ASAYİŞ - 15 Ekim 2024 Salı 08:53

Kars’ta kaçak içki operasyonu

A
A
A
Kars’ta kaçak içki operasyonu

Kars merkezli Kağızman ve Sarıkamış’ta kaçak içki imal ederek satışının yapıldığı adreslere eşzamanlı operasyon düzenlendi.


Kars Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Kars merkezli Kağızman ve Sarıkamış’ta düzenlenen operasyonda kaçakçılara darbe vuruldu.


Kaçak içki üretimi ve satışını yapan 8 kişi gözaltına alınırken, şüphelilerin adreslerinde yapılan aramada, 60 şişe halinde toplam 30 litre sahte alkollü içki, 430 paket gümrük kaçağı sigara, 2 bin doldurulmuş makaron, 4 gümrük kaçağı cep telefonu ve 2 kilo gümrük kaçağı nargile tütünü ele geçirilerek muhafaza altına alındı.


Şüpheli 8 kişi gözaltına alınarak İl Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Şüpheli 8 kişi hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Muhalefet suçundan adli işlem yapıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Türkiye-Japonya Diplomatik İlişkilerin 100.Yılı Konferansı Gerçekleşti Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi, Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi ve Denizcilik MYO iş birliği ile Türkiye-Japonya Diplomatik İlişkilerinin 100. Yılında; Bilim Kültür, Spor, Mavi Vatan, Mavi Ekonomi, Uluslararası İlişkiler Konulu Konferans gerçekleştirildi. Konferansa, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Yiğit, Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, Denizcilik MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kuşku, Japonya’dan Prof. Dr. Seiji Nishihara, Masahiko Oıkawa, Yoshio Takagi, Noboru Takeno, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Japonya Milli Marşının ardından Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Yiğit yaptığı açılış konuşmasında, “Türkiye ile Japon halkının bir araya gelmesi bilindiğinden çok daha eski tarihe dayanmaktadır. Tarihimizde 1800’lü yıllara kadar uzanan bir dostluk söz konusudur” dedi ve tarihteki Japon - Türk ilişkileri hakkında bilgiler verdi. “Bugün, yalnızca güçlü diplomatik bağların bir asırlık tarihini anmak için değil, aynı zamanda iki ulusun arasındaki zengin kültürel, ekonomik ve akademik iş birliklerini kutlamak için bir araya geliyoruz” diyerek konuşmasına başlayan ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu şunları söyledi: “Türkiye ve Japonya arasındaki ilişki, dostluğun, iş birliğinin ve paylaşılan değerlerin parlak bir örneğidir ve bugün bu bağları yeniden teyit etmek için buradayız. Bugünkü programımız, ilişkilerimizin çeşitliliğini ve derinliğini vurgulayan çok çeşitli konuları kapsıyor: "Mavi Ekonomi" ve sürdürülebilir kalkınma üzerine tartışmalardan savaşçının yolu olan Bushido’nun kadim felsefesini keşfetmeye kadar. Bu oturumlar sadece tarihi ve kültürel bağlarımızı takdir etmemizi sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda eğitim, araştırma ve küresel girişimlerde gelecekteki iş birliklerinin yolunu açacaktır.” Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin Çanakkale’nin öncü kurumlarından biri olduğunu vurgulayarak organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti. Prof. Dr. Seiji Nishihara’nın “Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri” ve Su Ürünleri Mühendisi B. Serdar Yıldırım’ın, “Mavi Ekonomi- Mavi Vatan “ konulu sunumlarla devam eden konferans, organizasyonda emeği geçenlere ve konuşmacılara teşekkür belgelerinin takdim edilmesinin ardından sona erdi.
Adana Doğan: “Gıda hakkı, temel bir insan hakkıdır” Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, gıda hakkının temel bir insan hakkı olduğunu belirterek, “Bu hakkı korumak için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız” dedi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, 16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında yaptığı açıklamada, tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanmasının, gıda güvenliği ve gelecek nesillerin yaşam kalitesi için hayati olduğuna işaret etti. Doğan, tarımsal üretimin bu gıda hakkını destekleyen en temel yapı taşlarından biri olduğunu ifade ederek, “Çiftçilerimiz, toplumlarımıza besleyici ve güvenli gıdalar sunmanın yanı sıra, sürdürülebilir bir tarımsal sistem oluşturarak geleceğe yatırım yapıyorlar. Ancak bu misyonu gerçekleştirebilmeleri için onların yanında olmalı, üretimlerini desteklemeli ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için gereken adımları