ASAYİŞ - 19 Nisan 2024 Cuma 11:07

Kilis’te uyuşturucu operasyonu:3 şüpheli tutuklandı

A
A
A
Kilis’te uyuşturucu operasyonu:3 şüpheli tutuklandı

Kilis’te uyuşturucu ticareti yapma ve satma suçundan gözaltına alınan 3 şüpheli tutuklandı.


Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince uyuşturucu madde ticareti yapan ve kullanan şahısların yakalanmasına ve deşifresine yönelik olarak kentte belirli adreslere operasyon düzenlendi. Operasyonda yakalanan 3 şüphelinin adreslerinde yapılan aramalarda, 71,29 gram metamfetamin, 1 adet ruhsatsız tabanca, tabanca mermisi ve 15 bin 615 TL suçtan elde edildiği değerlendirilen para ele geçirildi. Şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak ceza evine gönderildi.



Kilis’te uyuşturucu operasyonu:3 şüpheli tutuklandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında savunma yapan hemşire yardımcısı: “Normalde doktor yoktu, denetim olacağında doktor geliyordu” İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 9’uncu gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık hemşire yardımcısı Batuhan Çetin “Denetim gelmeden önce hastanenin bilgisi oluyordu. Normalde doktor yoktu, denetim olacağında doktor geliyordu. Kaya bebeğin durumu ağırlaşınca doktor Rıza Keykubat’ı aradım ‘hocam nabzı alamıyorum artık’ dedim. Bana ‘500 gram zaten bebek yaşamazsa çek tüpünü gitsin’ dedi” şeklinde konuştu. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 9’uncu gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada Kaya bebeğin ölmesinde ihmali bulunduğundan ihmali davranışla kasten öldürme suçunu işlediği soruşturma kapsamında tespit edilen hemşire yardımcısı Batuhan Çetin savunma yaptı. “Normalde doktor yoktu, denetim olacağında doktor geliyordu” Batuhan Çetin savunmasında “Ben hemşire yardımcısıyım. Güney Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakımda çalışıyordum. Yapılan usulsüzlükler hakkında bilgim yok. Bütün hastanenin bildiği gibi yenidoğan yoğun bakımın işletme olduğunu biliyordum. Denetim gelmeden önce hastanenin bilgisi oluyordu. Normalde doktor yoktu, denetim olacağında doktor geliyordu. Kaya bebek gece doğdu. Bebek doğduktan sonra hiçbir doktor müdahalede bulunmadı. Elini bile sürmediler bebeğe. Yoğun bakıma alındı bebek. 2. günün gecesinde bebek çok kötü kanıyordu. Aspirasyon sonucu kanıyordu. Hemşire Damla Atak’a haber verildi ama hastaneye gelmeye tenezzül etmedi. 3 tane hemşire yardımcısı bulunuyordu bebeğin vefat ettiği gün” dedi. “500 gram zaten bebek yaşamazsa çek tüpünü gitsin” Sanık Çetin savunmasının devamında “Bebeği teslim aldığımızda çok soğuktu monitör okumuyordu. Nabzı düşüktü. Bebek akşam 18.00’da 3 tane hemşire yardımcısına bırakıldı. Ben sorumluluğu kabul etmedim. Damla Atak bana ‘ben gidiyorum çok yorgunum bugün beni arama’ dedi. Muhtemelen kendine kalmasın diye akşam ölsün diye gündüz yaşatmaya çalıştı. Gece, doktor Rıza Keykubat’ı aradım. Bir vizit attı. Rıza Keykubat’ın da haberi vardı durumdan. Bebek gece 03:00 gibi daha da ağırlaştı. Keykubat’ı aradım ‘hocam nabzı alamıyorum artık’ dedim. Bana ‘500 gram zaten bebek yaşamazsa çek tüpünü gitsin’ dedi. Ben de sorumlu olarak vicdanımı rahatlatmak için kalp masajı yaptım. Bebeği yaşatmak için yapılabilecek müdahaleleri yaptım. Ben de bundan dolayı yargılanıyorum şu an. Ben çoğu şeye tanık oldum ama sanık olarak yargılanıyorum. Kalp masajı yapmasam da ölecek bir bebek ama kalp masajı yaptığım için yargılanıyorum. Şeyhmus Hoca bebeği hiç görmedi. Gelip gittiği çok nadirdir yenidoğan servisine. Sadece kaşesini kullandıran bir doktor. Bebek öldükten sonra başhekim, başhemşire beni bir odaya aldılar. Tehdit ettiler beni. Normalde yoğun bakımda kamera vardı. Ben inanmıyorum kamera kayıtlarının olmadığına. Yok etmişler. Nöbet listeleri bile yalan yanlıştı. Denetime gelenlere yalan nöbet listelerini verdiler. Kaya bebek öldükten sonra denetim geldi. Damla Atak beni aradı ‘Doktor geldi müdahale etti diyeceksin’ dedi. Denetimin geleceğinden nasıl haberleri oluyordu bilmiyorum” şeklinde savunma yaptı. Duruşma tutuksuz sanıkların savunması ile sürüyor.
