GÜNDEM - 18 Kasım 2024 Pazartesi 15:05

Köse: “2024 yılında arıcılarımıza 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz”

A
A
A
Köse: “2024 yılında arıcılarımıza 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz”

“Arı Sağlığı ve Koloni Yönetimi” konulu panele katılan Tarım ve Orman Bakanlığı Kanatlı ve Arıcılık Daire Başkanı İslam Köse, bakanlık olarak 2003 yılından itibaren arıcılara destek vermeye başladıklarını belirterek, “Sadece arılı kovan desteği anlamında 1,6 milyar lirayı artan bir destek verdik. Bu yıl yani 2024 yılında arıcılarımıza 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz” dedi.


Kastamonu Üniversitesi, Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü ile Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından “Arı Sağlığı, Arı Ürünleri ve Koloni Yönetimi” paneli düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Salonu’nda düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan Tarım ve Orman Bakanlığı Kanatlı ve Arıcılık Daire Başkanı İslam Köse, bakanlık tarafından arıcılara verilen destekler hakkında açıklamalarda bulundu.



“2024 yılında arıcılarımıza 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz”


Türkiye’nin bal üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Köse, “Ülkemiz arıcılık ve bal üretimi anlamında dünyada ikinci sırada. Dünya çam balı üretiminde de birinci sıradayız, yüzde 90 çam balını biz üretiyoruz. Neden kestane balı da böyle olmasın, inşallah Kastamonu bölgemiz kestane balı üretimi noktasında hakikaten önemli bir bölge” dedi.


Arıcılık sektörünün 2003 yılından itibaren desteklendiğini ifade eden Köse, sektöre verilen destekler hakkında bilgiler vererek, şunları kaydetti: “Sadece arılı kovan desteği anlamında 1,6 milyar lirayı artan bir destek verdik. Bu yıl yani 2024 yılında arıcılarımıza tespitlerimiz bitti, icmal süreçleri başladı, 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz. Geçen yıl 60 TL olan kovan desteği, bu yıl gezginci arılara verdiğimiz destek ve genç kadınlara verdiğimiz desteklerle 190 TL’ye kadar ulaştı. Desteklemelerde yüzde 217 oranında bir artış oldu. Özellikle bakanlık politikası olarak ortaya koyduğumuz yeni hayvancılık desteklemelerimiz de arıcılarımızı unutmadık. Yıllarca konuşulan gezgince arıcılara ilave olarak mazot desteği adı altında ilk defa ilave bir destek vermiş olacağız. Sözleşmeli üretimi yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Arıcılık yönetmeliğinde bu yıl birkaç değişiklik yaptık. Değişiklikten biri de arı konaklama noktalarıydı. Üreticilerimiz gittiği yerlerde sorunlar yaşayabilir. Bu konuda tedbir alıp 2024 yılı sonuna kadar tüm konaklama alanlarını sayısallaştıracağız. Sistem üzerinden belirleyip üreticilerimizin rahat şekilde uygun alanlara konaklamalarını sağlayacağız. Bu yaptığımız çalışmalarla birlikte hep arıcıların yanında olmaya çalıştık verdiğimiz destek ve projelerle”



“Arı ürünleri noktasında nihai katma değerli ürünler, bizim esas hedefimiz olmalı”


Kastamonu Üniversitesi olarak arıcılara sürekli destek olmaya gayret ettiklerini söyleyen Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük ise, “Kastamonu, biyo-çeşitlilik bakımından zengin bir il. Bu zenginliğe bağlı olarak bizlere çok farklı nimetler sunuyor. Bizlerde bu nimetlerin farkındayız. Özellikle TÜBİTAK projeleri noktasında arı ve bal üretimi ile ilgili yürütülen proje çalışmalarımız bulunuyor. Ayrıca üniversitemiz tarafından desteklenen ihtisas projeleri var. Bilimsel araştırma projeleri bakımından desteklenen projeler var. Biz, üniversite olarak arıcılarımıza, birlik üyelerimize sürekli destek olmaya çalışıyoruz. Kastamonu balının markalaşması noktasında ortak çalışmamız oldu. Kestane balının tescillenmesinde destek verdik. En önemlisi de ilimizde önemli bir merkezi araştırma laboratuvarına sahibiz. Türkiye’de 50’den fazla ilden çeşitli bal üreticilerinin gönderdiği bal numuneleri burada TÜBİTAK tarafından akredite edilen laboratuvarımızda analiz ediliyor. Bu kapsamda arıcılarımıza hizmet sunmaya çalışıyoruz. Sizin ürettiğiniz balın kalitesini bir noktada tescillemiş oluyoruz. Sektörel bazda katma değerli ürünlere yönelmemiz lazım. Sadece bal değil, arı ürünleri noktasında nihai katma değerli ürünler, bizim esas hedefimiz olması gerekiyor. Kastamonu bu çerçevede sahip olduğu biyolojik çeşitliliği yansıtması gerekiyor. Kestane ormanları Türkiye’de ilk sırada gelen orman varlığına sahip. Çok zengin biyo-çeşitliliğe sahip ama üreticilerimizin sadece bal değil, propolistir, arı zehridir gibi farklı alanlara yönelmemiz gerekiyor. Çünkü artık vakti geldi, yurtdışına gittiğinizde 300-400 dolar olan balın kilosunu biliyoruz. Hususi yetiştirilen ballar var bu manada. Bu yıl elbette kestane balının fiyatı biraz yükseldi ama rekoltesi düştü bu sefer. Kovan başı üretimde bu manada istediğimiz seviyede ne yazık ki değil” ifadelerini kullandı.



