SPOR - 28 Ocak 2025 Salı 09:31

Erciyes 38 Futbol Kulübü galibiyeti unuttu

A
A
A
Erciyes 38 Futbol Kulübü galibiyeti unuttu

Türkiye 3. Lig ekiplerinden Erciyes 38 Futbol Kulübü, galibiyete hasret kaldı. Mavi-siyahlılar, son 6 maçında 3 puanı bir arada göremedi.


Türkiye 3. Lig 4. Grup’ta bulunan Erciyes 38 Futbol Kulübü, galibiyete hasret kaldı. Antrenör Uğur Kulaksız yönetimindeki mavi-siyahlılar, ligde oynadığı son 6 maçında kazanamadı. 1 beraberlik 5 yenilgi alan Kayseri temsilcisi, 19 puanı aşamıyor. Son galibiyetini sahasında Edirnespor’u 1-0 yenerek elde eden Erciyes 38 Futbol Kulübü, sonrasında Tepecikspor ile berabere kalarak, 1 puanı hanesine yazdırdı. Bu maç akabinde Ağrı 1970spor, Maraş İstiklalspor, Kırıkkalespor, Zonguldakspor ve Sebat Gençlikspor maçlarını kaybetti.


Oynadığı 17 maçta 5 galibiyet 4 beraberlik elde ederken 8 kez de sahadan mağlup ayrılan Erciyes 38 Futbol Kulübü, hanesine 19 puan yazdırabildi. Mavi-siyahlılar bu hafta sahasında Turgutluspor ile karşılaşacak.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir TEI’ye Hava Araçları Motorları ve Parçaları Ürün Grubu İhracat Birincisi ödülü TUSAŞ Motor Sanayii (TEI), Antalya’da düzenlenen Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı’nda gerçekleştirilen ödül töreninde "Hava Araçları Motorları ve Parçaları Ürün Grubu İhracat Birincisi" oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı ve Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği iş birliğinde Antalya’da Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı düzenlendi. Konferansta ayrıca sektörel ihracat şampiyonları ödüllendirildi. Türkiye’nin havacılık motorlarındaki lider şirketi TEI, düzenlenen ödül töreninde Hava Araçları Motorları ve Parçaları Ürün Grubu İhracat Birincisi oldu. TEI Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, ödülü Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Avşar’ın elinden aldı. TEI, motor programlarının dünyadaki en büyük tedarikçisi konumunda bulunuyor Küresel havacılığa sunduğu yüksek katma değerli üretim kabiliyeti ve havacılık motorlarına sağladığı bakım hizmetleri ile ihracattaki başarısını sürdüren TEI, dünya çapında birçok önemli projeye kritik destekler sunmaya devam ediyor. TEI, dünyanın en çok tercih edilen yeni nesil sivil havacılık motorları LEAP, GEnx, GE9X gibi motor programlarının dünyadaki en büyük tedarikçisi konumunda bulunuyor. TEI aynı zamanda havacılık motorlarında sürdürülebilirliği odağına alan geleceğin sivil havacılık motoru CFM RISE için de en önemli tedarikçilerden biri. İmalat ve bakım-onarım revizyon faaliyetlerinin yanında özellikle son 10 yılda Savunma Sanayii Başkanlığı himayelerinde tasarladığı ve ürettiği havacılık motorlarıyla TEI, Türkiye’nin millî havacılık platformlarını millî motorlarıyla göklerle buluşturuyor.
Bursa Depremin yaralarını müzik ve dayanışma ile sarıyorlar Nilüfer Çocuk ve Gençlik Korosu’yla birlikte, 1 Şubat akşamı Nazım Hikmet Kültürevi’nde sahne alacak olan Hatay ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen çocuk ve gençlik koroları verecekleri konser öncesi Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ile buluştu. Müziğin köprü olduğu 3 kentin çocuk ve gençlerinin buluşmasında, dayanışma mesajı verildi. 6 Şubat depreminin 2’nci yıldönümü yaklaşırken, bazı öğrencilerini de kaybeden Hatay’daki Antakya Polifonik Korolar Derneği (APKORD) Çocuk Korosu ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) Ada Işığı Çocuk Korosu ve Ada Işığı Gençlik Vokal Topluluğu; Nilüfer Çocuk ve Gençlik Korosu’yla birlikte, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’i ziyaret etti. 1 Şubat akşamı Nazım Hikmet Kültürevi’nde sahne alacak olan koroların, Nilüfer Belediyesi Halk Evi’ndeki buluşmasında çocuklar, gençler, veliler ve koroların şef ve yardımcıları da yer aldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir yaptığı konuşmada, belediye olarak gençlerin ve çocukların öncelikleri arasında yer aldığını ve buna uygun projeleri hayata geçirdiklerini söyledi. 