GÜNDEM - 22 Mart 2025 Cumartesi 12:29

Tugay: "İzmir’de süreç iyi yönetilmeseydi su krizi yaşardı"

A
A
A
Tugay: "İzmir’de süreç iyi yönetilmeseydi su krizi yaşardı"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında kuraklık ve su krizine dikkat çekerek, "Her geçen yıl daha ağır bir su krizi yaşayacağız. Bunun sadece İzmir’de olduğunu ya da olacağını düşünen varsa Allah aşkına gözünü açsın. Türkiye’nin tamamı, dünyanın çok büyük bir kısmı su kriziyle mücadele ediyor. İzmir’de gerçekten iyi bir yönetim olduğu için geçen yıllarda çok ağır kuraklıklar olmasına rağmen İzmir su krizini yaşamadı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni bilinçli ve iyi insanlar yönetiyor. Herkes bilsin bunu" dedi.


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında İZSU ve İzmir Planlama Ajansı (İZPA) ortaklığında EGİAD Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Merkezi-Portekiz Sinagogu’nda düzenlenen "Dünyada ve İzmir’de Suyun Geleceği’ adlı panelde konuştu. Moderatörlük görevini İZPA Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu’nun üstlendiği panelin açılış konuşmasını yapan Başkan Tugay, su krizine dikkat çekerek, "Adım adım yaklaşan su, gıda ve enerji krizi var. Bunlar iyi yönetilemezse bir süre sonra yaşam alanlarını terk etmek, bazı alanlarda sıkışmak, çatışmak ve sonrasında ekosistemin bozulmasıyla yok oluşa gitmek gibi bir sorun yaşayacağız. Bunlar ciddiye alınması gereken işler" dedi.



"2024, tarihin en sıcak yılı"


Yerel yönetim olarak farkındalık sağlamaya çalıştıklarını belirten Başkan Tugay, "Ama bunu sadece bizim yapmamız yetmez. Şehrin de tüm kurumlarıyla, yaşayanlarıyla öncelikle bilinç sahibi olması ve üzerine düşeni yapması gerekiyor. Eğer hükümet de bu konuda bilgi sahibi değilse ya da yeterince konuyu ciddiye almıyorsa yerel yönetimin gücü bir yere kadar oluyor. 2024, tarihin en sıcak yılı olarak tespit edildi. Son 3 yılda yağan yağmurun miktarı 2021’e eşit. İzmir’de hem Küçük Menderes Havzası’nda, hem Türkiye’nin genelinde dramatik olarak göller, akarsular kuruyor. Yazın bir damla su akmıyor. Çok net bir kuraklığı hep beraber yaşıyoruz. Herkesin iklim krizini durdurmak için acilen üzerine düşeni yapması lazım" diye konuştu.



"Karbon nötr olsak iyi olur değil, olmak zorundayız"


İzmir’in karbon nötr şehir olma taahhüdünü Avrupa Birliği İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyon Kenti olarak verdiğini belirten Tugay, "2030’a kadar karbon nötr şehir olmamız lazım. Olsak iyi olur diye bir durum değil bu. Olmak zorundayız. Şehir olarak kendi üzerimize düşeni yapmadan başka şehirlere örnek olamayız. Çok dikkatli davranmaya çalışıyoruz. Karbon emisyonuna en çok sebep olan şeyin enerji olduğunu biliyoruz. Hem kurum içindeki enerjinin verimliliğiyle ilgili hem de şehirdeki enerji verimliliğiyle ilgili çalışıyoruz, kararlar almaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.



"İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni bilinçli ve iyi insanlar yönetiyor"


Başkan Tugay, su krizi yaşandığını ama İzmir’de sürecin doğru yönetildiğini belirterek, "Geçen yıl hissettirilmemeye çalışılsa da bir kriz yaşandı. Her geçen yıl daha ağır bir krizi yaşamaya devam edeceğiz. İzmir’in ihtiyacı olan suyun teminiyle ilgili İZSU çalışıyor. Ve arkadaşlarımız kafa yoruyorlar. Çünkü bu sene yağış çok az oldu. Su temin etiğimiz barajların hepsinde su seviyeleri çok düşük. Kayıp kaçaklarla ilgili önlemleri alıyoruz. Ancak ne yaparsak yapalım önümüzdeki bahar aylarında İzmir’e yağış olmazsa su kısıtlamalarına gitmek zorunda kalacağız. Bunun sadece İzmir’de olduğunu ya da olacağını düşünen varsa Allah aşkına gözünü açsın. Türkiye’nin tamamı, dünyanın çok büyük bir kısmı su krizi yaşıyor. İzmir’de gerçekten süreç iyi yönetildiği için geçen yıllarda çok ağır kuraklıklar olmasına rağmen su krizi yaşanmadı. Bilinçli ve iyi insanlar yönetiyor İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni. Herkes bilsin bunu" dedi.



"Ciddi su tasarrufu sağladılar"


Kimseye kısıtlama getirmek istemediklerini de sözlerine ekleyen Tugay, konuşmasına şöyle devam etti:


"Ancak kullandığımız suyun yüzde 70’i tarımsal sulamaya gidiyor. Artık çiftçilerimizle şunu konuşmak durumundayız; sulama sistemlerindeki hatalar düzeltilmeli, kaçaklar giderilmeli, daha az suya ihtiyaç duyan ürün desenleri seçilmeli. Bunlarla ilgili çiftçilerimizi uyarmak, eğitmek istiyoruz. 4 buçuk milyonluk bir şehirde yaşıyoruz. Bireysel su tüketimini de mutlaka önlemlerle kontrol altına almamız lazım. Bozuk musluklardan şakır şakır su akıyor. Patlak tesisattan su sızıyor. Bireysel önlemler alınabilir. Kamunun da bu konuda düzenlemeler yapması şart, kaçınılmaz. Kendi su tüketimimiz için önce kurum içinde arkadaşlarımız epey bir çalıştı. Bir yıllık dönem içinde ciddi bir su tasarrufu sağladılar. Bu, artarak devam edecek. Yine bu sene özellikle park, bahçe, yeşil alan sulamalarında çok daha dikkatli, tasarruflu olacağımız bir programı uyguluyoruz. Su ihtiyacı az olan bitkileri, çim türlerini tercih ediyoruz."



"Kullanımda eşitsizlik var"


İZPA Başkanı Prof. Dr. Velibeyoğlu ise suyu artık hayatımızın merkezine yerleştirmemiz gerektiğini belirterek, "Suyun kullanımındaki eşitsizliklere de dikkat etmemiz gerekiyor. Tarım, suyu en fazla kullanan sektör olarak öne çıkıyor. Gelir seviyesi ve gelişmişlik seviyesinde dengeyi kurmak da önemli, burada da eşitsizlikler var. Kır ve kent arasında ciddi farklar var. Nüfus ve popülasyon olarak da bakmamız önemli. Türkiye’de nüfus batıda, su kaynakları doğuda. Bu bölgesel ihtiyaçların karşılıklı olarak su temini sağlayabilecek biçimde yeniden düzenlenmesi, eşitlenmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.



"Dördüncü kuraklık yılı çetin geçecek"


İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan da, "2021 yılında bizim iki barajımıza yaklaşık 160 milyon metreküp su geldi. 2022-2023-2024’ü aldığımızda, neredeyse diğeriyle aynıydı. Yani son 3 yılda 190 milyon metreküp su geldi. Bu dördüncü kuraklık yılı. Bir kentin dayanması üçüncü yıldan sonra çok zor. Çok ciddi sorunlar yaşayabilirdik. Geçtiğimiz yılı çalışmalarımızla bir şekilde atlatabildik. Bu yıl daha çetin geçecek. Yeni kuyular açıyoruz, pompa istasyonu kuruyoruz. Halkapınar’da büyük depo yapıyoruz" diye konuştu.



