ÇEVRE - 20 Kasım 2024 Çarşamba 09:46

Tersakan Çayı ’zehir’ akıyor

A
A
A

Amasya’da bulunan ve Türkiye’nin tersine akan tek akarsuyu olma özelliğini taşıyan ’Tersakan Çayı’, artık zehir akıyor. Kirliliği köprü üstünde burunlarını kapatarak protesto eden Göllü Bağları Mahallesi sakinleri, soruna bir çözüm bulunmasını istedi.

Samsun’un Ladik ilçesinden doğup Amasya il merkezinde Yeşilırmak ile birleşen Tersakan Çayı’nda yağışların azalmasının etkisiyle su seviyesi tükenme noktasına geldi. Suluova bölgesinde çayı besleyen derelere aktarılan hayvansal atıklar, kanalizasyon ve fabrika atıklarının birikmesi kötü kokuya yol açtı.

Tersakan Çayı ’zehir’ akıyor

"Bu suda yılan bile yaşamaz"

Çay yatağının Samsun Havza kısmının tertemizken, Suluova’dan Amasya il merkezine kadarki etabının kirlendiğini belirten Göllü Bağları Mahallesi sakinlerinden Ahmet Savaş, “Havza’da tertemiz olan su bu tarafa gelince berbat oluyor. Oradaki tesisler parayı kazanıyor. Atıkları atıyor. Ceremesini biz çekiyoruz. Burnumuzu tutarak protesto ediyoruz. Balıktan vazgeçtik. Bu suda yılan bile yaşamaz” dedi.

Tersakan Çayı ’zehir’ akıyor

Umutlar kış yağışlarında

Çocukluk yıllarında yüzüp suyunu içtikleri Tersakan Çayı’nın bu durumuna çok üzüldüğünü belirten Feridun Sevinç, “Şimdi ise kokudan kıyısında bile durulmuyor. Bir gün siyah akıyor. Ertesi gün gri akıyor” diye konuştu.

Evlerinin balkonlarına bile çıkamadıklarına değinen Recep Kayar da umutlarını kış döneminde yağışların artmasına bağladıklarını anlattı.

Tersakan Çayı ’zehir’ akıyor

"Boğazköy mevkiine arıtma tesisi istiyoruz"

Su yüzeyindeki kirliliğin Suluova’dan itibaren Tersakan Çayı’nın il merkezinde Yeşilırmak ile birleştiği alana kadar görüldüğünü aktaran Göllü Bağları Mahallesi Muhtarı Sezai Çınarcı ise 10 yıldan fazladır karşı karşıya kaldıkları kötü kokunun Bahçeleriçi ve 55 Evler Mahallelerinde yaşayanları da olumsuz etkilediğini vurguladı. Suluova ilçesindeki fabrika atıklarının ve hayvansal atıkların burada birikmesinin kirliliğe yol açan etkenlerden olduğunu öne süren Çınarcı, çözüm olarak Boğazköy mevkisinde bir arıtma tesisi yapılmasını istediklerini söyledi.

