YEREL HABERLER - 27 Nisan 2012 Cuma 13:21

KAYSO NİSAN AYI OLAОAN MECLİS TOPLANTISI YAPILDI

A
A
A
KAYSO NİSAN AYI OLAОAN MECLİS TOPLANTISI YAPILDI

KAYSO Başkanı Mustafa Boydak, Nisan ayı olağan meclis toplantısında yeni teşvik paketinin, Türkiye`nin bir hamle daha kalkınmasını sağlayacağını söyledi.
KAYSO Meclis Salonu`nda gerçekleştirilen toplantıda yeni teşvik paketini değerlendiren Boydak, söz konusu paketin Türkiye`nin yakın tarihindeki en kapsamlı teşvik paketi olduğunu, özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi için özel imkanlar sağlanması, ileri teknoloji gerektiren ve büyük ölçekli yatırımların desteklenmesi ve bu yatırımların hangi bölgede yapılırsa yapılsın yüksek getirili desteklerden istifade edecek olmasının önemli olduğunu ifade etti.
Yeni teşvik paketinin, Türkiye`nin temel sorunu olan cari açığı hafifleteceğini de söyleyen Boydak, teşvik paketinde Kayseri`nin her ne kadar ikinci bölgede olsa da OSB`lerdeki yatırımların bir üst yatırımlar olarak tanımlandığını, Kayseri`de artık teknolojik ürünlerin üretilecek daha büyük ölçekli yatırımlar arzuladıklarını dile getirdi.
Yeni teşvik yasası ile sanayicilerin kendi durumlarını gözden geçirme, teknolojik yatırımlara öncelik verme ve dar boğaz giderici yatırımlar konusunda sanayicilere imkanlar sağlanmakta olduğunu ifade eden Başkan Boydak, öz kaynak ve yabancı kaynak dengelerinin iyi gözetilmesi gerektiğini belirtti.
EKONOMİ SOОUMA YÖNÜNDE
Ekonominin biraz daha soğuma yönünde olduğunu ve hükümetin yaptığı bütçe çalışmasında da durumun açıkça ifade edildiğini belirten Başkan Boydak, ``Bankacılık sektöründe kullanılan kredilerdeki artış hızı zayıfladı ama bizim bu dönemde ekonominin kötüye gittiği yönünde bir endişemiz yok. Ekonomide içinde bulunduğumuz dönemde, mevcut kazanımlarımızı kaybetmeme çalışması yapılıyor. Son iki yılda yaşanan büyümeyi sindirmemiz gündemde. Bunu tabi ki bu süreçte hükümetimizin dikkate alması sevindirici bir konu. Cari işlemler açığının da aşağı doğru gelme eğiliminde olması sevindirici bir konu.`` dedi.
FON AKIŞINDA ZAYIFLAMA OLABİLİR
Başkan Boydak, bu süreçte Kayserili firmaların hem iç, hem dış pazarlar konusunda gereken çalışmaları yapmalarının sevindirici olduğunu, ancak Avrupa`da ki sistemin hala tam işlememesinden dolayı banka kredilerinin çok bol miktarda olmayacağını ve Avrupa ekonomisinde bir büyüme trendi yakalanamadığını belirterek, fon akışındaki zayıflamaların önümüzdeki dönemde borçlanmada biraz zorlanabilineceğini gösterdiğini söyledi.
Türkiye`nin çevre ülkelerinde çok ciddi siyasi gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Boydak, Türkiye`nin dış siyasi gelişmelerden olumsuz etkilenmemesi ve bölgeye sükunet gelmesi isteğinde olduklarını belirtti.
