ASAYİŞ - 20 Kasım 2024 Çarşamba 13:13

Evde tartıştığı arkadaşını bıçaklayıp balkondan aşağıya atan şahsın yargılamasına başlandı

A
A
A
Evde tartıştığı arkadaşını bıçaklayıp balkondan aşağıya atan şahsın yargılamasına başlandı

Kastamonu’da uyuşturucu sebebiyle çıkan kavgada bıçakladığı arkadaşını balkondan aşağı atan şahsın yargılanmasına başlandı. Duruşmada kendisini savunan sanık, olayın kendisinden uyuşturucu satılmasının istenmesinin ardından yaşandığını söyledi.


Olay, 29 Mayıs’ta İnönü Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İran uyruklu 44 yaşındaki B.D. ile 34 yaşındaki Afganistan uyruklu M.N.K. arasında, uyuşturucu ticareti sebebiyle tartışma çıktı. Kavgaya dönen olayda B.D., eline aldığı bıçakla M.N.K.’yi vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklayarak yaraladı. Ardından B.D., balkona kaçan M.N.K.’ye demir sandalye ile saldırarak üçüncü kattan aşağıya attı. Ağır yaralanan M.N.K., Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi edildi.


İran uyruklu B.D., polis ekiplerince suç aleti bıçak ile birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Adli makamlara sevk edilen B.D. tutuklandı.


Olayın ardından İran uyruklu B.D. ile Afganistan uyruklu M.N.K. hakkında “basit yaralama ve kasten öldürme” suçlarından Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.



“Aramızda tartışma uyuşturucu satışı yüzünden çıktı”


Duruşmada tutuklu sanık B.D., İran’da şoförlük yaptığını belirterek, “Olaydan bir gün öncesinde arkadaşla beraber alkol aldık. Ardından uyuşturucu ticareti sebebiyle aramızda tartışma çıktı. Poşette uyuşturucu vardı. Benim uyuşturucu satmamı istediler. Ben buna karşı geldim. Ardından kızıp poşeti alıp gitti” dedi.


6 aydır cezaevinde suçsuz yere bulunduğunu savunan B.D., “Bu zaman zarfında kimse benim ziyaretime gelmedi. Olayın olduğu gün yine aramızda uyuşturucu satışı yüzünden tartışma çıkınca bu sefer bana bıçak çekti. Kablo vardı, kablo ile eline vurup bıçağı elinden aldım. Sonra telefonu aldım ve polisi arayacağımı söyledim. ’Polisi bırak’ deyip üzerime oturdu. Ben de kendimi savunmak amaçlı bıçakladım. Sonra balkona gidip kendisini balkondan aşağıya attı. Ben kendisini balkondan atmadım. Aramızda tartışma uyuşturucu satışı yüzünden çıktı. Aramızda şimdiye kadar husumet yoktu” diye konuştu.


Aralarında bir husumet olmadığını belirten B.D., “Bu arkadaşla bir husumetimiz yoktur. Ben olay günü bu arkadaşı bıçakladım. Kafam bir dünyaydı. Uyuşturucu etkisindeydim. Belki benden korktu, balkona gitti, ben de arkasından gidince balkondan aşağıya kendisini attı. Ben tüm paramı eşime verdim. Eşim de ’ben bu şahsı tanıyorum’ dedi. Eşim bana ne dediyse ben kabul ettim. Arkadaştan şikayetçi değilim. Tahliyemi istiyorum” ifadelerini kullandı.



“Vücudumda 10’dan fazla yerde bıçak yarası oluştu”


Davada tutuksuz yargılanan sanık M.N.K. ise, “Olay günü evdeydik. Benden uyuşturucu taşımamı istedi. Daha önce kendisi uyuşturucudan ceza aldığı için ben kabul etmedim. Aramızda bu yüzden tartışma çıktı. Kendisiyle bir husumetimiz yoktur. Teyzem ile boşandılar. Teyzem Trabzon’da kalıyordu, oradan Kastamonu’ya taşındı. Teyzemin eşi, eniştem oluyor, kendisi uyuşturucu satıyordu. Teyzemi Kastamonu’da da buldu. Uyuşturucu sattığı için İran’da yakalandı ve cezaevinde kaldı. Bunu bile benden bildi. Olay gecesi de benden alkol istedi. Alkol alırken aramızda tartışma çıktı. Eve geldiğinde zaten kafası bozuktu. Bir şeyler içmiş gibiydi. Sabah uyurken başıma geldi ve kalk dışarı çıkacağız diyerek beni uyandırdı. Ben hazırlanırken kablo ile başıma vurdu. Sonra elinde bıçak vardı, bıçak ile vücudumun birçok yerini yaraladı. Vücudumda 10’dan fazla yerde bıçak yarası oluştu. Kaçmak istedim, kapıya gittim ama kapı kilitliydi, açılmıyordu. Ardından evin balkonuna doğru kaçtım. Balkonun camını kırıp balkona çıktım. Balkonda da demir sandalye ile bana bir kez daha saldırdı. Demir sandalye ile bana saldırınca dengemi kaybettim, beni balkondan aşağıya itince de balkondan aşağıya düştüm. Ben uyuşturucu hiç kullanmadım. Şikayetçiyim. Ben, bu arkadaşa hap ya da uyuşturucu sat demedim hiç uyuşturucu kullanmadım. Mutfaktan bıçağı alıp geldi, beni öldürecekti. Çünkü kendisi İran’a geri dönme planı yapıyordu. Ben ona saldırmadım, o bana saldırdı. Onu yaralamadım canımı zor kurtardım” şeklinde konuştu.


