GÜNDEM - 13 Eylül 2023 Çarşamba 17:06

Kırşehir Ahilik Haftası kutlamalarına hazırlanıyor

A
A
A
Kırşehir Ahilik Haftası kutlamalarına hazırlanıyor

Kırşehir, 18.’si düzenlenecek Ahilik Haftası kutlamalarına hazırlanıyor.


Ahilik Haftası kutlamaları, 18 Eylül’de top atışının yapılmasıyla Kırşehir merkezli Türkiye genelinde başlayacak. Ahi Evran-ı Veli’nin Cumhuriyet tarihinin ilk külliye projesinde yer alan mezarında yapılacak ziyaretin ardından bir hafta boyunca halka Ahi Helvası, Ahi Şerbeti ve Ahi Pilavı ikramı olacak.


Kutlamalara davette bulunan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk, Kırşehir merkezli yapılan kutlama organizasyonuna halkın ve esnafların sahip çıkması gerektiğini söyledi. Öztürk, "Ahilik Kırşehir için çok önemli. 18-24 Eylül tarihlerinde kutlamalar olacak. Bizler, kültürel davette yine bulunacağız. Ben değil biz felsefesiyle hareket etmek zorundayız. Kırşehir Ahi şehri. Esnaflar, esnaf bayramı süresince indirim yapmalı. Ahiliğin Kırşehir’de olması en büyük değer. Kırşehirli bürokratlar, gazeteciler, halk, esnaflar herkes öz değerine sahip çıkmalı. Birliktelik içerisinde şehir kutlamaları sahiplenmeli. Resmi program esnasında da esnafların iş yerlerini kapatmalarını talep ediyoruz. Şehir beklentilerini de kutlamalara katılan katılımcılardan istemeyi bilmeli.


Kırşehir Ahilik Haftası kutlamaları içerisinde Ahi Evran’ın öğretilerini hatırlamak ve gelecek nesillere aktarmak için etkinlikler düzenleniyor. Kutlamalarda paneller, konferanslar, kitap fuarı ve konserler yer alacak.