6 Şubat depremlerinde bir felaketin yaşandığını belirten Başkan Şadi Özdemir, "Bu kadar gencimizin, oradaki yaşanan felaketten sonra hala müzik yapıyor olması çok önemli. Müzik, aslında ruhun gıdası. Tabii ki eğitimi de hiçbir zaman da ihmal etmemek lazım. Çocukların başarıya giden yolunun yüzde 50’si çalışmaksa, diğer yüzde 50 için sosyal bir insan olmak önemli. Müzikle, sporla, sanatla, sosyal projelerle ilgilenen kişiler olmak başarının önemli bir kriteri" diye konuştu. Deprem zamanında Hatay’a giderek yaşananlara tanıklık ettiğini anlatan Başkan Şadi Özdemir, "Oradaki acıları gördük. Yaşanan acıları sizin gibi olmasa da biliyorum. Yardım etmeye çalıştık. Nilüfer Belediyesi Samandağ’da konteyner kent, aşevi kurdu. Nilüfer, o dönemde dayanışmanın güzel örneğini sergiledi. Dileğimiz bir daha o günler yaşanmasın. Biz sadece güzel anlar için bir araya gelelim. Hepiniz kentimize hoş geldiniz" dedi. ‘’Çocuklar kaynaşıyor’’ Ada Işığı Çocuk Korosu ve Gençlik Vokal Topluluğu Şefi Erkan Dağlı, Gazimağusa ile kardeş kent olan Nilüfer’de olmaktan çok mutlu olduklarını dile getirdi. Geçtiğimiz aylarda KKTC’de ‘Korolar Buluşuyor’ temasıyla 3 koro olarak sahne aldıklarını söyleyen Dağlı, "Şimdi de Nilüfer’de sahneye çıkacağız. Hatay, Gazimağusa ve Bursa’daki korolar ile buluşmamızda, çocuklar ve aileleri kaynaşarak bir dostluk köprüsü kuruyor" dedi. ‘’Yaşama tutunmamızı sağladı’’ APKORD Çocuk Korosu Şefi Sezgin Suna da, depremin ardından çok şeyin değiştiğini belirtti. Suna, "Her şeyden önce koromuzdan 3 çocuğumuzu yitirdik. Yetişkin koromuzdan 2 koristimizi kaybettik. Koca bir şehir yok oldu. Çocuklarımız da Türkiye’nin birçok yerine dağıldı. Online çalışmalar ve tatillerdeki kamplarla, koroyu bir araya getirdik ve tekrar el ele tutuşarak şarkı söylemeye devam ettik. Bu hem bize çok iyi geldi, hem de tekrar yaşama tutunmamızı sağladı. Çocukların da beraber olması, birbirleriyle özlem gidermesi, müziğin birleştirici ruhunu daha somutlaştırdı" diye konuştu. Şef Suna, çocukların kentin dışına çıkarak bu tür faaliyetlere katılmasının çok değerli olduğunu ifade ederek, "Bu tür organizasyonlara, davetler almamız bizim için çok önem arz ediyor. Nilüfer Belediyesi’ne bu anlamda, organizasyondaki emeğinden dolayı teşekkür ediyorum. Çünkü çocukların, beraber olabilmesi için manevi bir güç sağlıyor ve onları inanılmaz mutlu ediyor. Bu verilebilecek en büyük ödül diye düşünüyorum. O yüzden sizlere teşekkür ediyorum" dedi. Nilüfer Çocuk Korosu ve Nilüfer Gençlik Korosu Şefi Suat Şahin de, Başkan Şadi Özdemir’e organizasyona desteklerinden dolayı teşekkür etti. ‘’Depremden sonra müziğe sarıldım’’ Yaklaşık 10 yıldır koro çalışmalarında yer alan APKORD Korosu’nun genç üyesi Umut Alkan, depremin yaralarını müzikle sarmaya çalıştıklarını söyledi. Konservatuvarda hoca olmayı hayal ettiğini belirten Alkan, "Depremden sonra müziğe daha sıkı sarıldık. Farklı şehirlerde konserler veriyoruz ve bu da önemli bir deneyim" dedi. APKORD Çocuk Korosu’nun bir diğer üyesi Beren Güzelyüz de müzik sayesinde insanlarla tanıştıklarını, sosyalleştiklerini söyledi. Buluşmada, iki koronun şefi; kentlerini anlatan hediyelerini Başkan Şadi Özdemir’e verdiler.
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme: Savcılıktan Nevzat Bahtiyar’ın cezasına itiraz Diyarbakır’da 8 yaşında öldürülen Narin Güran cinayeti davasında Cumhuriyet Başsavcılığı, Nevzat Bahtiyar’a verilen cezaya itiraz ederek ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi için İstinaf Mahkemesi’ne başvurdu. Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde öldürülen 8 yaşındaki Narin cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davada, "delilleri yok etme’’, "gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası alan Nevzat Bahtihar’ın aldığı cezaya soruşturma savcısı tarafından itiraz edildi. Savcı, İstinaf Mahkemesi’ne sunduğu 3 sayfalık itiraz dilekçesinde, Nevzat Bahtiyar’ın "suç delillerini yok etme" suçundan değil, ’’iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle ceza alması gerektiğini belirterek, itiraz dilekçesinde Bahtiyar’a verilen 4 yıl 6 ay hapis cezası kararının mütalaaya aykırı olduğu ifadelerine yer verdi. Dilekçede, dava