Manisa Büyükşehir, sulama kooperatifleri ile bir araya geldi Manisa Büyükşehir Belediyesi, tarımda faaliyet gösteren sulama kooperatifleri ile bir dizi toplantı planladı. Bunlardan ilkine Turgutlu, Kırkağaç, Ahmetli, Şehzadeler ve Yunusemre ilçelerinde bulunan sulama kooperatifleri katıldı. Kooperatiflerin yaşadığı sorunlar, çözüm önerileri ve Manisa Büyükşehir Belediyesi ile yapılabilecek iş birlikleri masaya yatırıldı. Manisa Büyükşehir Belediyesi tarımsal kalkınmayı desteklemek, üreticinin gelirinin artmasına yardımcı olmak amacıyla toplantılarını sürdürüyor. Tarımda kullanılan suyun verimli bir şekilde kullanımını sağlamak amacıyla Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Turgutlu, Kırkağaç, Ahmetli, Şehzadeler ve Yunusemre ilçelerinde faaliyet gösteren sulama kooperatiflerinin başkanları ve temsilcileri ile bir araya geldi. Genel Sekreter Yardımcıları Ali Kılıç, Oğuz Murat Pınar ve Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Kurucu ile birlikte yapılan toplantıda, sulama kooperatiflerinin sorunları, yaşadıkları zorluklar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. “Kooperatiflerimizi destekleyeceğiz, üreticimiz kazanacak” Manisa’nın bir tarım şehri olduğunu söyleyen Başkan Zeyrek, Manisa’nın ürettiği ürünler 81 ilimize sevk ediliyor. Burada üretilen ürünlerden herkes faydalanıyor ama bir tek üreticimiz faydalanamıyor. Üreticimiz, ürettiği ürünlerden para kazanamıyor. Bu durumun düzeltilmesi için çalışmalarımız sürüyor. Üreticiye desteğimizi kooperatifler aracılığıyla yapacağız. Kooperatiflerimizi destekleyeceğiz, üreticimiz kazanacak. Üreticimizin yüzü gülecek. Üreticimiz kazanınca ülkemiz kazanacak. Sorunlarınızı, yaşadığınız güçlükleri burada anlatın, bizler de ortak aklı oluşturarak çözüm yollarını bulalım. Birlikte yol yürüyelim, birlikte kazanalım” diye konuştu. Pınar: “Yılın 12 ayında aktif tarım yapıldığı bir şehirde yaşıyoruz” Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Murat Pınar ise, sulama kooperatiflerinin Manisa Büyükşehir Belediyesi için önemli olduğunu söyledi. Pınar, “Su kaynaklarımızın yüzde 70’i, neredeyse tamamı tarımsal sulamada kullanılıyor. Yılın 12 ayında aktif tarımın yapıldığı bir ilde yaşıyoruz. Su kaynaklarımızın etkili kullanımı çok önemli. Su fakiri bir şehiriz. Gerekli çalışmaları yapıp, önlemlerimizi almak zorundayız. Yapmazsak belki 10-15 yıl sonra Turgutlu, Ahmetli, Salihli, Alaşehir ve Sarıgöl ekseninde üzüm yetiştiriciliği hayal olabilir. Sizler sahada aktif bulunuyorsunuz. Önceden 