GÜNDEM - 18 Ocak 2024 Perşembe 14:03

Kaya tuzu işletmecileri tuz bulmakta zorlanıyor

A
A
A
Kaya tuzu işletmecileri tuz bulmakta zorlanıyor

Kırşehir’de kaya tuzu işletmecileri işleyecekleri tuz bulmakta zorlanıyor.


Kırşehir’de bulunan ocaklarda istenilen oranda tuz çıkmaması esnafın maliyetlerini yükseltti Tuz, sorununun aşılabilmesi için destek bekleyen esnaflar, şehir dışından tuz getirip işlemenin de maliyetinin yüksekliğinden şikayetçi. Kırşehir’de mesleğinin son temsilcileri olan ve Terme Caddesi üzerinde faaliyet gösteren kaya tuzu işlemeciliği yapan esnaflar özellikle yemeklik kaya tuzu alımında sorun yaşadıklarını belirtti. Kaya tuzu işletmecisi Mehmet Umucu, "Yemeklik ve hayvanlar için kaya tuzu satışı yapıyoruz. Tuz Ocakları verimli çalışmadığı için ürünler esnafa ulaşmıyor bu durum da maliyetleri yükseltiyor" dedi.


Artan maliyetleri vatandaşa yansıtmak istemediklerini anlatan Bektaş Uçar ise, "Kırşehir’de beklenen oranda tuz çıkmaması nedeniyle maliyetlerimiz yükseliyor. Tuzu aldığımız fiyatın altında vermeye çalıyoruz. Bizler kadar müşteride mağduriyet yaşıyor. Biz müşteriyi mağdur etmemeye çalışırken tuz ocaklarının da bizleri mağdur etmemesini istiyoruz" diye konuştu.