Kırşehir Ahilik Haftası kutlamalarına hazırlanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Dr. Öğretim Üyesi Özgenç Akın: “Rize’de son yaşanan deprem yağışlar sonrası bölgedeki heyelanları da tetikler” Geçtiğimiz günlerde Rize’nin Hemşin ilçesinde meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depremin ardından Çayeli ilçesinde dün sabaha karşı meydana gelen ve 1 kişinin ölümü 4 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan heyelanın ardından acaba “Depremler heyelanı tetikler mi? sorusuna Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü, Sismoloji Ana Bilim Dalı Öğreti Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Özgenç Akın açıklık getirdi. Akın, depremlerin heyelanları tetikleyeceğine dikkat çekerek “Depremler heyelanı tetikler çünkü doğada Newton’un tepki yasası geçerlidir. Meydana gelen bir kütle hareketi heyelan oluşturabilir. 6 Şubat 2023 depreminden sonra da heyelanlar meydana geldi. Özellikle bölgemiz çok dik yamaçlara sahip ve yağış oranı da çok yüksek. Bu yağış oranı da çok yüksek olduğu için stabil olmayan yeraltı tabakaları heyelanlara sebep olacaktır. Dolayısıyla kütle hareketi ve yağışın da fazla olması eğimin fazla olması bu heyelanları tetikleyecektir” dedi. "Ülkemiz tam anlamıyla bir deprem ülkesi" Ülkemizin tam anlamıyla bir deprem ülkesi olduğuna dikkat çeken Akın, “Ülkemiz dünyadaki en aktif kuşaklardan bir tanesi olan Alp-Himalaya kuşağında yer almaktadır. Yani ülkemiz tam anlamıyla bir deprem ülkesidir. Dolayısıyla bu depremlerin meydana gelmesi normaldir. Ülkemizde daha çok transform faylardan kaynaklanan yüzeye daha yakın depremler meydana gelir. Yüzeye yakın olduğu için de derinliği yıkıcı olabilmektedir. Şili, Japonya gibi dalma batma zonlarında daha derin daha büyük depremler meydana gelir. Bizim ülkemizde de yedi ya da daha fazla büyüklükte depremler meydana gelmektedir” diye konuştu. "Rize’deki depreme hiç şaşırmadık" Geçtiğimiz günlerde Rize’de meydana gelen 4.7 depreme şaşırmadıklarını ifade eden Akın, “Rize’de 4 büyüklüğüne sahip deprem meydana gelmesini açıkçası biz şaşırmadık. Türkiye’nin tamamı deprem bölgesidir. 1996 yılında yapılan deprem tehlikesi haritasında bölgeler vardı. Birinci dereceden beşinci dereceye kadar. Sanki beşinci derecedeki bölgede hiçbir şekilde depremden etkilenmeyecekmiş gibi bir intiba oluşturuluyordu. 2018 yılında yeni deprem tehlike haritası yapıldı. Bu harita parsel bazlı çalışmalarla deprem tehlikesini ortaya koyabiliyor. Bölgemize bakacak olursak burada Mw=4.7’lik deprem meydana geldi. Rize’de, Ordu’da, Trabzon’da, Batum’da faylar var. Bu fayların hepsi MTA’nın diri fay haritasında işaretli değil insanlık zaten fayların 100’de yüzüne hakim değiliz hiçbir zaman da olamayız. Çünkü bir hareket sonucunda faylar oluşur. Fay kırık demektir. Daha önce oluşmuş faylarda deprem olabildiği gibi bir deprem de fayın oluşmasına neden olabilir. Yani aralarında sebep sonuç ilişkisi vardır. Şehrimiz hakkında konuşacak olursak, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Zonlarına olan yakınlığımız şehir olarak tehlike altında olduğumuzu ifade ediyor. 4.0, 5.0, 6.0 büyüklüğündeki depremler genellikle yıkıcı olmaz. Yıkıcı olması yapıların uygunsuz inşasından dolayıdır. 6 Şubat depreminde gördük ki 600-700 kilometre uzaklıkta olmamıza rağmen Trabzon’da sallandık ve ciddi şekilde hissettik. Dolayısıyla Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hatlarına olan yakınlığımızdan dolayı buralarda meydana gelebilecek büyük depremlerin de bizi doğrudan ve ciddi şekilde etkileyebileceğini düşünüyoruz. Rize’de daha küçük bir fayda meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki bir deprem Trabzon için yıkıcı olmayabilir ancak örneğin Bingöl, Karlıova civarında 7 ve 7’den büyük bir deprem bekliyoruz. Dolayısıyla bu depremin bizi etkileyemeyeceğini söyleyemeyiz” şeklinde konuştu. Depremler heyelanları tetikler mi? Depremlerin heyelanı tetikleyeceğini belirten Akın, “Depremler heyelanı tetikler çünkü doğada Newton’un tepki yasası geçerlidir. Meydana gelen bir kütle hareketi heyelan oluşturabilir. Altı Şubat depreminden sonra da heyelanlar meydana geldi. Özellikle bölgemiz çok dik yamaçlara sahip ve yağış oranı da çok yüksek. Bu yağış oranı da çok yüksek olduğu için stabil olmayan yeraltı tabakaları heyelanlara sebep olacaktır. Dolayısıyla kütle hareketi ve yağışın da fazla olması eğimin fazla olması bu