60-70 metrelerden aldığımız suyu şu anda 100-150 metrelerden alıyoruz. Bunun için sulama kooperatiflerinin aktiviteleri ve kaynakları optimum seviyede kullanmayla ilgili ortak çalışmaları birlikte yürütmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Sorunlarınızı, problemlerinizi, çözümlerini, hem su kullanım maliyetlerini düşürecek hem de suyu etkin şekilde kullanımını sağlayacak neler yapabiliriz kısmını sizlerle istişare etmek istiyoruz. Su kaynaklarının korunması, aktif zirai yaşamda hem kalitenin arttırılması hem de sorunların çözümü, çiftçinin mağduriyet yaşamaması, çiftçinin memnuniyetine gidecek yolda hep beraber yürümemiz gerektiğine inanan ve bunun çaba harcayan bir başkanımız var. Bunun için sizleri tek tek dinlemek isteriz. İstekleriniz, sorunlarınız nedir, çözüm önerileriniz nelerdir” dedi. “Susuzluk riskini ortadan kaldıracak hamleleri birlikte yapmak istiyoruz” Sulama teknikleri ve teknolojileri üzerine Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Kurucu’nun önemli çalışmalarının olduğunu söyleyen Genel Sekreter Yardımcısı Pınar, “Susuzluk riskini ortadan kaldıracak hamleleri birlikte yapmak istiyoruz. Ortak akılla yol haritası çıkartıp onun üzerine gitmek istiyoruz. Manisa’da ‘Su Çalıştayı’ düzenledik. Başkanımız Gediz Havzası Eylem Planı’nın icra kurulunda yer alıyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi, Gediz Havzası eylem planının çözüm ortağı oldu. Bu bizim için hem Gediz’i yaşatmak hem de tarımsal sulamadaki ileri teknolojileri buraya taşımak için fırsat oluşturuyor. Bunların hepsini harmanlayalım, beraber neler yapabileceğimizi konuşalım. Alıştığımız vahşi sulama tekniklerinden vazgeçmemizin maliyetlerini tartışalım. Biz yerel yönetim olarak size ne gibi destekler verebiliriz, sizler bizlerden neler bekliyorsunuz. Prof. Dr. Yusuf Kurucu hocamız tarafından yapılan bir çalışma var. Bu çalışmada arıtmalardan geri dönüşüm suyunun tarımsal sulamaya elverişli hale gelmesiyle tarımsal sulamadaki su ihtiyacımızın büyük bir kısmını karşılamak için gayret içindeyiz. Bunların hepsini tek tek masaya yatırmak istiyoruz. Sizden ricamız, sorunlarınızı açık bir dille ifade etmeniz, bizden beklentilerinizi anlatmanızdır. Burada bizim üzerimize düşen yük neyse, biz o yükü alarak devam etmek istiyoruz” diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından toplantıya katılan Sulama Kooperatiflerinin başkanları ve temsilcileri teker teker söz alarak yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini anlattı.
