GENEL - 22 Şubat 2023 Çarşamba 14:04

Sedat Kılınç: “Deprem bölgesinde inşaata başlamak için acele edilmemeli”

A
A
A
Sedat Kılınç: “Deprem bölgesinde inşaata başlamak için acele edilmemeli”

Depremin merkez üssü Kahramanmaraş’a teknik heyeti ile inceleme yapmaya gelen Sedat Kılınç İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kılınç, bölgede planlamanın çok iyi yapılması gerektiğini söyleyerek, “Deprem bölgesinde inşaata başlamak için acele edilmemeli” dedi.

Depremin merkez üssü Kahramanmaraş’a teknik heyeti ile inceleme yapmaya gelen Sedat Kılınç İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kılınç, bölgede planlamanın çok iyi yapılması gerektiğini söyleyerek, “Deprem bölgesinde inşaata başlamak için acele edilmemeli” dedi.



Yeni yapılarda özellikle planlamanın çok dikkatli şekilde yapılması gerektiğini söyleyen Sedat Kılınç, “Öncelikle ülke olarak çok üzüntülüyüz. Burada öncelikle şundan dolayı üzüntülüyüz; deprem ülkenin bir gerçeği, benim defalarca uyarım olmuştu. Şunu demiştik; ülkemiz fay hatları üzerinde duruyor. Ülkemizin birçok şehri fay hatları üzerinde. Deprem riski belli. Bunun tedbirini almazsanız, ondan sonra kader dersek bu doğru olmaz. Tedbir almamız lazım diye ben yıllar öncesinden beri söylüyorum. Yaptığımız incelemelerde nerede tedbir alacağımız konusunda en önemli husus, yıkılan binaların birçoğunun 30-35 yıllık olduğunu gördük. Bunların neden yıkıldığına baktığımızda özellikle betonun sağlıklı olmadığını, beton dayanımının çok düşük olduğunu ve demirlerin düz demir olduğunu yani aslında taşıyıcı kolon dediğimiz kirişlerin görev yapmadığı görülüyor. Bunu biz zaten biliyorduk ama herkes de gelip burada enkazları gördüğünde canlı canlı da görebilir. Defalarca uyarmıştık. Şimdi ülke olarak bugün bu bölgede yaşanan, yasa boğulduğumuz bu ağır kayıp, daha sonra daha büyük kayıplara da neden olabilir. Mesela şu an en çok konuşulan Marmara Bölgesi’ndeki fay hattında 7.6, 7.7 şiddetinde büyük bir deprem beklendiği. Hemen hemen bütün jeologlar ve hocalar aynı görüşü paylaşıyor. Yani yakın zamanda bir deprem bekliyoruz. Bugün biz ülke olarak bu süreci geriye götüremeyiz. Çok ağır bir durum ve ülke olarak da bunun travmasını yaşıyoruz. Buradaki insanlar çok çok fazla yaşıyor. Biz de ikinci günden sonra buralara geldik. Biz de Kayseri’de depremi yaşadık. Daha sonra gelince eksiklikleri gördük. Bu eksiklikleri gördükten sonra gücümüz neye yetiyorsa destek olmaya çalıştık. İş makinelerinden, gıda ihtiyaçlarından her konuda destek olmaya çalıştık. Bir iş adamı olarak bu bizim vatani görevimiz ama devleti yönetenlerin de görevi var. Burada bir sıkıntı yaşandı, 1 yıl sonra 3 yıl sonra kestiremiyoruz belki de yarın İstanbul’da büyük bir deprem bekleniyor. Bu deprem için neler yaptık? Nasıl bir önlem aldık? Oradaki riskli yapı sayısı bu bölgedeki bütün illerin toplamından daha fazla. Buradan ders çıkarmayı herkes konuşuyor. Ders çıkarıyor muyuz ki ders çıkarıyorsak bugün İstanbul için eylem planının hazır olması lazım. Baktığımızda yetkililerden bir açıklama görmüyoruz. Bugün burada yaşanan yarın İstanbul’da da Allah muhafaza yaşandığında ülke olarak bu işin altından kalkamayız” dedi.


