ASAYİŞ - 19 Kasım 2024 Salı 17:39

Yenidoğan Çetesi üyesi: "Poliklinik yapan çocuk doktorları vardı ama acil durumlara müdahale etmezlerdi"

A
A
A
Yenidoğan Çetesi üyesi: "Poliklinik yapan çocuk doktorları vardı ama acil durumlara müdahale etmezlerdi"

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine ikinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Günerhan, "Poliklinik yapan çocuk doktorları vardı ama acil durumlara müdahale etmezlerdi" dedi

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 2. gününde devam ediyor. Sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasının ardından mahkeme heyeti tarafından duruşmaya 45 dakikalık ara verilmişti. Verilen aranın ardından duruşma, tutuklu sanık Hüseyin Günerhan’ın savunması ile devam ediyor.

"Alınan ilaçları imha ediyorduk, ilaçları imha edince kullanım oranları artıyordu"

Savunma yapan sanık Günerhan, savcılıkta verdiği ifadeyi kabul etmediğini belirterek, "Üzerime atılı suçlamaları ve böyle bir örgütün olabileceğini reddediyorum. Hepimiz farklı hastanelerde çalışan ve birbirini tanımayan insanlarız. Ben hemşireyim. Bir hastanede aklınıza gelebileceğiniz her bölümde çalıştım. 2020 yılında Reyap Hastanesi’nde sonrasında Güney Hastanesi’nde çalıştım son olarak evde sağlık hizmeti alanında çalıştım. Fırat Sarı’yla çalıştığım zaman ihtiyacı olan hastanelerin yoğun bakımlarında görevli olarak çalıştım. Çalıştığım tüm hastanelerin şartları gayet güzeldi ve çocukların ihtiyaçları karşılanıyordu. Alınan ilaçları imha ediyorduk, ilaçları imha edince kullanım oranları artıyordu. Biz de bu atılan ilaçları doktora söylüyorduk ve doktor imzalıyordu. Beni Doğukan gece aradı ve yabancı uyruklu bebek hastanın durumunun kötü olduğunu söyledi. Hastaneye gittim bebek sabah öldü. Kaya bebeğin ailesi hastaneye teşekkür mektubu yazmıştı" diye konuştu.

"Kimseye hizmet etmedim ve kimseyi öldürmedim"

2022 yılında bağlı olduğu kurumdan ayrıldığını belirten Günerhan, "Herhangi bir örgütün üyesi değilim. İfademden dolayı cinayetle suçlandım. Ben ölen bebekler hakkında savcılığa ifade verdim. Beni bebek cinayetiyle suçladılar bunu savcıya söylediğimde ’Pardon’ dedi. Hiçbir dosyada sahtekarlık yapmadım. Olay neyse onu uyguladım. Benim imzamla benim ismimle sahtekarlık yapılmışsa getirilsin, kanıtlansın, imzamla karşılaştırma yapılsın. Hasan Basri Gök, benim çalıştığım Güney Hastanesinin önünden bile geçmedi. Nasıl bu kadar biliyormuş gibi konuşuluyor? Ben hastaneden ayrıldıktan sonra iş arıyordum. Fırat Sarı bana Güney Hastanesi’nde çalışabileceğimi söyledi. Fırat Sarı bana hastanedeki sistemi anlatırken, bir hastanın sevk süreci üç dört saati bulabileceğini, bir hastanede birçok doktorun olabileceğini ve doktorların her yere bakabileceğini söyledi. Hastanede doktor bulunmuyorsa, bunun sorumlusu hastane değil başhekimdir. Fırat Sarı, çalıştığım hastaneyle anlaşma yaptıktan sonra hastaneye çok nadir uğrardı. Çalıştığım süre boyunca bir örgüte üye olmadım, kimseye hizmet etmedim ve kimseyi öldürmedim" diye konuştu.

"Elime geçen paraları Fırat Sarı’ya veriyordum"

Cumhuriyet Savcısı sanığa, eline gelen paraları ne yapıyordun diye sordu. Sanık, "Fırat Sarı’ya veriyordum. O da çalışanlara mesai ücreti olarak dağıtıyordu, para transferi içinde bu da var. Dışarıdan gelen hemşirelere de bu paralar veriliyordu" cevabını verdi. Sanık, "Poliklinik yapan çocuk doktorları vardı ama acil durumlara müdahale etmezlerdi" diye konuştu.