kapsamında Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu mütalaayı yineleyerek, Nevzat Bahtiyar’ın verdiği birçok ifadenin çelişkili olduğuna dikkat çekti. Bahtiyar’ın Narin’in cansız bedenini dereye taşımakta pişmanlık sergilemediği belirtilen dilekçede şu ifadeler yer aldı: "Sanığın beyanlarına göre; bir çocuğun bedeninin gömülmesi teklifi karşısında tereddüt dahi etmeden teklifi kabul etmiş, büyük bir soğukkanlılıkla bu eylemleri gerçekleştirmiştir. Sanığın ifadelerinin aksine bu durumdan en ufak bir rahatsızlık dahi duymamıştır. Sanık Nevzat, Narin Güran’ın cansız bedenini gömdükten sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmiş ve hiçbir aşamada gerçek bir pişmanlık sergilememiştir. Sanığın salt bir tehditle bu olaya karışmış olma ihtimali bulunmadığından olayın başından itibaren diğer sanıklarla iştirak iradesiyle öldürme eylemi üzerinde hâkimiyet kurmuştur. Narin’in öldürüldüğü tarihten cansız bedeninin bulunduğu tarihe kadar geçen süre, bu süre içerisinde suç delillerinin bulunamaması (Adli Tıp Kurumları tarafından yapılan onlarca araştırmalara rağmen herhangi bir delilin bulunmaması, delil bulunmayışına sebebin ise söz konusu cansız bedenin uzunca süre suyun içerisinde kalması) karşısındaki bu durum iştirak iradesini ortaya koyan Nevzat Bahtiyar yönünden iştirak içerisinde konumlandığı yerin adeta bir nişanesi ve göstergesidir." Soruşturma savcısı, Nevzat Bahtiyar’ın diğer sanıklar ile birlikte Narin’in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde olduğunu görüşünü belirtiği dilekçesinde, "Sanık Nevzat Bahtiyar’ın ilk andan itibaren Narin Güran’a ait cansız bedeni sanık Salim Güran’dan alarak çuval içerisinde Eğertutmaz deresine bıraktığı yönündeki beyanları, cansız bedenin içinde bulunduğu çuval ile sanık Nevzat’ın ahırında bulunan çuvalların benzer ve numaralarının ardışık olduğu yönündeki tespitler, dosyada mevcut kamera kayıtları HTS-daraltılmış baz raporu ile sanık Nevzat Bahtiyar’ın fiilen kullanmakta olduğu kırmızı arabayla Narin Güran’a ait cansız bedeni son olarak alınan beyanında belirttiği gibi ikametten aldığı ve bıraktığı Eğertutmaz deresine gittiğinin belirlendiği, olay günü ve olay saatinde arkadaşı olan sanık Salim Güran ile birlikte Narin Güran’ın ikametine girdiklerinin ve birlikte hareket ettiklerinin tespiti karşısında kovuşturma aşamasında da sürdürdüğü tutumu göz önüne alındığında diğer sanıklar ile birlikte Narin’in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde olduğu, söz konusu sanıkların eylemleri noktasında iştirak tanımı değerlendirildiğinde; müşterek faillikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı "fail" konumundadır. Fiil üzerinde ortak hakimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılmasında verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, olay sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Müşterek faillikte aranan en önemli unsurlardan birisi, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hakimiyetinin bulunmasıdır. Bu halde, suçun gerçekleştirilmesi amacıyla, fiilin icrasına katkıda bulunan suç ortaklarının tamamının, bu katkıları dolayısıyla sorumlulukları bulunmaktadır. Bu doğrultuda Sanık Nevzat Bahtiyar’ın eylemine uyan TCK 37 delaletiyle TCK’nın 82/1-e maddesi kapsamında kalan "İştirak Halinde Çocuğa Karşı Kasten Öldürme" suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu oluşturduğundan bahisle TCK’nın 281/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında istinaf kanun yoluna başvuru hususu hasıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Dilekçede ayrıca, "Narin Güran davasında yargılama gideri olan 1 milyon 548 bin 547,76 TL’nin sanıklar Yüksel Güran, Enes Güran, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’dan eşit şekilde tahsiline karar verilmesi gerektiği karşısında istinaf kanun yoluna başvuru hususu hasıl olmuştur" denildi. Mahkeme heyeti, 28 Aralık 2024’teki duruşmada oy birliğiyle aldığı kararla tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran’ın "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmalarına ve tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.