Kılınç, inşaata başlamak için acele edilmemesi gerektiğini ve beklenmesi gerektiğini söyleyerek, “Bir iki noktaya temas edecek olursak ilk olarak, bu bölgede acele edilip inşaata başlanması doğru değil. Bugün artçılara bakıyoruz 5-6 seviyesinde artçı depremler oluyor ve temel atıp inşaata başlandığında bu depremlerin etkisi ile sağlıklı bir yapı ortaya koyamazsınız. Acele edilmemesi lazım. Daha çok planlamaya zaman harcamamız lazım daha sonra inşaat kısmını da yine hızlı bir şekilde yapalım. Bu noktada biraz acele etmeyelim. Bilim adamlarının ya da jeologların söylediği artçılar 1 yıla kadar devam edecek ama bu azalarak devam edecek. Belki 2-3 ay sonra müsait olacak artık inşaat yapmaya ama bu 2-3 ay sürede de İstanbul gibi bir alanda neler yapılabilir diye oraya acil bir şekilde başlamamız lazım. Burada da deprem bölgelerinde konteyner kentler kurmamız lazım. Önceliğimizin bu olması lazım. İnsanların sağlıklı bir şekilde yaşayabileceği, içerisinde yaşam alanlarının olduğu konteyner kentler kurmalıyız. Bizim ülke olarak buna ihtiyacımız var. Bugün olmasa yarın ihtiyacımız var. Bugün ihtiyaçtan burada kullanırız bunları, yarın farklı bir şehirde ihtiyaç olduğunda oraya götürürüz. Bence 3 ay inşaat noktasında adım atılmaması lazım ve bu noktada da ciddi bir planlama yapılması lazım. Planlama olmadan hızlı bir şekilde çözüm üretelim diye yanlışa düşmeyelim. Ben bu noktada uyarılarımı yapmak istiyorum. Tekrar bütün ülkemize geçmiş olsun diyorum. Ülkenin bu deprem gerçeğini unutmayalım ve depremin öldürmediğini sağlıksız yapıların, sağlıksız şehirlerin yanlış zemine kurulan şehirlerin insanları öldürdüğünün farkına varalım” ifadelerini kullandı.


