ASAYİŞ - 14 Ocak 2025 Salı 00:50

TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Türkiye adından çokça söz ettiren, kendisine ihtiyaç duyulan en önemli ülkelerden birisi olacaktır"

A
A
A
TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Türkiye adından çokça söz ettiren, kendisine ihtiyaç duyulan en önemli ülkelerden birisi olacaktır"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş katıldığı bir programda küresel meseleler, yeni Suriye yönetimi ve Gazze’de yaşanan İsrail zulmü hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, "Türkiye önlenemez bir yükselişin başlangıcındadır ve ümit ediyorum ki bu çok kutuplu dünya sistemi içerisinde adından çokça söz ettiren, kendisine birçok yerde ihtiyaç duyulan en önemli ülkelerden birisi olacaktır.” dedi.


TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul’da düzenlenen bir programda konuştu. Kurtulmuş konuşmasında dünyada yaşanan küresel sorunlara değinirken yeni Suriye yönetiminden ülkemizin beklentileri ve Gazze’de yaşanan İsrail zulmüne dikkat çeken açıklamalarda bulundu.


Sözlerine küresel sorunlara değinerek başlayan Kurtulmuş, “Evet dünyanın her dönemde önemli küresel sorunlarla karşı karşıya kalındığı olmuştur ama bu seferki biraz daha önceki krizlerden ayrı görünüyor. Artık yaşamakta olduğumuz krizlerin herhangi bir ülkeyle herhangi bir bölgeyle kısıtlı kalması söz konusu değildir. İnsanlığın bugün karşı karşıya kaldığı kaosların hemen hemen tamamı küreseldir ve bütün insanlığı yakinen etkilemektedir. İnsanlığın ortak sorunları, ortak krizleridir. Bu sorunların çözülebilmeleri için küresel bir vizyona sahip olmanın şart olduğu kanaatindeyim. Herhalde bugün dünyadaki en önemli krizlerin başında gelen çok farklı nedenlerle ortaya çıkan küresel göç hareketleridir. Artık yüz milyonlarla ifade edebildiğimiz büyük bir insani trajediye dönüşen küresel göç hareketleri sadece göç eden ülkeleri ya da göç yolu üzerindeki transit ülkeleri değil dünyanın hemen hemen tamamını etkilemektedir. Tabi bizim gibi bu anlamda göç hareketlerine karşı mütehammil olan milletlerin gösterdiği reaksiyonlar başka özellikle Avrupa ülkeleri gibi birkaç bin tane göçmen geldiği zaman ayakları titreyen ülkelerin gösterdiği reaksiyonlar ise başkadır.” dedi.


Suriye’de 13 yıldır devam eden çatışmanın son bulduğunu söyleyen 61 yıllık rejimin yıkıldığını ifade eden Kurtulmuş, “Ayrıca bir başka önemli mesele; savaşlar, çatışmalar, gerilimler ve özellikle iç savaşlardır. 61 yıllık Baas rejiminden yeni kurtulmuş olan Suriye’nin özellikle son 13 yıllık süreç içerisinde yaşadığı derin trajedidir. Bu sadece bir iç çatışma olmanın ötesinde hemen hemen birçok devletin işin içerisine müdahil olduğu birçok terör örgütü vasıtasıyla devletler arasında güç mücadelesinin hüküm sürdüğü 13 yılı geride bıraktık. Özellikle Gazze’deki gelişmeler insani değerlerin, insan haklarına, onuruna dayalı, insani öğretinin iflas ettiğini ortaya koymuştur. Ağızlarını her açtıklarında herkese insan hakları dersi verenlerin, herkese insan hakları konusunda vaaz edenlerin, konu Filistinli insanlar, Orta Doğulu insanlar olduğu zaman ya da Afrika’nın mazlum insanları olduğu zaman nasıl bu öğretinin birkaç asır gerisine gittiklerini hep beraber gördük. Bugün çok açık söyleyebiliriz ki insan hakları konusunda batı dünyası 1789’ların çok gerisine gitmiştir ve maalesef küresel anlamda bu fikirdeki öncelikleri dolayısıyla da artık söyledikleri hiçbir sözün kıymetiharbiyesi kalamamıştır.” şeklinde konuştu.


