GÜNDEM - 30 Eylül 2024 Pazartesi 11:54

Coğrafi işaretli Tosya pirincinin hasadı başladı

A
A
A
Coğrafi işaretli Tosya pirincinin hasadı başladı

Türkiye’nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu Kastamonu’nun Tosya ilçesinde 10 bin dekar alanda yetiştirilen çeltiğin hasadına başlandı.


Türkiye’de pirinç denilince ilk akla gelen ilçeleri arasında yer alan Kastamonu’nun Tosya ilçesinde çeltiğin hasadına başlanıldı. İlçenin ekonomi lokomotifi olan coğrafi işaret tescil belgeli Tosya pirinci, çiftçiler tarafından hasat ediliyor. Türkiye’nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu ilçede coğrafi işaret tescilli Sarıkılçık cinsi pirinç ön plana çıkarken, Osmancık, Efe ve Yatkın çeşitleri de yetiştiriliyor. Çiftçiler tarafından biçerdöverlerle hasat edilen çeltik, güneş altında kurutuluyor. Daha sonra fabrikalara satılan çeltikler işlenerek Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor. İlçede yaklaşık 10 bin dekar alana ekilen çeltikten aldıkları verimden memnun olduklarını söyleyen çiftçiler, ürettikleri pirinçlerin Türkiye’nin dört bir yanına gönderildiğini söyledi.



“Eskisi kadar zor değil”


Tosya ilçesine bağlı Ortalıca köyünde çeltik yetiştiriciliği yapan Ahmet Reçber, çeltiğin ekim süreci ile ilgili bilgi vererek, “Çeltiği Mayıs aylarında ekmeye başlarız. Şu anda da hasat ederiz. Tarlalara su akışını iki hafta öncesinden keseriz. Suları kestikten sonra tarlalar kuruyunca biçime başlanır. Eskisi kadar zor değil. Artık her şey makinelerle yapılıyor. Eskisi kadar zorluğu kalmadı. İlaçları da don ile atıyoruz. Süreç bu şekilde geçiyor. Bizim köyümüzde yaklaşık bin 500 dekar alanda bu pirincin ekimini yapıyoruz. Biçip dövüp pirinç olarak satıyoruz” dedi.



"Tosya pirincinin önemi, pilavının güzel olması"


Ortalıca köyünde çeltik üretimi yapan Aydın Yiğit de arazilerinin bir kısmında sulama suyunun az olması sebebiyle çeltik yetiştiremediklerini belirterek, “Şimdi pirincimizin hasat zamanı. Köyümüzde su sorunundan dolayı bazı tarlalar dönem dönem ekilmiyor. Hasat zamanı olduğu için tarladayız. Çeltikler harmana geliyor, kurutuyoruz. Kurutulduktan sonra fabrikaya gidiyor. Oradan da satışa sunuluyor. Bizim köyümüzde bin 500 dekar arazide ekiliyor. Bazı yerler su yetersizliğinden dolayı dönem dönem ekilemiyor. Tosya pirincinin önemi, pilavının güzel olması. Fazla iri taneli değildir ama pilavı çok güzel olur. Bundan dolayı da yoğun ilgi görüyor” diye konuştu.



“Karşılığını alıyoruz, Allah bereket versin”


Verimden memnun olduklarını kaydeden Reçber, “Benim çocukluğumdan beri bu işle uğraşıyoruz. Bir yıl pancar ekildi, o zor geldi. Ondan bu yana da hep çeltik ekiliyor. Köyde insan kalmadığından hep emekli insanlar yapıyor. Karşılığını alıyoruz, Allah bereket versin. Pirinç fabrikamız da var. Ticareti de yapılıyor ve genelde İstanbul’a gönderiliyor” şeklinde konuştu.



“Çeltikleri güneşin altına seriyoruz”


Çeltikleri kürekle savurarak kurutan Mahmut Güllü de, “Şu anda hasat edilen çeltikleri kurutuyoruz. Çeltikleri güneşin altına seriyoruz, tarladan biçerdöver getirince boşaltıyoruz. Daha sonra burada kurutuyoruz” şeklinde konuştu.