“Arıcıların sorunlarının başında hırsızlık geliyor”


Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu da, arıların insanoğlundan daha önce var olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar olduğunu belirterek, arı popülasyonu hakkında bilgiler verdi.


Koloni varlığında dünya genelinde şu anda 101 milyona ulaşıldığını belirten Tanrıkulu, “Hindistan 12 milyon üzerinde kovanla ilk sırada. İkinci sırada Çin, üçüncü sırada Türkiye gelmekte. Yani biz dünyada hem kovan varlığında hem de bal üretiminde adı geçen ilk üç ülkeden birisiyiz. Kovan varlığında üçüncü sıradayız ama bal üreten ülkeler arasında Çin birinci ülkemiz ikinci sıradadır. İran üçüncü, Hindistan dördüncü sıradadır” diye konuştu.


Kastamonu’da yıllık 375 ton bal üretildiğini ifade eden Tanrıkulu, Kastamonu’nun zengin flora çeşitliliğine sahip bir olması hasebiyle bal üretiminde daha üst sıralarda yer alması gerektiğini kaydetti.


Arıcıların sorunlarının başında hırsızlık geldiğini kaydeden Tanrıkulu, “Dünya genelinde arılarla ilgili en büyük riskin hırsız olduğu tespiti yapılmış.” dedi.



“Kestane balı üretiminde dünya lideri olmalıyız”


Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sabri Ünal ise, “Kastamonu, doğasıyla, iklimiyle, toprağıyla, kestane varlığıyla hem de zengin flora çeşitliliğiyle bal üretimine çok elverişli bir il. Fakat baktığımızda bal üretimi olarak çiçek balından yılda 10 kilo, kestane balından da kovan başına 2 kilo gibi düşük bir verim var. Çam balının yüzde 90’ınını Türkiye üretiyor. Geri kalan yüzde 10’luk kısmını ise Yunanistan üretiyor. Neden kestane balında da zirvede olmayalım. Bunun için çalışmalarda bulunarak verimin neden düşük olduğu noktasında çalışmalar yapmalıyız. İnşallah bu panelde bugün bu sorulara da yanıtlar arayacağız” şeklinde konuştu.


Gün boyu sürecek olan panelde 3 oturum şeklinde gerçekleştirilecek.


Arı sağlığı ve sürdürülebilir koloni yönetiminin ele alındığı etkinlik ise arı yetiştiricileri tarafından yoğun ilgi gördü. Panelde, arıcılık sektörüne yönelik önemli konular ele alınarak ve arıcılar için faydalı bilgiler paylaşıldı.


Programa, Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, TKDK İl Koordinatörü Ahmet Kuyulu, Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabri Ünal, kurum müdürleri, akademisyenler ve arı üreticileri katıldı.