"2,2 milyar insan güvenli içme suyundan yoksun"


Panelin konuşmacılarından Prof. Dr. Alper Baba ise, "BM’nin 17 sürdürülebilir kalkınma göstergesinden bir tanesi su kaynaklarıyla ilgilidir. 2022 yılı verilerine göre 2,2 milyar insan güvenli bir şekilde yönetilen içme suyundan yoksun" dedi. Tarih boyunca bütün medeniyetlerin su etrafında kurulduğunu belirten Alper Baba, "Geçmişte insanlar büyük barajlar inşa etmişler. Evlerde yağmur suyu depoları yapmışlar. Sulak alanları kullanmışlar. Yeraltı su depoları yapmışlar. Tarım ve sanayi alanlarında yağmur suyu toplamışlar. Çok ciddi uygulamalar yapılmış" ifadelerini kullandı.



"Kayıp kaçakları yüzde 10’lara indirmeliyiz"


Türkiye’nin su kıtlığı yaşadığını belirten Prof. Dr. Okan Fıstıkoğlu, gerek ülkemizde gerek İzmir’de durumun daha da kötüleşeceğine yönelik sinyaller olduğunu belirterek, "7-8 yılda bir sulak-kurak döneme girip çıkıyoruz. Şu an kurak bir dönem içindeyiz. Umut ediyoruz ki önümüzdeki yıllarda sulak bir döneme girerek kuraklıktan çıkarız. Yüzde 30’larda kayıp kaçak oranımız var. İçme suyunu karşılayabilmek için kayıp kaçak oranını yüzde 10 seviyesine indirmemiz gerek" dedi.



"Su olmadan yarınımız olmaz"


Kentte yürütülen çalışmalara dair bilgiler aktaran İZSU Su ve Yapı İşleri Dairesi Başkanı Yeter Erten de, "Kayıp kaçakla mücadele etmek yeni kaynak aramak ve oluşturmaktan daha önemli. Mevcut kaynaklarımızı en etkin ve verimli şekilde kullanmak ve sisteme vermek en büyük hedefimiz. Kayıp kaçakla ilgili çalışmalarımız her geçen yıl biraz daha iyiye gidiyor. Su olmadan yarınımız olmaz. Suyumuza sahip çıkalım" dedi.



