EKONOMİ - 12 Kasım 2024 Salı 09:45

IF Wedding Fashion İzmir 19 Kasım’da kapılarını açıyor

A
A
A
IF Wedding Fashion İzmir 19 Kasım’da kapılarını açıyor

Avrupa’nın en büyük moda fuarlarından IF Wedding Fashion İzmir-Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, 18. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Her geçen yıl daha da büyüyen fuar, sektörün temsilcilerini ve önde gelen isimlerini bu yıl 19-22 Kasım tarihleri arasında İzmir’de ağırlayacak. Dünyaca ünlü modacı Randy Fenoli de fuarda hem tasarımları ile hem de jüri üyesi olarak yer alacak.


İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından Ege Giyim Sanayicileri Derneği partnerliğinde düzenlenen IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, 19 Kasım günü, modanın ve gelinliğin başkenti İzmir’de 18. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. IF Wedding Fashion İzmir, bir kez daha modaya yön verenlerin buluşma noktası olacak. Abiye, gelinlik, damatlık, aksesuar ile çocuk giyim ürünlerinin yer alacağı fuarda, Almanya’dan İtalya’ya, İsveç’ten ABD’ye, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Rusya ve Türk cumhuriyetlerine kadar birçok ülkeden profesyonel ziyaretçiler yer alacak. 2025 modasının sergileneceği, ünlü markaların ve genç yeteneklerin tasarımlarının yer aldığı renkli defilelere ev sahipliği yapacak fuar, iş birliği anlaşmaları ile sektöre ve ihracata da büyük katkı sağlayacak.



Dünyaca ünlü modacı Fuar İzmir’de


Ülkemizde de yayınlanan Amerika’nın ünlü reality şovlarından “Gelinliğe Evet De” programının yapımcı ve sunucusu dünyaca ünlü modacı Randy Fenoli de fuarda hem tasarımları ile hem de fuar kapsamında bu yıl 15’incisi düzenlenen Gelinlik Tasarım Yarışması’nda onur konuğu jüri üyesi olarak IF Wedding Fashion İzmir’de yer alacak.



Tema: Köklere Dönüş


Gelinlik ve abiye sektöründe önemli bir oyuncu olan Türkiye’nin, bu alandaki ihracatının yüzde 70’inin yapıldığı İzmir’de düzenlenecek fuar, şehrin sektördeki belirleyici konumunu güçlendirirken uluslararası rekabet gücünü de pekiştirecek. Uluslararası moda dünyasının yönünü belirleyecek IF Wedding Fashion İzmir kapsamında, bu yıl 15’incisi düzenlenen Gelinlik Tasarım Yarışması’nda finale kalan isimlerden ödül kazananlar, açılış günü düzenlenecek defilede belli olacak. “Köklere Dönüş” temalı yarışmada derece alanlar, sektöre sağlam adımlarla giriş yapmanın yanı sıra özel ödüller de kazanacak. Birinci olacak tasarımcı 75 bin TL para ödülünün yanı sıra IF Wedding Fashion İzmir 2025’te Performans Defilesi hakkı kazanacak. İkinci tasarımcı 50 bin TL, üçüncü tasarımcı ise 25 bin TL ödülün sahibi olacak. Tasarımcı adaylarına, profesyonel hayatlarındaki ilk defilelerini sergileme olanağı tanıyan Gelinlik Tasarım Yarışması’nda geçen yıl ödül kazanan Sercan İzci’nin “Persephone” isimli “Performans Defilesi” de modacı, katılımcı ve ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.


İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) partnerliğinde düzenlenen IF Wedding Fashion İzmir; T.C. Ticaret Bakanlığı, T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Borsası (İTB), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği (İEOSB), Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF), Mimar Kemalettin Moda Merkezi Derneği, Moda Tekstil Konfeksiyoncular Sanayici İşadamları Derneği (MTK), İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası (İZTERKON), İzmir Moda Tasarımcıları Derneği (İMOD) destekleriyle gerçekleştiriliyor.