Köse: “2024 yılında arıcılarımıza 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Trafik kazasına müdahale ederken şehit olan polis memuru son yolculuğuna uğurlandı Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde meydana gelen trafik kazasına müdahale ettiği sırada başka bir tırın çarpması sonucu şehit olan polis memuru Lütfü Beykoz, Akçadağ ilçesinde düzenlenen cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde meydana gelen trafik kazasına müdahale ettiği sırada başka bir tırın çarpması sonucu şehit olan 35 yaşındaki polis memuru Lütfü Beykoz, Akçadağ ilçesinin Örüşkü Mahallesi’nde son yolculuğuna uğurlandı. Ali Kara Hazretleri Mescidi’nde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazına şehidin babası Hacı Beykoz ile annesi Sakine Beykoz ve yakınları, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Çorumlu, Vali Vekili Sedat Özdemir, AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Erman Kiraz, 7. Ana Jet Üs Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Hüseyin Sabri Akyol, İl Jandarma Komutanı Albay Tolunay Başer, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Mete, belediye başkanları, kaymakamlar, kurum amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. İl Müftüsü Ramazan Dolu, cenaze namazı öncesinde helallik alarak dua etti. İkindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından şehit polis Beykoz’un naaşı mahalle mezarlığında gözyaşları arasında defnedildi. Kazaya müdahale ederken şehit oldu Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde 17 Kasım 2024 tarihinde meydana gelen trafik kazasında A.Ç. yönetimindeki 02 EC 806 plakalı tır çekicisi, Malatya-Adıyaman kara yolunda, bir başka trafik kazası için yolda güvenlik önlemi alan Doğanşehir İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli Lütfü Beykoz ile polis memuru M.H.T.’ye çarptı. Kazada Lütfü Beykoz şehit olurken diğer polis memuru ise hastaneye kaldırıldı.
Samsun Diyabetli çocuklar, ’Diyabet Ormanı’na fidan dikti Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı ve Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından düzenlenen etkinlikte diyabetli çocuklar, ’Diyabet Ormanı’na fidan dikti. OMÜ Eğitim Fakültesi bahçesinde diyabete dikkat çekmek amaçlı çocuk diyabet hastalarının da katılımı ile “Bugün nefes, yarın nefes” temasıyla fidan dikim etkinliği gerçekleştirildi. Öğretim üyeleri, doktorlar, hemşireler, diyabetli çocuklar ve aileleri katıldığı etkinlikte 20 adet erguvan fidanı toprakla buluştu. 100 adet fıstık çamı da yetiştirilmek üzere diyabetli çocuklara hediye edildi. Fidan dikimi öncesi açıklamalarda bulunan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamza Çalışıcı, “4 yıldır bu fakültede dekanlık yapıyorum. Orman müdürlüğü ilk geldiğimde 200 fidan desteği sağlamıştı. Hepsini diktik ve tamamına yakını tuttu. Bir alanımız boştu, onu da sizin desteğiyle tamamlamış olduk. Destekte bulunan herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi. Farkındalık için böyle bir çalışmaya imza attıklarına değinen OMÜ Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Murat Aydın, “Kasım ayı diyabet farkındalığı için önemli bir ay. O yüzden hep birlikte bugünün etkinliğiyle diyabeti bir kez daha hatırlayıp farkındalığı oluşturmaya çalışıyoruz. Diyabet biz hekimlere göre bir hastalık değil. Yeter ki her şey kontrol altında yapılsın. Yemekleri düzgün yiyelim. Aralarda bir şey yemeyelim ve insülini düzgün yapalım” diye konuştu. Etkinliğe fidan desteğinde bulunan Samsun Fidanlık Müdürü Alpaslan Kadı ise “Diyabet bir hastalık değilmiş. Biz de bunu şimdi hocamızdan öğrendik. Katılımımızdan da çok memnunuz. Çocuklarla kendi evlerinde bahçelerine dikmek üzere 100 adet fıstık fidanı getirdik” şeklinde konuştu. Konuşmalarının ardından diyabetli çocuklar, 20 adet erguvan fidanını toprakla buluşturdu.