Tugay: "İzmir’de süreç iyi yönetilmeseydi su krizi yaşardı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kadir Gecesi nedeniyle binlerce insan Eyüpsultan Camii’ne akın etti Ramazan ayının son günleri yaşanırken vatandaşlar Kadir Gecesi vesilesiyle Eyüpsultan Camii’ne akın etti. Teravih namazı için gelenler cami içerisinde yer bulamayınca avluda saf tuttu. Ramazan Ayı’nın son günleri yaşanırken Kadir gecesi nedeniyle binlerce insanın ziyaret ettiği Eyüpsultan Camii’nin içi ve etrafı dolup taştı. Kur-an Kerim’in indirilmeye başlandığı Kadir Gecesi’nde vatandaşlar teravih namazlarını kılmak için camiye sığmayınca avluda saf tutmak zorunda kaldı. Namazlarını kılan vatandaşlar sonrasında Kur’an-ı Kerim okuyup Mevlid-i Şerif dinledi ve ellerini açarak dualar etti. Eyüpsultan’ı ziyarete gelen Cemile Kılıç, "Hastalarımız için, ölmüşlerimizin ruhu için, dualarımızın kabul olması için geldik. Ziyarette bulunduk. Ben Sivas Divriği ilçesinden geldim. Gelmişken burayı da ziyaret edeyim dedim. Dualarımız kabul olsun inşallah. Herkesin kadir gecesini kutluyorum." dedi. Şevval Duman ise, "Mübarek Kadir Gecesi olduğundan dua etmek için geldik ama çok kalabalık olduğu için giremiyoruz. Buradan dua ediyoruz. İçeride dua ederiz diye düşündük ama çok kalabalık olduğu için Allah buradan kabul eder inşallah." dedi. Berkay Baran, "Bugün buraya dua etmek, namaz kılmak için geldim. Burasının atmosferi güzel, kalabalık, güzel bir ortam. İçeride çok insan vardı giremedim. Herkes gelmiş." dedi. Gül Biçer ise, "Bugün Kuran-ı Kerim’in indiği Kadir Gecesi. O yüzden geldim. Herkesin Kadir Gecesi’nin mübarek olmasını diliyorum. Çok mutluyuz. Her sene geliyoruz. Herkese tavsiye ediyorum. Buradaki zat peygamber efendimizi görmüş, biz de onu görmeye geliyoruz." dedi. Vatandaşlar çocukları ve aileleriyle Eyüpsultan’da gece boyunca vakit geçirdi.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz. Batılı güçlerin sessizliği karşısında şımardıkça şımaran, her gün daha da haydutlaşan İsrail yönetimi soykırım politikasına ramazanda da devam ediyor." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde "Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni"nde konuştu. Yarışmanın düzenlenmesinde emeği geçen Diyanet İşleri Başkanlığı ve TRT ailesine teşekkür eden Erdoğan, "Nihayete ermesinin verdiği hüzünle, buruk bir kalple uğurlamaya hazırlandığımız Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyor, Ramazan Bayramınız şimdiden mübarek olsun diyorum. İnşallah bu akşam aynı zamanda, Leyletü’l Kadr’e, Kadir Gecesi’ne kavuşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Rabbimiz Kadir Suresi’nde şöyle buyuruyor: ’Biz onu yani Kur’an’ı Kadir Gecesi’nde indirdik. Bilir misin nedir Kadir Gecesi? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece melekler ve ruh, Rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur.’ Evet, işte böyle bir müstesna ve muazzez bir geceyi idrak ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu tan yerinin ağarıncaya kadar esenlikle dolduğu bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’nin milletimiz, alemi İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. " dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mübarek gecenin başta Gazze ve Filistin olmak üzere Suriye’de, Lübnan’da, Yemen’de, Somali’de ve daha pek çok yerde zulme, zalime ve soykırıma karşı kahramanca direnen tüm mazlumların kurtuluşuna, bunun yanında daha fazla kardeşliğe, daha fazla dayanışmaya, Müslümanlar arasında daha fazla vahdete vesile olması temennisinde bulundu. 