Teknik ekibin inceleme ve destek çalışması için bölgeye geldiğini söyleyen Kılınç, “Kahramanmaraş’a da şu göre için geldik. Bir konteyner kent kurulacak. Bunun altyapısını bizim ekiplerimiz hazırlıyorlar. Bu görevler için mimar, mühendis ekiplerimiz buradalar ve destek veriyorlar. Bunun için geldik ama biz bölgedeyiz. Sürekli elimizden geldiğince ve gücümüz yettiğince bölgeyi destekleyeceğiz. Bu günlerde millet olarak dayanışmanın en zirve noktasındayız. Görüyoruz herkes elinden geleni yapıyor. Biz de elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir Büyükşehir’in körfezdeki denetim yetkisi talebine bakanlıktan ret İzmir Büyükşehir Belediyesinin körfeze deşarj yapan işletmelerin ve deniz kirliliğine neden olan gemilerin denetlenmesine ilişkin yetki talebine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından olumsuz yanıt geldi. İzmir Körfezi’nde temizlik seferberliği başlatarak İzmir tarihinin en büyük yatırımlarından birini yapan, bu yıl temizlik ve altyapı yatırımlarına 9 milyar lira ayıran İzmir Büyükşehir Belediyesi, körfezi kirleten unsurlara karşı önlem almak için de harekete geçti. Körfeze atık deşarj eden işletmelerin denetlenmesi, gemilerin oluşturduğu kirliliğin önüne geçilmesi amacıyla denetim yetkisinin İzmir Büyükşehir Belediyesine devredilmesi yönündeki talebe Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan olumsuz yanıt geldi. 27 Aralık’ta Bakanlıktan İzmir Büyükşehir Belediyesine iletilen yazıda, alıcı ortamlara doğrudan atık su deşarjı yapan işletmeler için denetim yetkisinin devredilmesine ilişkin ikincil mevzuat düzenlenmesi gerektiği, gemilerin denetlenmesi yetki devri talebi için de yetki devri başvuru şartlarında belirtilen bilgi ve belgelerin incelendiği ve yapılan değerlendirme sonucunda 2023/3 sayılı genelge kapsamında yetki devri yapılmasının uygun görülmediği bildirildi. "Üzerimize düşenden fazlasını yapıyoruz" Gemi kaynaklı deniz kirliliğinin denetiminde Antalya ve Mersin’de söz konusu yetki devrinin yapıldığını hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Körfezin dip temizlik sorumluluğu sanayi tesislerinin, limanların, yük gemilerinin, tersanelerin denetimi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında. İzmir’in bugününü ve yarınını etkileyecek körfez temizliği konusunda ciddi adımlar atarak, dip temizliği çalışmasını başlattık. Körfez temizliği konusunda üzerimize düşenden fazlasını yapıyoruz. Bakanlıktan da üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz ancak yetkilerimizde bazı kısıtlamalar mevcut. Körfezin derinlemesine temizliği sadece dip taraması yaparak olmaz. Kirlilik kaynaklarının da önüne geçmemiz gerek. Bu konuda bize yetki vermeyen bakanlığın körfez için harekete geçmesini bekliyoruz” dedi.
Kütahya Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu: "2028’de İsrail diye bir devlet olmayacak" Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Uygulama ve Araştırma Merkezleri Koordinatörü, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Filistinli Öğrenciler Genel Birliği tarafından düzenlenen Filistin Kongresi’nde konuşan ve Kudüs’ün kurtuluşuna, İslam dünyasının birliğine ve tarihi süreçlere değinen Prof. Dr. Şeyhanlıoğlu, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Şeyhanlıoğlu, Kudüs’ün İslam dünyası için taşıdığı öneme vurgu yaparak, “Bugün nasıl Şam ve Şerif’te namaz kılıyorsak, inanıyorum ki kısa sürede Kudüs’te de kılacağız” ifadelerini kullandı. Selahaddin Eyyubi’nin liderliğinde gerçekleşen tarihi zaferlere atıfta bulunan Şeyhanlıoğlu, “Birlik olduğumuzda zafer kazandık, ayrıldığımızda ise kaybettik” dedi. İsrail’in bölgedeki rolüne dikkat çeken Şeyhanlıoğlu, İsrail’i bir terör merkezi ve Batı’nın bölgedeki karakolu olarak nitelendirerek, “1897’den bu yana Batı dünyası, Orta Doğu’yu kontrol etmek için bu coğrafyada siyonist bir yapılanma oluşturdu. İsrail, ikinci Haçlı komutanlığı devletidir ve tarihten silinecektir” şeklinde konuştu. "İslam dünyası birleşecek" İslam dünyasının potansiyel gücüne değinen Şeyhanlıoğlu, birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak, “Bugün 2 milyarlık İslam âlemi birleşse bu bölgedeki tüm işgallere son verir. Geçmişte Selahaddin Eyyubi’nin yaptığı gibi yeniden birleşmemiz gerekiyor. Bugün Türkiye, bu birliğin lideri konumunda” dedi. Prof. Dr. Şeyhanlıoğlu, İsrail’in geleceğine dair iddialı bir öngörüde bulunarak, “2028’de İsrail diye bir devlet olmayacak. Filistin’in direnişi ve İslam dünyasının birlikteliği bu sonucu getirecek” ifadelerini kullandı. Şeyhanlıoğlu, "Bugün artık Suriye, Irak, Türkiye ile birlikte hareket ediyor. Ve büyük bereketiyle alın dediğimiz esasen İstanbul dünyasının çekirdek kısmı şu anda kuruluyor. İşte bunun lideri Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye, AK Parti’dir ve Allah’ın izniyle aynı durum Filistin’de de olacak. Bakın gazeteler, işte şu kahramanlar imanın, azmin, cesaretin, sabrın sembolü. Ya 500 gün oldu, hiçbirisinin psikolojisi bozulmamış. O bombalara rağmen halen direniyor. 80 yıl oldu, 100 yıl oldu. Rahmetli Yaser Arafat şöyle derdi; ’Bizi Kızılderililere benzetemediler.’ Evet benzetemeyecekler. Kızılderililer yok artık ama Filistinlileri yok edemiyorlar. Çünkü Yahya Sinvarlar var, İzzettin El Kasımlar var. Şeyh Ahmet Yasin’in dediği müjde var. 2028’de İsrail tarihten silinecek. Şurada 3 sene kaldı. 2028’de İsrail diye bir devlet olmayacak. Ve o yüzden diyorum arkadaşlar. Çok basit bir şey. Bugün tarihte ilk defa insanlık bir olayda birleşmiş durumda. Bütün insanlar bu siyonist çetenin tehdidi altında. Bir tek Filistinliler değil, aynı durum bizim için de geçerli" ifadelerini kullandı. Son olarak Türkiye’nin bölgesel gücüne ve liderlik rolüne değinen Şeyhanlıoğlu, “Türkiye, son 20 yılda şahlanarak büyük bir güç haline geldi. Filistin, Yemen, Sudan ve diğer İslam coğrafyaları da kurtulacak. Büyük Türkiye’nin liderliğinde tüm İslam dünyası birleşecek” dedi.