Sanıkların yargılanmasına devam ediliyor

Gamze Şenyiğit - Melike İnal

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasına yarın devam edilecek İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine yarın devam edilecek. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına 2. gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Fehmi Alperen, "Ben İBB’ye bağlı ambulans şoförü olarak çalışıyorum. 17 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyorum. Hasta sevki yapıyoruz. Bir şirketim de vardır aynı zamanda. Biz yeni doğan hasta nakli yapmıyorduk. 112 sisteminin bertaraf edilerek hastanelere sevk yapıldığı iddiasına katılmıyorum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsi geçen hiçbir hastaneye nakil yapmadım. Birçok sevki sanık Hasan Basri Gök yürütmektedir. Hatta sevk işlemi için bazen doktor olduğunu söylemiştir kendisi. Benim hakkımda iddianamenin hiçbir sayfasında sevk ile alakalı bir şey yoktur. Sanıklardan Hakan Doğukan Taşçı’yı tanıyorum. Taşçı bana hasta bebeklerin basamak değerleri ile oynandığını da söyledi. Benim Fırat Sarı ile bir menfaat ilişkim yoktur. Sarı’nın hesabından bana yıllardır gelen 1 TL bile yoktur. Burada bir örgüt olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Buradaki herkes sağlık çalışanı” dedi. Fehmi Alperen’in avukatı ise savunmasında, “Benim müvekkilim mağdurdur. Burada suçlanan kişiler aynı zamanda da mağdurdur. Uzun süredir tutuklu olan müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” dedi. Sanık avukatının savunmasının ardından duruşmanın 3. oturumunun yarın saat 09.30’da devam etmesine karar verildi.
Zonguldak Zonguldak Belediye Başkanı Erdem’e hakaret iddiasıyla 1 kişi tutuklandı Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’e belediye binasında hakaret ettiği iddiasıyla gözaltına alınan bir kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Başkan Erdem, "Halkımızın tercihiyle seçilmiş bir belediye başkanı olarak bu tür saldırılarla Zonguldak halkının iradesine gölge düşürülmesine asla izin vermeyeceğim" dedi. Şehir merkezinde pazaryeri işletmecisi olduğu öğrenilen O.V. isimli kişi iddialara göre, dün akşam saatlerinde Zonguldak Belediyesi’ne gelerek tartışmaya başladı. Olayın büyümesiyle birlikte güvenlik görevlileri O.V.’yi belediye binasının dışarısına çıkarttı. Yaşananların ardından Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, suç duyurusunda bulundu. Gözaltı kararı verilen O.V. ve emniyete teslim olduğu öğrenilen O.V.; sevk edildiği nöbetçi hakimlik tarafından kamu görevlisine alenen hakaret suçlamasıyla tutuklandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, CHP’li İl ve Merkez İlçe Yönetimi, partililer ve vatandaşlar CHP İl Başkanlığı önünden Zonguldak Belediye Başkanlığı önüne yürüyüş gerçekleştirdi. Başkan Tahsin Erdem belediye binası önünde açıklamada bulundu. Erdem, "Belediyemizde yaşanan ve şahsıma yönelik gerçekleştirilen sözlü saldırı nedeniyle bir açıklama yapma gereği duydum. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki bu makam şahsi bir kimlikten öte Zonguldak halkının iradesinin ve demokrasinin tecelli ettiği bir yerdir. Halkımızın tercihiyle seçilmiş bir belediye başkanı olarak bu tür saldırılarla Zonguldak halkının iradesine gölge düşürülmesine asla izin vermeyeceğim" dedi. "Hiçbir kişi ya da kurum, devletin kurumlarını ve halkın temsilcilerini hedef alarak amacına ulaşamaz" diyen Erdem, "Amacımız şehrimize ve insanlarımıza yakışır bir şekilde çalışmak ve bu hedefimizden asla sapmayacağız. Zonguldak halkı bilmelidir ki hiçbir tehdit bizi yıldıramayacak" şeklinde konuştu.