İstanbul THY Sidney uçuşları başladı, Başkonsolos uçağı su dökerek uğurladı Türk Hava Yolları (THY), Avustralya’nın Melbuorne şehrinden sonra Sidney seferlerine başladı. Avustralya İstanbul Başkonsolosu Tony Huber, THY uçağını su dökerek uğurladı. Dünya’nın en çok noktasına uçan havayolu şirketi olan THY’nin Avustralya kıtasında ikinci nokta olan Sidney seferlerine başladı. İlk sefere THY Genel Müdürü Bilal Ekşi’nin yanı sıra gazeteciler ve davetliler katıldı. Haftada 4 gün gerçekleştirilecek Sidney uçuşları Malezya Kuala Lumpur aktarmalı olarak gerçekleştirilecek. Sidney’ ilk uçuşu gerçekleştiren TC- JLK kuyruk tescilli Boeing 777 tipi uçak saat 13:15’te İstanbul Havalimanı’ndan kalkış yaptı. Avusturalya’da 200 binden fazla Türk yaşıyor Sidney’e gerçekleştirilen ilk uçuş ile ilgili açıklamalarda bulunan THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, “Türk Hava Yolları büyümesine devam ediyor. Melbuorne uçuşlara başlamıştık, şimdi ise Sidney’e haftada 4 sefer uçuşa başlayacağız. Sidney uçuşumuzu Malezya üzerinden yapacağız. Melbuorne seferini Singapur üzerinden yapıyorduk. Avustralya, Türkiye açısından önemli bir ülke. Orada 200 bine yakın Türk vatandaşımız yaşıyor. Hem onları Türkiye’yi daha rahat buluşturacağız hem de Türkiye’ye Avustralya’dan gelen turistlerin daha rahat ve kaliteli yolculuk yapmasını sağlayacağız. İnşallah bu seferlerle Türkiye ile Avustralya arasında hem ticari ilişkilerin ve turizminin artacağına inanıyoruz. Ayrıca Avustralya’dan gelenlerin İstanbul üzerinden Dünya’nın her bir noktasına ulaşma imkanını sunacağız. Türk Hava Yolları, Dünyanın en çok noktasına uçan bir havayoludur” dedi. THY, direkt uçuş için Airbus A350-1000 tipi uçakların gelmesi bekleniyor Filolarında bulunan uçakların menzilleri yetmediği için aktarmalı olarak Sidney’e uçuşların gerçekleşebildiğini hatırlatan Ekşi, “Oraya aktarmalı uçuş yapmamızın sebebi mevcut uçaklarımızın menzili yetmiyor. Dolayısıyla bir yerde inip yakıt alması gerekiyor. İnşallah 2026’nın Ekim ayında filomuza Airbus A350-1000 uçaklarımız gelecek. Onlar geldiğinde hem Sidney’e hem de Melbuorne İstanbul’dan doğrudan uçuş yapacağız” şeklinde konuştu. THY uçağını su dökerek uğurladı İlk uçuş öncesi İstanbul Havalimanı’na gelen ve uçağın arkasından su dökerek THY uçağını Sidney’e uğurlayan Avustralya İstanbul Başkonsolosu Tony Huber, "Bugün harika bir gün, bugün Türkiye ve Avustralya ilişkilerinde önemli bir gelişme. Avustralya Türkiye arasında seferleri Mart başında başlamıştı. Bu ikinci aşama. Yeni gelişmelerin başlamasını dört gözle bekliyoruz. Avustralya’da yaşayan Türkler artık memleketlerini daha kolay ulaşacak" diye konuştu.