Kaya tuzu, yemeklerde ve hayvansal gıdalarda kullanılıyor. Esnafın yemeklik tuz bulamama sorunu bölgedeki tuz üretimi ve tedarikinde yaşanan zorlukları da gösteriyor. İşletmeciler, bu durumla başa çıkmak için çeşitli önlemler almaya çalışırken vatandaşta tuz bulmakta sıkıntı yaşadıklarını ve gençlik dönemlerinden itibaren yemeklerinde kaya tuzu dışında tuz bulundurmadığını söyledi. Sodyum klorürün mineral formu olan kaya tuzu içeriğinde 84 tane mineralle insan vücuduna alınması gerekli görülüyor. İnsan sağlığına faydalarının yanı sıra kaya tuzu, süs eşyası yapımında da kullanılıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Doğaseverler, Bafa ve Latmos’u yakından tanıdı Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD) tarafından düzenlenen doğa yürüyüşüne katılan doğaseverler, doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından Türkiye’nin en zengin doğa alanlarından olan Bafa Gölü’nün kuzey kıyılarında, Latmos (Beşparmak) Dağları’nın güney eteklerini tanıma fırsatı buldu. EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, düzenlenen doğa yürüyüşüne katılan doğaseverlere bölge hakkında bilgilendirmede bulundu. Latmos ve Bafa Gölü’nün doğal güzelliklerini tanıma fırsatı bulan doğaseverler aynı zamanda bölgenin tarihi ve coğrafi yapısı hakkında bilgi sahibi oldu. Dernek Başkanı Sürücü, düzenlenen gezi ile ilgili olarak, “Kırsal alanda bulunan antik taşlardan devşirme olarak yapılan bir su kuyusundaki işlemeli bir taşın yıllar önce bölgeye mal almaya gelen bir kamyoncu tarafından götürülen yeri gösterdik. Bu anlamda Herakleia antik kentinin içinde Kapıkırı köylülerinin yaşamasının bir avantaj olduğunu, kaçak kazı için buraya definecilerin giremediğini anlattık. Son zamanlarda Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeliha Gider Büyüközer’in başkanlığında yürütülen çalışmalarda önemli izlere ulaşıldığını, Roma Hamamında timsah mozaiklerinin bulunduğunu, ileride yapılacak çalışmalarla tiyatro vb. alanlarının da açığa çıkmasıyla Herakleia’nın önemli turizm destinasyonlarından biri olacağını söyledik. Profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu tarafından Herakleia’nın antik dönemdeki yeri, ticareti, mitolojik hikayeleri ve Bizans Dönemi’ne ait eserleri anlatıldı. Bafa Gölü’nde iklim değişikliğinin etkileri ve suyla beslenmesini sağlayan Büyük Menderes Nehri’ndeki sorunlar nedeniyle oluşan kuraklığın, son yağan yağmurlarla birlikte çok fazla bir değişikliğin olmadığını, sadece 2 hafta önce gittiğimiz dağla göl arasında kalan lagünlerin Latmos Dağları’ndan gelen sularla dolduğunu gördük. 2011 yılında yaşanan alg patlamaları kadar olmasa da göl kıyısındaki yeşil peltemsi birikimlerin kötü kokusunu duyduk. Bafa Gölü’nün geçmişten günümüze nasıl değişimler yaşadığını, nelerin kirlettiğini, Büyük Menderes Nehri, yavru balık üretim tesisleri ve Latmos Dağları’ndaki maden ocaklarından kaynaklanan olumsuz etkileri anlattık. Su seviyesinin düşmesiyle birlikte kayalarda ve katı kütlelerin üzerinde yoğunlaşan Avustralya tüp kurtlarının bölgeye nasıl yayıldığını anlattık. Bafa Gölü’ndeki adaları, içindeki manastır ve tahkimatları, Latmos’un eşsiz jeolojik oluşumlarını yerinde gördük. Latmos’un 8 bin yıllık kaya resimleri içinde kadın-erkek çiftlerinin düğün sahnesi olarak yorumlanan en iyi resmini uygun bir yerde olmadığı için sadece birkaç kişi görebildi. Etkinliğin bitiminde yağmurun başlaması nedeniyle Herakleia’nın bazı bölümlerini gezebildik” dedi.
Düzce 3 bin kasa Hamsi ile döndüler DÜZCE(İHA) – Düzce’de balıkçılar Akçakoca limanına kasa kasa hamsi ile döndüler. Teknelerden boşalan hamsiler Anadolu’ya yola çıkarken kasası bin ile bin 500 liradan satılıyor. Havaların soğuması ile birlikte Karadeniz’de hamsi bollaştı. 3 bin kasa hamisi ile limana yanaşan Balıkçı Ferhat Birinci, hem hamsi hem palamut olduğunu söyledi. Teknelerin balık ile döndüğünü söyleyen Birinci “Palamut balığı bu ayda olmazdı aslında, devam ediyor, güzel. Denize giden çalışan tutuyor bir şeyler. Hamsi kayıkları da boş değil onlarda da balık var. Ebatları, boyları da iyi, fiyatlarda uygun. Hamsinin kasası bin liradan başlıyor bin 500 liraya kadar gidiyor. Boyuna göre değişiyor. Piyasada ince hamsi 100 TL’ye, iri olanlar ise 150 TL’ye satılıyor. Palamut bağlığı da 150 lira civarında, bazı yerlerde 175 lira ama genel olarak 150 liradan satılıyor. Balık sezonu devam eder yılbaşını geçecek diye düşünüyorum. Hamsi şu anda Boğazdan Hopa’ya kadar var. Hamsi az değil, hava soğudukça daha da fazlalaşır balık bir araya gelir, artar. Hiç boş gelen kayık yok. Sayıları adetleri az ama gün geçtikçe fazlalaşır, öyle ümit ediyoruz öyle tahmin ediyoruz. Çünkü erken başladı fazla olacağın tahmin ediyoruz. Şu anda Karadeniz’in bütün limanlarında balık var boş gelen yok” ifadelerinde bulundu. Limana gelen teknelerden boşalan balıklar ise Anadolu’nun çeşitli şehirlerine gitme üzere yola çıktı.