IF Wedding Fashion İzmir 19 Kasım’da kapılarını açıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Başkan Geçirgen’den Başkan Şakar’a ziyaret Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirgen, Şemdinli Belediye Başkanı Fahri Şakar’ı makamında ziyaret ederek, bölgenin tarımı hakkında bir görüşme gerçekleştirdiler. Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirgen ve Meclis Başkanı Casım Sırrı, Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Yazgan’la beraber Şemdinli ilçesinde bir takım ziyaretlerde bulundular. Başkan Geçirgen ve beraberindekiler Başkan Fahri Şakar’ın makamında bir araya geldiler. Başkanlar, özellikle iki ülke arasında kalan Yüksekova-Şemdinli ve Derecik için dışa bağlılık kalmadan tarımın her tarafına yayılması için görüşmeler sağladılar. Şemdinli Belediyesinde yapılan 2 saatlik görüşmenin ardından Başkan Geçirgen ve berberlerindekiler, Başkan Şakar’ın misafirperverliği için kendilerine teşekkür ettiler. “Üreten bir bölge olmak için çalışacağız" Bölgenin tarımı için tüm girişimlerde bulunacaklarını belirten Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirgen, “Yönetim kurulu üyemiz ve meclis başkanımız ile Şemdinli Belediyesi Başkanı sayın Fahri Şakar’ı makamında ziyaret ederek Yüksekova Şemdinli ve Derecik bölgesini kapsayacak tarımsal projelerimiz konusunda fikir alışverişinde bulunduk. Kendisi üretime ve çiftçilerimize tam desteğinin olduğunun ifade ettiler. Kendisinin sosyal belediyecilik örneğinin timsali bir belediyecilik anlayışı ile yaptığı projeleri anlatırken hayran olmamanın elde olmadığını ifade etmek istiyorum. Bölgemizin böyle belediye başkanlarının olması bizleri de ziyadesiyle mutlu etmiştir. Odamıza vermiş olduğu desteklerden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz. Kendisinin bize göstermiş olduğu naif misafirperverliği içinde ayrıca teşekkür ederiz” dedi.
İstanbul TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Türkiye adından çokça söz ettiren, kendisine ihtiyaç duyulan, en önemli ülkelerden birisi olacaktır" TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş katıldığı bir programda küresel meseleler, yeni Suriye yönetimi ve Gazze’de yaşanan İsrail zulmü hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, "Türkiye önlenemez bir yükselişin başlangıcındadır ve ümit ediyorum ki bu çok kutuplu dünya sistemi içerisinde adından çokça söz ettiren, kendisine birçok yerde ihtiyaç duyulan en önemli ülkelerden birisi olacaktır.” dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul’da düzenlenen bir programda konuştu. Kurtulmuş konuşmasında dünyada yaşanan küresel sorunlara değinirken yeni Suriye yönetiminden ülkemizin beklentileri ve Gazze’de yaşanan İsrail zulmüne dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Sözlerine küresel sorunlara değinerek başlayan Kurtulmuş, “Evet dünyanın her dönemde önemli küresel sorunlarla karşı karşıya kalındığı olmuştur ama bu seferki biraz daha önceki krizlerden ayrı görünüyor. Artık yaşamakta olduğumuz krizlerin herhangi bir ülkeyle herhangi bir bölgeyle kısıtlı kalması söz konusu değildir. İnsanlığın bugün karşı karşıya kaldığı kaosların hemen hemen tamamı küreseldir ve bütün insanlığı yakinen etkilemektedir. İnsanlığın ortak sorunları, ortak krizleridir. Bu sorunların çözülebilmeleri için küresel bir vizyona sahip olmanın şart olduğu