GÜNDEM - 29 Ağustos 2024 Perşembe 09:22

İzmir’in ulaşımdaki yol haritası çiziliyor

A
A
A
İzmir’in ulaşımdaki yol haritası çiziliyor

Kentte yaşam kalitesinin iyileştirilmesi hedefiyle tasarlanan İzmir Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı’nın (SKUpİzmir) 2. Paydaş Katılım Çalıştayı düzenlendi. Çalıştayda, İzmir’in sürdürülebilir ulaşım politikalarıyla ilgili bir yol haritası oluşturulması için bütüncül bir bakış açısına ihtiyaç olduğu, disiplinler arası çalışılması gerektiği vurgulandı.


Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Mali İş Birliği IPA II (2014-2020) dönemi kapsamında başlatılan İzmir Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı (SKUpİzmir) çalışmaları kapsamında 2. Paydaş Katılım Çalıştayı düzenlendi. İzQ İnovasyon Merkezi’nde yapılan çalıştayda, kentte yaşam kalitesinin iyileştirilmesi hedefiyle hareketlilik gereksinimleri, gelecek planlaması, sorunlar ve çözümler gündeme geldi. Çalıştaya İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Yalçın Alver, İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Dr. Tolga Çilingir, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Sözleşme Yöneticisi Kubilay Atlay, AB Türkiye Delegasyonu Ulaştırma Politikası ve İklim Değişikliği Ekip Koordinatörü Dr. Göktuğ Kara, kamu kurumlarının, meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, özel sektör temsilcileri, öğretim üyeleri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları katıldı.



Yıldırım: "Geniş katılımı görünce umudum da artıyor"


İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Yıldırım, “Hayatımızın en önemli parçalarından biri ulaşım. Doğduğumuz andan itibaren insan olarak sürekli bir hareket halinde oluyoruz. Ulaşımın muhakkak hayatımızdaki yerini yeniden ele almamız ve yeniden tartışmamız gerekiyor. Bu süreçte öyle bir iklimde yaşıyoruz ki artık tek bir kişinin kalkıp en doğruyu ben biliyorum, doğru olarak da bunu uygulayacağım, bu en iyi çözümdür şeklinde yaklaşımının günümüzde iyi sonuçlar vermediğini görüyoruz. Hayatımız artık çok karmaşık, çok teknolojik, bambaşka ihtiyaçlar ve talepler ortaya çıktı. Bu süreçte geniş katılımı görünce umudum da artıyor. Tüm paydaşlarla bazı şeyleri irdelemek, doğruyu birlikte bulmak için çaba sarf etmek son derece kıymetli” ifadelerini kullandı.



Alver: "Bu dönemde çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum"


Ulaşımdaki problemlere bütüncül yaklaşılması gerektiğini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Doç. Dr. Yalçın Alver, “Çok dinamik bir kent İzmir. Ulaşım ihtiyaçlarımız her gün artıyor. Ulaşımı planlamamız gerekiyor. Bu dönemde çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Başkanımız Dr. Cemil Tugay, bütün problemlerin geleceğe yönelik uzun vadeli çözümleri için iyi veri setleri elde etmemiz gerektiğine inanıyor. Böyle bir vizyonu var. Yapay zekadan, teknolojiden faydalanmamız gerektiğine inanıyor. Her şeyden önemlisi de özellikle ulaşım probleminin bütüncül çözülmesi gerektiğine inanıyor ve destekliyor. Bu çok kıymetli” dedi.



Çilingir: "Dikkatle ve titizlikle yaklaşmamız gerekiyor"


SKUpİzmir Projesi’nin dört ana bileşenden oluştuğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Dr. Tolga Çilingir, “Kuşkusuz SKUp daha iyi bir yaşam kalitesini hedefleyen bir proje. Şehirlerdeki, çevrelerindeki insanların ve işletmelerin hareketlilik gereksinimlerini karşılamak için tasarlanmış bir stratejik belge. Bizim insan odaklı, erişilebilirliği ve yaşam kalitesini yükselten, disiplinler arası ekip çalışmasını gerektiren böyle bir projeye dikkatle ve titizlikle yaklaşmamız gerekiyor. Projeden en büyük beklentimiz; İzmir’in sürdürülebilir ulaşım politikalarına bir yol haritası oluşturması ve planın da kendi kendini dinamik bir model anlayışıyla sürdürebilmesi” dedi.



