bakteriyel enfeksiyonların tedavisini zorlaştırmakta ve tedavi maliyetlerini artırmaktadır. Ülkemizde viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotik kullanılması veya hekimden antibiyotik reçetesi talep edilmesi sık yapılan yanlışlardır. Gereksiz antibiyotik kullanımın azaltılmasına yönelik en önemli adım eğitim ve farkındalığın artırılmasını sağlamaktır. Farkındalığın artırılmasına yönelik bilgilendirmeler için basın-yayın ve Sosyal medya gibi iletişim araçlarının daha etkin ve daha sık kullanılması faydalı olacaktır” ifadelerini kullandı. “Antibiyotik tedavisi hekim önerisi ve kontrolünde kullanılmalı” Antibiyotiklerin hekim kararı ve reçetesi ile kullanılması gerektiğinin altını çizen Bekir Tunca, “Antibiyotik tedavisi sırasında da hekim kontrolü gerekebilmekte ve bu kontroller hastalığın seyri için önemlidir. Hekim kontrolünde antibiyotik kullanmak sağlık sorunları ortaya çıkmadan engellemenin en iyi yoludur. Antibiyotik direncini engellemenin yolu, doğru tanı, doğru antibiyotik, doğru doz ve süre ile mümkündür. Bunu sağlamanın yolu, antibiyotik tedavisini hekim önerisi ve kontrolünde kullanmaktan geçmektedir. Bunun dışına çıkıldığında karşımıza yetersiz tedavi ve antibiyotik direnci ortaya çıkmaktadır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
İstanbul Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ali Kuşçu eserler sergisine katıldı İstanbul Rami Kütüphanesi’nde düzenlenen "Semerkant’tan İstanbul’a Ali Kuşçu ve Çevresi Yazma Eser Sergisi", Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katıldığı törenle açıldı. Türk tarihinde astronomi, fizik, matematik gibi birçok alanda çalışmalar yaparak bilime öncülük yapan Ali Kuşçu’nun vefatının 550. yıl dönümü münasebetiyle hazırlanan "Semerkant’tan İstanbul’a Ali Kuşçu ve Çevresi Yazma Eser Sergisi", Rami Kütüphanesi’nde açıldı. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı (YEK) ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından hazırlanan serginin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz, Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu ve akademisyenler katıldı. “Bu bakış ve anlayış İstanbul’u bilim, kültür ve sanatın merkezi yapmıştı” Programda konuşan Bakan Ersoy, “İster bir beylik, ister Selçuklu ve Osmanlı gibi bir cihan devleti olsun Türkün yönetimi altında, töremizin gereği olarak âlim daima el üstünde tutulmuş, baştacı edilmiştir. İlim, Türk-İslam medeniyetinde her şart altında aranıp bulunması, âlim ise himaye ve muhafaza edilmesi gereken bir hazine olarak görülmüştür. Çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmed, cihan sultanlığının yanında ilim sahasında da zamanının çok ötesinde bir lider, çok iyi yetişmiş ve sürekli kendini geliştirme, araştırma ve öğrenme çabasında olmuş eşsiz bir insandı. Bu bakış ve anlayış İstanbul’u bilim, kültür ve sanatın merkezi yapmıştı. Ali Kuşçu da Akkoyunlu elçisi olarak geldiği İstanbul’da bizzat Fatih tarafından kalmaya ikna edilmiş; bu büyük âlim üzerine aldığı vazifeyi tamamladıktan sonra gelip İstanbul’a yerleşmiştir” dedi. “İfade etmeliyim ki eski âlimlerimizin adanmışlığı beni her daim şaşırtmaktadır” Bakan Ersoy, “Uluğ Bey