19 Ocak’ta varılan ateşkes mutabakatını bozan Siyonist İsrail hükümetinin son günlerde Gazze’ye yönelik hava saldırılarını artırdığını ifade eden Erdoğan, "Savaşta bile dokunulmaması gereken hastaneler, sağlık tesisleri, sağlık çalışanları İsrail tarafından bilerek hedef alınıyor. Neredeyse yüzde 80’i yıkık halde olan Gazze’nin ayakta kalan son binaları da ağır bombardıman altında yok ediliyor. Batılı güçlerin sessizliği karşısında şımardıkça şımaran, her gün daha da haydutlaşan İsrail yönetimi, soykırım politikasına Ramazan’da da devam ediyor. İsrail’in insanlık dışı son saldırılarında maalesef çoğu çocuk ve kadın 700’ün üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit oldu, yüzlerce masum yaralandı. Tüm şehitlere yüce Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Sizlerden Kadir gecesinde edeceğiniz dualarda Gazzeli kardeşlerimizi unutmamanızı istirham ediyorum. Rabbim bu geceyi hakkıyla ihya etmeyi hepimize nasip eylesin diyorum." ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Filistinlilerin yanında olmaya devam edeceğini bir kez daha vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız. Diplomatik temaslarımızla yanlarında olacağız. Barışı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz. Gazze’de zulmün ve soykırımın bir an önce son bulması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Tabii burada şunu da ifade etmek durumundayım. Soykırımın başladığı ilk günden itibaren tüm imkanlarıyla Filistin halkının sesi olmaya gayret eden TRT gerek ulusal gerekse uluslararası haber mecralarındaki yayınlarının kahir ekseriyetini Gazze’ye ayırdı. 7 Ekim 2023 günü itibariyle Gazze’den dünyaya bir iletişim koridoru açarak gelişmeleri an be an aktardı. Meydana gelen tüm ihlalleri, yaşanan her acıyı kayda geçirdi." şeklinde konuştu. TRT’nin sadece haber yayınlarıyla değil, soykırımı anlatan yapımlarıyla da adalet mücadelesine katkı sunduğunu, sunmaya da devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelecekte adaletin tesis edilmesine önemli katkılar yapacak yayın ve yapımlara imza atan TRT mensuplarını bir kez daha tebrik ediyorum. Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nın düzenlenmesinde emeği geçen Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve TRT ailesine yürekten teşekkür ediyorum. 28 Şubat’ta başlayan yarışmamızın ödüllerini inşallah birazdan takdim edeceğiz. Dereceye giren karilerimizi, hafızlarımızı, genç kardeşlerimizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Yarışmaya iştirak eden 110 yarışmacının tamamına aynı şekilde tebrik ve takdirlerimi iletiyorum. İlki 2017 yılında düzenlenen ve artık bir ekran klasiğine dönüşen bu güzide yarışma hem ülkemizde hem de yurt dışında büyük bir ilgi ve teveccühle takip ediliyor. " dedi. "Kur’an bülbülleri tilavetleriyle kalplerimizi mesut ve mesrur ederken, bizler de huşu içinde Kelamullah’ın feyiz ve bereketinden istifade ediyoruz." diyen Erdoğan, "Alemlere rahmet, beşeriyete hidayet olarak gönderilen Fahri Kainat Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle emretmektedir: ’Her zaman Kur’an okuyan kimseye şöyle denecektir. Oku ve yüksel. Okuduğun nispette cennet basamaklarından yukarı çık. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi şimdi de ağır ağır oku. Şüphesiz senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasıdır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin.’ Rabbim bu ahengi bu yükselişi bu mertebeyi inşallah hepimize nasip eylesin. Mevla, Kur’an ve sünnetin izinden bir an olsun ayrılmamaya, daima sırat-ı müstakim üzere olmaya bizleri müyesser kılsın." şeklinde konuştu. Son dönemde bölgemiz başta olmak üzere dünyanın farklı noktalarında meydana gelen hadiselerin etkilerini giderek daha fazla hissedildiğini ifade eden Erdoğan, "Son dönemde bölgemiz başta olmak üzere dünyanın farklı noktalarında meydana gelen hadiselerin etkilerini giderek daha fazla hissediyoruz. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel sistem yeniden inşa edilirken şiddet ve rekabetin dozu da günden güne artıyor. İnsanlığın ortak değerleri, ortak birikimi gün ve gün tefessüh ediyor. Barışı, huzuru ve güvenliği tesis etmek üzere ihtiyaç edilen uluslararası kurum ve kuruluşlar görevlerini yerine getiremediği gibi karşı karşıya olduğumuz insani trajedilerin daha da derinleşmesine sebebiyet veriyor. Filistin’de bir buçuk yıldır devam eden işgal ve soykırımın önüne bir türlü geçilemedi." dedi. Afrika’nın farklı ülkelerindeki açlık, susuzluk, yoksulluğu onlarca yıldır yaşayan milyonlarca insan olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Coğrafyamızda nereye baksak istikrarsızlık, çatışma, kaos, kardeş kavgası görüyoruz. Çözülmediği için derinleşen krizler görüyoruz. Afrika’nın farklı ülkelerindeki açlık, susuzluk, yoksulluk onlarca yıldır devam ediyor. Bugün 60’tan fazla ülkede 280 milyonu aşkın insan akut gıda kriziyle karşı karşıya. Açlığı en ileri ve ölümcül düzeyde yaşayan dünya genelinde 36 milyonun üzerinde insan var. Sistematik baskılara, asimilasyon politikalarına maruz bırakılan, hakları çiğnenen, çok zor şartlar altında yaşayan milyonlarca kardeşimiz var." ifadelerini kullandı. Bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasında küresel sistemin efendileri kadar İslam dünyasındaki ataletin ve dağınıklığın da payı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan maalesef dış dünyaya, dışarıdaki fırsatlara yeterince odaklanamıyoruz. Kimi zaman mezhep, kimi zaman köken, kimi zaman kabile taassubu, Müslümanların enerjilerini tüketiyor, içten içe adeta çökertiyor. Dünyanın en genç nüfus yapısına sahip olmamıza rağmen geleceğimiz olan evlatlarımızı kardeş kavgasına kurban veriyoruz. Emperyalistlerin bir asır önce öldüğü ve yıllardır sürekli büyüttüğü fitne ve nifak duvarlarını üzülerek söylüyorum. Bir türlü yıkamıyoruz." dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan İslam Alemine birlik beraberlik çağrısı yaparak, "14 asırdır her gün beş defa aynı kıbleye döndüğümüz halde inancımızın bize emrettiği şekilde bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenemiyoruz. İslam’ın evrensel kardeşlik mesajlarına teslim olamadığımız, bunları hayatımıza tatbik edemediğimiz, kaderimizin de kaderimizin yanında müşterek olduğunun şuuruna layıkıyla varamadığımız için ne yazık ki emperyalist güçlerin operasyonlarına açık hale geliyoruz. Gelinen noktada şu gerçeği kabul etmemiz şarttır. Bizi içeriden zayıflatan bu kötü gidişe artık bir dur demek zorundayız. Türk, Kürt, Arap, Farisi, Asyalı, Afrikalı, siyah, beyaz demeden İslam alemi olarak hep beraber vahdeti kuşanmak, kardeşliğimize sımsıkı sarılmak mecburiyetindeyiz. Eğer yaralarımızı sarmak, yeryüzünde huzur ve adaleti tesis etmek, gariplerin, mazlumların, güçsüzlerin çektiği sıkıntılara bir son vermek istiyorsak aramızdaki birlik ve beraberliği güçlendirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Peygamber Efendimizin aleyhissalatü vesselam bize en büyük mirası olan Kur’an ve sünnetin ışığında yeni bir sayfa açmamız, aramızdaki anlaşmazlıkları bir an önce çözüme ulaştırmamız icap ediyor." diyen Erdoğan, "Bakın şunu da tüm samimiyetimle söylüyorum. Yakın bir tarihe kadar dünyaya nizam veren geçmişimize baksak, İslam’ın nuruyla yeryüzünü aydınlatan üç kıta yedi iklimde adaleti şefkat ve merhameti hakim kılan ecdadın izinden gitsek inanın bu bile bizim için çok önemli bir başlangıç olacaktır. Kur’an yolunu takip eden, sünnet ve sireti bir zırh gibi giyinen siz kıymetli gençlerimize birlikte gelecek nesillerin daha adil bir dünyayı mümkün kılacağına yürekten inanıyorum. Tıpkı sizler gibi medeniyet coğrafyamızdaki milyonlarca gencin inşallah içinde bulunduğumuz bu asırda Türkiye yüzyılında iyilik ve adaleti yeniden ihya edeceğinden hiç şüphe duymuyorum." diye konuştu. Üstat Necip Fazıl’ın mısralarını hatırlatan Erdoğan, "Mehmet’im sevinin başlar yüksekte ölsek de sevinin eve dönsek de, sanma bu tekerlek kalır tümsekte yarın elbet bizim elbet bizimdir gün doğmuş gün batmış evet bizimdir. Allah’ın izniyle şer şebekeleri ne yaparsa yapsın istikbal bizimdir. İstikbal Kur’an ve sünnetin çizdiği rotadan sapmadan gidenlerindir. İstikbal İslam’ın cihan şümul kardeşlik mesajlarını özellikle kulak verenlerindir. İstikbal bedel ödeme pahasına doğruluktan dürüstlükten hakkaniyetten ayrılmayanların yarınlara dair umutlarını asla kaybetmeyenlerindir. İstikbal inançla sabırla sarsılmaz bir imanla hak davalarına sahip çıkanlarındır. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Kur’an-ı Kerim’i güzel okuma yarışmasında ödüle layık görülen kardeşlerimizi bir kez daha ayrı ayrı tebrik ediyorum. Kıymetli jüri üyelerine ve seçici kurula emekleri için teşekkür ediyorum." açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından ödüle layık görülen isimlere ödüllerini takdim etti.
