GÜNDEM - 20 Kasım 2024 Çarşamba 09:15

21 milyon liralık talihli ilçede merak konusu oldu

A
A
A
21 milyon liralık talihli ilçede merak konusu oldu

Milli Piyango İdaresi tarafından düzenlenen Şans Topu çekilişinde 21 milyon 631 bin 799 liralık büyük ikramiye, Artvin’in Arhavi ilçesine isabet etti. Talihlinin kim olduğu, 17 bin nüfuslu ilçede büyük merak konusu oldu.


17 Kasım’da noter huzurunda gerçekleştirilen Şans Topu çekilişinde, haftanın şanslı numaraları belirlendi. “5+1” bilen tek kişi büyük ödülün sahibi oldu. Şanslı kuponun Arhavi’de bir bayiden oynandığı öğrenilirken, ikramiyeyi kazanan kişinin kimliği henüz açıklanmadı.


Talihli kuponun oynandığı bayinin kapalı olduğu belirtilirken, haber kısa sürede ilçede yayıldı. Vatandaşlar arasında kazananın kim olduğuna dair tahminler ve merak dolu konuşmalar başladı.


Talihli bayinin komşu esnafı Şerafettin Yıldırım, büyük ikramiyenin Arhavi’ye çıktığını ifade ederek “İnşallah tanıdık bir arkadaşımız ya da dostumuzdur” derken, bir diğer esnaf Hasan Odabaş, kazananı merak ettiklerini belirterek “Biz de bu bayiden oynuyorduk. Büyük ödülün ilçemizden birine çıkması bizi mutlu etti” diye konuştu.


İlçe sakinlerinden Yusuf Gedik ise esprili bir dille, “21 milyon çok güzel bir para. Çıkana hayırlı olsun. Çevremden birine çıktıysa çok mutlu olurum, hatta akrabalarımdansa bol bol kaynaşırız” dedi.