atmalıyız” şeklinde konuştu. Sürdürülebilir gıdanın önemi Bu yılki kampanyanın özellikle sürdürülebilir gıdaların önemine vurgu yaptığını belirten Doğan, gıda üretiminde çevreye duyarlı ve sürdürülebilir yöntemlerin kullanılmasının zorunlu hale geldiğini söyledi. Sürdürülebilir tarım uygulamalarının hem üreticilere hem de tüketicilere uzun vadeli faydalar sağladığını ifade eden Doğan, “Topraklarımızı ve doğal kaynaklarımızı doğru kullanarak hem bugünün hem de yarının ihtiyaçlarını karşılamalıyız. İklim değişikliği, su kaynaklarının azalması ve toprak erozyonu gibi çevresel sorunlar, tarımsal üretimi doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmalı, doğa dostu üretim yöntemlerini benimsemeliyiz” dedi. Besleyici ve uygun fiyatlı gıdaların erişimi Gıda hakkının sadece gıdanın varlığıyla sınırlı olmadığını, besleyici ve uygun fiyatlı gıdaya erişimin de bu hakkın temel unsurları arasında yer aldığını vurgulayan Doğan, Türkiye’de gıda fiyatlarının özellikle tarımsal üretim maliyetlerindeki artışlar nedeniyle sürekli yükseldiğini söyledi. Mazot, gübre ve sulama gibi girdi maliyetlerindeki artışların hem çiftçileri hem de tüketicileri zor durumda bıraktığını ifade eden Doğan, “Besleyici ve uygun fiyatlı gıdaya erişim, her bireyin temel hakkıdır. Ancak çiftçilerimiz maliyetler karşısında zorlanıyor ve bu da tüketicilere yansıyan gıda fiyatlarının artmasına neden oluyor. Bu sorunu çözmek için çiftçilerin üretim maliyetlerini azaltmaya yönelik politikalar geliştirmeli ve tarımsal destekler artırılmalıdır. Aksi takdirde, besleyici gıdaya ulaşmak her geçen gün daha da zor hale gelecektir” diye konuştu. Gıda güvenliği ve üreticiye destek Doğan, 2024 Dünya Gıda Günü’nün teması doğrultusunda, gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için çiftçilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini belirtti. Gıdanın uygun fiyatlı ve erişilebilir olması için çiftçilerin üzerindeki maliyet baskısının hafifletilmesi gerektiğini vurgulayan Doğan, “Tarım sektörü, ülkelerin ekonomik ve sosyal yapılarının temel taşlarından biridir. Çiftçilerimiz, tarımsal üretimi sürdürmek ve gıda güvenliğini sağlamak için devlet desteğine ihtiyaç duymaktadır. Üreticiye verilen desteğin artırılması, gelecekte gıda güvencesinin sağlanması açısından kritik bir adımdır” diye konuştu. Doğan, gıda hakkının korunmasının sadece çiftçilerle değil, toplumun her kesimiyle iş birliği içinde sağlanabileceğini belirterek, “Gıda hakkı, temel bir insan hakkıdır. Bu hakkı korumak için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. Çiftçilerimizi desteklemek, doğayı korumak ve sürdürülebilir tarımsal üretimi sağlamak, daha iyi bir gelecek için atılması gereken en önemli adımlardan biridir” dedi.
Ankara MİT, El Kaideli terörist Ahmet Baykara’yı Afrika’da yakaladı Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), terör örgütü El Kaide üyesi Ahmet Baykara’yı, Afrika’da düzenlediği operasyonla yakaladı. İfadesinde, sınır ötesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik gerçekleştirdiği eylemleri itiraf eden Baykara’nın, Türkiye’de bulunan birçok hassas noktaya planladığı eylemleri ve birlikte hareket ettiği şahısların da kim olduğunu söylediği belirtildi. MİT, yaptığı istihbari çalışmalar neticesinde, El Kaide üyesi Baykara’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye/İdlib’de bulunan üs bölgelerine ve bir konvoyuna düzenlenen eylemler içerisinde yer aldığını tespit etti. Baykara’nın TSK’ya yönelik birçok eylem planladığı da ortaya çıkarıldı. Örgüt adına birçok faaliyetlerde bulunduğu belirlendi El Kaide üyesi Baykara, Türkiye, Suriye ve Irak’ta örgüt adına birçok faaliyet yürüttüğü, 2014-2019 yılları arasında Suriye’de El Kaide ve çeşitli grupların bünyesinde yer aldığı, Suriye’de yerel polis karakollarına yönelik 5 saldırı ve Suriye/Taka şehrinde de 3 bombalı saldırı düzenlediği, Türkiye’de hassas noktalara ilişkin eylemler planladığı tespit edildi. Takip edildiğini anlayınca Afrika’ya kaçtı Terörist Baykara, Türkiye’nin kendisini takip ettiğini anlaması üzerine Afrika’ya kaçtığı tespit edildi. Baykara, MİT’in yaptığı istihbarat ve risk analizleri neticesinde bir Afrika ülkesinde yakalandı. İfadesinde, sınır ötesinde TSK’ya yönelik gerçekleştirdiği eylemleri itiraf eden Baykara, Türkiye’de bulunan birçok hassas noktaya planladığı eylemleri ve birlikte hareket ettiği şahısların da kim olduğunu söylediği belirtildi.