Sanık B.D.’nin tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.



Evde tartıştığı arkadaşını bıçaklayıp balkondan aşağıya atan şahsın yargılamasına başlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Türkiye’nin 10’uncu büyük barajı denetlendi Türkiye’nin en büyük 10’uncu barajı olan Çekerek Barajı’nda balıkçılık faaliyetlerinin düzenli yapılması için ilgili kurumlar tarafından denetim yapıldı. Yozgat’ın Çekerek ilçesinde 2011 yılından itibaren su tutmaya başlayan Türkiye’nin 10’uncu büyük barajı olan Çekerek Barajı yöre halkının önemli geçim kaynaklarından biri olurken, Yozgat’ta İl Jandarma Komutanlığı Çevre Doğa ve Hayvanları Koruma Timi (HAYDİ), Jandarma Asayiş Bot Komutanlığı, Çekerek İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri ile İl Tarım Müdürlüğü ekipleri denetimler gerçekleştiriyor. Olumsuz bir durum ile karşılaşılmadı Yozgat’ta sulama amaçlı inşa edilen baraj ve göletlerde artan balıkçılık faaliyetleri, bölge ekonomisine katkı sağlarken denetimlerle de destekleniyor. Yozgat’ta gümüş balığı, sazan ve kerevit gibi türlerin ağ ile avlanması ve bazı çiftçilerin sular altında kalan eski tarım alanlarında kurduğu kafeslerde alabalık yetiştirme çalışmaları Çekerek Barajı’nda devam ediyor. Yozgat İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma (HAYDİ) ekipleri, ticari ve amatör balıkçılık yapanlar ile balık yetiştirme tesislerini denetliyor. Süreyya Bey Barajı’nda yapılan denetimlerde, kullanılan malzemeler ve yöntemler incelendi. Ekipler, ticari balıkçılar ve tesis çalışanlarına, ağların zarar görmemesi ve doğal yaşamın korunması için alınması gereken önlemler hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Denetimlerde herhangi bir olumsuz duruma rastlanmadığı bildirildi.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta depremzede çiftler "Aile Gençlik Fonu" ile yuva kurdu Aile ve Gençlik Fonu kurulması ile yeni evlenecek gençlere 150 bin lira tutarında 2 yıl geri ödemesiz krediden faydalanarak dünya evine giren Kahramanmaraşlı depremzede çift devlete teşekkür etti. Depremden en çok etkilenen şehirlerden biri olan Kahramanmaraş, “Aile Gençlik Fonu” kapsamında yapılan başvurularla dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından pilot olarak hayata geçirilen projeye Kahramanmaraş’tan 2 bin 960 kişi başvurdu. Aile kurumunu desteklemeyi, güçlendirmeyi ve gençleri sosyal risklere karşı korumayı amaçlayan proje, deprem bölgelerinde umut ışığı oldu. Başvurusu onaylanan çiftlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, faizsiz 150 bin TL kredi desteği sağlandı. Projenin en somut örneklerinden biri depremzede çift Bilal ve Rukiye Şipal oldu. Şipal çifti, “Aile Gençlik Fonu” desteğiyle hayatlarını birleştirdi. Kahramanmaraş’taki evliliklerini bu krediyle gerçekleştiren çift, destekten duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Bu proje, zor günlerimizde bizlere umut oldu. Yeni bir başlangıç için cesaret verdi,” ifadelerini kullandı. Bölgedeki başvuruların yoğunluğu ise projenin ne kadar büyük bir ihtiyaca cevap verdiğini gösteriyor. Kahramanmaraş’ın yeniden ayağa kalkma sürecinde önemli bir adım olan bu destek, sadece ekonomik yardımdan ibaret değil; aynı zamanda depremzede ailelerin hayata tutunma ve gelecek planları yapma motivasyonunu artırıyor. Proje çerçevesinde ilerleyen süreçte daha fazla çiftin desteklenmesi bekleniyor. Toplumun temel yapı taşı olan aile kurumunu güçlendirmeye yönelik bu tarz adımlar, Kahramanmaraş gibi depremden etkilenen bölgelerde sosyal ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmayı hedefliyor Bilal ve Rukiye Şipal çifti, “Evlilik kredisinden yararlandık. Allah razı olsun devletimizden. Deprem sonrası ekonomik olarak ihtiyaçlarımızı karşıladık borçlarımızı ödedik. İş yerimizi toparladık. 2 yıl sonra ödemesi teşekkürler” dediler. Baba Metin Şipal ise, “Bizim dar zamanımızda bize destek olundu. Teşekkürler” ifadesini kullandı.