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında savunma yapan hemşire yardımcısı: “Normalde doktor yoktu, denetim olacağında doktor geliyordu” İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 9’uncu gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık hemşire yardımcısı Batuhan Çetin “Denetim gelmeden önce hastanenin bilgisi oluyordu. Normalde doktor yoktu, denetim olacağında doktor geliyordu. Kaya bebeğin durumu ağırlaşınca doktor Rıza Keykubat’ı aradım ‘hocam nabzı alamıyorum artık’ dedim. Bana ‘500 gram zaten bebek yaşamazsa çek tüpünü gitsin’ dedi” şeklinde konuştu. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 9’uncu gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada Kaya bebeğin ölmesinde ihmali bulunduğundan ihmali davranışla kasten öldürme suçunu işlediği soruşturma kapsamında tespit edilen hemşire yardımcısı Batuhan Çetin savunma yaptı. “Normalde doktor yoktu, denetim olacağında doktor geliyordu” Batuhan Çetin savunmasında “Ben hemşire yardımcısıyım. Güney Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakımda çalışıyordum. Yapılan usulsüzlükler hakkında bilgim yok. Bütün hastanenin bildiği gibi yenidoğan yoğun bakımın işletme olduğunu biliyordum. Denetim gelmeden önce hastanenin bilgisi oluyordu. Normalde doktor yoktu, denetim olacağında doktor geliyordu. Kaya bebek gece doğdu. Bebek doğduktan sonra hiçbir doktor müdahalede bulunmadı. Elini bile sürmediler bebeğe. Yoğun bakıma alındı bebek. 2. günün gecesinde bebek çok kötü kanıyordu. Aspirasyon sonucu kanıyordu. Hemşire Damla Atak’a haber verildi ama hastaneye gelmeye tenezzül etmedi. 3 tane hemşire yardımcısı bulunuyordu bebeğin vefat ettiği gün” dedi. “500 gram zaten bebek yaşamazsa çek tüpünü gitsin” Sanık Çetin savunmasının devamında “Bebeği teslim aldığımızda çok soğuktu monitör okumuyordu. Nabzı düşüktü. Bebek akşam 18.00’da 3 tane hemşire yardımcısına bırakıldı. Ben sorumluluğu kabul etmedim. Damla Atak bana ‘ben gidiyorum çok yorgunum bugün ben arama’ dedi. Muhtemelen kendine kalmasın diye akşam ölsün diye gündüz yaşatmaya çalıştı. Gece, doktor Rıza Keykubat’ı aradım. Bir vizit attı. Rıza Keykubat’ın da haberi vardı durumdan. Bebek gece 03:00 gibi daha da ağırlaştı. Keykubat’ı aradım ‘hocam nabzı alamıyorum artık’ dedim. Bana ‘500 gram zaten bebek yaşamazsa çek tüpünü gitsin’ dedi. Ben de sorumlu olarak vicdanımı rahatlatmak için kalp masajı yaptım. Bebeği yaşatmak için yapılabilecek müdahaleleri yaptım. Ben de bundan dolayı yargılanıyorum şu an. Ben çoğu şeye tanık oldum ama sanık olarak yargılanıyorum. Kalp masajı yapmasam da ölecek bir bebek ama kalp masajı yaptığım için yargılanıyorum. Şeyhmus Hoca bebeği hiç görmedi. Gelip gittiği çok nadirdir yenidoğan servisine. Sadece kaşesini kullandıran bir doktor. Bebek öldükten sonra başhekim, başhemşire beni bir odaya aldılar. Tehdit ettiler beni. Normalde yoğun bakımda kamera vardı. Ben inanmıyorum kamera kayıtlarının olmadığına. Yok etmişler. Nöbet listeleri bile yalan yanlıştı. Denetime gelenlere yalan nöbet listelerini verdiler. Kaya bebek öldükten sonra denetim geldi. Damla Atak beni aradı ‘Doktor geldi müdahale etti diyeceksin’ dedi. Denetimin geleceğinden nasıl haberleri oluyordu bilmiyorum” şeklinde savunma yaptı. Duruşma tutuksuz sanıkların savunması ile sürüyor.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Umman Sultanı El Said’i resmi törenle karşıladı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Umman Sultanı Heysem bin Tarık bin Teymur El Said’i resmi törenle karşıladı. Konuk Umman Sultanı Heysem bin Tarık bin Teymur El Said’in içinde bulunduğu makam aracını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önündeki caddede karşılayan süvariler, El Said’e protokol kapısına kadar eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, El Said’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ana giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve El Said’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı. El Said Muhafız Alayı Tören Kıtası’nı ’Merhaba Asker’ diyerek selamladı. Törende, tarihte kurulan 16 Türk Devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı. Heyetlerini birbirine takdim eden Erdoğan ve El Said, merdivenlerde Türkiye ve Umman bayrakları önünde gazetecilere poz verdi. Baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve El Said, ikili ve heyetler arası gerçekleştirecekleri görüşmelerin ardından anlaşmaların imza törenine ve ortak basın toplantısına katılacak. Törende, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ve Ankara Valisi Vasip Şahin de yer aldı.