ASAYİŞ - 03 Nisan 2012 Salı 09:35

KARABÜK`TE İNTİHAR

A
A
A
KARABÜK`TE İNTİHAR

Karabük`ün Eflani İlçesinin eski CHP İlçe Başkanı Mehmet Karadeniz`in oğlu Halit Karadeniz (25), başına dayadığı tabancayla intihar etti.
Olay, Eflani ilçesine bağlı Akören köyünde sabah saat 08.30 sıralarında Mehmet Karadeniz`e ait evde meydana geldi. Halit Karadeniz, ailesi ile birlikte kahvaltı yaptıktan sonra üst kattaki odada babasına ait ruhsatlı tabancayı başına dayayarak tetiği çekti. Silah sesini duyarak odaya koşan baba Mehmet Karadeniz, oğlunu kanlar içerisinde bulunca durumu 112`ye bildirdi. Ağır yaralanan Halit Karadeniz, 112 Acil ambulansı ile ilk olarak yakında bulunan Eflani Sağlık Ocağı`na kaldırıldı. Daha sonra Karabük
Devlet Hastanesi`ne sevk edilen Halit Karadeniz, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayla ilgili Eflani İlçe Jandarma Komutanlığı soruşturma başlattı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ekrem İmamoğlu’nun ‘terör’ soruşturmasında Savcılığa verdiği ifade ortaya çıktı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun terör soruşturması kapsamında Savcılığa verdiği ifade ortaya çıktı. İmamoğlu ifadesinde, ‘’Bu yargı tacizi sürecini önüme koyan herkesi en üst seviyede kınıyor, hakkımı ömrüm boyunca hukuki yollardan arayacağımı beyan ediyorum’’ dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik terör ve yolsuzluk iddiasına ilişkin 2 ayrı yürütülen soruşturma sürüyor. Terör soruşturması kapsamında yaklaşık 1 saat Savcılık işlemleri süren İmamoğlu’nun ifadesi ortaya çıktı. "Bahsi geçen bir kısım yakından tanıdığım insanların namusuna, şerefine ve haysiyetine hakaret içeren seviyesi çok düşük cümlelerle doludur" Cumhuriyet Savcısı tarafından gizli tanık ‘Meşe’nin beyanları İmamoğlu’na soruldu. Meşe ifadelerinde, Resul Emrah Şahan’ın Beylikdüzü Belediyesi oluşumunun bir parçası olduğunu, BİMTAŞ’ın başında olduğunu, PKK sempatizanı olduğunu, İPA’yı yeni bir rüşvet çarkı oluşturmak için kurduklarını ve Şahan’ın ağırlıklı olarak PKK sempatizanı kişileri işe aldıklarını söyledi. Savcılık, İmamoğlu’na terör örgütleriyle iltisaklı şahısların işe alımlarının doğru olup olmadığını ve bildiklerini sordu. İmamoğlu cevabında, gizli tanık ifadelerini şiddetle reddettiklerini söyleyerek, "Tümü ile yalan, iftira ve uydurmadır. Bahsi geçen bir kısım yakından tanıdığım insanların namusuna, şerefine ve haysiyetine hakaret içeren seviyesi çok düşük cümlelerle doludur" dedi. "Kent uzlaşısı kavramını hiç kullanmadım" İmamoğlu’na ‘kent uzlaşısı’ tanımına ve bu fikrin gerçekleştirilmesine ilişkin bilgisi ve katkılarının olup olmadığı soruldu. İmamoğlu, bu kavramı hiç kullanmadığını belirterek, ‘’Bu konuda herhangi bir katkım da bulunmamaktadır. Ayrıca başka bir siyasi partiye benim fikri ve söylemsel bir katkım olması düşünülemez. Dem Parti haricinde başkaca siyasi partilerden de seçime kısa bir zaman kala istifa edip CHP listelerinden belediye meclis üyeliklerine giren bir kısım meclis üyesi adayı da olmuştur.’’ şeklinde yanıt verdi. Ahmet Özer’in adaylık süreci soruldu: ‘’CHP Genel Merkezi tarafından aday gösterilmiştir’’ Ahmet Özer’in adaylık sürecine de ifadesinde değinen İmamoğlu, ‘’Esenyurt’ta aday olarak belirlenen arkadaşımızın çekilmesine müteakip Esenyurt’un demografik yapısına uygun olduğu düşünülen ve geçmişte benim de danışmanlığımı yapmış Özer, CHP Genel Merkezi tarafından aday gösterilmiştir. Bu süreçlerin tamamı, Büyükşehir Belediye Başkan adayının tavsiyesi, il başkanlığının çalışma ekibine sunulması akabinde il başkalığı bu öneriyi olumlu bulması halinde genel merkeze taşır. Bu karar merkez yürütme kurulu önerisi ile parti meclisinde oylanarak karar verilir.’’ diye yanıtladı. "Bu yargı tacizi sürecini önüme koyan herkesi en üst seviyede kınıyor, hakkımı ömrüm boyunca hukuki yollardan arayacağımı beyan ediyorum" İmamoğlu ifadesinin devamında, 19 Mart günü İBB Başkanlık konutu kapısından gözaltına alınma metodunu kınadığını söyleyerek, "İfade etmeliyim ki işlemi yürüten polislerin nezaket dışında hiçbir kötü davranışı olmamıştır. 4 gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu en güçlü dayanağını gizli tanık ifadelerine bağlamış olması ve gözaltına 3-5 gün kala hatalı tespitler içeren MASAK raporlarıyla doldurulmuş, tarihe karar bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır. Milletimizin vicdanı ve adaleti bu haksızlığa karşı gereken cevabı mutlaka sandıkta verecektir. Emniyette ve Savcılıkta vermiş olduğum ifadelerde de görüyorum ki bana ve arkadaşlarıma akla hayale gelmeyecek suçlama ve iftiralarla bir yol tercihi yapılmaktadır. Bu yargı tacizi sürecini önüme koyan herkesi en üst seviyede kınıyor, hakkımı ömrüm boyunca hukuki yollardan arayacağımı beyan ediyorum. Milletimiz büyüktür, bu iftiralar milletimizin bağrındaki duvarlara çarpıp geri dönecektir" ifadelerini kullandı.
Bitlis Öğrenciler Ramazan’ın maneviyatını teravih buluşmasında yaşadı Bitlis’in Ahlat ilçesindeki Yunus Ensari Ortaokulu 5. sınıf öğrencileri, düzenledikleri teravih buluşmasıyla Ramazan ayının maneviyatını hissetti. Yunus Ensari Ortaokulu 5. sınıf öğrencileri, Ramazan ayının manevi atmosferini paylaşmak ve ibadet bilincini pekiştirmek amacıyla düzenlenen teravih buluşmasında bir araya geldi. Daha önce de gerçekleştirilen ve geleneksel hale gelmeye başlayan bu anlamlı etkinliğin ikincisinde, öğrenciler öğretmenleri ve velileriyle birlikte Selçuklu Camii’nde teravih namazını kıldı. Bu özel buluşma, öğrencilerin Ramazan ayının manevi değerlerini daha yakından hissetmeleri ve ibadeti toplu halde gerçekleştirmenin huzurunu yaşamaları amacıyla organize edildi. Namaz öncesinde, öğrenciler için Ramazan ayının anlamı, birlik ve beraberliğin önemi üzerine bilgilendirici bir sohbet gerçekleştirildi. Ardından eda edilen teravih namazı sonrasında yapılan kısa bir hasbihal ile program sona erdi. Öğrenciler, böylesine anlamlı bir etkinlikte bir araya gelmenin kendileri için unutulmaz bir deneyim olduğunu ifade etti. Etkinliğe katılan öğrencilerden Meryem Şura İlhan, "Teravih namazı çok güzel geçti. Arkadaşlarımla beraber namaz kılmak bende namaz kılma hevesi uyandırdı" dedi. Yine etkinliğe katılan Ömer Sefa Akkaya ise, "Bu Ramazan öğretmenimizle ikinci teravih buluşmamız. Öğretmenlerimiz ve arkadaşlarımızla namaz kılmak bizi çok mutlu ediyor" ifadelerini kullandı. Öğretmenler, öğrencilerin manevi değerleri yaşayarak öğrenmeleri açısından bu tür etkinliklerin büyük önem taşıdığını vurguladı. Veliler de çocuklarının bu deneyimi yaşamalarından duydukları memnuniyeti dile getirerek etkinliğin devam etmesini temenni etti.