Murat Çelik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa DOSABSİAD Başkanı Nilüfer Çevikel’e anlamlı ödül DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, genç yeteneklere olan desteğinin yanı sıra geçtiğimiz yıl ekibiyle başlattığı teknoloji ve dijitalleşme alanındaki yatırım ve çalışmalarından dolayı ‘Dijitalleşme ve Teknolojiye Değer Katanlar’ ödülüne layık görüldü. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, genç yeteneklere olan desteğinin yanı sıra geçtiğimiz yıl ekibiyle başlattığı teknoloji ve dijitalleşme alanındaki yatırım ve çalışmalarından dolayı "Muş Altın Lale Ödülleri" kapsamında ‘Dijitalleşme ve Teknolojiye Değer Katanlar’ ödülü ile onurlandırıldı. Bu yıl 2’ncisi gerçekleştirilen törende Çevikel ödülünü Muş Valisi Avni Çakır’dan aldı. Başkan Nilüfer Çevikel, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Muş’un bölgedeki stratejik önemine dikkat çekerek şu ifadelerde bulundu; “Burası, Anadolu’ya açılan kapı ve devlet ile milletin bütünleştiği bir noktadır. Dört ilin kesişiminde yer almasıyla son derece önemli bir konuma sahip olan Muş, tarım ve hayvancılık alanlarındaki potansiyeliyle diğer yörelerden ayrışıyor. Bu bölgede kurulacak sermaye girişim fonları, ticaretin gelişmesini ve ihracatın artmasını sağlayabilir. Bizler de bu tür fonlara destek olmak ve öncü rol üstlenmek isteriz. En büyük temennimiz, bölgenin gençlerinin kendi topraklarında kalarak bu toprakları kalkındırmasıdır.” Başkan Çevikel ayrıca, Prof. Dr. Mustafa Alican’ı ziyaret ederek, bölgesel kalkınma, yatırım ve istihdam konularında iş birliğini geliştirme hedefiyle fikir alış verişinde bulundu. Rektör Danışmanı Doç Dr. Mehmet Özalper, Muş Tanıtım Platformu Başkanı Fırat Aykan ve önceki dönem Muş Belediye Başkanı Feyat Asya’nın da katıldığı görüşmede kadın girişimciliği destekleme, yenilenebilir enerji projeleri ve üniversite-sanayi iş birliği ile bölgenin ekonomik potansiyelini artırma konuları ele alındı. Başkan Çevikel burada yaptığı konuşmada DOSABSİAD’ın bu alanlarda geliştirdiği projeleri bölgeyle paylaşma ve ortaklıklar kurma yönündeki kararlılığını vurguladı.
Antalya İş Bankası ilk turizm şubesini Antalya’da açtı Farklı alanlarda geleneksel banka şubelerinden ayrışan ihtisas şubelerini yaygınlaştıran Türkiye İş Bankası, kuruluşunun 100. yılında ilk Turizm İhtisas Şubesi’ni Antalya’da hayata geçirdi. Türkiye İş Bankası, stratejik açıdan önem verdiği sektörlerde daha verimli çıktılar elde edilmesi ve katma değerli ürünler üretilmesine katkıda bulunmak amacıyla ihtisas şubeleri açmaya devam ediyor. Şimdiye kadar tarım ve girişimcilik alanlarında teknolojiyi, finansı ve sektörü bir araya getirdiği ihtisas şubeleri açan Banka, buna turizm alanını da ekledi. Farklı konsept ve tasarıma sahip, özelleştirilmiş hizmet modeliyle geleneksel banka şubelerinden ayrışan ilk turizm ihtisas şubesi Antalya Muratpaşa’da, Antalya Valisi Hulusi Şahin, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ve sektör temsilcilerinin katıldığı törenle açıldı. Hakan Aran, açılışta yaptığı konuşmada, 100 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bankanın, ilk günden bu yana ülkemizin gelişimi ve iktisadi kalkınması açısından önem taşıyan sektörleri desteklediğini söyledi. “2024-2025 yılları içerisinde turizme 1 milyar dolar ilave kaynak ayırdık, sektörün yanında olmaya devam edeceğiz” Tarım, sanayi, girişimciliğin yanı sıra turizmi de ülkenin sürdürülebilir kalkınmasını sağlayan temel sektörlerden biri olarak stratejik öncelikleri arasına aldıklarını belirten Hakan Aran, Turizme 2024-2025 yılları içerisinde 1 milyar dolar ilave kaynak aktardıklarını, bu kaynağın 500 milyon dolarının hali hazırda kullanıldığını ve Banka’nın turizm sektörüne kullandırdığı kredi bakiyesinin 1,5 milyar doları geçtiğini