Atlay: "İş birliklerini destekliyoruz"


T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Sözleşme Yöneticisi Kubilay Atlay, “Bizler tüm Türkiye’deki sürdürülebilir kentsel ulaşım planlarını destekliyor, var olan iş birliklerini yürütüyor, yeni iş birlikleri için de fırsatları kolluyoruz” şeklinde konuştu.



Kara: "İzmir zorluklardan kaçınmayan bir belediye olarak ilgimizi çekmişti"


Kentsel eylem planı çalışmalarının 2009 yılında başladığını hatırlatan AB Türkiye Delegasyonu Ulaştırma Politikası ve İklim Değişikliği Ekip Koordinatörü Dr. Göktuğ Kara, “İzmir, önde koşan ve bu konuda kendisini teste tabii tutmaktan çekinmeyen, zorluklardan kaçınmayan bir belediye olarak bizim ilgimizi çekmişti. O dönemden başlayan AB ve İzmir arasındaki iş birliğimiz de derinleşti” dedi.



SKUp İzmir


Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı (SKUp), kentte yaşam kalitesinin iyileştirilmesi hedefi ışığında hareketlilik gereksinimlerini karşılamak amacıyla tasarlanan stratejik bir plandır. Vatandaşların ve paydaşların etkin katılımına, kurumlar arasında yüksek düzeyde iş birliğine, tüm ulaşım türlerinin entegre bir şekilde geliştirilmesine ve izleme-değerlendirme gibi ilkelere dayanan bu planlama anlayışı, insan odaklı, erişilebilirliği ve yaşam kalitesini yükselten, belirli bir uzmanlık alanından ziyade disiplinler arası ekip çalışmasını gerektiren, şeffaf ve katılımcı bir yaklaşıma dayanır.