Eskişehir Temizlik sesi tartışması yüzünden bıçaklanan çocuğun babası İHA’ya konuştu Eskişehir’de gece yapılan temizlik sesi konusunda çıkan kavgada komşusu tarafından bıçaklanan 13 yaşındaki çocuğunu babası İHA muhabirine konuştu. Baba Cengiz Pektaş, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü‘nde yoğun bakımda yatan oğlu T.P.’nin sinsice bıçaklandığını anlatarak, “Bunlar mutfağa gitmiş, bıçak almış biz farkında değiliz. İki çocuğunun arasından geçip benim oğlumu karnından bıçakladı. Görmedim bıçağı, görsem zaten çocuğa vurdurmazdım o bıçağı. Sinsice vurdu” dedi. Dün gece, Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi İzgü Sokak’ta bir apartmanda, temizlik yaparak ses çıkardığı iddiasıyla komşular arasında tartışma çıktı. Önceden de tartışan komşulardan 43 yaşındaki Cengiz Pektaş, 3 oğlundan ortancası olan 13 yaşındaki T.P.’yi, uyarması için husumetli olduğu iddia edilen 68 yaşındaki Yunus E.’ nin evine gönderdi. İddiaya göre 2 oğlu ile kapıya çıkan Yunus E., T.P. ile tartışmaya başlayınca baba Cengiz Pektaş oğlunun yanına gitti. İddiaya göre tartışma ortasında bıçak alan Yunus E., T.P. isimli çocuğu karnından, Cengiz Pektaş’ı da kalbine yakın bir noktadan bıçakladı. Daha sonra kapıyı kapatan Yunus E. eve saklandı. İhbar üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Eskişehir Şehir Hastanesine kaldırılan hayati tehlikesinin bulunan T.P. ameliyata alındı. Operasyon sonrasında yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden T.P.’nin durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Polis ekiplerinin çalışması sonrasında gözaltına alınan Yunus E. ile ilgili adli işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. “İki çocuğunun arasından geçip benim oğlumu karnından bıçakladı” Tedavisinin ardından taburcu edilen baba Cengiz Pektaş, 13 yaşındaki oğlunun 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde yoğun bakımda tedavi gördüğünü anlattı. İHA Muhabirine konuşarak yaşananları anlatan Pektaş, gece vaki temizlik yapan komşularını uyarması için çocuğunu yolladığını söyleyerek, “Komşunun ses yapmasından dolayı çocuğu gönderdim. Ses yapmasınlar diye. Saat 22.30 civarlarında. 1+0 bir evleri var, yarım saate yakın o kanepeyi oraya, o masayı oraya çekip ses yaptılar. Yani çok dayandık hani, zaten aramız iyi de değil, evin elektrik, su problemiyle alakalı iskân olmadığı için ödeme de yapmıyorlar. Büyük oğlumu göndersem kavga eder, ben çıksam yine tartışırız, kavga ederiz diye küçük çocuğu gönderdim. Evrim ile Emre isminde çocukları var. Bunlarla tartıştığını duydum. Sonra ben de çıktım yukarıya. Çıktıktan sonra babalarını gördüm o ara. Ben yukarı çıkınca büyük oğlum arkadan geldi. Bunlar mutfağa gitmiş, bıçak almış biz farkında değiliz. İki çocuğunun arasından geçip benim oğlumu karnından bıçakladı. Görmedim bıçağı, görsem zaten çocuğa vurdurmazdım o bıçağı. Sinsice vurdu, daha sonra zaten çocuğun karnı açıldı. Biz hani müdahale edelim, kavga edelim diye hücum edince hemen kapıyı kapatıp içeri kaçtılar. Ondan sonra 112’yi aradım. Çocuk çocuğumu götürdüler hastaneye” dedi. “Parmağı dahi kanasa herkes üzülür ki bizim çocuğumuz eşiğinden döndü” Olayda kendisi de bıçaklanan, fakat yarasını hastanede fark ettiğini anlatan acılı baba Cengiz Pektaş şöyle devam etti; “Benim yaram önemsiz, kalbimin üstünden bir yara aldım, ciğere yaklaşmış ama değmemiş bıçak. Hastaneye gittiğimde bile vücudumda yara farkına varmadım. Yani çocuktan sonra bana da sallamış bıçağı ve nasıl oldu anlamadım orada. Allah’a şükür oğlumun durumu iyi. Gece 03.00’da ameliyattan çıktı. Beyin cerrahi de girmiş ameliyata damarı kesildiği için. Çocuğum şuan bilinci açık, ama 3 gün, 72 saat yoğun bakımda kalacağı söylendi. Doktorlar çok güzel ilgileniyor. Çocuğumun 4-5 öğretmeni aradı beni, sevilen bir çocuk. Kimin çocuğuna bir zarar gelse, parmağı dahi kanasa herkes üzülür ki bizim çocuğumuz ölümün eşiğinden döndü."