Büyük ödülün sahibi henüz ortaya çıkmasa da, bu olay Arhavi’de büyük bir heyecana neden oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de çocukların da sözü var İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan İzmir Çocuk Meclisi, komisyon toplantılarına başladı. Kendilerini doğrudan ya da dolaylı yoldan etkileyen hizmetler üretilirken fikirlerinin alınmasının önemine değinen çocuklar “İzmir’de çocuk olmak çok güzel” dedi. İzmir’in dört bir yanından 195 çocuk, İzmir Çocuk Meclisi’nin ilk komisyon toplantılarını başlattı. Toplantılarda kendilerini doğrudan ya da dolaylı yoldan etkileyen hizmetler üzerinden fikir üreten çocuklar, bu fikirlerinin somutlaşması için çalışmalar yürütecek. Yaşadıkları kentle ilgili söz sahibi olmanın çok güzel bir duygu olduğunu belirten çocuklar, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin maddelerini okuyarak mesaj verdi. “Çocukların fikirlerine başvuruyoruz” İzmir Çocuk Meclisi hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Çocuk Çalışmaları Şube Müdürlüğü Çocuk Hakları Birimi Sorumlusu Deniz Kesimler Çakal, “Kent genelinde İzmir Çocuk Meclisi için kapsayıcı bir başvuru süreci yapıldı ve başvurular tamamlandıktan sonra komisyonlarımızı bir araya getirdik. İzmir Çocuk Meclisi, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak çocuklara yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak ürettiğimiz hizmetlerde onların fikirlerine başvurduğumuz bir katılım çalışması. Amacımız, çocukların kentte yaşadıkları deneyimlerini ve sorunlarını onlardan dinlemek ve hizmetlerimizi planlarken bu doğrultuda hareket etmek. Çocuklar fikirlerini iletiyor, biz de o fikirleri İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticilerine iletiyoruz. Ayrıca çocukları hakları konusunda güçlendirici çeşitli çalışmalara dahil ediyoruz. İzmir Çocuk Meclisi’nde bir başkan yok. Çocuklar kendi aralarında seçtikleri sözcülerle temsil ediliyor. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin meclis salonunda çeşitli periyotlarla bir araya geliyoruz. Bu sayede çocuklar, belediye yöneticilerine fikirlerini doğrudan iletme fırsatı da buluyor” dedi. “İzmir’de çocukların görüşleri alınıyor” İzmir Çocuk Meclisi üyelerinden 11 yaşındaki Derin Taş, İzmir’de çocuk olmanın mutluluğunu yaşadığını aktardı. Taş, “Çocuk Meclisi’nde bilmediğimiz bazı haklarımızı da öğreniyoruz ve bu öğrendiklerimiz, haklarımızı savunmamıza da yardımcı oluyor. İzmir’de çocukların görüşleri alınıyor, bizim haklarımızı düşünüyorlar. Böylelikle İzmir çocukların sevdiği bir yer oluyor. İzmir’i çok seviyorum. İzmir’den ayrılacağımı hiç düşünmüyorum” diye konuştu. Çocuklar mecliste olmaktan mutlu 12 yaşındaki Asil Kuday Kaya ise İzmir Çocuk Meclisi’ne girerken çok heyecanlandığını söyledi. Kendini çok şanslı ve mutlu hissettiğini söyleyen Kaya, meclise sporla ilgili fikirlerini sunacağını belirtti. 12 yaşındaki Burak Süleyman Sertkaya ise “Kendimi burada çok iyi hissediyorum. Enerjim çok yüksek. Burada yaptığımız etkinlikler de çok hoşuma gitti. Çocuk olarak kentle ilgili söz sahibi olmak inanılmaz hissettiriyor. Burada yapacağım konuşmaları duyacaklar, İzmir’de eksik olan bir şey tamamlanabilecek. Benim için İzmir’de çocuk olmak iyi bir duygu. Konser, tiyatro gibi çok fazla etkinlik yapılıyor. Bu yüzden İzmir’i çok seviyorum” ifadelerini kullandı. Komisyonlarda fikir üretiliyor İzmir Çocuk Meclisi Kentsel Haklar, Sosyal Etkinlikler Planlama, Doğa ve Ekoloji, Bilgi ve Teknoloji ile Genç ve Ergen Katılımı komisyonlarından oluşuyor. Ayda bir kez bir araya gelen çocuklar ayrımcılık, farklılıklara saygı, toplumsal cinsiyet, ulaşım, kent mobilyaları, parklar, kültür-sanat, boş zaman değerlendirme, alternatif eğitsel faaliyetler, spor, iklim krizi, atık yönetimi, hayvan hakları, bilgi ve teknoloji, dijital vatandaşlık, sosyal medya kullanımı gibi alt başlıklarda fikir üreterek çalışmalar yapıyor. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticileri ile bir araya geldikleri meclis toplantılarının sonrasında İzmir Çocuk Meclisi’nin kararları İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimlerine iletiliyor. Çocuk dostu kent İzmir Çocuklar için doğayla temas edebilecekleri güvenli oyun alanları oluşturmak, eğitim ve sağlık hizmetleri üretmek, sosyal ve kültürel faaliyetler planlamak, güvenli ulaşım stratejileri belirlemek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çocuk dostu kent olma hedefinin odağında yer alıyor. Büyükşehir, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi temel ilkeleri doğrultusunda kapsayıcı ve eşitlikçi olmayı, çocuğun iyi olma halini ve üstün yararını gözetmeyi, çocukların düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri ortamlar oluşturmayı ana hedeflerinden biri olarak benimsiyor. Bu amaçla hayata geçirilen İzmir Çocuk Meclisi, İzmir’de yaşayan çocukları yerel yönetim mekanizmalarına dâhil ederek etkin özneler konumuna taşıyor.
Amasya Tersakan Çayı ’zehir’ akıyor Amasya’da bulunan ve Türkiye’nin tersine akan tek akarsuyu olma özelliğini taşıyan ’Tersakan Çayı’, artık zehir akıyor. Kirliliği köprü üstünde burunlarını kapatarak protesto eden Göllü Bağları Mahallesi sakinleri, soruna bir çözüm bulunmasını istedi. Samsun’un Ladik ilçesinden doğup Amasya il merkezinde Yeşilırmak ile birleşen Tersakan Çayı’nda yağışların azalmasının etkisiyle su seviyesi tükenme noktasına geldi. Suluova bölgesinde çayı besleyen derelere aktarılan hayvansal atıklar, kanalizasyon ve fabrika atıklarının birikmesi kötü kokuya yol açtı. "Bu suda yılan bile yaşamaz" Çay yatağının Samsun Havza kısmının tertemizken, Suluova’dan Amasya il merkezine kadarki etabının kirlendiğini belirten Göllü Bağları Mahallesi sakinlerinden Ahmet Savaş, “Havza’da tertemiz olan su bu tarafa gelince berbat oluyor. Oradaki tesisler parayı kazanıyor. Atıkları atıyor. Ceremesini biz çekiyoruz. Burnumuzu tutarak protesto ediyoruz. Balıktan vazgeçtik. Bu suda yılan bile yaşamaz” dedi. Umutlar kış yağışlarında Çocukluk yıllarında yüzüp suyunu içtikleri Tersakan Çayı’nın bu durumuna çok üzüldüğünü belirten Feridun Sevinç, “Şimdi ise kokudan kıyısında bile durulmuyor. Bir gün siyah akıyor. Ertesi gün gri akıyor” diye konuştu. Evlerinin balkonlarına bile çıkamadıklarına değinen Recep Kayar da umutlarını kış döneminde yağışların artmasına bağladıklarını anlattı. "Boğazköy mevkiine arıtma tesisi istiyoruz" Su yüzeyindeki kirliliğin Suluova’dan itibaren Tersakan Çayı’nın il merkezinde Yeşilırmak ile birleştiği alana kadar görüldüğünü aktaran Göllü Bağları Mahallesi Muhtarı Sezai Çınarcı ise 10 yıldan fazladır karşı karşıya kaldıkları kötü kokunun Bahçeleriçi ve 55 Evler Mahallelerinde yaşayanları da olumsuz etkilediğini vurguladı. Suluova ilçesindeki fabrika atıklarının ve hayvansal atıkların burada birikmesinin kirliliğe yol açan etkenlerden olduğunu öne süren Çınarcı, çözüm olarak Boğazköy mevkisinde bir arıtma tesisi yapılmasını istediklerini söyledi.
İstanbul Migrenin sırlarını keşfedin: Şiddetli baş ağrılarının arkasındaki sebepler Nöroloji Uzmanı Dr. Nasuh Ağaoğlu, migreni "beyin kan damarlarındaki kimyasallarla yaşanan değişim nedeniyle meydana gelen, başın bir tarafında tekrarlayan zonklama ataklarının eşlik ettiği baş ağrısı türü" olarak tanımladı. Migren ağrılarının çoğunun çok şiddetli seyrettiğini söyleyen Uzm. Dr. Ağaoğlu, “Migren ağrısı olanlar baş ağrısına eşlik eden faktörler nedeniyle günlük işlerini tamamlamakta zorlanır” dedi. BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nasuh Ağaoğlu, migrenin tam olarak hangi sebeplerle ortaya çıktığının henüz net olmadığını belirterek, bu hastalığın genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin birleşimi sonucu geliştiğini ifade etti. Ayrıca migren hastalarının çoğunun ailelerinde migren öyküsüne rastlandığını vurgulayan Dr. Ağaoğlu, bunun da genetik yatkınlığın etkisini gösterdiğini söyledi. “Bazı gıdalar migren tetikleyicisi olabilir” "Migren ataklarını tetikleyen faktörler, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir" diyen