heyelanları tetikleyecektir” diye konuştu. "Neler yapılmalı?" Konusunda uyarılarda bulunan Akın, “Parsel bazında zemin etütlerini çok ciddi bir şekilde yapmamız ve denetlememiz gerekmektedir. Genel anlamda makro bölge ve mikro bölgeleme çalışmaları yapılması lazım. Mikro bölgeleme çalışmaları daha yüzeye yakın daha sık aralıklarla ölçümler alınarak yapılırken, makro bölge çalışmaları ise daha derin ve daha geniş alanda tüm şehri hatta tüm bölgeyi kapsayacak yapılır. Bu çalışmalar bir kentin inşasında mutlaka uzman yer bilimciler tarafından yapılmalıdır. Elde edilen sonuçların çok iyi bir şekilde analiz edilip imar planlarının da buna göre yapılması can ve mal kayıplarını önleyecektir” ifadelerine yer verdi.
İstanbul Seçil Erzan’ın genel müdürü ve yardımcısına 240’ar yıla kadar hapis talebi Yüksek karlı gizli fon vaadiyle aralarında Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan’ın genel müdürü Hakan Ateş ve genel müdür yardımcısı Mehmet Aydoğdu’nun 240’ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talebiyle iddianame hazırlandı. Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğu söylenerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişinin milyonlarca lira dolandırıldığı iddiasına ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Fatih Terim ve Arda Turan dahil 24 kişi şikayetçi oldu Konuya ilişkin yargılaması devam eden banka şube müdürü Seçil Erzan’ın genel müdürü Hakan Ateş ve genel müdür yardımcısı Mehmet Aydoğdu hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere birleştirme talebiyle hazırlanan iddianamede, aralarında Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emre Çolak, Buse Terim ve Volkan Bahçekapılı’nın da bulunduğu 24 kişi ’müşteki’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu ise ’şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Şüphelilerin söz konusu fondan haberdar oldukları belirtildi Hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan’ın çalışmış olduğu bankanın 600 şubesinden birisinin müdürü olduğu, kendi ifadesinde de belirttiği gibi kendisinin ayrıcalıklı olarak tanındığı, dolayısıyla herhangi bir şube müdürünün bu şekilde bir ’’illegal fon’’ adı altında müştekilerden para almasının mümkün olmadığı, bu nedenle müştekilerin bir kısmı ile yakinen iletişim ve ilişki halinde olan şüpheliler Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun söz konusu fondan haberdar olduklarının değerlendirildiği kaydedildi. Fatih Terim’in kredi borcunun Mehmet Aydoğdu’nun talimatı ile Seçil Erzan tarafından karşılandığı belirtildi Sanık Seçil Erzan’ın da beyanında müştekiler ile arasındaki para alışverişinden şüphelilerin bilgilerinin olduğunu belirttiğinin aktarıldığı iddianamede, bir banka içerisine yüklü miktarda paraların girip çıktığı ve tüm çalışanların bu duruma şahit oldukları, banka içerisine giren paraların resmi müşteri hesaplarına girdilerinin yapılmadığı, yine para alışverişinin bankanın Levent şubesi içerisinde müdür odasında kameralar önünde gerçekleştiği, Arda Turan’ın yüksek meblağlı kredi işleminin şüphelilerin bilgisi ve talimatı dahilinde hızlandırılıp gerçekleştirildiği, Fatih Terim’in kredi borcunun Mehmet Aydoğdu’nun talimatı ile Seçil Erzan tarafından karşılanmasının da şüpheliler ile Seçil Erzan arasındaki fikir ve eylem birliğini gösterdiği belirtildi. "Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu en ufak bir bankacılık işleminde bile beni saat fark etmeksizin arayabilecek insanlardır" Şüpheli Hakan Ateş’in ifadesine yer verilen iddianamede, olaydan haberi olduktan sonra aynı gün Fatih Terim ile telefonda konuştuğunu belirterek, "8 Nisan 2023 tarihinde görüşmek üzere randevulaştık, kendisi de o tarihte yanında Arda Turan ve Emre Belözoğlu ile geldiler. Burada kendileriyle banka genel müdürüyle görüştüm. Söz konusu iddiaları kabul etmiyorum. Şunu özellikle belirtmek istiyorum; Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu en ufak bir bankacılık işleminde bile beni saat fark etmeksizin arayabilecek insanlardır. Hatta Fatih Terim en ufak bir kredi meselesinde beni aramıştır, bu şekilde beni arayabilecek insanlar bahsi geçen milyon dolarları Seçil Erzan’a teslim etmeden önce beni arayıp sormamaları da çok garip bir durumdur. Müştekiler Seçil Erzan ile yapmış oldukları bu usulsüz para alışverişinde vadenin üzerinde yaklaşık 6 ay geçmesine rağmen Erzan’ın bu durumunu tolere etmişler ve