Coğrafi işaretli Tosya pirincinin hasadı başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Prof. Dr. Selim Badur: “Grip aşısı Kasım’da olunmalı” İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen Grip Aşıları Sempozyumu’nda grip aşılarının önemi vurgulandı. Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, grip mevsiminin ötelendiğini, ülkemizde özellikle gribin Şubat sonu Mart ortasında pik yaptığını söyledi. Grip aşısının koruyuculuğunun ortalama 8 ay olduğunu vurgulayan Badur, özellikle yaşlılar, 65 yaş üzerinde ya da kronik hastalığı olan immün sistemi iyi çalışmayan kişilerin Kasım ayında aşı olması gerektiğini söyledi. İstanbul Atlas Üniversitesi Dr. Ralph A. Defronzo Oditoryumu’nda düzenlenen sempozyumda grip virüsü, gripten korunmanın yolları ve grip aşılarına ilişkin bilgi verildi. Prof. Dr. Faruk Aydın: “Basit önlemler almak kritik bir yaklaşımdır” Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Aydın, mevsimsel grip sezonunun başladığını duyurmak ve nasıl önlemler alınması gerektiğini belirtmek amacıyla sempozyumu düzenlediklerini söyledi. Grip nedeniyle her yıl milyonlarca insanın etkilendiğini kaydeden Aydın, “Grip yaygın ve kolay bulaşan bir virüsün neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Kış aylarının gelmesiyle grip vakalarının artış gösterdiği bu dönemde hastalığın önlenmesi ve kontrol büyük önem taşımaktadır. Hepimizin bildiği gibi basit önlemler almak hem bireysel sağlığımızı korumak hem de toplumsal bağışıklığı güçlendirmek adına oldukça kritik bir yaklaşımdır. Bugün burada hem virüsü tanıyacağız hem de grip aşısının önemine, hijyen kurallarına ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarına dikkat çekilecektir” dedi. Prof. Dr. Selim Badur, grip ve aşılarla ilgili merak edilenleri anlattı İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, “Grip ve Grip Aşıları Hakkında Merak Edilenler” başlıklı konuşmasında grip aşısının ne zaman olunması gerektiği, grip aşısının koruyuculuğunun süresi, grip aşılarının etkinliği gibi pek çok merak edilen sorulara ilişkin bilgi verdi. İnfluenza, virüslerin Lady Gagası’dır Gripte çok değişken bir virüsle karşı karşıya olunduğunu belirten Prof. Dr. Selim Badur, “Genellikle çok bulaşıcı, hızlı bulaşan bir virüs. Dış şartlara dirençli, kolay kolay ölmüyor. Belirli patolojilerde ölümcül olabiliyor. Özellikle kronik hastalığı olanlarda o hastalığın ağırlaşmasına yol açıyor. Komplikasyonsalara yol açıyor. Bu önemli hastalık için Lady Gaga benzetmesi yapılıyor. Ben de bu benzetmeyi kullanıyorum. 2013 yılında Nature Medicine dergisinde yer alan bir yazıda ‘İnfluenza virüsü virüslerin Lady Gagası’dır deniyor. Gerçekten Lady Gaga gibi görüntüsü çok sık değişen bir virüsle karşı karşıyayız” dedi. Grip virüsü bakteri enfeksiyonlarına zemin hazırlıyor Grip virüsünün bakteri enfeksiyonlarına zemin hazırladığını belirten Badur, “Olguların çoğunda sekonder bakteri enfeksiyonları ortaya çıkıyor. Pnömokok bakterileri için akciğerde birtakım reseptörler var. Ama üstü örtülü. Grip gelince o örtüyü kaldırıyor ve reseptörler açığa çıkıyor ve böylece pnömokok bakterileri daha fazla enfeksiyon etkeni olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Grip aşısının koruması ortalama 8 ay sürüyor Her sene grip aşısı olunmasının nedenine vurgu yapan Badur, “Aslında bizim her sene grip aşısı olma nedenimiz, virüsün antijenik tip değişiminden çok, korumanın ortalama 8 ay olmasıyla ilgili. Özellikle basın organlarında, medyada, sosyal medyada ve kamuoyunda bu iddia edilse de asıl sebep virüsün değişikliği nedeniyle değil, korumanın kısıtlı olması. Bu nedenle biz her yıl grip aşısı oluyoruz” dedi. Grip mevsimi ötelendi Grip aşısının ne zaman olunması gerektiğini de belirten Badur, “2003-2012 arasındaki laboratuvar bulgularına göre büyük Muhtemelen küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili olarak grip mevsimi ülkemizde bir parça ötelendi. İleriye doğru sarktı. Kasım ve aralık ayında grip görmüyoruz. Ne zaman görüyoruz? Ocakta artmaya başlıyor, Şubat’ta pik yapıyor, Mayıs sonuna kadar devam ediyor. Buradan çıkan sonuca göre grip mevsiminin tarihlerini bildiğimiz zaman grip aşısını ne zaman olmalıyız? 