kanaatindeyim. Herhalde bugün dünyadaki en önemli krizlerin başında gelen çok farklı nedenlerle ortaya çıkan küresel göç hareketleridir. Artık yüz milyonlarla ifade edebildiğimiz büyük bir insani trajediye dönüşen küresel göç hareketleri sadece göç eden ülkeleri ya da göç yolu üzerindeki transit ülkeleri değil dünyanın hemen hemen tamamını etkilemektedir. Tabi bizim gibi bu anlamda göç hareketlerine karşı mütehammil olan milletlerin gösterdiği reaksiyonlar başka özellikle Avrupa ülkeleri gibi birkaç bin tane göçmen geldiği zaman ayakları titreyen ülkelerin gösterdiği reaksiyonlar ise başkadır.” dedi. Suriye’de 13 yıldır devam eden çatışmanın son bulduğunu söyleyen 61 yıllık rejimin yıkıldığını ifade eden Kurtulmuş, “Ayrıca bir başka önemli mesele; savaşlar, çatışmalar, gerilimler ve özellikle iç savaşlardır. 61 yıllık Baas rejiminden yeni kurtulmuş olan Suriye’nin özellikle son 13 yıllık süreç içerisinde yaşadığı derin trajedidir. Bu sadece bir iç çatışma olmanın ötesinde hemen hemen birçok devletin işin içerisine müdahil olduğu birçok terör örgütü vasıtasıyla devletler arasında güç mücadelesinin hüküm sürdüğü 13 yılı geride bıraktık. Özellikle Gazze’deki gelişmeler insani değerlerin, insan haklarına, onuruna dayalı, insani öğretinin iflas ettiğini ortaya koymuştur. Ağızlarını her açtıklarında herkese insan hakları dersi verenlerin, herkese insan hakları konusunda vaaz edenlerin, konu Filistinli insanlar, Orta Doğulu insanlar olduğu zaman ya da Afrika’nın mazlum insanları olduğu zaman nasıl bu öğretinin birkaç asır gerisine gittiklerini hep beraber gördük. Bugün çok açık söyleyebiliriz ki insan hakları konusunda batı dünyası 1789’ların çok gerisine gitmiştir ve maalesef küresel anlamda bu fikirdeki öncelikleri dolayısıyla da artık söyledikleri hiçbir sözün kıymetiharbiyesi kalamamıştır.” şeklinde konuştu. Dünyadaki sistemin tek kutupludan çok kutupluya geçtiğini dile getiren Kurtulmuş, “Küresel gelir eşitsizliği başlı başına, hiçbir felaket olmasa bile; depremler, seller, yangınlar vs. savaşlar yaşanmasa bile küresel gelir eşitsizliği dünyanın tek başına yetecek en büyük felaketidir. Genel olarak yüksek teknolojilerin, özellikle de bilgisayar teknolojilerindeki gelişmeler ve özellikle yeni medya teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte kapitalizm yeni bir boyuta erişmiştir. Amerikan seçimlerinde bu kartellerin nasıl ortaya çıktığını bu tekerlerin nasıl Amerikan siyasetine etki ettiğini de hepimiz gayet iyi bir şekilde biliyoruz. 2022 yılında ABD’nin apar topar Afganistan’dan çekilmesi tek kutuplu Amerikan döneminin sona erdiğinin ilanı olmuştur. Orada uçakların tekerlerine tutunmuş, uçmak isteyen insanların dramı, Afgan halkının dramı değil tek kutuplu sistemin çöküşünün ilanıydı. Ama bu yeni dönemin şimdiden gördüğümüz en önemli hususiyetlerden birisi çok kutupluluktur. Bu yeni çok kutuplu çok merkezli dünya sistemi içerisinde yıldızı parlayan ülkelerden birisi de Allah’ın izniyle Türkiye olacaktır. Türkiye bu çerçevede önlenemez bir yükselişin başlangıcındadır ve ümit ediyorum ki bu çok kutuplu dünya sistemi içerisinde adından çokça söz ettiren, kendisine birçok yerde ihtiyaç duyulan en önemli ülkelerden birisi olacaktır.” dedi. İsrail ve Siyonist rejime yakın dönemde iki kere dokunulduğunu söyleyen Kurtulmuş, “İsrail ve Siyonist rejim dokunulamaz bir devlet