Nöroloji Uzmanı Dr. Nasuh Ağaoğlu, migrenin başlıca tetikleyicilerini şu şekilde sıraladı: “Stres, açlık, fazla uyku, yorgunluk, hava değişikliği, adet dönemi, yüksek ses ve parlak ışık gibi çevresel faktörler migreni tetikleyebilir. Bunların yanı sıra, bazı gıdalar da migreni artırıcı etki yapabilir. Yağlı yiyecekler, alkol, çikolata, çay, kahve, fındık, fıstık, salam ve sosis gibi gıdalar migren ataklarını tetikleyen unsurlar arasında yer alır.” “Auralı ve aurasız migren, şiddetli baş ağrılarıyla kendini gösterir” Ağaoğlu, “Auralı ve aurasız migren, migrenin iki farklı şeklidir ve her ikisi de şiddetli baş ağrılarıyla kendini gösterir, ancak semptomları ve gelişim süreçleri birbirinden farklıdır. Auralı migren, baş ağrısından önce veya hemen öncesinde belirli belirtilerle ortaya çıkar. Bu belirtilere ‘aura’ denir ve genellikle görsel ya da duyusal değişiklikler şeklinde olur. Aura, ışık parlamaları, zigzag çizgileri veya görme kaybı gibi görsel bozukluklarla başlayabilir. Ayrıca, ellerde veya yüzde karıncalanma, uyuşma ya da konuşma zorluğu gibi duyusal belirtiler de görülebilir. Aura, genellikle 20-30 dakika sürer ve baş ağrısının başlamasıyla kaybolur. Aurasız migren ise daha yaygın bir türdür ve baş ağrısının yanında bulantı, kusma, ışığa ve sese hassasiyet gibi klasik migren belirtileri bulunur, ancak aura belirtileri yoktur. Aurasız migren hastaları, baş ağrısı sırasında sadece şiddetli zonklayıcı ağrı ve buna bağlı diğer semptomları yaşarlar. Her iki tür de benzer şekilde baş ağrısına yol açsa da, aura belirtilerinin varlığı veya yokluğu tedaviye başlama ve yönetim açısından farklılıklara neden olabilir” dedi. “Doğru tedavi ile migrenin sıklığı azaltılabilir” “Migren, hayat kalitesini önemli ölçüde etkileyebilecek bir hastalıktır. Ancak doğru tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı değişiklikleri ile migrenin şiddeti ve sıklığı azaltılabilir” diyen Nöroloji Uzmanı Ağaoğlu, “Eğer sık sık migren atakları yaşıyorsanız, bir nörolog veya baş ağrısı uzmanına başvurmak, doğru tedavi sürecini başlatmak için önemli bir adımdır. Migreni yönetmek mümkündür ve çeşitli tedavi seçenekleriyle yaşam kalitenizi artırabilirsiniz” diye konuşmasını sonlandırdı.
Düzce MEBİS ile vatandaşa kolaylık sağlanıyor Düzce Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü, 2024 yılının başlangıcından bugüne cenaze nakil, gasil, mezar hazırlama ve taziye hizmetleri tüm yıl boyunca hizmet bölgesi içerisinde bulunan 63 mahalle genelinde aralıksız sürdürdü. Düzce Belediyesi, her bir birimi ile görev bölgesi içerisinde bulunan tüm alanlara hizmet götürmeye sosyal belediyeciliğin örneklerini sergilemeye devam ediyor. Mezarlıklar Müdürlüğü de yılın 365 günü 7/24 esasına dayalı şekilde verdiği hizmetlerle taktirleri üzerine topluyor. Cenaze nakil, gasil, mezar hazırlama ve taziye hizmetleri başta olmak üzere yapılan çalışmaların rakamsal verilerini paylaşan müdürlük, bugüne kadar toplam bin 505 cenaze nakli yapılmasını sağlarken, merkez mahalleler özelinde 710 cenazenin mezarının hazırlanmasına katkı verdi ve 984 cenaze için de gasil hizmeti gerçekleştirdi. Vatandaşa hizmet odaklı anlayışla hareket eden ve bu doğrultu da Mezarlık Bilgi Sistemini (MEBİS) hizmete alan müdürlük, kabirlerin yerlerinin ve fotoğraflarını bilgisayar ekranında görünebilmesi aynı zamanda mezarın konumuna kolayca ulaşılabilmesi için sistemin sürekli güncel tutulmasını sağlandı. Müdürlük çatısı altında cenaze ailesine çadır, tabure, çay kazanı taziye hizmetlerinin de ücretsiz şekilde ulaştırılması sürdürülürken, toplam 745 cenaze evine hizmet götürüldü. Ayrıca 63 mahalle genelinde bulunan 78 mezarlığın rutin temizlik çalışmalarının yanı sıra ağaç budama, çalı ve ot temizliğinin de aksatılmadan giderilmesine destek veren müdürlük, mezarlıklar genelinde yıpranmış ve bozulmuş yollar ile parsel duvarlarının kaldırılıp yenilenmesi çalışmalarının yanı sıra ihtiyacı bulunan mezarlıklara musalla alanları yapılmasına katkı verdi.