belirtti. Gerek finansal gerek sektörel çözümlerle turizm sektörünün güçlü bir şekilde yanında olmaya devam edeceklerini, bunun yanı sıra ihtisaslaşma ve sürdürülebilirlik odaklı projelerle sektörü desteklemeyi sürdüreceklerini ifade etti. “2,6 milyar dolarlık yatırımın finansmanını sağlayabilecek güçteyiz” Turizmin, ülkemizdeki dış ticaret açığının kapanması ve ekonomideki dengeleme için kritik role sahip olduğunu, önümüzdeki iki yıl içerisinde Türkiye’ye 2,6 milyar dolarlık ilave yatırım yapılacağının ön görüldüğünü ve bu yatırımlara finansman sağlayabilecek güçte olduklarını belirten Hakan Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz yıl, turizm gelirlerinin dış ticaret açığını kapatma oranı yüzde 51 iken bu oran şimdi yüzde 60’a çıkmış durumda. Hem dış ticaret açığının azalması hem de turizm gelirlerinin artmasıyla oluşan tablo, turizmin ekonomimizdeki dengelenme için öneminin arttığını gösteriyor. Önümüzdeki iki yıl içerisinde turizme olan yatırımların yerini bulacağına ve geri dönüşünü alacağımıza inanıyoruz. Turizm sektöründe düşündüğümüz, hayal ettiğimiz 60 milyar dolarlık yıllık gelir hedefini aşarak, 100 milyar dolar seviyesine doğru bir yolculuğu gerçekleştirebileceğini umuyoruz” dedi. İstanbul, İzmir ve Muğla’da da Turizm İhtisas Şubesi Bankanın ikinci yüzyılına doğru ilerlerken ihtisas şubeleri aracılığıyla turizm sektörünü güçlendirecek, ekosistemin ihtiyaçlarına dokunan daha fazla projeye katkı sağlayacaklarını belirten Aran, önümüzdeki dönemde İstanbul, İzmir ve Muğla’da da Turizm İhtisas Şubesi açmayı planladıklarını ifade etti.
Bursa "Uzun ekmek aldı" diye annesine kızdı 113 gündür eve gelmiyor Türkiye onu balkonunda gözyaşları içerisinde evi terk eden oğlunu beklerken tanımıştı. 76 yaşındaki Zeliha ninenin oğlunun evi terk etmesinin üzerinden tam 113 gün geçti. Devletin yardım eli uzattığı yaşlı kadının tek bir isteği var; kayıp oğlunun "ölü yada diri oğlunun bulunması" Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yıllar önce eşinden boşanan Zeliha Dalgın, oğlu Bülent Dalgın (44) ile beraber yaşamaya başladı. Bülent Dalgın 3 Mayıs 2024’te annesi "uzun ekmek yerine, yuvarlak ekmek aldı" diye kapıyı vurarak evi terk etti ve bir daha geri dönmedi. "Sabahına eve gelir" diye bazen kapı önünde bazen de hiç uyumadan günlerce evinin balkonunda nöbet tutan yaşlı kadının ağlamaktan neredeyse göz pınarları kurudu. Üzerinden geçen zaman sürecinde oğlundan haber alamayan Zeliha Dalgın, televizyon programına çıkarak oğlunu aramaya başladı. Bu süreçte kendi başına hayatını idame ettirmeye çalışan Zeliha ninenin aldığı yaşlı aylığı ne evinin kirasına, ne pazarına, ne de marketine yetti. Yaşadığı evi terk etmesi söylendikten sonra kayıp oğlunu ararken perişan olan talihsiz kadına devlet sahip çıktı. Bakıma muhtaçlığı üzerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Zeliha teyzeyi İnegöl Fatma Göztepe Huzurevine yerleştirdi. Bülent Dalgın’ın evi terk etmesinin ardından 113 gün geçti. Halen bir izine rastlanmayan Dalgın hakkında çok sayıda kayıp ihbarı yapıldı. Bu süreçte TV programlarına bile çıkan yaşlı kadın oğlundan bir haber alamadı. Halen haber alamadığı psikolojik sorunları olduğu öğrenilen oğlunun konusu açıldığında gözleri dolan Zeliha Dalgın, "Elimden geleni yaptım. Ama hastalandım. Devlet bana sahip çıktı. Allah razı olsun. Daha öncesinde de İstanbul’da otururken böyle gitmişliği var, ara sıra esiyordu ama eve geri dönüyordu sonunda. Şimdi gelmedi. Oğlum bana sağ olduğunu söylesin, anne ben sağım desin bu bana yeter” dedi. Oğlu kaybolduktan sonra kendini çok yıprattığını belirten yaşlı kadın "Allah’tan devletim var. Beni çaresizliğimden çekip kurtardı. Bana burada çok işi bakıyorlar, sağ olsunlar. Bir de oğlumdan haber alabilirsem daha ne isterim" diye konuştu.