ASAYİŞ - 25 Ağustos 2024 Pazar 11:33

Selde kaybolan vatandaşın kıyafetleri bulundu

A
A
A
Selde kaybolan vatandaşın kıyafetleri bulundu

Kayseri’nin Bünyan ilçesinde sel sularına kapılan otomobildeki kişiyi arama çalışmaları geceden bu yana devam ederken, şahsın kıyafetlerinin bulunduğu öğrenildi.


İlçeye bağlı Güllüce Mahallesi’nde etkili olan sağanak yağış sele dönüştü. Sel sularının vurduğu ilçede geniş çapta maddi hasar meydana gelirken, birçok evi de su bastı. Köy yolunun bazı bölümlerinde heyelan meydana gelirken araçlar ve vatandaşlar mahsur kaldı. Yaşanan selin ardından bölgeye AFAD, UMKE, JAK, itfaiye, Anda Arama Kurtarma, Türkuaz Arama Kurtarma ekipleri sevk edildi. Öte yandan sel sularına kapılan bir otomobildeki M.S. isimli vatandaştan haber alınamadığı bildirildi. JAK, itfaiye ve Türkuaz Arama Kurtarma Derneğine bağlı su altı arama ekipleri ile birlikte bölgede 280 arama kurtarma personelinin M.S.’yi arama çalışmaları devam ediyor.



8 araç 32 vatandaş kurtarıldı


Çalışmalar hakkında bilgiler veren AFAD Kayseri İl Müdürü Rıfat Genç İHA Muhabirine yaptığı açıklamada; "Akşam vatandaşın mahsur kaldığına dair ihbarı aldıktan sonra devletimizin bütün kademeleriyle birlikte sahaya intikal ettik. 8 araç ve 32 vatandaşımızı kurtardık. Bir aracımızı ne yazık ki sele kapılarak dere yatağı içerisinde bulduk. Kendisini arama faaliyetlerini hiç durdurmadık. Gün ağardıktan sonra da arama faaliyetlerimize iş makineleriyle devam ediyoruz. Şahsa ait bazı kıyafetlere ulaştık, inşallah yakın zamanda kendisine ulaşmayı öngörüyoruz" dedi.



