Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kilis İl Başkanı Mehmet Ali Özkaraca, 3 Mayıs Türkçülük Günü münasebetiyle bir mesaj yayınladı.
Özkaraca, milliyetçiliğin tüm dünya milletleri arasında geçen mücadelede, sosyal yapıdaki en büyük silah ve güç olma özelliğini koruduğunu, Türk milliyetçilerinin bu duruşu ile 3 Mayıs 1944 günü resmi devlet yetkilileri tarafından her türlü işkence ve zulümle yargılandıklarını, vatanına, milletine olan bağlılığını en açık ve berrak şekilde ifade eden insanların maalesef bu sevgisinin bedelini en ağır şekilde ödediklerini belirtti. "Türk milletini emperyalizmin her çeşidinden korumak için varlıklarını
ortaya koyan Türkçülerin verdikleri mücadele, bugün net bir şekilde anlaşılmıştır. 3 Mayıs 1944 tarihiyle birlikte başlayan yargılama süreci ve sonrasında `tabutluk` denilen ölüm hücrelerine atılan Türkçülerin kutlu mücadelesi, her Türk`ün okuması ve idrak etmesi gereken bir olaydır. Dün Türk milliyetçilerini en ağır şekilde eleştirenler, şimdilerde ise onlara hak vermenin mahcubiyetini yaşamaktadırlar. 3 Mayıs 1944, Türk milliyetçiliği hareketinin kendini aksiyon ve muhteva olarak ortaya koyduğu dönüm
noktasıdır. Dönemin iktidar sürecini elinde tutanların gayr-ı milli unsurlara kendi eliyle hayat hakkı tanıması karşısında, Türk milletine kara sevdalı Türkçüler tarafından haykırışın en sert ve anlamlı günüdür. 3 Mayıs, Türk milliyetçilerine en acımasızlığı yaşatanların karşısında `Çileler bizim rütbemizdir` diyerek her türlü olumsuzluk ve zorluk karşısında Türk milletine en derin sevginin tüm dünyaya ilan edildiği gündür. 3 Mayıs, Türk`ün değer yargılarını hapislere, tabutluklara hapsederek, beyinlerinin
körleştiğini ispat edenlerin Türk milliyetçileri tarafından tescillendiği gündür. 3 Mayıs, Atatürk`ün ölümünden sonra onun Türk milliyetçiliği ölçüsünde geliştirdiği devlet politikasına dinamit koymak isteyenlerin dinamitlerinin elinde patlatıldığı gündür. 3 Mayıs, Türk milliyetçiliği ülküsünü en sert haykıran H. Nihal Atsız`ın önderliğinde başlatılan kutlu savaşın zafer naralarıyla Türk`ün makus talihinin değiştiği gündür. Bu açıdan maziyi hatırlayıp gelecekle ilgili umutlarımızı yeşerteceğiz. Her çile
sonrası olgunlaşarak büyüyen Türk milliyetçiliğiyle, 3 Mayıs Türkçülük Bayramı`nın anlam ve öneminde yatan tüm gerçekleri yürek ve beyinlerimize kodlayarak sevdalarımızla, ülkülerimizle Türk milleti için var olacağız. Türk gençliğinin böyle kutsal bir günde yeniden teşkilatlanmasına ve bir fikir cephesi kurulmasına hayati ihtiyaç vardır. Helal ve haramın birbirine karıştığı günümüzde Türk toplumuna ve Türk gençliğine yeni bir ruh ve dürüstlük ahlakı aşılamanın yolu da bu kendine dönüş ve muhtaç olduğu
kudreti kendinde bulma iradesinden doğacaktır. Globalleşen dünyanın birçok sinsi atmosferinde, milleti millet yapan değerlerin kurban edilmesini tüm güçleri ile savunanlar, Türk milliyetçilerinin iman ve azmi karşısında tutunamayacaklardır. Türk milliyetçileri çıktıkları hiçbir yoldan geri dönmemişlerdir. Ufkun genişliğinde verdikleri mücadelede şartların en ağır yönünü yaşasalar bile zafer her daim bizlerin olmuştur. Bu duygu ve düşüncelerle Türklük bayrağını her türlü fırtınaya karşı dalgalandırmayı
kendilerine hayat felsefesi edinmiş ülkü devlerini, başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş, H. Nihal Atsız, Orhan Şaik Gökyay, Necdet Sançar, Fethi Tevetoğlu, Zeki Velidi Togan, Muzaffer Eriş, İsmet Tümtürk ve daha birçok Türk milliyetçisini rahmet ve minnetle anıyoruz. 3 Mayıs 1944 Türkçülük Bayramının Türk milletinin mutlu ve huzurlu günlerde muhataplık bulması dileklerimizi sunuyorum" dedi.