gibi, Kadızâde-i Rûmî ve Kâşî gibi çağın en önde gelen âlimlerinin ilim ocağında pişen ve yetişen Ali Kuşçu, matematik, astronomi, dil bilgisi, kelam ve fıkıh alanlarında eserler vermişti. İfade etmeliyim ki eski alimlerimizin adanmışlığı beni her daim şaşırtmaktadır. Günümüz imkânlarından çok çok uzak koşullar altında kendisini çok farklı alanlarda yetiştirebilmek, yetinmeyip bu sahalarda eser vermek ve bunun da ötesinde öncü olmak, ufuk açmak; asırlar sonra bile söylediğin sözün, ortaya koyduğun bilginin geçerli olmasıdır. Bizim medeniyetimizde bu silsile o denli uzun, isimler ve çığır açtıkları alanlar o kadar fazla ki insan hayret ve hayranlık duygusunu üzerinden atamıyor” şeklinde konuştu. “Çocuklarımızın ve gençlerimizin varisleri oldukları muazzam medeniyet mirasını inşa edenleri bilmesi elzem” Bakan Ersoy, “Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin varisleri oldukları muazzam medeniyet mirasını inşa edenleri bilmesi elzem. Eğer optik deyince İbnü’l-Heysem, algoritma deyince El Hârizmî, robotik deyince Cezeri, tıp deyince İbn-i Sina, bulaşıcı hastalıklarla imtihan edildiğimiz günümüzde Akşemseddin, yaşadığımız atom çağında Cabir bin Hayyan gibi isimler çocuklarımızın aklına gelmiyorsa; Newton ve Galileo biliniyor ama Birunî bilinmiyorsa hepimizin şapkamızı önümüze koyup düşünmesi gerekir. Bakanlık olarak kültür, sanat, tarih, bilim gibi farklı başlıklarda yürüttüğümüz her projede, inşa ettiğimiz her eser ve gerçekleştirdiğimiz her etkinlikte bu husus daima önceliklerimizden biri olmuştur. Ziyaretçilerimizi bilgilendirmek kadar öğrenmeye, araştırmaya dair kişisel bir merak uyandırmak bizim için değerlidir. Kültür-sanat merkezlerimizden müze ve kütüphanelerimize geliştirdiğimiz uygulamalar, eğitim çalışmaları, sempozyum, söyleşi ve konferanslar ve elbette sergiler öğrenmeye dair bir teşvik olarak değerlendirilebilir” dedi. “Bugün bilimin geldiği seviyenin temelleri kâğıt ve mürekkepten oluşmaktadır” Bakan Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımızın nasıl bir mirasın sorumluluğunu omuzladığını da bu noktadan hareketle daha iyi anlayabiliriz. Bugün bilimin geldiği seviyenin temelleri kâğıt ve mürekkepten oluşmaktadır. Kelime kelime, sayfa sayfa yüzlerce yıllık birikimi yaşatma, yayma ve geleceğe aktarma görevini yerine getirmek kolay değildir. Zarar görmesi endişesiyle sayfalarına dokunmaktan çekindiğimiz, kimi zaman ikinci bir nüshası dâhi olmayan el yazmaları bugün en iyi şekilde restore ediliyor, tıpkıbasımlarla çoğaltılıp yayınlanıyor ve dijitalleştirilip en güvenli şekilde herkesin kullanımına sunulabiliyor” ifadelerini kullandı. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz ise, “Ali Kuşçu’nun bizim tarihimizdeki yeri astronomi ve matematik alanındaki şahsiyet olmasıyla öne çıkıyor. Fakat Fatih Sultan Mehmet gibi Türk tarihinde emsali bulunmayan bir büyük padişahın ilgisine mazhar olması, özel davet ile getirmesi, çevresi ile birlikte geldiği topraklara gelmesi ve geldiği coğrafyanın ilim, düşünce fikrini geliştirmesi itibarıyla Osmanlı eğitim sisteminde de önemli bir yeri oldu” dedi. Konuşmaların ardından Bakan Ersoy ve beraberindekiler toplu hatıra fotoğrafı çekildi.