Afyon Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş: "Yaşlanan bir nüfusa sahibiz, dünya yaşlanıyor, Türkiye de yaşlanıyor" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, dünyanın ve Türkiye’nin yaşlandığını ifade ederek, "Genç ve dinamik nüfus yapımızı diri tutmak ve canlı tutmak adına ve Türkiye’nin geleceğine yönelik önemli tehdit olarak gördüğümüz bu demografik dönüşüme karşı nüfus konusunda çok önemli çalışmalar hayata geçirdik" dedi. Bakan Göktaş, temaslar bulunmak üzere geldiği Afyonkarahisar’da partisinin sahur programına katıldı. Programda konuşan Bakan Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yılı ‘Aile yılı’ olarak ilan ettiğini kaydetti. Ailenin önemine dikkat çeken Bakan Göktaş, "Çünkü ailemiz, geleceğimiz. Yaşlanan bir nüfusa sahibiz. Dünya yaşlanıyor, Türkiye de yaşlanıyor. Biz de genç ve dinamik nüfus yapımızı diri tutmak ve canlı tutmak adına ve Türkiye’nin geleceğine yönelik önemli tehdit olarak gördüğümüz bu demografik dönüşüme karşı nüfus konusunda çok önemli çalışmalar hayata geçirdik. Daha bu yıl ‘ailemiz, geleceğimiz’ dedik. Geleceğimizi güvence altına alan çalışmaları hayata geçirdik. Çünkü aile küresel tehditle karşı karşıya. Aile değerleri hedef alınıyor. Aile kurumu hiç olmadığı kadar itibarsızlaştırıyor. Biz de 2025 aile yılında da aileyi hak ettiği değeri taşımaya kararlıyız" diye konuştu. "Doğum destek sistemi bu hafta meclise geliyor" 3 çocuk konusunda sadece Türkiye’de değil dünya ülkelerinde de çalışma yapıldığını ifade eden Bakan Göktaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Doğum destek sistemimizi güçlendirecek. Yani bu hafta da inşallah mecliste görüştükten sonra hayata geçecek. İlk bebek bu yıl doğan, ilk çocuğu olan ailelere bin liralık tek seferlik yardımımız hayata geçiyor. İkinci çocuğu olana bin 500 lira annenin hesabına. Üçüncü çocuğu olana beş bin lira annenin hesabına aidat desteği hayata geçiriyoruz. Vekillerimize sundukları destekten dolayı da çok çok teşekkür ediyorum. Tabii en büyük desteğimiz şüphesiz Cumhurbaşkanımıza. Çünkü ailemiz, geleceğimizdir. Sadece bugün değil iki bin yediden beri üç çocuk politikasından bahsetti Cumhurbaşkanımız çok vizyoner bir dünya lideri, çok vicdaner olduğu için 2007’den bu yana üç çocuk dediğinde bazı kesimler ne dedi? ‘Görüyor musun? Çocuğumuza da karışıyor.’ Bugün üç çocuk, aslında ne kadar önemli ve değerli olduğunu bütün dünya konuşuyor. Avrupa da konuşuyor, Amerika da konuşuyor. Güney Kore bu yönde çalışmalar yürütüyor."