2014-2015 sezonu bulgularına göre ABD’de 51’inci hafta, Avrupa genelinde dördüncü hafta, Türkiye’de 8 ya da 10’uncu hafta yani Şubat sonu Mart ortasında pik yapıyor. En fazla bu dönemde grip aktivitesi görülüyor. Grip aşısı Kasım ayında yapılmalıdır Grip aşısının koruyuculuğunun ortalama 8 ay olduğunu kaydeden Badur, “Grip aşısının koruyuculuğu ve antikor stresi düşüyor. Özellikle yaşlılar, 65 yaş üzerinde ya da kronik hastalığı olan immün sistemi iyi çalışmayan kişileri Eylül ayında grip aşısı yaptığınız zaman aktivitenin pik yaptığı zaman Ocak ayı sonunda antikorlar azalmakta. Bu nedenle grip aşısı yaptırma ayı Kasım olarak belirtilmelidir” dedi. Doç. Dr. Özge Ünlü: “Grip aşısı kronik hastalığın ağırlaşmasına karşı önemli bir önleyici” İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özge Ünlü, “Grip Aşılarının Önemi” başlıklı konuşmasında influenzanın hastalık yükünün yanı sıra sağlık bakım maliyetleri ve iş gücü/üretkenlik kaybı nedeniyle ciddi bir finansal yük oluşturduğunu vurguladı. Çocukların gribin yayılmasında en önemli vektörlerin başında geldiğini belirten Ünlü, “Çocuklar birincil vektörlerdir ve yüksek riskli popülasyonlar da dahil olmak üzere toplumda influenzanın yayılmasında önemli rol oynar” dedi. Ünlü grip aşısının belirli kronik hastalıkları olan kişiler için kronik hastalığın ağırlaşmasına karşı önemli bir önleyici olduğunun da altını çizdi. Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Eran: “Gribi önlemenin ve kontrol etmenin en etkili yöntemi aşı” İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Eran ise “Grip Aşılarının İçeriği ve Üretimi” başlıklı konuşmasında grip aşısının gribi önlemenin ve kontrol etmenin en etkili yöntemi olduğunu belirterek “2 yaş üstü çocuklarda ve sağlıklı yetişkinlerde en etkili yöntemdir. Mevsimsel grip aşısının etkinliği yüzde 10 ile yüzde 60 arasında değişmektedir. En düşük etkinlik aşı suşlarının dolaşımdaki suşlarla iyi eşleşmemeleriyle ortaya çıkar” dedi.
Ankara Keçiören’de altyapı seferberliği Keçiören Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, vatandaşların konforlu ve güvenli sokaklarda ulaşım sağlayabilmesi için yol bakım ve onarım çalışmalarını sürdürüyor. Keçiören Belediyesi ekipleri, ihtiyaç duyulan tüm mahallelerde asfalt serimi, kaldırım çalışması ve merdiven yapımı gibi hizmetlerin yanı sıra arazi temizliği çalışmalarına da yoğun mesai harcıyor. Bu kapsamda sürücü ve yayaların rahat ulaşımı için gerekli planlamaları yapan ekipler, Atapark Mahallesi asfalt çalışması, Hisar Mahallesi okul bölgesi merdiven yapımı, Aktepe Mahallesi arazi temizliği, Ufuktepe ve Subayevleri mahallelerinde kilit parke taşı yol ve kaldırım çalışmaları gerçekleştiriyor. Arazi temizlik çalışmalarıyla da bakımsız olan alanlar yenilenirken sokaklar daha temiz ve düzenli bir görünüme kavuşuyor. Öte yandan kaldırım ve merdiven ihtiyacı olan okul noktalarında da çalışma yapan ekipler, dik yokuşlu sokakları daha kullanışlı hale getirerek yayalar için güvenli bir ulaşım sağlıyor. Taleplere yönelik çalışmalar sürüyor İlçe genelinde yol bakım ve onarım çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “İlçemizde yaya ve trafik güvenliğini artırmak ve sürücülerimize daha konforlu bir ulaşım sağlamak amacıyla mahallelerimizde yenileme, bakım, onarım ve asfalt serimi çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ekiplerimizle birlikte yoğun mesai harcayarak vatandaşlarımızın talep ettiği noktalarda çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi. Yapılan çalışmalar çerçevesinde cadde ve sokaklar daha modern bir hale kavuşurken, ilçe genelindeki çalışmalar belirlenen program dahilinde devam ediyor.