Çorum Çorum’da Kadir Gecesi dualarla idrak edildi Çorum’da bulunan Akşemseddin Camii’ne akın eden vatandaşlar Kadir Gecesi’ni dualarla idrak etti. İslam aleminin en mübarek gecelerinden biri olan ve "bin aydan daha hayırlı" olarak nitelendirilen, İslam dininin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in Ramazan ayında indirildiği Kadir Gecesi’nde, Çorum’daki Akşemseddin Camii’ne vatandaşlar akın etti. İl merkezinden ve ilçelerden gelen vatandaşlar cami ve avluyu doldurdu. 7’den 70’e binlerce vatandaş Kadir Gecesi’ni dualarla idrak etti. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından teravih namazını da kılan genç, yaşlı ve çocuklar ibadetlerini yerine getirerek bu özel gecenin huzurunu yaşadı. Vatandaşlarla birlikte Kadir Gecesi’ni idrak eden Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, "Bu gece, Kur’an-ı Kerim’in ayetiyle sabit bir şekilde ifade ettiği gibi bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ni barındırıyor. İslam alemine göre bu gece, 27. gece başka bir huzur var, başka bir mutluluk var, başka bir sekinet ve sükunet var. Müminler, bütün camilerde olduğu gibi şehrimizde de camileri hamdolsun doldurdu. Bütün illerde olduğu gibi şehrimizde de camiler; kadınıyla, erkeğiyle, çoluğuyla, çocuğuyla adeta duaya ve Rabbimizin mağfiretine koştu. Bugün de biz, Akşemseddin Camii’nde Kadir Gecesi’ni en güzel şekilde idrak ediyoruz. Rabbim, bu geceden nasiplenen, bu geceden feyz alan ve bu gecenin hürmetine affolunmuş olarak inşallah bayrama kavuşmayı hepimize nasip etsin. Herkesin Kadir Gecesi’ni ve bayramını kutluyor, tebrik ediyorum" dedi.
Bursa Nilüfer’deki muhtarlarla 2025 projeleri konuşuldu Nilüfer Belediyesi’nde daha yaşanabilir bir kent oluşturmak için mahalle muhtarları ile kapsamlı bir toplantı düzenlendi. Birim müdürlerinin 2025 projelerini anlattığı toplantıda, mahalle muhtarları talep ve önerilerini de aktardı. Nilüfer Belediyesi, 64 mahalle muhtarının katılımıyla düzenli gerçekleştirdiği buluşmaların 2025 yılındaki ilk toplantısı yapıldı. Halk Evi Barış Meclisi Salonu’ndaki toplantıya Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, birim müdürlerinin yanı sıra Bursa Muhtarlar Derneği Başkanı Erol Yılmazer ve Nilüfer Muhtarlar Derneği Başkanı Recep Bayraktar da katıldı. Nilüfer Muhtarlar Derneği Başkanı Recep Bayraktar yaptığı konuşmada, muhtarları işaret ederek, vatandaşın sesi olarak önemli bir görevi yerine getirdiklerini söyledi. Bursa Muhtarlar Derneği Başkanı Erol Yılmazer ise bir yılın hızlı geçtiğini belirterek, 2025’te de güzel işler başaracaklarını söyledi. Bugün olduğu gibi yarın da hizmetlerine devam edeceklerini ifade eden Yılmazer "El birliği ile Nilüfer halkına hizmet etmeye devam edeceğiz" diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından birim müdürleri, 2025 yılındaki projelerini tek tek anlattı. Müdürler, mahalle muhtarlarının sorularını da yanıtladı. Toplantının sonunda muhtarlar, talep ve önerilerini yazarak müdürlerle paylaştı. Programın ardından Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in de katılımıyla iftar yemeği düzenlendi. Nilüfer Nikah Evi Kristal Salon’daki programda konuşan Başkan Şadi Özdemir, belediye yönetiminin muhtarlar ile güzel bir çalıştay gerçekleştirdiğini söyledi. Muhtarların çalışmalarından ve duyarlılıklarından çok memnun olduğunu ifade eden Başkan Şadi Özdemir, "Samimiler, içtenler ve mahallelerinin sorunlarını taşıyorlar. Üstelik çok sıkı takip ediyorlar. Birbirleriyle sıkı diyalog halindeler. Çalışmaktan keyif aldığım muhtarlarla yeni dönemde başarılı çalışmalar yapacağımıza inanıyorum. Daha güzel günlerde birlikte olmayı diliyorum" dedi.