Selde kaybolan vatandaşın kıyafetleri bulundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ KBB Uzmanı Özbay: "Sosyal medyanın sık kullanılmasından sonra estetik burun ameliyat talepleri de arttı" Sosyal medyanın sık kullanılmasından sonra burun ameliyatlarının arttığını belirten Kulak Burun ve Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ahmet Sacit Özbay, kemik gelişim yaşı tamamlanmadan yapılan ameliyatlarda burunda şekil bozukluğu olabileceğini söyledi. Elazığ Medilines Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ahmet Sacit Özbay, son zamanlarda artan burun ameliyatları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Burun ameliyatlarının sık bir şekilde yapılığını aktaran Op. Dr. Ahmet Sacit Özbay, "Özellikle sosyal medyanın sık kullanılmasından sonra bütün dünyada ve ülkemizde rinoplasti ameliyatlarına aşırı bir talep olmaya başladı. İnsanların estetik kaygıları her geçen gün daha da artmaktadır. Eskiden sadece nefes alma problemiyle ilgili talepler varken bugün nefes alma problemlerinin yanında burun şekliyle ilgili talep de oldukça yoğunlaştı. Buna bağlı olarak insanlar bir an önce hayal ettikleri burunla yaşamak istediklerinden dolayı rinoplasti ameliyatlarını olabilecek en erken yaşta olmaya çalışıyorlar. Burada da önemli olan şahsın kemik gelişmesini tamamlamış olması gerekiyor. Bu kemik yaşı erkeklerde 17 yaş sonu, kadınlarda ise 16 yaş sonudur. Eğer nefes almada ciddi bir sıkıntı varsa ailenin onayıyla burun ameliyatı bir sene daha öne alınabilir. Onun dışında kemik gelişiminin tamamlanmasını beklemek gerekmektedir" dedi. "Kemik yaşı tamamlanmayan ameliyatlarda şekil bozuklukları görülebilir" Bu ameliyatlarda ister istemez burundaki gelişme noktalarına müdahalelerin olduğunu da belirten Op. Dr. Özbay, "Bu müdahaleler sonucunda burnun istenilen büyüklüğe ulaşamama problemlerinin yanında büyüme noktalarının kayması nedeniyle ileride burunda eğilmeler ve istenmeyen şekil bozukluklarına neden olabilir. Bu nedenle en güzeli kemik gelişiminin ve burun iskelet yapısının tamamlandıktan sonra ameliyat yapılması daha uygundur" ifadelerini kullandı.
Gümüşhane Gümüşhane’de trafik levhası ve bariyer hırsızları yakalandı Gümüşhane’de Karayolu kenarındaki trafik işaret levhaları ve bariyerleri çalan hırsızlar Jandarma’nın geniş kapsamlı operasyonunun ardından yakalanarak cezaevine gönderildi. Alınan bilgiye göre Gümüşhane Karayolları 101. Şube Şefliği, Torul-Kürtün karayolu üzerindeki trafik işaret levhalarının kimliği belirsiz şahıslar tarafından çalındığını ihbar etmesinin ardından Jandarma ekipleri olayı araştırmaya başladı. Yapılan tespitte karayolu kenarındaki 47 trafik işaret levhası ile yol üzerinde bulunan 15 demir bariyerin yerinden sökülerek çalındığını belirleyen ve Torul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatlarının ardından İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ile Torul ve Kürtün İlçe Jandarma Komutanlıkları asayiş ekipleri şüphelilerin tespiti için bölgede bulunan güvenlik kamerası ve Plaka Tanıma Sisteminde (PTS) incelemeler yaptı. İncelemeler sonucunda 30 Ağustos tarihinde trafik işaret levhalarının, 1 Eylül tarihinde ise demir bariyerlerin şüpheli bir araçta bulunan 4 şahıs tarafından çalındığı belirlendi. Trafik güvenliğini tehlikeye sokarak ve vatandaşların can güvenliğini hiçe sayarak kamu malını çalan hırsızlar için geniş çaplı operasyon başlatan Jandarma ekipleri yaptıkları titiz çalışmalar sonucunda bahse konu araç sahibinin E.A, araçta bulunanların ise G.A., Ö.A., T.Ö. ve A.A. isimli şahıslar olduğunu tespit etti. Tespitin ardından araçta bulunan şüpheli şahıslar kısa sürede yakalanırken Trafik Jandarması tarafından haklarında toplam 51 bin 34 TL idari para cezası uygulandı. Gözaltına alınan şüpheli şahıslar Torul Adliyesinde 11 Eylül’de çıkarıldıkları mahkemece nitelikli hırsızlık ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından tutuklanarak Gümüşhane E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderildi.