Sanayinin, Türkiye`nin büyümesine ciddi anlamda katkı sağladığını, ancak bu trendin diğer sektörlerde de yakalanması gerektiğini vurgulayan Boydak, önümüzdeki beş yıl daha yüzde altı civarında istikrarlı bir şekilde büyüme yakalanması durumunda Türkiye`nin önünün açık olduğunu belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Karaciğer nakli yapan ilk Türk doktor Prof. Dr. Münci Kalayoğlu son yolculuğuna uğurlandı Karaciğer naklini ilk gerçekleştiren 84 yaşındaki Türk doktor Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Ağustos ayında beyin kanaması geçiren ve bir süredir demans tedavisi gören 84 yaşındaki Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, İstanbul’daki evinde hayatını kaybetmişti. Karaciğer nakli yapan ilk Türk doktor Kalayoğlu için ikindi namazına müteakip Zincirlikuyu Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazı sonrası alınan helalliğin ardından Kalayoğlu, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Taziyeleri aile adına eşi Belkıs Kalayoğlu, oğulları Murat ve Sinan kabul etti. Cenazeye Eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Kerem Alışık ve tıp dünyasının önde gelen isimleri katıldı. “Sonunda tükendi” Prof. Dr. Münci Kalayoğlu’nun eşi Belkıs Kalayoğlu, "Şu anda insan ne diyeceğini bilemiyor, 52 senelik eşim. Bazen 48 saat görmezdim. Karaciğeri alır gelirdi, 48 saat sürerdi. Ondan sonra gelirdi, 3 saat sonra tekrar hazır olurdu. Müthiş bir aşkla çalışırdı. Sonra Türkiye’ye dönme kararı aldı. Jane’i Hans’ı o kadar ameliyat ettim, şimdi sırada Ahmet, Mehmet, Hatice’yi ameliyat edeceğim. 2006’da senesinde kesin dönüş yaptık ve çok mutlu oldu. Çok severek yaptığı bir meslekti, sonunda tükendi. Yazın bir beyin kanaması geçirmişti ondan sonra yavaş yavaş tükendi ama çok mutlu yaşadı. Benim için en büyük teselli de bu” diye konuştu. "Beyin kanaması geçirdi ve sonra ebediyete intikal etti” Tıp dünyasının büyük bir cerrahı kaybettiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Kalayoğlu ise, “Ben tıbbiyede 2. sınıftayken Münci abi son sınıftaydı. Sonunda herkesin bir kaderi var. Çalışmalarına devam edecekti ama yazın bir beyin kanaması geçirdi ve sonra ebediyete intikal etti. Ruhu şad olsun, ışıklar içinde uyusun.” diye konuştu.
Eskişehir Eskişehir’de yıkım yapılan binada göçük: 4 işçi yaralı Eskişehir’de elle yıkım yapılan binada göçük meydana geldi. Yaralanan 4 işçi hastanede tedavi altına alınırken, binanın yıkılma riskine karşı çevrede güvenlik tedbirleri alındı. Olay, saat 16.00 sularında İstiklal Mahallesi Porsuk Bulvarı Adalar mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, kentsel dönüşüm çalışmaları çerçevesinde elle yıkımı yapılan bir binada kısmı göçük meydana geldi. Yaşanan göçük sonucunda, yıkım çalışmasını gerçekleştiren Muhammed İsmail ve Eray Acatürk göçük altında kaldı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye, AFAD ve 112 Acil Servis ekiplerince göçükten çıkartılan işçiler, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilerek tedavi altına alındı. Yaralılardan Muhammed İsmail’in hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Öte yandan, göçük olduğu esnada bina içinde bulunan diğer işçiler Selçuk Acartürk ve Şehabettin Walizade, kendi imkanlarıyla dışarıya çıktı. Olayı çiziklerle atlatan işçiler, ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Kısmi göçük oluşan binanın yıkılma riskine karşı çevrede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Polis ekipleri, olayla ilgili tahkikat başlattı. Olay yerine gelen Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “Burası elle yıkım yapılan bir yer ve yaklaşık 1 aydır çalışmalar sürüyor. Bugün bir blok çökmüş. Dolayısıyla 4 işçi arkadaşımız yaralanmış. Onların hastanede sağlık durumlarında ciddi bir şey yok, ağır bir durum yok ama yan binalarda bir esneme var sanıyorum. Öyle diyor arkadaşlar. Ona göre bakıp, değerlendirip bir karar vereceğiz. Elle yıkımı yerine başka türlü daha çabuk çalışma yapılabilir. Risk varsa yıkılması gerekir. Şimdi müteahhit arkadaşımız da buradaydı, onlarla konuşuyoruz. Gerekirse bir makine getirip daha hızlı bir şekilde yıkmanın yolunu bulacağız. Neden çöktüğüyle ilgili şu anda bir bilgimiz yok. Elle yıkım yaparken ya o kart bloku çöktü ya farklı bir yere vurdular, ondan oldu. Şimdi arkadaşlar çıkıp da bir inceleme yapamıyor tabii. Biraz ortalık sakinleşince daha net bilgi veririz. Müdürümüzün dediğine göre gereken önlemler alınmış" dedi.