Dünyadaki sistemin tek kutupludan çok kutupluya geçtiğini dile getiren Kurtulmuş, “Küresel gelir eşitsizliği başlı başına, hiçbir felaket olmasa bile; depremler, seller, yangınlar vs. savaşlar yaşanmasa bile küresel gelir eşitsizliği dünyanın tek başına yetecek en büyük felaketidir. Genel olarak yüksek teknolojilerin, özellikle de bilgisayar teknolojilerindeki gelişmeler ve özellikle yeni medya teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte kapitalizm yeni bir boyuta erişmiştir. Amerikan seçimlerinde bu kartellerin nasıl ortaya çıktığını bu tekerlerin nasıl Amerikan siyasetine etki ettiğini de hepimiz gayet iyi bir şekilde biliyoruz. 2022 yılında ABD’nin apar topar Afganistan’dan çekilmesi tek kutuplu Amerikan döneminin sona erdiğinin ilanı olmuştur. Orada uçakların tekerlerine tutunmuş, uçmak isteyen insanların dramı, Afgan halkının dramı değil tek kutuplu sistemin çöküşünün ilanıydı.


Ama bu yeni dönemin şimdiden gördüğümüz en önemli hususiyetlerden birisi çok kutupluluktur. Bu yeni çok kutuplu çok merkezli dünya sistemi içerisinde yıldızı parlayan ülkelerden birisi de Allah’ın izniyle Türkiye olacaktır. Türkiye bu çerçevede önlenemez bir yükselişin başlangıcındadır ve ümit ediyorum ki bu çok kutuplu dünya sistemi içerisinde adından çokça söz ettiren, kendisine birçok yerde ihtiyaç duyulan en önemli ülkelerden birisi olacaktır.” dedi.


İsrail ve Siyonist rejime yakın dönemde iki kere dokunulduğunu söyleyen Kurtulmuş, “İsrail ve Siyonist rejim dokunulamaz bir devlet dokunulamaz bir rejimdi ama Netanyahu ve çetesine yakın dönemde iki kere dokunuldu. Bunlardan birisi Uluslararası Adalet Divanı’nda verilen karardır, bir diğeri ise Uluslararası Ceza Mahkamesi’nin verdiği karardır. Sizi temin ederek söylerim ki Netanyahu ve çetesinin getirdiği Siyaonist rejimin bu hali iyi halleridir, iyi günleridir. Önümüzdeki dönem dünya sisteminin değişmesi bakımından tarihi öneme sahip olan İsrail’e daha çok dokunulacaktır. Birçok Uluslararası alanda hesap verecekler ve bu yaptıkları yanlarına kar kalmayacaktır. Bunun için temel ilke yeni kurulacak dünya sisteminde insanların yaradılışta eşitliği, devletlerin egemenlikte eşitliği prensibi olmak zorundadır.” ifadelerini kullandı.


Türkiye demokrasisinin bedeli en ağır ödenmiş demokrasi olduğuna değinen Kurtulmuş, “1950’den bu yana alırsanız şu 75 yıllık çok partili siyasi hayatımızda 5 kere darbe görmüş, çok kere darbe teşebbüsüyle karşılaşmış, en sonuncusu da 15 Temmuz’da direkten dönmüş olan bir demokrasi olarak Türkiye demokrasisi bedeli en ağır ödenmiş demokrasiye sahiptir. Bu millet bunun farkındadır. Bizim ayrıcalığımız ve diğer bütün siyasi hareketlerden ayrıldığımız nokta demokrasi tecrübesiyle milletimizin medeniyet, kültür ve inanç değerlerini bütünleştirebilmiş bir örneği ortaya koymamız ve başarılı olmamızdır.” dedi.