dokunulamaz bir rejimdi ama Netanyahu ve çetesine yakın dönemde iki kere dokunuldu. Bunlardan birisi Uluslararası Adalet Divanı’nda verilen karardır, bir diğeri ise Uluslararası Ceza Mahkamesi’nin verdiği karardır. Sizi temin ederek söylerim ki Netanyahu ve çetesinin getirdiği Siyaonist rejimin bu hali iyi halleridir, iyi günleridir. Önümüzdeki dönem dünya sisteminin değişmesi bakımından tarihi öneme sahip olan İsrail’e daha çok dokunulacaktır. Birçok Uluslararası alanda hesap verecekler ve bu yaptıkları yanlarına kar kalmayacaktır. Bunun için temel ilke yeni kurulacak dünya sisteminde insanların yaradılışta eşitliği, devletlerin egemenlikte eşitliği prensibi olmak zorundadır.” ifadelerini kullandı. Türkiye demokrasisinin bedeli en ağır ödenmiş demokrasi olduğuna değinen Kurtulmuş, “1950’den bu yana alırsanız şu 75 yıllık çok partili siyasi hayatımızda 5 kere darbe görmüş, çok kere darbe teşebbüsüyle karşılaşmış, en sonuncusu da 15 Temmuz’da direkten dönmüş olan bir demokrasi olarak Türkiye demokrasisi bedeli en ağır ödenmiş demokrasiye sahiptir. Bu millet bunun farkındadır. Bizim ayrıcalığımız ve diğer bütün siyasi hareketlerden ayrıldığımız nokta demokrasi tecrübesiyle milletimizin medeniyet, kültür ve inanç değerlerini bütünleştirebilmiş bir örneği ortaya koymamız ve başarılı olmamızdır.” dedi. Suriye’de yeni kurulan yönetimden ülkemizin beklentilerini açıklayan Kurtulmuş, “61 yıl süren, bu kadar ağır bir otokratik rejimin sonunda kısa bir süre içerisinde yeni bir yönetim kuruldu. Ümidimiz, temennimiz ve yeni yönetimden beklentimiz ise kapsayıcı olmaları demokrat olmaları ve toplumun bütün farklı kesimlerinin yeni yönetimde temsil edilebileceği bir Suriye inşa etmeleridir. Bu çerçevede Türkiye olarak üzerimize düşen bir komşuluk, kardeşlik vazifesi olarak Suriye’nin yeni yönetimine ve Suriye halkına demokratik rehberlik yapabilmektir. Ayrıca Suriye’nin yeni yönetiminden bir diğer beklentimiz terör örgütlerinden bütünüyle Suriye dışına çıkarılmasının temin edilmesi ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasıdır.” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Dünya beşten büyüktür" sözlerini hatırlatan Kurtulmuş, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, ’Dünya beşten büyüktür.’ sözünü ilk söylediği zamanı hatırlıyorum. Bütün dünya ne diyorlar bunlar, diye bakıyordu. Biz de birçok uluslararası toplantıda söyledik. Bir tereddütle, ne olduğunu bile algılamakta zorlanıyorlardı. Şimdi dünyanın sisteminin sahibi olduğunu zanneden ülkelerde bile örnek olarak söylüyorum, yeni BM kurulması, yeni bir küresel siyasi mimarinin inşa edilmesi ya da yeni küresel bir finansal mimarinin inşa edilmesi için nice fikirler ortaya konuluyor. Bunlar siyasetçiler tarafından ortaya konulduğu gibi bilim insanları tarafından da ortaya konuluyor. Şu anda dünyanın bu sistemsizliğinden istifade edenler sistemsizliğin kendilerine sağladığı imkanlardan istifade edenler bütün otokratik bilgilerini de kullanarak ellerindeki imkanlarla dünyayı sömürmeyi kendileri için kısa dönemde bir faydacılık olarak görüyorlar. İnanın ki önümüzdeki dönemde sistem teklif edenler yeni bir sistemin kurulması için mücadele edenlerle sistemsizliğin devamını savunanlar ve bundan istifade edenler arasında da büyük bir mücadele olacak.” dedi. Kurtulmuş’a konuşması sonrasında bir tablo takdim edildi.