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyesi: "Poliklinik yapan çocuk doktorları vardı ama acil durumlara müdahale etmezlerdi" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine ikinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Günerhan, "Poliklinik yapan çocuk doktorları vardı ama acil durumlara müdahale etmezlerdi" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 2. gününde devam ediyor. Sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasının ardından mahkeme heyeti tarafından duruşmaya 45 dakikalık ara verilmişti. Verilen aranın ardından duruşma, tutuklu sanık Hüseyin Günerhan’ın savunması ile devam ediyor. "Alınan ilaçları imha ediyorduk, ilaçları imha edince kullanım oranları artıyordu" Savunma yapan sanık Günerhan, savcılıkta verdiği ifadeyi kabul etmediğini belirterek, "Üzerime atılı suçlamaları ve böyle bir örgütün olabileceğini reddediyorum. Hepimiz farklı hastanelerde çalışan ve birbirini tanımayan insanlarız. Ben hemşireyim. Bir hastanede aklınıza gelebileceğiniz her bölümde çalıştım. 2020 yılında Reyap Hastanesi’nde sonrasında Güney Hastanesi’nde çalıştım son olarak evde sağlık hizmeti alanında çalıştım. Fırat Sarı’yla çalıştığım zaman ihtiyacı olan hastanelerin yoğun bakımlarında görevli olarak çalıştım. Çalıştığım tüm hastanelerin şartları gayet güzeldi ve çocukların ihtiyaçları karşılanıyordu. Alınan ilaçları imha ediyorduk, ilaçları imha edince kullanım oranları artıyordu. Biz de bu atılan ilaçları doktora söylüyorduk ve doktor imzalıyordu. Beni Doğukan gece aradı ve yabancı uyruklu bebek hastanın durumunun kötü olduğunu söyledi. Hastaneye gittim bebek sabah öldü. Kaya bebeğin ailesi hastaneye teşekkür mektubu yazmıştı" diye konuştu. "Kimseye hizmet etmedim ve kimseyi öldürmedim" 2022 yılında bağlı olduğu kurumdan ayrıldığını belirten Günerhan, "Herhangi bir örgütün üyesi değilim. İfademden dolayı cinayetle suçlandım. Ben ölen bebekler hakkında savcılığa ifade verdim. Beni bebek cinayetiyle suçladılar bunu savcıya söylediğimde ’Pardon’ dedi. Hiçbir dosyada sahtekarlık yapmadım. Olay neyse onu uyguladım. Benim imzamla benim ismimle sahtekarlık yapılmışsa getirilsin, kanıtlansın, imzamla karşılaştırma yapılsın. Hasan Basri Gök, benim çalıştığım Güney Hastanesinin önünden bile geçmedi. Nasıl bu kadar biliyormuş gibi konuşuluyor? Ben hastaneden ayrıldıktan sonra iş arıyordum. Fırat Sarı bana Güney Hastanesi’nde çalışabileceğimi söyledi. Fırat Sarı bana hastanedeki sistemi anlatırken, bir hastanın sevk süreci üç dört saati bulabileceğini, bir hastanede birçok doktorun olabileceğini ve doktorların her yere bakabileceğini söyledi. Hastanede doktor bulunmuyorsa, bunun sorumlusu hastane değil başhekimdir. Fırat Sarı, çalıştığım hastaneyle anlaşma yaptıktan sonra hastaneye çok nadir uğrardı. Çalıştığım süre boyunca bir örgüte üye olmadım, kimseye hizmet etmedim ve kimseyi öldürmedim" diye konuştu. "Elime geçen paraları Fırat Sarı’ya veriyordum" Cumhuriyet Savcısı sanığa, eline gelen paraları ne yapıyordun diye sordu. Sanık, "Fırat Sarı’ya veriyordum. O da çalışanlara mesai ücreti olarak dağıtıyordu, para transferi içinde bu da var. Dışarıdan gelen hemşirelere de bu paralar veriliyordu" cevabını verdi. Sanık, "Poliklinik yapan çocuk doktorları vardı ama acil durumlara müdahale etmezlerdi" diye konuştu. Sanıkların yargılanmasına devam ediliyor