İzmir’in ulaşımdaki yol haritası çiziliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Sel ve heyelandan torunları ile birlikte mağaraya sığınarak kurtuldu Trabzon’da 20 Eylül Cuma günü etkili olan şiddetli yağışlar 4 ilçede bir çok noktada sel ve heyelanlara yol açarken, Arsin ilçesinin Yeşilköy mahallesinde yaşayan Gençağa Yetim, sel, su baskını ve heyelanlardan en fazla etkilenen vatandaşlardan biri oldu. Evinin kolonları kaya parçaları nedeniyle yıkılan, 2 otomobili kullanılamaz hale gelen ve 2 hayvanı telef olan Gençağa Yetim (67), yaşadıkları korku dolu anları anlatırken torunları ile birlikte evlerinin yakınındaki bir mağaraya sığınarak hayatta kaldıklarını söyledi. Trabzon’da 20 Eylül Cuma günü etkili olan şiddetli yağışlar Araklı, Sürmene ve Yomra ilçesi gibi Arsin ilçesinde de sel ve heyelanlara neden oldu. Metrekareye 165 kilogramlık yağışın düştüğü Arsin’de Fındıklı, Yeşilköy ve Yolüstü mahalleleri sel ve heyelandan en çok etkilenen mahalleler oldu. Selin önüne kattığı taş, kaya ve ağaç parçaları ile çok sayıda hasara yol açarken, şiddetli yağışların ardından korkarak evlerini terk eden ve ilçe merkezlerindeki misafirhanelerde konaklayan mahalle sakinleri, tekrar evlerine dönerek selin izlerini silmeye başladı. İlkokul ve sağlık evinin birinci katı toprağın altında kaldı Arsin ilçesinde belediye, karayolları ve DSİ ekiplerince çalışmalar sürürken, Yeşilköy mahallesinde bulunan Şehit Haydar Arslan ilk ve ortaokulu ile sağlık evinin birinci katı sel sularının getirdiği rusubat nedeniyle toprağa gömüldü. Sel suları ile gelen taş ve toprak ile dolan okulda heyelan nedeniyle eğitime ara verildi. Okulda belediye ekiplerince temizleme çalışmalarını sürdürürken, mahallede selden en çok etkilenen vatandaşlar biri de Gençağa Yetim oldu. Evinin kolonları kaya parçaları nedeniyle yıkılan, 2 otomobili kullanılamaz hale gelen ve 2 hayvanı telef olan Yetim, torunları ile bir mağaraya sığınarak sel sularında kurtulmaya başardı. Dev kaya parçalarının yamaçtan koparak evinin kolonlarını kırdığını belirten Yetim, “Dere kendi yatağında akmadı. Yoldan gelerek arabalarımı aldı. Yukarı da toprak kayması sonucu dev kayalar yuvarlanarak evimi yıktı. Evin altındaki ahırda hayvanlarım vardı. Onlardan 2 tanesi telef oldu. Torunlarımı aldım yukarıda bir mağara vardı oraya sığınarak kurtulduk. Önceden de sel olmuştu ama bu kadar büyük değildi. 2 araba, evimiz yıkıldı. Bunların yanında 500 bin liralık eşyamız da sele kapıldı. Şuanda kendi imkanlarımızla temizlik yapıyoruz” dedi. “Malzemelerin su altında kaldığını görünce ağladım” Mahalle sakinlerinden Kezban Özbakır ise büyük korku yaşadıklarını kaydederek, “Mağdur olduk. Selden kaçtık. Büyük bir korku yaşadık. Geldi geçti. Kapımızı kilitleyerek gittik. Hayvanlarımızı da burada bıraktık. Evimizin girişini de su bastı. Bütün malzemelerim evin altında onların su altında kaldığını görünce ağladım. 20 sene önce 2 kez sel olmuştu. Onlarda 1 saat yağmur yağmıştı, bu sefer 4 saat aralıksız yağmur yağdı” şeklinde konuştu. Fındıklı mahallesinde yaşayan ve 3 çocuğunu alarak eski evlerine kaçtıklarını dile getiren Havva Özbakır da, “Aniden başlayan yağmuru görünce yukarıda bir eski evimiz vardı. Çocuklarımı alarak oraya kaçtık. Tekrar uyarı yapıldı. İlçe merkezine gitmeyi düşünüyoruz. Maddi zararımız var. Evin içerisi su ve çamur ile doldu. Okulumuzda toprak altında kaldı. Çaresiziz Allah yardımcımız olsun. Şükür olsun rabbimize ki can kaybımız yok” ifadelerini kullandı.