beklemişlerdir" dediği aktarıldı. "Muhtemelen benim Galatasaraylı olmamdan kaynaklı ismim buralarda geçti" İddianamede ifadesi yer alan şüpheli Mehmet Aydoğdu’nun ise "Ben iyi bir Galatasaraylıyım. Bankamız da spor kulüplerine en çok kredi veren bankadır. Muhtemelen benim Galatasaraylı olmamdan kaynaklı ismim buralarda geçti. Hiçbir şube müdürü bana bağlı değildir, benim konu hakkında herhangi bir ilgim ve bilgim yoktur. Benimle ilgili sahte bir mail düzenlendi, mailin konusu fonla ilgili onayıma ilişkindi. Bununla ilgili de gerekli mercilerin yaptığı inceleme sonucunda da mailin sahte olduğu ortaya çıktı. Bu maili Semih Kaya’nın kullandığı ortaya çıktı, bununla ilgili de suç duyurusunda bulunduk. Seçil Erzan’ın yönettiği, bizim de kurduğumuz iddia edilen bu fon bankamızın bilgisi dahilinde değildir. Konu tamamen Seçil Erzan ile ilgilidir" dediği kaydedildi. 240’ar yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheliler Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun ’nitelikli dolandırıcılık’ suçundan 72’şer yıldan 240’ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Henüz İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmeyen iddianameye yönelik mahkeme heyetinin incelemeleri devam ediyor.
Artvin 21 milyon liralık talihli ilçede merak konusu oldu Milli Piyango İdaresi tarafından düzenlenen Şans Topu çekilişinde 21 milyon 631 bin 799 liralık büyük ikramiye, Artvin’in Arhavi ilçesine isabet etti. Talihlinin kim olduğu, 17 bin nüfuslu ilçede büyük merak konusu oldu. 17 Kasım’da noter huzurunda gerçekleştirilen Şans Topu çekilişinde, haftanın şanslı numaraları belirlendi. “5+1” bilen tek kişi büyük ödülün sahibi oldu. Şanslı kuponun Arhavi’de bir bayiden oynandığı öğrenilirken, ikramiyeyi kazanan kişinin kimliği henüz açıklanmadı. Talihli kuponun oynandığı bayinin kapalı olduğu belirtilirken, haber kısa sürede ilçede yayıldı. Vatandaşlar arasında kazananın kim olduğuna dair tahminler ve merak dolu konuşmalar başladı. Talihli bayinin komşu esnafı Şerafettin Yıldırım, büyük ikramiyenin Arhavi’ye çıktığını ifade ederek “İnşallah tanıdık bir arkadaşımız ya da dostumuzdur” derken, bir diğer esnaf Hasan Odabaş, kazananı merak ettiklerini belirterek “Biz de bu bayiden oynuyorduk. Büyük ödülün ilçemizden birine çıkması bizi mutlu etti” diye konuştu. İlçe sakinlerinden Yusuf Gedik ise esprili bir dille, “21 milyon çok güzel bir para. Çıkana hayırlı olsun. Çevremden birine çıktıysa çok mutlu olurum, hatta akrabalarımdansa bol bol kaynaşırız” dedi. Büyük ödülün sahibi henüz ortaya çıkmasa da, bu olay Arhavi’de büyük bir heyecana neden oldu.
Bitlis Işıklandırılan Bitlis’te gece güzelliği Bitlis’te ışıklandırılan kale ile dere özellikle havanın kararmasıyla kentte görsel bir şölen oluşuyor. Binlerce yıllık geçmişiyle birçok medeniyetin izlerini barındıran Bitlis’te hayata geçirilen ‘Dere Üstü Islah Projesi’ çerçevesinde tarihi köprü, han ve hamam gibi eserler de restore edildi. Proje ile birçok tarihi yapı gün yüzüne çıkarılırken, çarşı merkezinden geçen 1400 metrelik dere ile kalede ışıklandırma çalışması yapıldı. Bütün bunların yanı sıra tarihi dokuya uygun olsun diye kale altında bulunan 35 iş yeri de Bitlis taşı ile kaplandı. Derenin çevresi ışıklandırılarak vatandaşların gezebileceği alanlar oluşturulurken, özellikle geceleri güzel bir görünüme kavuşan derede yapılan çalışma hakkında bilgi veren Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, 35 dükkanın cephelerinin Bitlis taşıyla yenilendiğini ve kale ile çarşının ışıklandırılarak bölgeye estetik bir atmosfer kazandırıldığını belirtti. Tanğlay, “Bitlis’te güzel bir değişim dönüşüm oluyor. Bununla beraber kale altı tarihi mekânların giydirmesini yaptık. Tarihe ve dokuya uygun güzel bir cephe uygulaması oldu. Işıklandırması ile aynı zamanda kale aydınlatması ile birlikte 35 dükkânın cephe uygulamasını bitirdik. Çok güzel bir manzara çıktı. Bu projemizin birinci etabıydı. Önümüzdeki yıllarda tarihi dokuya uygun projemizi sürdüreceğiz. Hem Bitlis deresi ile hem tarihi köprüleriyle hanları ve hamamları ile tarihi gün yüzüne çıkarıyoruz. Bitlislilere hayırlı olsun” dedi. Taş mantolama ve aydınlatma çalışmaları, çarşıya sadece estetik değil, aynı zamanda güvenli bir ortam da sağladı. Bölge halkı ve ziyaretçilerden büyük ilgi gören proje, Bitlis’in tarihi ve kültürel değerlerini ön plana çıkarırken, kente yeni bir çekim merkezi kazandırdı.