Suriye’de yeni kurulan yönetimden ülkemizin beklentilerini açıklayan Kurtulmuş, “61 yıl süren, bu kadar ağır bir otokratik rejimin sonunda kısa bir süre içerisinde yeni bir yönetim kuruldu. Ümidimiz, temennimiz ve yeni yönetimden beklentimiz ise kapsayıcı olmaları demokrat olmaları ve toplumun bütün farklı kesimlerinin yeni yönetimde temsil edilebileceği bir Suriye inşa etmeleridir. Bu çerçevede Türkiye olarak üzerimize düşen bir komşuluk, kardeşlik vazifesi olarak Suriye’nin yeni yönetimine ve Suriye halkına demokratik rehberlik yapabilmektir. Ayrıca Suriye’nin yeni yönetiminden bir diğer beklentimiz terör örgütlerinden bütünüyle Suriye dışına çıkarılmasının temin edilmesi ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasıdır.” şeklinde konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Dünya beşten büyüktür" sözlerini hatırlatan Kurtulmuş, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, ’Dünya beşten büyüktür.’ sözünü ilk söylediği zamanı hatırlıyorum. Bütün dünya ne diyorlar bunlar, diye bakıyordu. Biz de birçok uluslararası toplantıda söyledik. Bir tereddütle, ne olduğunu bile algılamakta zorlanıyorlardı. Şimdi dünyanın sisteminin sahibi olduğunu zanneden ülkelerde bile örnek olarak söylüyorum, yeni BM kurulması, yeni bir küresel siyasi mimarinin inşa edilmesi ya da yeni küresel bir finansal mimarinin inşa edilmesi için nice fikirler ortaya konuluyor. Bunlar siyasetçiler tarafından ortaya konulduğu gibi bilim insanları tarafından da ortaya konuluyor. Şu anda dünyanın bu sistemsizliğinden istifade edenler sistemsizliğin kendilerine sağladığı imkanlardan istifade edenler bütün otokratik bilgilerini de kullanarak ellerindeki imkanlarla dünyayı sömürmeyi kendileri için kısa dönemde bir faydacılık olarak görüyorlar. İnanın ki önümüzdeki dönemde sistem teklif edenler yeni bir sistemin kurulması için mücadele edenlerle sistemsizliğin devamını savunanlar ve bundan istifade edenler arasında da büyük bir mücadele olacak.” dedi.


Kurtulmuş’a konuşması sonrasında bir tablo takdim edildi.



TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Türkiye adından çokça söz ettiren, kendisine ihtiyaç duyulan en önemli ülkelerden birisi olacaktır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kurum: “Eser vermeden destek bekleme devri sona ermiştir” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, CHP’li belediyeleri işaret ederek, “Bugün bakanlığımızda bekleyen tek bir konuları bile kalmadı. Artık görev belediyelerde. Şunu asla ve asla unutmasınlar! Siyasette ve belediyecilikte millete hizmet etmeden teveccüh bekleme, eser vermeden destek bekleme devri artık sona ermiştir” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sanayicilerin yeşil finansmana erişimini kolaylaştırmak için önemli bir protokolü hayata geçirdi. Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. (KKB) ile hazırlanan protokol, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katıldığı törenle imzalandı. “Avrupa Yeşil Mutabakatı devasa bir ekonomik dönüşüm sürecini de beraberinde getiriyor” Bakan Kurum, yaptığı konuşmada, 2024 yılı emisyon miktarlarında emisyon oranının yüzde 72’sinin enerji sektöründen, yaklaşık yüzde 13’ünün endüstri sektöründen kaynaklandığını belirterek, “Birçok toplantıya katılıyoruz. Yabancı yerli bilim insanlarıyla ve sektörümüzle geleceği istişare ediyoruz. Gördüğümüz şudur: ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı, sadece bir iklim politikası olarak gelmiyor; devasa bir ekonomik dönüşüm sürecini de beraberinde getiriyor” ifadesini kullandı. “Sanayide Yeşil Dönüşümde yeni bir sayfa açıyoruz” Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde 42’sini Avrupa Birliği ülkelerine yaptığını aktaran Bakan Kurum, şunları kaydetti: “Bu noktada toplam ihracatımızda Avrupa ülkeleri ilk sırada yer alıyor. Bundan böyle Avrupa’ya ihraç ettiğimiz ürünlerin karbon ayak izi, çevreyle uyumluluk seviyesi çok daha önemli olacak. Attığımız her adım stratejiktir. Bu gerçeklikten hareketle; 2 yıl süren uzun soluklu bir çalışmayı tamamladık ve dün gece itibariyle ‘Endüstriyel Emisyonların Yönetimi Yönetmeliği’ni yayımladı. Bu yönetmelikle beraber, ‘Sanayide Yeşil Dönüşümde’ yeni bir sayfa açıyoruz, yeni bir döneme giriyoruz.” “A sınıfı belge alan sanayicimizi uluslararası pazarda daha prestijli hale getireceğiz” Bakan Kurum, enerji ve kaynak verimliliğini gözeten, sıfır kirlilik prensibiyle çalışan tesislere ‘Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi’ düzenlediklerini ve sanayide yeşil dönüşüm standardı getirdiklerine dikkati çekerek, “6 bin tesisi ilgilendirecek bu düzenlemeyle tesisleri sınıflandıracağız ve A sınıfı belge alan sanayicimizi uluslararası pazarda daha prestijli hale getireceğiz. İşte bugün de burada, Bakanlığımız ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. arasında ‘Çevresel Performansa Esas Veri Paylaşımına İlişkin Protokolü’ imzalıyoruz. Bu protokol bize sanayicimizin çevresel performansını gösterecek; yine HEY ve NEFES verilerinden gelen çevresel risk değerlendirmesini hesaplamamalara göre yapma imkanını bize verecek” ifadelerini kullandı. “Hala Marmara’yı kirlettiklerini üzülerek görüyoruz” Marmara Denizi’ndeki müsilaj problemini hatırlatan Bakan Kurum, “Bu süreçte; belediyelerimize özellikle de, denizi doğrudan kirleten atıksu arıtma tesislerine dair sorumluluklarını altını çizerek hatırlattık. Bunu protokole bağladık ve Marmara’ya kıyısı olan belediyeler bu protokole imza attı. Fakat belediyelerimizin çoğunun hala, ileri biyolojik atık su arıtma tesislerini yapmayı bir yana bırakın, mevcut tesisleri dahi yenilemediklerini, hala Marmara’yı kirlettiklerini üzülerek görüyoruz. Buradan belediyelerimize açık çağrımızdır! Lütfen artık, hep birlikte imzaladığımız Marmara Denizi Koruma ve Eylem Planı’na sadık olun, millete seçim meydanlarında verdiğiniz sözü tutun” şeklinde konuştu. “Eser vermeden destek bekleme devri artık sona ermiştir” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hiçbir ayrım yapmadan tüm belediyelere yardım ettiğini dile getiren Kurum, şu ifadelere yer verdi: “Bugün bakanlığımızda bekleyen ister partimizin ister muhalefet partisinin bekleyen tek bir konuları bile kalmadı! Şunu asla ve asla unutmasınlar! Siyasette ve belediyecilikte millete hizmet etmeden teveccüh bekleme, eser vermeden destek bekleme devri artık sona ermiştir! Hiçbir iş yapmadan, doğamıza, çocuklarımızın yarınlarına olumlu katkı vermeden, insanımızdan destek bekleme dönemi artık tamamen kapanmıştır, herkes ne söz verdiyse bunu yerine getirmelidir.” “Tüm belediyelerimizi Marmara’yı kurtarmaya davet ediyorum” Bakan Kurum, “Ben tekrar, Marmara’ya kıyısı olan tüm belediyelerimizi kendi sorumluluklarını hatırlatıyor, yapması gereken işleri bir an önce yapmalarını hatırlatıyorum. Marmara’mızı kurtarmaya davet ediyorum. Lütfen çok geç olmadan milletimiz, doğamız adına verdiğimiz sözleri yerine getirelim” diye konuştu.