Denizli Merkezefendi Belediyesinin ürettiği mama makineleri büyük ilgi gördü Merkezefendi Belediyesi tarafından ‘Tüm Canlar Bize Emanet Mama Makineleri Tanıtım Fuarı’ gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir noktasından belediye başkanları ve ilgili birim müdürlerinin katıldığı fuarda konuşan Başkan Doğan, “Merkezefendimizde sosyal belediyeciliği ön plana çıkardık. Hem ürettik hem doğa dostu bir belediye olduk” dedi. Çevre dostu ve sosyal belediyecilik anlayışıyla ilçede birçok hizmeti hayata geçiren Merkezefendi Belediyesi, çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Merkezefendi Belediyesi’nin kendi imkanlarıyla ürettiği mama makineleri gerçekleştirilen ‘Tüm Canlar Bize Emanet Mama Makineleri Tanıtım Fuarı’nda tanıtıldı. Belediye bütçelerine katkı sağlayan ve tasarruf odaklı yaklaşımlarıyla dikkat çeken mama makineleri konusunda, Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen Belediye Başkanları ve ilgili birim müdürlerine sunum yapıldı. 7 büyükşehir belediyesi, 2 il belediyesi ve 41 ilçe belediyesinden katılımcıya en ince ayrıntısına kadar yapılan sunumda, mama makinelerini Merkezefendi Belediyesi’nden temin eden belediyelere de yer verildi. Tanıtım fuarının ikinci gününde ise sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirme hedefiyle hayata geçirilen Merkezefendi Belediyesi Pet Kafe ve Mama Üretim Tesisi’nden başlayarak, üretim odaklı ve sosyal projeler yerinde incelendi. Heyet, iki günlük program sonunda mama makinelerinin belediyeler ve kurumlar için önemli olduğunu belirterek, kendi şehirlerinde de bu hizmeti uygulamak istediklerini söyledi. “Merkezefendimizi ülkemizde ön plana çıkardık” Göreve geldikleri tarihten itibaren Merkezefendi’yi geliştirdiklerini belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Merkezefendi bir sanayi ilçesi. Eğitimde de gerçekten başarılı bir yerdeyiz. Denizli’nin geneline baktığımız da en çok göç alan ilçeyiz. Sosyal belediyeciliği Merkezefendimizde ön plana çıkardık. Denizli’de ilk olarak Halk Süt ile başladık. Sonrasında Halk Ekmek ile devam ettik. Nüfusa göre Türkiye’de Halk Süt dağıtan iller ve ilçelerin arasında Merkezefendimiz ikinci sırada. Yakın bir zamanda da Merkezefendi’yi Halk Et ile buluşturduk. Kreşler en güçlü yanlarımızdan bir tanesi. Layıkıyla ilçemizin vizyonunu ve misyonunu taşıyan işler yapmaya gayret ettik. Halk Eti, Halk Süt’ü ve Halk Ekmeği aynı anda yapan Türkiye’de ilk ilçe belediyesiyiz” ifadelerini kullandı. “Merkezefendi’yi güzelleştirmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz” Merkezefendililerden büyük destek gördüklerini söyleyen Başkan Doğan, “Pandemi döneminde mama kampanyaları başlattık, marketlerden mama almaya çalıştık ama sürdürülebilir bir durum söz konusu olmadı. Hayvan dostlarıyla neler yapabileceğimizi düşündük. Sokak hayvanları için mama üreten makineyi biz ilçemize kazandırdık. Çok güzel de destek gördük. Komşu iller ve ilçelerde duyulmasıyla çok güzel bir yankı uyandırdı. Üreten belediyecilik anlayışını ortaya çıkarmaya çalıştık. Hem ürettik hem doğa dostu bir belediye olduk. Bu güzel ivmeyle beraber daha da moral bularak bunları daha da geliştirdik. Mama makineleri ile birlikte Sağlıklı Kentler Birliği’nden güzel bir ödül aldık. Biz istiyoruz ki bütün belediyelerimiz üretsin, bütün belediyelerimiz birlik ve beraberlik içinde çalışsın. Bizler Merkezefendi’yi güzelleştirmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu. “Bu hizmet oldukça önemli” Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan’a bu hizmetinden ötürü teşekkür eden Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ise “Özellikle sokak hayvanlarının bu kadar gündem olduğu zamanda en azından elimizde atıkların değerlendirilmesi bu atıkların yeniden dönüştürülmesi hem sokak hayvanlarımızı da katkı sunması anlamında yürütmüş olduğu çalışma oldukça önemli. Üretim her şeyin başı. Bu şehrin ve bu ülkenin kaynaklarını en doğru şekilde kullanmakla ilgili bir sorumluluğumuz var. Ben değil biz diyebilen insanların sayısını çoğaltmak zorundayız. Bu ülkenin bu günlere gelmesinde bu ülkenin ayağa kalkmasındaki en büyük pay kendilerini değil gelecek nesilleri düşünen insanların vermiş olduğu mücadeledir. Fuarımızın hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. Merkezefendi Belediyesinden makine parkurlarını temin eden belediyelerin temsilcileri de gerçekleştirilen fuarda söz alarak makinelerin sağladığı faydaları anlattı. Bu makinelerin bütçeye ve geri dönüşüme büyük bir tasarruf sağlandığını belirten temsilciler, vatandaşlardan da olumlu dönüşler aldıklarını ifade ettiler. Sunum sonunda katılımcılar makineleri inceleyerek görevlilerden bilgi aldı.