Denizli PAÜ Rektörlüğünde mobbing ve istifa baskısı iddiası DENİZLİ (İHA) – Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’ın yeniden göreve atanmak için genel sekreter ve iki öğretim üyesine istifa etmeleri yönünde baskı yaptığı iddia edildi. Yabancı öğrenci skandalı, rektör yardımcılarının istifası ve yapılanma iddialarıyla gündeme gelen, son yıllarda yaşanan kayıt sildirmelerle öğrenci giderek azalan Pamukkale Üniversitesinde olaylar durulmuyor. Tartışmaların odağında olan PAÜ, bu kez de mobbing ile istifa baskısı iddialarıyla gündem oldu. Pamukkale Üniversitesi Genel Sekreteri Tamer Ceylan’ın istifa etmesi için baskıya uğradığı ileri sürüldü. Üst düzey bir yetkilinin, PAÜ Rektörü Ahmet Kutluhan’a görevden alınması için üç isim verdiğini, bu üç ismin ise Prof. Dr. Füsun Ardıç, Dr. Öncü Yanmaz Arpacı ve PAÜ Genel Sekreteri Tamer Ceylan olduğu iddia edildi. Kutluhan’ın üç ismin görevden alınması karşılığında yeniden rektör olarak atanmasının sağlanacağı ve YÖK’te devam eden “Yabancı Öğrenci Sınavı” skandalı soruşturmasından kurtarılacağı öne sürüldü. Rektör Kutluhan’ın iki rektör yardımcısının da bulunduğu makamında Tamer Ceylan’a “Ya görevden istifa edeceksin ya emekliliğe ayrılacaksın ya da başka bir göreve kaydırılmayı kabul edeceksin” dediği iddia edildi. Ceylan’ın kendisine yönelik tehdidi 10 Temmuz’da YÖK’e şikayet ettiği ileri sürüldü. Şikayetin ardından YÖK’ün konuyla ilgili inceleme başlattığı ve olayın tanığı rektör yardımcılarının ifadelerine başvurulduğu ve iki rektör yardımcısının da olayı doğruladığı beyan edildi.
Mersin Kadın kuryenin zorlu mesaisi Mersin’de 35 yaşındaki Bahar Çiçek, bir yandan motosikletli kuryelik yaparak geçimini sağlamaya çalışırken, diğer yandan da mesaisinin ardından ev işlerini yürütüyor. Günün 12 saatini motosiklet üzerinde sipariş dağıtarak geçiren Çiçek, yaz kış demeden işini özveriyle sürdürüyor. Mersin’de yaşayan bir çocuk annesi Bahar Çiçek, eşinden boşandıktan sonra geçimini sağlamak için kuryelik yapmaya başladı. Her gün saat 09.00’da işe başlayan Çiçek, günün 12 saatini motosiklet üzerinde geçirerek, günde ortalama 45 paket dağıtıyor. Kuryelik mesleği, genellikle erkeklerin tercih ettiği bir sektör olarak bilinse de Çiçek, bu alanda bir kadın olarak dikkat çekiyor. Çiçek, her gün karşılaştığı zorlukları ve engelleri aşarak işini büyük bir özveriyle yapıyor. Özellikle siparişin teslimatında yaşanan aksaklıklarda kadın kurye olarak eleştirilmesi, Çiçek’i oldukça zorluyor. Ancak, bu olumsuzluklara rağmen Çiçek, erkek kuryelerden daha iyi bir performans sergileyerek, işini en iyi şekilde yapmayı sürdürüyor. Gün boyu motosiklet üzerinde sipariş dağıtan Çiçek, mesaisinin ardından ev işlerini ve çocuğunun bakımıyla ilgileniyor. "Trafikte hem sözlü, hem de fiziksel tacize maruz kalabiliyoruz" Çalışma saatleri esnek olduğu için 2 yıldır kuryelik yaptığını belirten Çiçek, "Çok zorlukla karşılaşıyoruz. Kötü hava şartları nedeniyle yazın çok sıcak, kışın yağmur çamur bizi çok zorluyor. Normal bir sürücünün bir ayda katettiği yolu, biz bir veya iki gün içinde katediyoruz. Günde 200 kilometreye kadar yol yapıyoruz. Bir kadın için çok daha zor. Maalesef bir kadının trafikte var olmasından rahatsız olan insanlar var. Bu yüzden trafikte hem sözlü, hem de fiziksel tacize maruz kalabiliyoruz. Bunun için de kendimizce yöntemler geliştirip kaçınmaya çalışıyoruz. Ekipmanlar giyerek kadın olduğumuzu gizliyoruz" dedi. "Eğer bir kadın kurye iseniz daha çok çabalamanız lazım" Günde 12 saat çalıştığını ve haftada bir gün izin yaptığını ifade eden Çiçek, "Eğer bir kadın kurye iseniz daha çok çabalamanız lazım. Bir erkek kuryenin yaptığı şeyler normal karşılanırken, siz kadın olduğunuz için ’o kadın ya, o yüzden böyle oldu’ diyebiliyorlar. Bizim o yüzden performans olarak her zaman daha ileride olmamız lazım. Çalıştığım firmada iki kadın kuryeyiz; kendimizi göstermek zorundayız. Hem kişisel bakımımıza devam etmek zorundayız, hem evimizin temizliği ve çocuklarımızın bakımına özen göstermek zorundayız, hem de işimize odaklanmamız lazım. Evin düzenini, yemeğini sağlayan da benim, evin geçimini sağlayan da benim. Bu noktada iki görevi birden üstlenmek eminim bütün kadın kuryeler için çok zor oluyordur. Bir sipariş paketinde yaşanan aksaklıkla ilgili sorun olduğunda ’kadın kurye olduğu için böyle oldu’ diyebiliyorlar. Halbuki birçok erkek kuryeden daha iyi bir performansla çalışıyoruz" diye konuştu.