İstanbul Ümraniye esnafı polisin şehit olduğu geceyi anlattı Ümraniye’de 26 adet suç kaydı bulunan Y.E.Ç. (19) isimli şahıs polis ekipleri tarafından gözaltına alındığı esnada polis memurunun silahını alarak polislere ve etrafa ateş açtı. 1 polis memurunun şehit olduğu olayın izleri gün ağarınca ortaya çıkarken, Ümraniye esnafı ise olayla ilgili konuştu. Olay, dün gece saat 23.00 sıralarında Ümraniye Ihlamurkuyu Mahallesi Petrol Yolu Caddesi üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, çeşitli suçlardan 26 adet suç kaydı bulunan Y.E.Ç. (19) isimli şahıs polis ekipleri tarafından gözaltına alındığı esnada bir polis memurunun silahını alarak polislere ve etrafa ateş açtı. Polis memurlarının da karşılık verdiği silahlı çatışmada ağır yaralanan polis memuru Ş.Y. (27) kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Olayın yaşandığı alan savaş alanına dönerken olayın izleri gün ağarınca ortaya çıktı. Ümraniye esnafı ise yaşanılan olayı anlattı. Olayı gören esnaf Ozan Bıçakçı, "Gece 11 buçuk arasında arbede sesi geldi. Böyle bir sıkıntı oldu. Sonra tabii ister istemez geldik. Biz de burada esnafız. Arkadaş polis arkadaşın elinden silahı alıyor, sıkıyor. Diğer polis arkadaşı da münakaşa edince ona da sıkıyor. Daha sonra buradan kaçıyor gidiyor. Herhalde aranması varmış. Annesini de vuruyor bu arada. Maalesef şehit oluyor polis. Bu mahallede yaşıyormuş. Ama tabii tanımıyoruz. 19 yaşlarında bir arkadaşmış. Zaten bir aranması falan varmış. Polis kontrol noktasında soru falan sorarken şüpheli hareketleri dikkat çekmiş. Bodrum sokağa doğru kaçmış. Bodrum sokak yukarı tarafta kalıyor. Orada sokak arasında yakalanmış. Ambulans hemen geldi. Yaralı polisi hemen aldılar, götürdüler. Olay yeri inceleme ekipleri etrafı çevirdi. Bayağı bir geniş kapsamlı aramalar yaptı. Gece bir ikiye kadar bayağı hareketliydi buralar. Polis başından vuruldu. Ben de gördüm. Yerde yatıyordu. Çok kan kaybetmişti. Allah rahmet eylesin" dedi.
Hatay Yıllarca hac yolundaki kervanların güzergahında olan tarihi köprüde restorasyon çalışması Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve yaklaşık 450 yıllık olduğu düşünülen İpekyolu köprüsünde restorasyon çalışmaları başladı. Geçmişte hac ve ticari kervanların kullandığı köprü, adeta tarihe ışık tutuyor. Anadolu’yu Arap yarımadası ve Afrika’yla birleştiren Hatay, tarihte kervanların yol güzergahındaydı. İstanbul – Halep – Şam – Hicaz yolu üzerinde Payas ilçesinde bulunan ve tarihte kervanların uğrak noktası konumunda olan Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, yıllardır ayakta durarak tarihe ışık tutuyor. Külliye çevresinde bulunan ve ulaşımı sağlayan yaklaşık 450 yıllık İpekyolu köprüsü de yıllara meydan okuyor. Yıllar içerisinde deforme olan köprünün ayakta kalabilmesi için Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışması başlatıldı. Tarihi köprüdeki restorasyon çalışmalarının bir yıllık bir sürede tamamlanması planlanıyor. Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nde görevli 32 yaşındaki Mehmet İsarettin Altan, tarihi köprü hakkında bilgi vererek, “1565-1577 yılları arasında yapıldığı söylenen tarihi bir köprü var burada, İpekyolu Köprüsü de deniyor. Külliyeye gelen ticari ve hac kervanları buradan geçermiş. Külliyenin arasta bölümünün güney kapısından çıktığında Payas çayının üzerine yapılan bir köprü ve 3 kemerli bir köprü. O tarihte yapıldıktan sonra kullanılan İpekyolu Köprüsü olarak söyleniyor. Şu anda restorasyon çalışmasına başladılar. Restorasyon çalışması bittikten sonra ziyaretçilere de tamamen açılacak. Restorasyon zamanının altı ay veya bir yıl süreceği söyleniyor ama altı ay içerisinde bitirileceğini tahmin ediyoruz. Altı ay sonra inşallah ziyaretçilere de açılacağını düşünüyoruz. O tarihte buraya gelen hac kervanları ve ticari kervanları Halep, Şam ve Hicaz yolundan bu taraftan geçiş yapıyorlar. Burası külliye olduğu için konaklama merkezi de olarak kullanıldığı için üç gün burada konaklama yapıyorlar. Hacılar tekrar dönüşte yine bu köprüyü kullanarak buradan tekrar Anadolu’ya payitahta doğru yol alıyorlar. Bu köprü içinde şöyle bir söylem var Hatay’ın dünyaya açılan kapısı olarak da söyleniyor çünkü o tarihte o tarafa giden tüm kervanlar buradan geçtiği için başka bir geçiş yolu yok uğrak yerleri sadece burası, onun için Hatay’ın dünyaya açılan bir kapısı olarak da geçiyor” ifadelerine yer verdi.